Sevgilimin kötü niyetli olduğunu düşünüyorum.

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bakın çok duygusalsınız ve aşırı bağlanmışsınız ama kangren başlamış. Sayfalarca yazdıklarınızın tek bir açıklaması var. İlişkiniz bitmiş. Arada bir sarılıp seviyorum demesi hiç kafanızı karıştırmasın çünkü bir anda gelip ayrılmak istediğini söyleyecek, son anlarınızı yaşıyorsunuz. Çift değil sizin tek terapi almanız gerekir. Sizi istemeyen ve istemediğini hissettiren bir adama karşı hala sevgi besliyorsunuz.

Adam açık açık demiş heyecanım bitti diye. Siz, bende bitmedi ben seviyorum ben istiyorum ben düzeltmek istiyorum diyorsunuz. Size yalan söylediğini biliyorsunuz, 1 Mayısta doktora veya işe gitmediğini de biliyorsunuz ee sonra? Zorla mı tutacaksınız adamı? Sizinle sevişmek istemiyor her fırsatta kendini dışarı atıyor. Ben başka biri olduğunu düşündüm ki olmasa bile ilişkiniz bitmiş. Kusura bakmayın ama adam telefonu eline her aldığında ekrana bakmaya veya o kim bu kim diye devamlı sorular sormaya, nerdesin kimlesin görüntülü ara fotoğraf gönder diye darlamaya da hakkınız yok.

Eve beraber yatırım yaptık diyorsunuz, kira mı satın mı aldınız göremedim ama içten içe bu yatırımını kurtarmaya, bir şeyleri geri almaya çalıştığını öğrenirseniz hiç şaşırmayın. Kötü şekilde ayrılırsanız evden gitmek zorunda ama yavaş yavaş ayrılmayı kabullendirmeye çalışıp ev için verdiklerini geri isteyebilir.
Ev kira ancak birlikte yatırımımız var bir miktar. Daha yeni düşük faizle kredi çekip yatırım yaptık, bana sordu hep nasıl yapalım, hadi planlayalım diye. Hep birlikte planlamıştık böyle şeyleri önceden de. Ben burs alıyordum yurtdışında, her ay biraz arttırıp kenarıya para atmıştım bizim için. O da maaşından biriktirdi. Bütün eşyaları da birlikte aldık. Taksitleri devam ediyor halâ. O kadar isteyerek seçtik hepsini, taksitleri bitmeden nasıl böyle olduk. 1 mayısın yalan olduğunu düşünüyorum evet, içimden bir ses kimse yok ancak muhtemelen çok soru sormama sebep olacak bişi yaptı o yüzden böyle bişi uydurdu diyor yoksa 1 mayıs için böyle bir yalan uydurmak çok amatörce değil mi?

Dün aradığında kesildi telefon diye kapattım, hemen yazmış sen mi kapattın yoksa kesildi mi diye. Herşey yolunda mı diye sormuş. Tripli gibisin ne var demiş ( dün geçti bu 1 mayıs enabız muhabbeti, bişi olmamış gibi davranmaya çalışsam da hep geç döndüm mesajlatına biraz da ona yer açmam için, ikimiz adına seviyor gibiydim son zamanlarda). İçimden bir ses bu birbirimize alışma dönemi diyor ama bilmiyorum. Çünkü uzağa gittiğinde yine eskisi gibi olduk. Bakalım gerçi bu üç gün içinde neler olacak. Ben de çok ağladım hep niye böyleyiz, niye uzaksın, niye öpmüyosun, niye sarılasın yok, niye elimden tutmuyorsun, niye şifrelerimiz birbirimizde değil, niye niye diye. Gerçi kim olsa yapardı sanırım. Dün yolda çok kötü oldum dedim, hafta bitmeden gelicem üzülme artık falan demiş.Geldiğinde oynadığımız bir oyun var hem ona devam ederiz hem de şunh şunu izleriz diye vidyo atmış. Ben zorlamıyorum hiç, kendi yaptı bu planları.

Sürekli mesajlaştığı birini yakalamadım hiç zaten düzenli olarak sürekli görüştükleri dışında, siliyorsa da bilemiyorum nasıl devam ettiriyor öyle.

Sizce alışma dönemi olabilir mi bu? Farklılıkarın iyice göze battığı ve öğrenilmeye çalışıldığı bir dönem? Sorumluluklar arttı diye ve ben çok fazla ilgi gösteriyorum diye boğulmuş olabilir mi?
 
