Yoo bu yaptigini zamaninda yapacakti. Seni madem bu kadar cok seviyor ne demek ailesi gitsin diye beklemek. Eniste bey, koalinayi bir aksam 2 saatligine cikarip başbaşa konuşamadin mi yani bu kadar mi bir haberdin olanlardan da ailenin gitmesini bekledin. Sert tepki gorunce mi anlayamadigini, hata ettigini fark ettin. Sevdigini soylemek guzeldir de bunu davranislarinla gostermek daha guzeldir.Aah ah burada pnlarca konum var da adam 2 paragrafla 2 kıytırık sözle göz boyadı
Çocuk gibi olduğu konusunda hemfikirimBen onceki konunu da biliyorum takip etmistim ama seninku sanki az safca be :)cocuk gibi iste baksana ozru bile oyle ayy hep boyle asik kalsin sana
Yani hiç aynı ortamda bulunmadığımız için farketmedim. Eskiden böyle bir durumu yoktu, bu zamana kadar yapamadıklarının telafisiymiş.evet sizde farkibdasiniz basbayagi umursamiyor..
ailesi ne kadar da onemliymis pehhh!!!
daha evvel hic farketmediniz mi bu durumu?
ofkeli olmaniz cok dogal ayrica onurunuzda hice sayilmis uzuntude baskin bu durumda bence
Okursa yazar bana zaten, hala okuyor mu bilmiyorum.Yoo bu yaptigini zamaninda yapacakti. Seni madem bu kadar cok seviyor ne demek ailesi gitsin diye beklemek. Eniste bey, koalinayi bir aksam 2 saatligine cikarip başbaşa konuşamadin mi yani bu kadar mi bir haberdin olanlardan da ailenin gitmesini bekledin. Sert tepki gorunce mi anlayamadigini, hata ettigini fark ettin. Sevdigini soylemek guzeldir de bunu davranislarinla gostermek daha guzeldir.
Ulus' a seslenis gibi oldu ama madem okudugunu iddia ediyor.. yazayim dedim.
Umuyorum istiyordur zamanla göreceğiz...Koalina ben senin esinin duzeltmek istedgni dusunuyorum.biraz dusuncesiz falan ama seni seviyor bence gidince bir bakarsin hatasini anlamissa sen de usteleme.umarim duzelirsiniz
Koalina mailin ilk kısmını cok begenmistim de bu kısım hic tatmin edici gelmedi bana. Hatta sinirlendirdi.Aldığımız evi ben görmedim deyip duruyorsun. Evet haklısın, bunun nasıl yaşandığını sana anlattım, biliyorum pek birşey ifade etmemiş ve hayatımın sonuna kadar başıma kakacaksın sanırım. Bir yandan da evi seviyorsun... Bilmediğin bir muhitte ev almayı fedakarlık olarak göstermişin sitede. İstanbulun hangi muhitini biliyordun da burayı bilmiyordun yapma Allah aşkına ya. Bir önceki sene ki atamalara baktık seninle çok iyi hatırlıyorum, sen bulup bana yollamıştın ve orada sadece pendik tuzla sultanbeyli kontenjanları vardı. Diğer yerler tek tük... Sultanbeyliyi ben istemedim, Tuzla çok uzak geldi. Kurtköy gelişen bir yer olduğu için ve havaalanı ile de gidip geleceğini düşünerek burasının mantıklı bir tercih olacağını düşündüm ve hatta düşündük! Bu hiç de fena olmadı. Mükemmel bir yıl yaşadık ve herşey bizim lehimize gelişti. Ev, senin okulun, bedelli askerlik, borçların kapanması. Biraz şükretmek gerekiyor diye düşünüyorum. 5km mesafede okula gidiyorsun. Hadi bu sene otobüsle gittin geldin, bi kaç daha böyle gider ama sonra 10 dk lık bir mesafede okula gidip geleceksin. Senin için buna çok seviniyorum ve şükrediyorum.
Bak biz ne güzel bir yaz tatili geçirdik bu sene. Tamam çok kovalamaca, çok yorucu oldu ama güzel zamanlar geçirdik. Mutluyduk. Yoksa ben mi öyle olduğunu sanıyordum? Biz seninle çok mutlu olacağız.
