• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sinema Günlüğümüz

guvastanema'nın önerdiği "Ashes and Snow"u izledim. Ne denebilir ki:) Müzikleri, dansları, enfes kareleri ile saf ruhu anlatan bir belgesel ya da ruh anlatısı zira ne belgesel dendiğinde tam karşılığı oluyor ne film diyebiliyorum.

Beni en çok etkileyen zamandı... Soyut bir kavram olarak zamanın izafiliği hızlandırma ve yavaşlatmalarla çok güzel aktarılmış. Günlerimiz o kadar koşuşturmaca ile geçiyor ki hayatın keşmekeşi içinde kayboluyoruz ve ulaştığımız nihai nokta o anlamsızlık, geç kalmışlık hissi. Biz zamanı hoyratça kullanıp koşuşturdukça, herşeye acele ettikçe sanki daha fazla hızlanıyor, bir yerinden yakalamak zorlaşıyor. Oysa izlerken fark ediyoruz ki acelemiz yok hiçbir şeye, zaman bize bağlı, sukunet ve huzur yavaşlamış anlarda.. İzlerken aklıma Kemal Sayar'ın "Yavaşla! Hayattan Bir Kez Geçeceksin" kitabı düştü...

Diğer yandan ne kadar yapay bir dünyada, doğa(mız)dan kopuk yaşadığımızı hatırladım tekrar. Yapay bir dünyada yapay şehirler kuruyor ve kendimizi tuğla yığınları arasına hapsediyoruz, biri bize dünyanın sonsuz güzelliklerini göstermedikçe keyfimiz de kaçmıyor çoğu zaman, doğayı hatırlamıyoruz bile ama kendi gerçeğimizle yüzleşince ve gerçek dediğimizin yapaylığı yüzümüze çarpınca bugün evrensel bir sorun haline gelen "mutsuzluk, eksiklik" duygularının da kaynağının da bu izole yaşamda olduğunu fark ediyoruz.

Velhasıl kelam; çok etkilendim, yüzlerce düşünce geçti zihnimden görüntüler akıp giderken, hissettirdiklerini anlatmaya ise sözcüklerim yetmiyor. Teşekkürler guvastanema önerin için:)

Atlantis: 15
 
Velhasıl kelam; çok etkilendim, yüzlerce düşünce geçti zihnimden görüntüler akıp giderken, hissettirdiklerini anlatmaya ise sözcüklerim yetmiyor. Teşekkürler guvastanema önerin için:)

Atlantis: 15

ne demek canım, beğendiğine çok sevindim.. Ama öyle film ki izleyip de beğenmeyecek bir insan varsa kimyasını araştırmak lazım:) her canlı bu filmi tatmalıdır... Bu arada hislerime tercüman olmuşsun, bu filmi sıkılmadan izleyişimin nedenlerinden bir tanesi, bir acelem varmış gibi sürekli koşturup duruyorken buluyorum kendimi, bu film bana durr, yavaşla diyor ama asla atalete vurmuyor.
 
23 Kasım – 23 Aralık 2010


Sinema Günlüğü Katılımcısı - İzlediği Film Sayısı


  1. guvastanema ............13......
  2. Revolucion ................9......
  3. PrensesPeri ................4.......
  4. atlantis ....................15.......
  5. deren1907 .................1.......
  6. MKT ..........................1.......
  7. Liv ............................5........
  8. Duygu.C .....................3.........
  9. Liza ...........................4.........
  10. prensesin.uykusuyum ...13.........
 
Bergman filmografisine Yedinci Mühür ile giriş yapmış bulundum.. Yıllarını Tanrı için çıktıkları haçlı seferlerinde yitiren, Tanrı hariç herşeyi gördükleri için inançlarını yitiren iki şovalyeyi görüyoruz. Daha doğrusu biri çoktan yitirmiş, diğeri arıyor ve ölümle satranç oynuyor.. Simgeler dolu, çok güzel diyaloglara sahip bir film.

guvastanema 13
 
İndir prensesim, beğenirsin sen, çoğu zaman film seçimlerimizde ayrı düşüyoruz seninle ama sanıyorum bu belgeselde hemfikir oluruz:70:

neden öyle diyorsun kuzumm , ben senin önerdiklerini izliyorum hatta çokta severek izliyorum :61:

Bergman filmografisine Yedinci Mühür ile giriş yapmış bulundum.. Yıllarını Tanrı için çıktıkları haçlı seferlerinde yitiren, Tanrı hariç herşeyi gördükleri için inançlarını yitiren iki şovalyeyi görüyoruz. Daha doğrusu biri çoktan yitirmiş, diğeri arıyor ve ölümle satranç oynuyor.. Simgeler dolu, çok güzel diyaloglara sahip bir film.