Merhaba, başkasının konusunu daha fazla meşgul etmek istemediğim için başlık açtım. 4 ay önce birlikte eve çıktığım sevgilimin bazı şeyleri bilerek yaptığını düşünüyorum artık. Eskiden bu çocuğun huyu bu derdim ancak artık kötü niyetli geliyor bana. Çok yatırım yaptık evimize çıkmak ve birlikte yaşamak için, çok şey bekledik. İşimiz oldu, paramız oldu, ikimiz de başka ülkelerde eğitime gittik uzaktan sürdürdük bir süre, hiç kopmadık hep buna yatırım yaptık. Aynı evde değilken görüşmek, sevişmek, birlikte zaman geçirmek için can atardık. Onun da benim de libidom çok yüksek, ne olursa olsun birbirimizi istemediğimiz bir an olmazdı hiç. Sürekli sarılırdı, öperdi, mutlu muyum diye sorardı, içine çekersi kokumu, gözleri gülerdi gözlerimle buluşunca. Uzaktan beni görünce yürüyüşü değişir mutlu mutlu gelirdi yanıma. Ben üzülünce kocaman sarılırdı, geçiverirdi üzüntüm güvenli kollarında. Pandemide ben başka bir ülkedeydim, uzunca bir süre gelemedim. Sonra döndüm ülkeye bir yıl kadar oldu, en sonunda da eve çıktık 4 ay önce.

Ne olduysa bundan sonra oldu. Başlarda oturduğu yerden benim fotomu çeker bana atardı, ikide bir gelir sarılırdı, öperdi ama yorgunum der sevişmezdi. Bu yorgunluğun hiç geçmediğini ve benimle sevişmek için herhangi bişi yapmadığını farkettim önce. Sen böyle değildin neler oluyor diye sorduğumda yorgunum cevabını aldım hep. Ben başlattığımda da binbir naz ile ve sıfır tatminli kısacık şeylere döndü önceden saatler süren sevişmelerimiz. Hiç istenmemek, uyduruktan bir iki dakika bişi yaşmak ve asla üzerime düşülmemesi tatmin oldum mu olmadım mı diye beni daha da uzaklaştırdı. Bu konuyu açmaya bile çekinmeye başladım artık. E sen başlat ne var yani benden bekleme demeye başladı hep. Sanki başlatınca girdiği tavırları bilmiyormuş gibi. Eskiden böyle değildi ben eskiyi istiyorum dediğim her an bir sürü bahane. En sonunda çekici gelmiyorsun bana dedi, çok ağladım/ çözelim terapiye gidelim dedim, elbette halâ gitmedik. Geçenlerde bunu reddetti, boşuna kafaya taktığımı ve beni beğendiğini söyledi. Ancak değişen bişi yok, bu defa da tıkanan burnu ve baş ağrıları sebebi ile sevişmedik ben başlatmak istediğimde, O değil yine ben.

Bana her zaman mesaj atar işten çıktığında, geçenlerde atmadı ve biraz geç kaldı. Neredesin diye sordum, ne sıkmam kaldı ne de özel alan bırakmamam. Ben ara sıra mesaj atıyorum işten çıktığımda neyi büyütüyosun bu kadar diye celallendi( mesajlar duruyor, her zaman attığı kanıtlı). Bazı günler evden çalışır ve evden çalışmaya can atar, son iki haftadır o günlerde de işe gitmesi gerekiyor çeşitli sebeplerle. Çok üstüste gelmedi mi bu, neler oluyor diye sorduğumda yine celallendi. Ne paranoyam kaldı ne takıntılı olmam. Halbuki kendisidir oley evden çalışıyorum diye sevinen hep. Elbetteki bunu da yalanladı.

İşteyken gün içinde daha fazla iletişimde olalım, benim senden haberim olmuyor senin de benden, rahatsız oluyorum dedim diye bana bunun asla olmayacağını, kendisinin içedönük biri olduğunu, işten dolayı bana enerjisinin kalmadığını, eve geldiğinde zaten konuştuğumuzu söyledi. Normalde gün içinde bana komik vidyo falan atan adam, ben bunu söyledikten sonra gün içinde asla yazmamaya başladı. Başkaları ile bişiler paylaştığını biliyorum iş saatlerinde.Ancak gizli baktığım için mesajlarına bişi diyemiyorum. Kesin konuşuyorsun başkaları ile yapma şimdi dediğimde de asla konuşmadığını, kendisini sadece işe verdiğini söylüyor.