Senin eşyaların olmadığından sen yakınırken, ve beni de aynı eşyalarla çıktı bu eve girdi hayatında hiç bir değişiklik yok eşyaları bile aynı. Bizim ayrı ev olduğumuzun farkında değil derken benim hangi eşyamdan bahsediyorsun? Benim kurulu düzenimi geldin gördün. Böyle miydi. Şu an ben de göçebeden farksızım. Şartlar bunu getirdi. Dişimizi sıkacağız. He diş sıkmak çözüm de değil. Dersin ki alalım eşya alalım napim. herkes bunu soruyor zaten. Kimseye karşı da saygısızlık olmaz. Annemlerin herşeyi küflenmiş zaten. Muhtemelen çoğu atılacak, giyilemeyecek halde. Bir depo tutulur konulur hepsi. Biz de yeni eşyalar alır otururuz. Bunda bir sıkıntı yok. Yeter ki sen buna karar ver. Yalnız bunun maddi tarafı da onu karşılayabilecek miyiz...
Annemden başka yar yok ağzımdan sinirle çıkan bir laftır. Bunu sen de biliyorsun. Sen de bana neler neler diyorsun. Kalkıp başka tarafa gidiyorsun, üstelik annemler beni sana emanet ettiler diyorsun ama benden hiç bir şekilde tepki vermeden, seni yumuşatmamı bekliyorsun. İnsan olduğumu unutuyorsun. Ben de sinirlenebilirim, ben de çirkinleşebilirim, ben de hata yapabilirim. Lütfen bu lafı buna göre değerlendir. Özür dilerim.
Benim seninle başbaşa vakit geçirmek istemediğimi yazmışsın, kesinlikle böyle birşeyi kabul etmiyorum. Ben ne yapıyorum şu an hayatta? bir tek sen varsın benim için. Seninle birşeyler halletmek, engelleri aşmak benim en büyük mutluluğum. Evet ilgilenemedim bi dönem ama bu uzun süre böyle gidecek diye birşey yok. Ayrıca daha önce dediğim gibi biz bir aileysek sadece ben de dememeliyim, hadi şunu yapalım diye. Sen de de. Yani artık üç aşağı beş yukarı biliyorsun istanbulu ya da hayat şartlarımızı, geçirebileceğimiz zamanı. Yap planı de ki ben şöyle düşündüm. Bakalım o zaman ne oluyor. Hem sen benden birşey bekliyorsun. Ben birşeyler planlıyorum ama o içine başka planları dahil ediyor diye de sinirleniyorsun. Sonra da ilgisizlikten yakınıyorsun. Tamam haklısın, bundan sonra bunların hepsini dikkate alarak yaşayacağım ama sen de planlar yap. Daha da zenginleşsin hayatımız.
Sen gerçekten benden boşanmayı düşündün mü?
Annemin sen eve geldiğinde iş yapıyor olması, senin bunu görüp ona yardıma koşman gerçekten anlamsız. Tamam başka gelinler gibi umursamaz olamazsın karaketin bu değil ama kimse senden böyle birşey de beklemiyor. Seni bu eve hizmetçi diye almadık biz gelin diye aldık. Herkes seni nasıl seviyor farkında değil misin? Biraz rahat ol. Babam bile diyor eve geliyor ordan oraya devamlı birşeyler yapıyor diyor. Biraz rahat ol Allah aşkına.
Ben asla anlayıp da anlamamış gibi davranmadım.
Büyük oda, küçük oda muhabbeti de defalarca yapıldı. Bu evi seçmemizin en büyük nedeni (%99) babamların dolaplarının bu eve sığmasıydı ve tabi ki altta depo olmasıydı. Büyük odaya neden onlar geçti, onların dolap oraya gidince sen daha beter ikinci el eşyalarda kalacaktın o yüzden. He burdaki hata nedir... direk o dolapları aşağı indirip yatak odası almak hatta annene aldırmak vardı. O da benim hatam. Gerçi annen almazdı ya o da ayrı konu. Ama haklısın yani bunu da düşünemedim. Sadece düşündüğüm yeni yapılmış mobilyaların depoda çürümemesiydi. Evde de rutubetten çok da farklı konumda değiller şu an aslında...
demek ben adam değilim he...
bu şeker ilacı iğne olayında da haklısın, daha önce konuşmamızda da haklı olduğunu söylemiştim. Bi tek şöyle birşey var bundan önce lise üniversite döneminde hep ohooo ben mi yapcam, onlar da yapsın bilmem ne falan dedikçe aldığım cevap hep şu oldu: tamam oğlum tamam ben hallederim.