guvastanema 13

atlantisimin tavsiyesi üzerine izlemiş ve çok beğenmiştim , ölüme satranç oynatması ,filmin atmosferi, sorgulaması çok etkileyici . bugün iyi film denilince aklıma ilk gelen filmlerden biridir.
 
kızlar akıl oyunlarını 2 kz izledim bu sabah ilkinde baya kafam karıştı anca ikincide çözdüm durumu.hatta yolu olsada tersten izlense daha kolay anlaşılıcak :1:
hatta şölede bir yorumda bulunayım. buna nörolojik bir rahatsızlık olarak bakılıyor ama bence iş gerçeğinde tamamen ruh hastalığı.hele son sahneyle ilk sahneyi birleştirince bu adamda amnezi değil direk şizofreni var dedim kendi kendime :1:
ama film gerçekten iyiydi. puanım 10/7
atlantis evet canım bahsettiğin film sırada bekleyenim. bu ara bellek konusuna takılmış durumdayım.
 
kızlar akıl oyunlarını 2 kz izledim bu sabah ilkinde baya kafam karıştı anca ikincide çözdüm durumu.hatta yolu olsada tersten izlense .
ben yarısına kadar izlediğimde herşeyi gerçek sandım. sonra biraz ara verip russel crowe'un rolü hakkındaki röportajında şizofrenleri iyi tanırım falan dediğini okuyunca bütün sürprizi kaçtı:(bi daha yorum falan okumam film bitmeden:(
bu arada filmde John Nash'in karısı -kocası ilaçlar yüzünden iktidarsızlaştığı için- çocuğu annesine bırakıp üç saat mesai yapıcam deyip gidip onu aldatıyor ya orda sinir oldum(ben öyle anladım sahneler üstüste çünkü)
karısını oynayan kadın bu rolle oscar almış.
ben onu Requem for a dream'den hatırlıyorum.o da etkileyici bir filmdir.
hayali arkadaşın şapkalı olanı da geçen izlediğim Saatler filminde aidsli hasta rolundeydi.çok film izlemeye başlayınca böyle oluyor.rollerine adapte olamıyoruz bu sefer.bende öyle

(Liza-kaçıncı filmim hatırlayamadım guvestanama?:))
 
Meet Joe Black

bu filme izledim.Anthony Hopkins çok usta bir oyuncu yani müthişti.
şimdi size birkaç benzeşme sunacam film boyunca dikkatimi çeken.

images

images


bir de

images

images



(Liza-6)
 
Son düzenleme:
23 Kasım – 23 Aralık 2010


Sinema Günlüğü Katılımcısı - İzlediği Film Sayısı


  1. guvastanema ............14......
  2. Revolucion ................10......
  3. PrensesPeri ................4.......
  4. atlantis ....................15.......
  5. deren1907 .................1.......
  6. MKT ..........................1.......
  7. Liv ............................5........
  8. Duygu.C .....................3.........
  9. Liza ...........................6.........
  10. prensesin.uykusuyum ...13.........

revolucion canım mesajların altına kaç tane izlediğini yazmayı unutmazsan sevinirim. en azından izlediğin filmleri kalın karakterli yazabilirsin. mesajlarını okuyorum elbette ama not etmediğin için listeyi düzenlerken unutabiliyorum. az önce unuttum mesela. listemiz ne güzel kalabalıklaşıyo, takip etmem zorlaşır.
 
Son düzenleme:
atlantisimin tavsiyesi üzerine izlemiş ve çok beğenmiştim , ölüme satranç oynatması ,filmin atmosferi, sorgulaması çok etkileyici . bugün iyi film denilince aklıma ilk gelen filmlerden biridir.

filmi izledikten sonra acaba bu senaryo günümüzde uyarlansa nasıl çekilirdi diye sordum, aynı tadı vermeyeceğinin ötesinde çok vasat olacağını düşündüm. 1,5 saatte insanlığın temel sorularına çok iyi cevaplar vermiş bergman. cesur ve bu yüzden çok başarılı bir film. aşk ve mükemmellik üzerine kurulmuş diyalog pek güzeldi:69: üçlemenin diğer filmlerini de en kısa zamanda izliycem.

ben bu başlığı nasıl da görmemişimmmmm

ayın 23'üne de çok kalmadı ama olduğu kadarıyla katılabilir miyim???

canım yeni ayı beklemeye hiç gerek yok, katılabilirsin tabi ki... hoşgeldin aramıza...
 