Neye üzüldüğümü, nasıl düzeltebileceğimizi, neyin yeterli olabileceğini çok açık anlatmama rağmen sorun var dediğim konularda eskiden yaptıklarını da tamamen ortadan kaldırdı. Üzüldüğümü ve daha çok üzüleceğimi bilmiyor gibi bir durum yok yani. Bizzat kendi yaptığı şeyleri yine bizzat kendisi inkâr etti ve hiç yapmamaya başladı sadece ve sadece bu bana yetmiyor biraz düzeltelim dediğim için. Bakın çok komik bir örnek belki ama, bugün uçağa bindiğinde bana bulutların fotoğrafını atsana çok seviyorum dedim, bana atmadı, story olarak paylaştı. Zaten havaalanına gidecek otobüsü beklerken burnu tıkalı vr başı ağrıyor diye bana sarılmadı, ben ağladım yolculuyorum diye, ağladığımı gördü ve öyle durdu karşımda.

Ben artık bunun salt kötülük olduğunu düşünmeye başladım. Bunu hakedecek herhangi birşey yapmadım, eskiden nasıl seviyor isem halâ öyle seviyorum. Sevgiyi gösterme biçimim de değişmedi. Yaln söylemiyorum ve şeffafım. Telefonum ortada durur, olan biteni olduğu gibi anlatırım ve gözüm O'ndadır, mesajlaşarak dahi aldatmam. Erkek arkadaşlarım var evet ancak flörtleşerek konuşmam, öye bişi hissedersem set çekerim o erkek arkadaşımla arama.

Eski sevgilisi kendisini aldatmış, şifrelerini bilirlermiş birbirlerinin ve silinen mesajları görürmüş hep, yalanlarını yakalarmış. Çok üzülmüş, çok canı yanmış o ilişkide ve ayrılmjş. Şimdi bilin bakalım ben kimin silinen mesajlarını yakaladım, kimin yalan söylediğini anladım.... Şifrelerimizi değişmek istedim eve ilk çıktığımızda, ne laptopunun ne de telefonunun şifresini vermedi, özel alanım bu benim olmaz dedi. Bu eski sevgili olayından bahsettim ve bizim ilişkimizde sen bu kişi misin diye sordum, elbette yemediğim laf kalmadı.

1 Mayıs günü sabah aynı saatte kalkıp işe gitti kendisi, dönüşte biraz erken geldi, özel hastaneye uğradığını, muayene olduğunu ve tomografi çektirdiğini söyledi. Allah allah 1 Mayıs resmi tatil değil mi sen niye çalıştın ve nasıl açık hastane buldun dediğimde, yurtdışı bir firma oldukları için 1 mayısın resmi tatil olmadığını ve hastanenin de özel olduğunu söyledi. Kapattım konuyu olabilir diyerek. Bugün konu geldi , dedim ki hadi bakalım enabızdan eski tomografin ve 1 mayıstakine. Enabıza girdi, her iki tomografiyi de yüklememişler sisteme ancak önceden gittiği randevusu kayıtlı olmasına rağmen 1 mayısla ilgili herhangi bir kayıt yok. E hadi sonuçlar düşmedi neden muayene kaydın yok ki dedim 1 mayıs için, özel hastane daha düşmemiş demekki dedi.... Aa öyle mi oluyormuş ya özellerde dedim, evet evet geç düşüyor dedi. Ama barkodu varmış mailinde muayenenin, onu gösterip alırmış parasını sigortadan, sıkıntı değilmiş. Özel hastaneye gitmedim hiç, emin olmadığım için yüzleşmedim ancak içimden bir ses bunun kocaman bir yalan olduğunu söylüyor. İşe gitmesinin de yalan olduğunu düşünüyorum.

Yüzleşmem gerektiğini biliyorum, yalanını yüzüne vurmam gerektiğini, gizli gizli baktığım yarısı silinmiş mesajları bas bas bağırmam gerektiğini biliyorum. O kadar üzgünüm ki bütün bunları bana yaptığı ve bunca çabayı boşa götürdüğü için. Ben bu kadar saf saf severken bunca kötülüğü bana yapabiliyor olmasını aklım alamadı bir türlü, hele ki zamanında kendisi buna maruz kalmış biriyken. Öyle korkuyorum ki hepsini yüzüne vurduğumda hiç uğraşmadan defolup gidecek diye. Bu kısım benim sorunlu olduğum yer. Hiç hazır değilim Onsuz bir hayata, bunca yılım, bunca hazırlığım, yatırımım, mis gibi sevişim falan hepsi yok olup gidecek ve ben neye tutunacağım bilmiyorum. Düzelmesini çok istiyorum, bir tarafım git randevu al zorla çift terapisine götür diyor. Orada yüzleş, orada konuş içindekileri diyor. Başbaşa iken bunu yapacak cesareti asla bulamıyorum kendimde.