şu an da onların kalbini kırmak istemiyorum. Evet minnet bu belki sana göre fazla ama bana göre de geçmişte vermediğim ergenliğimle hiçe saydığım şeyler bunlar. Tabii burda seni de yok saymışım o da benim hatam. Bunun şu psikolojide benim için orta yolu nasıl olur onu da bilmiyorum.
Buda mailin diğer bir kısmı, buraya yazdıklarımın çoğuna kendince cevap vermiş. Ama benim içim soğumadı dediğim gibi. Madem her şey kıytırık bir maille hallolacaktı ben neden uzun zamandır dert çekiyorum? Yine onunla konuşmak yerine buraya yazıyorum çünkü uzun süreli konuşunca mutllaka çıkmaza giriyoruz...
Mailin bu kısmı hoşuma gitmediAldığımız evi ben görmedim deyip duruyorsun. Evet haklısın, bunun nasıl yaşandığını sana anlattım, biliyorum pek birşey ifade etmemiş ve hayatımın sonuna kadar başıma kakacaksın sanırım. Bir yandan da evi seviyorsun... Bilmediğin bir muhitte ev almayı fedakarlık olarak göstermişin sitede. İstanbulun hangi muhitini biliyordun da burayı bilmiyordun yapma Allah aşkına ya. Bir önceki sene ki atamalara baktık seninle çok iyi hatırlıyorum, sen bulup bana yollamıştın ve orada sadece pendik tuzla sultanbeyli kontenjanları vardı. Diğer yerler tek tük... Sultanbeyliyi ben istemedim, Tuzla çok uzak geldi. Kurtköy gelişen bir yer olduğu için ve havaalanı ile de gidip geleceğini düşünerek burasının mantıklı bir tercih olacağını düşündüm ve hatta düşündük! Bu hiç de fena olmadı. Mükemmel bir yıl yaşadık ve herşey bizim lehimize gelişti. Ev, senin okulun, bedelli askerlik, borçların kapanması. Biraz şükretmek gerekiyor diye düşünüyorum. 5km mesafede okula gidiyorsun. Hadi bu sene otobüsle gittin geldin, bi kaç daha böyle gider ama sonra 10 dk lık bir mesafede okula gidip geleceksin. Senin için buna çok seviniyorum ve şükrediyorum.
Bak biz ne güzel bir yaz tatili geçirdik bu sene. Tamam çok kovalamaca, çok yorucu oldu ama güzel zamanlar geçirdik. Mutluyduk. Yoksa ben mi öyle olduğunu sanıyordum? Biz seninle çok mutlu olacağız.
Senin eşyaların olmadığından sen yakınırken, ve beni de aynı eşyalarla çıktı bu eve girdi hayatında hiç bir değişiklik yok eşyaları bile aynı. Bizim ayrı ev olduğumuzun farkında değil derken benim hangi eşyamdan bahsediyorsun? Benim kurulu düzenimi geldin gördün. Böyle miydi. Şu an ben de göçebeden farksızım. Şartlar bunu getirdi. Dişimizi sıkacağız. He diş sıkmak çözüm de değil. Dersin ki alalım eşya alalım napim. herkes bunu soruyor zaten. Kimseye karşı da saygısızlık olmaz. Annemlerin herşeyi küflenmiş zaten. Muhtemelen çoğu atılacak, giyilemeyecek halde. Bir depo tutulur konulur hepsi. Biz de yeni eşyalar alır otururuz. Bunda bir sıkıntı yok. Yeter ki sen buna karar ver. Yalnız bunun maddi tarafı da onu karşılayabilecek miyiz...
Annemden başka yar yok ağzımdan sinirle çıkan bir laftır. Bunu sen de biliyorsun. Sen de bana neler neler diyorsun. Kalkıp başka tarafa gidiyorsun, üstelik annemler beni sana emanet ettiler diyorsun ama benden hiç bir şekilde tepki vermeden, seni yumuşatmamı bekliyorsun. İnsan olduğumu unutuyorsun. Ben de sinirlenebilirim, ben de çirkinleşebilirim, ben de hata yapabilirim. Lütfen bu lafı buna göre değerlendir. Özür dilerim.
