Tabi ki yöntemim sen de ona vur şeklinde olmuyor, ‘git al oyuncağını elinden, o senin hakkın ve hakkını koru verme eşyanı’ diyorum, sonuç olarak vuruyor minik olan, itiş kakış yaşanıyor.
Ve buna büyüğüm ağlıyor vurdu diye(kardeşi de vursa ağlıyor savunma yapamıyor) ‘sen ona vurduğun için karşılık verdi, eğer bir şeye zarar verirsen karşılık görürsün ve bu sebeple ağlama hakkın yok’ diyorum.
Küçük olan maşallah zaten cevval bir çocuk bir ama, 3 yaşındaki oğlumun dışarıdakilere tepki veremeyip gelip evde kendisine güç olarak denk olmayanı seçmesi canımı sıkıyor doğal olarak.
Çünkü bunu ilke edinip, büyük balık küçük balığı yutar misali bir karaktere dönüşmesini istemiyorum.
Velhasıl, belki çocuğumda 20 30 40 kez gözlemlemesem, orası burası tırnak izleriyle dolu olmasa, sizin gibi düşünebilirdim ama, şuan savunma sanatı gibi yöntemler için küçük olduğundan; çığlık ve tepki vermesini bir anne olarak yeğelerim.
Bakın yeğelerim diyorum, eşyalara bile vurmasına izin vermiyorum o ayrı.
Ama vicdanım bu babanınki gibi uyar, yapıyorsa bağır ve hala yapıyorsa karşılık ver şeklinde konuşuyor.