1 mayıs olayı ya gerçekse diyor bir tarafım halâ, diğer tarafım da salak mısın diyor. Ben bu kadar güvendiğim, gözümün içine bakan, zamanında benim için bir sürü şey yapmış bu adamın şimdi salt kötülük yaptığına bir türlü inanamıyorum. Neler oluyor arkadaşlar?
"yurtdışı bir firma oldukları için 1 mayısın resmi tatil olmadığını " bu külliyen yalan.

Baskasi vardir ya da ayril hemen gibi birsey demiyorum ama hevesi kacmis ve maalesef artik o asik erkek degil. Aslinda evlilerin bircogunun yasadigi olay ama 1mayis yalani cok cirkin olmus. Sevgiline soru sorma, birak ne hali varsa gorsun, kendi hayatina konstantre ol. Bak bakalim zaman ne getirecek.
 
Sevgilisi miyim ben yalan söyleyeyim😂
Özel hastanede bile uzman doktor yoktur, acil açıktır ve kaydı anında düşer.
Tomografi çekilecek kadar hasta ise reçetesi de vardır en azından o düşer, onu geçtim yahu ödeme yaptın fişi nerede?
Oraya gelene kadar zaten ohoo…
Ben 1 Mayısta oğlumu götürdüm beyin cerahina uzman dahil profta vardi o gün hastanede, aynı günde tomografi çekildi. Özel hastaneler 1 Mayısta çalışıyor ama hastane girişi ve tomografi hemen e nabıza yüklendi
 
Ev kira ancak birlikte yatırımımız var bir miktar. Daha yeni düşük faizle kredi çekip yatırım yaptık, bana sordu hep nasıl yapalım, hadi planlayalım diye. Hep birlikte planlamıştık böyle şeyleri önceden de. Ben burs alıyordum yurtdışında, her ay biraz arttırıp kenarıya para atmıştım bizim için. O da maaşından biriktirdi. Bütün eşyaları da birlikte aldık. Taksitleri devam ediyor halâ. O kadar isteyerek seçtik hepsini, taksitleri bitmeden nasıl böyle olduk. 1 mayısın yalan olduğunu düşünüyorum evet, içimden bir ses kimse yok ancak muhtemelen çok soru sormama sebep olacak bişi yaptı o yüzden böyle bişi uydurdu diyor yoksa 1 mayıs için böyle bir yalan uydurmak çok amatörce değil mi?

Dün aradığında kesildi telefon diye kapattım, hemen yazmış sen mi kapattın yoksa kesildi mi diye. Herşey yolunda mı diye sormuş. Tripli gibisin ne var demiş ( dün geçti bu 1 mayıs enabız muhabbeti, bişi olmamış gibi davranmaya çalışsam da hep geç döndüm mesajlatına biraz da ona yer açmam için, ikimiz adına seviyor gibiydim son zamanlarda). İçimden bir ses bu birbirimize alışma dönemi diyor ama bilmiyorum. Çünkü uzağa gittiğinde yine eskisi gibi olduk. Bakalım gerçi bu üç gün içinde neler olacak. Ben de çok ağladım hep niye böyleyiz, niye uzaksın, niye öpmüyosun, niye sarılasın yok, niye elimden tutmuyorsun, niye şifrelerimiz birbirimizde değil, niye niye diye. Gerçi kim olsa yapardı sanırım. Dün yolda çok kötü oldum dedim, hafta bitmeden gelicem üzülme artık falan demiş.Geldiğinde oynadığımız bir oyun var hem ona devam ederiz hem de şunh şunu izleriz diye vidyo atmış. Ben zorlamıyorum hiç, kendi yaptı bu planları.

Sürekli mesajlaştığı birini yakalamadım hiç zaten düzenli olarak sürekli görüştükleri dışında, siliyorsa da bilemiyorum nasıl devam ettiriyor öyle.