Benim seninle başbaşa vakit geçirmek istemediğimi yazmışsın, kesinlikle böyle birşeyi kabul etmiyorum. Ben ne yapıyorum şu an hayatta? bir tek sen varsın benim için. Seninle birşeyler halletmek, engelleri aşmak benim en büyük mutluluğum. Evet ilgilenemedim bi dönem ama bu uzun süre böyle gidecek diye birşey yok. Ayrıca daha önce dediğim gibi biz bir aileysek sadece ben de dememeliyim, hadi şunu yapalım diye. Sen de de. Yani artık üç aşağı beş yukarı biliyorsun istanbulu ya da hayat şartlarımızı, geçirebileceğimiz zamanı. Yap planı de ki ben şöyle düşündüm. Bakalım o zaman ne oluyor. Hem sen benden birşey bekliyorsun. Ben birşeyler planlıyorum ama o içine başka planları dahil ediyor diye de sinirleniyorsun. Sonra da ilgisizlikten yakınıyorsun. Tamam haklısın, bundan sonra bunların hepsini dikkate alarak yaşayacağım ama sen de planlar yap. Daha da zenginleşsin hayatımız.
Sen gerçekten benden boşanmayı düşündün mü?
Annemin sen eve geldiğinde iş yapıyor olması, senin bunu görüp ona yardıma koşman gerçekten anlamsız. Tamam başka gelinler gibi umursamaz olamazsın karaketin bu değil ama kimse senden böyle birşey de beklemiyor. Seni bu eve hizmetçi diye almadık biz gelin diye aldık. Herkes seni nasıl seviyor farkında değil misin? Biraz rahat ol. Babam bile diyor eve geliyor ordan oraya devamlı birşeyler yapıyor diyor. Biraz rahat ol Allah aşkına.
Ben asla anlayıp da anlamamış gibi davranmadım.
Büyük oda, küçük oda muhabbeti de defalarca yapıldı. Bu evi seçmemizin en büyük nedeni (%99) babamların dolaplarının bu eve sığmasıydı ve tabi ki altta depo olmasıydı. Büyük odaya neden onlar geçti, onların dolap oraya gidince sen daha beter ikinci el eşyalarda kalacaktın o yüzden. He burdaki hata nedir... direk o dolapları aşağı indirip yatak odası almak hatta annene aldırmak vardı. O da benim hatam. Gerçi annen almazdı ya o da ayrı konu. Ama haklısın yani bunu da düşünemedim. Sadece düşündüğüm yeni yapılmış mobilyaların depoda çürümemesiydi. Evde de rutubetten çok da farklı konumda değiller şu an aslında...
demek ben adam değilim he...
bu şeker ilacı iğne olayında da haklısın, daha önce konuşmamızda da haklı olduğunu söylemiştim. Bi tek şöyle birşey var bundan önce lise üniversite döneminde hep ohooo ben mi yapcam, onlar da yapsın bilmem ne falan dedikçe aldığım cevap hep şu oldu: tamam oğlum tamam ben hallederim.
şu an da onların kalbini kırmak istemiyorum. Evet minnet bu belki sana göre fazla ama bana göre de geçmişte vermediğim ergenliğimle hiçe saydığım şeyler bunlar. Tabii burda seni de yok saymışım o da benim hatam. Bunun şu psikolojide benim için orta yolu nasıl olur onu da bilmiyorum.
Buda mailin diğer bir kısmı, buraya yazdıklarımın çoğuna kendince cevap vermiş. Ama benim içim soğumadı dediğim gibi. Madem her şey kıytırık bir maille hallolacaktı ben neden uzun zamandır dert çekiyorum? Yine onunla konuşmak yerine buraya yazıyorum çünkü uzun süreli konuşunca mutllaka çıkmaza giriyoruz...
Evet yapılacak bir şey yok artık yazmıştı. Bu konuyu konuşmak ikimizi de üzer olan oldu şeklinde bir cevap:)Cevabin gercekten mantikli olmus. Buna kesinlikle cevap veremez. Butun herseyi mantikli bir sekilde anlatmissin. Gerci haklisin uzatmayalim diyebilir :)
Değildi tabi kendisi zorladı. Daha nişanlı bile değilim ailem böyle bir şeye neden izin versin ki? Ailesinin bir miktar peşinatı oldu, evden çıktıkları için 1 senelik kirayı peşin aldılar üzerine de eklediler. Biz beraber oturalım siz ev alın yoksa kiraya boşuna para vereceğiz dediler. Bunu da eşim öne sürdü tabi ailesi deeğil. Ben karşı çıkınca büyük kavga çıkmıştı daha da ev sahibi olamayız diye.Cok mu elzemdi hemen ev almak hemen ?