Bugün Çoğunluk filmini izlemek için Beyoğlu Sinemasına gittik arkadaşla. Yan tarafta inşaat çalışması olduğu için, matkap sesi filmi bastırınca paramızı alıp çıktık malesef:( Gayet keyifsiz ne izleyelim derken, tercihimizi Saw 3d'den yana kullandık, kullanmaz olaydık. İlk film bence çok iyiydi, felsefesini beğenmiştim ama 7'sine kadar artık neyse konuşmıyım:) Kan, vahşet, yeni hiçbirşey yok, umarım denildiği gibi sondur.
Ama yanarım yanarım Avatarı sinemada izleyip de 3d izlemediğime yanarım:((
Ne zamandır güzel güzel filmler izliyodum, bende bıraktığı bu kötü tadı yok etmek için bugün güzel bir film daha izliycem.

Bulutları'ı Beklerken'i seçtim. Yeşim Ustaoğlu'nun izlediğim ikinci filmi olacak. Pandora'nın Kutusu, izlemeyenlere tavsiye ederim, sırf başroldeki Tsilla Chelton için bile izlenesi bir film

guvastanema 14
 
Son düzenleme:
Bulutları Beklerken

Sonu beni ağlattı.halen de siliyorum gözyaşlarımı.
Ayşe'nin yaşadığı yalnızlık duygusu tam olarak bana geçti diyebilirim.

(Liza-7)
 
beni de aranıza aldığınız için teşekkür ederimmm:46:

son 1 haftadır izlediğim filmleri not edeyim madem:)

geçen hafta 3 aralık'ta yani av mevsimi'ne gittim. Benim için bi filmde Şener Şen tam bir beklenti kaynağı oluyor. Tabi ki oyunculuk olarak Şener Şen beklentimi karşıladı. Senaryo klişe kalsa da benim için çok tatsız olmadı, yine de severek izleyebilrim. (Okuyanlar bilir, bende Ahmet Ümit'in İstanbul Hatırası kitabının havasını uyandırdı.)

Diğer bir film de Salt. Bir Anjelina Jolie Filmi. Pek çok filmnine nazaran ben de bi lezzet bırakmadı. yine de izlenilebilir.

angelina-jolie-salt-movie.jpg


Sil Baştan. izlemek isteyip de bi türlü izleyemediğim, Jim Carrey ve Kate Winslet filmi. filmin bende bıraktığı duygusal tat oldukça farklı oldu. Konuyu Vanilla Sky'a çok benzetsem de kendine has bir film.

images


Deney-DNA tamamen farklılık olsun diye aldım açıkçası. İzlerken sıkılmadım da çok da gerekli bir film değil bence. Vasat bana göre.

deney-dna-film_23072010142424.jpg


Zaman Yolcusunun Karısı çok sık duyduğum bu filmi de yeni izlemek nasip oldu. Daha yoğun bir aşk ve dram havası bekliyordum ama yine de güzel bir deneyim olduğunu düşünüyorum.
 
23 Kasım – 23 Aralık 2010


Sinema Günlüğü Katılımcısı - İzlediği Film Sayısı


  1. guvastanema ............15......
  2. Revolucion ................10......
  3. PrensesPeri ................4.......
  4. atlantis ....................15.......
  5. deren1907 .................1.......
  6. MKT ..........................1.......
  7. Liv ............................5........
  8. Duygu.C .....................3.........
  9. Liza ...........................7.........
  10. prensesin.uykusuyum ...13.........
  11. orchidea ....................5.........
 
Son düzenleme:


Sonu beni ağlattı.halen de siliyorum gözyaşlarımı.
Ayşe'nin yaşadığı yalnızlık duygusu tam olarak bana geçti diyebilirim.

(Liza-7)

Bulutları Beklerken
Aynı gün izlemişiz:) Ben böyle öyküleri çok seviyorum. Derin bir yarayı ele alıyor ama duygu sömürüsü yapmadan naif, harika bir şekilde işlemiş filmi Yeşim Ustaoğlu. Ayşe teyzenin sesi o kadar güzel ki bütün gün bana masal anlatsın dinlerim derken filmin ortalarında konuşmaz oldu, dağ başında Niko'yu anlattığı sahnede sesine tekrar kovuşurken dayanamadım ağladım. Son sahne de çok güzeldi gerçekten. Ben bi tek küçük oyuncuya pek ısınamadım, rolüyle tam bütünlük oluşturamamış gibi.
Jenerikte Özcan Alper ismi dikkatimi çekti tabi. Filmi izlerken de Karadeniz öyküsü anlattığı için aklımdaydı sürekli:) Sonbahar'ın yönetmeni. 2008'de baya dikkat çekmişti bu film. Ben beğenmedim ve beğenmemek için de haklı sebeplerim olduğunu düşünüyorum:) Ama başrol oyuncusunun sevgilisinin terk ettiği an fırtınanın karşısında dikildiği sahne tüylerimi diken diken etmişti ve en beğendiğim sahneler arasında yerini her daim koruyacak, o ayrı... Sonbahar'ı yeniden izliycem ama.
 
Back