Sizce alışma dönemi olabilir mi bu? Farklılıkarın iyice göze battığı ve öğrenilmeye çalışıldığı bir dönem? Sorumluluklar arttı diye ve ben çok fazla ilgi gösteriyorum diye boğulmuş olabilir mi?
Birlikte yaşamak sizin düşündüğünüz gibi ateşli günler , romantik olaylar getirmiyor. Birlikte yaşadığınızda özlem olmuyor, flört dönemindeki itina olmuyor, birbirinize hazırlanma süreci olmuyor. Eşimle dört yıla yakın birlikte yaşayıp sonra evlendik. Aynı evin içine girmek, sürekli birlikte plan yapmak, sorumluluklar başta çok yordu beni. Libidosu yüksek bir kadın olmama rağmen sevişmekten kaçmaya başladım bir dönem. Her şey gözüme batıyor kendimi sürekli kısıtlanıyor hissediyordum. Bunları aşmak zaman aldı, terapi falan almadık birbirimize açık olduk sadece. Bir gün ona dedim ki seni yaşatan benmişim gibi davranma bu bana çok ağır geliyor. Eşim bu cümleyi doğru yere koydu ve her şeyi buna göre düzenledi kendince, zamanla rayına girdi ve sonra evlenmeye karar verdik. Kimseye yaşam kaynağınız gibi hissettirmeyin bu çok ağır bir yük. Bazısının totosu kalkar bazısı da benim gibi bunalır. 1 mayısta size yalan söyledi mi bilmem, çalışmaksa bu yıl bende çalıştım o tarihte anormal değil, eşimde işteydi yalan olmayabilir yani. Ama net gördüğüm ikinizinde alana ihtiyacı olduğu. Birlikte yaşamak araf gibi bir şey evli değilsiniz ama sorumluluk var, bağlı değilsiniz ama bağlısınız bunu dengelemek çok kolay değil. Sürekli ilişkimiz şöyle böyle, şu eksik bu eksik yoruyor insanı. Biraz gözlemleyin, akışına bırakın
 
Bu adamın sizi aldattığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Bariz belli değil mi şifre değiştirmeler, telefonu ortada bırakmamalar, özel demeler, mesaj silmeler.. Özeline önceden dikkat etmeyen adamın dikkat edesi tutmuş. Aslında ayrılın diye de elinden geleni yapıyor. En kötüsü de sizin için artık heyecanlanmadığını söylemiş, çok acı değil mi? Neden hala bu adama tutunmaya çalışıyorsunuz? Bu adam bi haltlar yiyor çünkü siz basit bir şey bile söyleseniz fazla yükseliyor. Çünkü hatasını biliyor, suçlu ve beni bastırmaya çalışıyor. Kendi suçunu sizinle bastırıyor.
Son ayrılmada yani ilişkiyi uzaktan yürüttüğünüz zamanda bir şeyler olmuş belli ki.
Kendinizi maddi anlamda güvene alın, bir kaybını varsa bir şekilde alın ve evden gönderin bu adamı. Adamın düzelmeye isteği yok, neyi zorlayacaksınız ki? Gerek var mı kendinizi daha da yormanın?
 
Birlikte yaşamak sizin düşündüğünüz gibi ateşli günler , romantik olaylar getirmiyor. Birlikte yaşadığınızda özlem olmuyor, flört dönemindeki itina olmuyor, birbirinize hazırlanma süreci olmuyor. Eşimle dört yıla yakın birlikte yaşayıp sonra evlendik. Aynı evin içine girmek, sürekli birlikte plan yapmak, sorumluluklar başta çok yordu beni. Libidosu yüksek bir kadın olmama rağmen sevişmekten kaçmaya başladım bir dönem. Her şey gözüme batıyor kendimi sürekli kısıtlanıyor hissediyordum. Bunları aşmak zaman aldı, terapi falan almadık birbirimize açık olduk sadece. Bir gün ona dedim ki seni yaşatan benmişim gibi davranma bu bana çok ağır geliyor. Eşim bu cümleyi doğru yere koydu ve her şeyi buna göre düzenledi kendince, zamanla rayına girdi ve sonra evlenmeye karar verdik. Kimseye yaşam kaynağınız gibi hissettirmeyin bu çok ağır bir yük. Bazısının totosu kalkar bazısı da benim gibi bunalır. 1 mayısta size yalan söyledi mi bilmem, çalışmaksa bu yıl bende çalıştım o tarihte anormal değil, eşimde işteydi yalan olmayabilir yani. Ama net gördüğüm ikinizinde alana ihtiyacı olduğu. Birlikte yaşamak araf gibi bir şey evli değilsiniz ama sorumluluk var, bağlı değilsiniz ama bağlısınız bunu dengelemek çok kolay değil. Sürekli ilişkimiz şöyle böyle, şu eksik bu eksik yoruyor insanı. Biraz gözlemleyin, akışına bırakın
Olayı biraz da bu taraftan dinlemek beni çok mutlu etti teşekkür ederim. Benim sevgilim de buna benzer birşey söylemişti zamanında, eşiniz bunu nasıl aştı acaba? Neleri değiştirdiğini gördünüz? 1 Mayısı falan sorgulamak yerine, akışına mı bırakmalıyım mesela? Ya da şimdi kendimi geri çektim diye hiç muhabbet başlatmadım dünden beri, buna devam mı etmeliyim bir süre daha? Bırakyım O mu gelsin? Çok keskin yapıyorum bunu, hep sevgiye boğuyorum merakla soruyorum falan sonra bakıyorum bana sarılmaktan bile imtina eder hâle gelmiş, şak diye çekiyorum kendimi.
 
Bence bütün sorun burada. Kimse kimseyi bu kadar sevmemeli... Yani belki çift terapisi yerine bu konuda destek alabilirsin😶 Adam ilişkinin bitmesi için elinden geleni yapıyor bence, sadece bunu senin yapmanı bekliyor olabilir. Sevişmeyi kadının başlattığı, erkeğin reddettiği kaç ilişki vardır ki? Üstelik defalarca... Adamda bir şeyler çoktan bitmiş bunu kabullenip bir şeyler yapmaya başla bence, halının altına süpürerek kendine kötülük yaparsın.
Çoookkk var o şekilde ilişki.dünya kadar.dediklerin in bir kısmı doğru ama o kısım doğru değil.
 
Bence çok fazla bağımlı olmuşsunuz.Acaba çok mu üstüne gidip sıktınız?İşteyken gün içinde daha fazla iletişimde olalım demişsiniz mesela.İlişkiler genelde sevgiliyken farklı,aynı evde yaşayınca farklı oluyor ama bu adam sizin üzüldüğünüzü göre göre umursamıyor.
 
İlgi istek kalmamış, cinsellik bitmiş, 1 mayısta aldatılmışsınız. Artık sevilmemenin terapi alanına gireceğini sanmıyorum. Bence terapiyi kendiniz için alın. Neden kendime değer vermiyorum diye bir sorun. Zira empati kurdum ve adamı sittir edeceğime karar verdim
 
Bir anlığına sevinmiştim bu cevaba ama diğer yanıtlara bakınca 1 mayısta açık özel hastane kocaman bir yalan anladığım kadarı ile.

1 Mayısta özel hastanelerde doktorlar cumartesi düzeni gibi çalıştı. Yakın arkadaşım uzman hekim normal poliklinikte çalıştı.
 
Neden böyle oldu hiç aklım almıyor. Öyle sürekli yazışma falan yok evde birileri ile ama elbette yanında olmadığım zamanlarda yapıyordu belki de, benimle bu kadar sevişmeyen adam elbette başka yerde tatmin oluyordur haklısınız. Sabah iş saatinde çıkıp gidecek kadar da istediği biri demek... Geçen cumartesi bir anda kalkıp bana yiyecek bişiler almaya gitmişti, muhtemelen bu da o vicdan azabı muhabbeti. Sizce telefonda mı yüzleşmeliyim yoksa dönmesini bekleyip evde mi? O kadar üzgünüm ki şu an mesajlar döşemek istiyorum kendisine.
Kendini tut.mesaj yazarsan takmaz.okundu atar geçer. Daha çok hırslanırsın.
 
Merhaba, başkasının konusunu daha fazla meşgul etmek istemediğim için başlık açtım. 4 ay önce birlikte eve çıktığım sevgilimin bazı şeyleri bilerek yaptığını düşünüyorum artık. Eskiden bu çocuğun huyu bu derdim ancak artık kötü niyetli geliyor bana. Çok yatırım yaptık evimize çıkmak ve birlikte yaşamak için, çok şey bekledik. İşimiz oldu, paramız oldu, ikimiz de başka ülkelerde eğitime gittik uzaktan sürdürdük bir süre, hiç kopmadık hep buna yatırım yaptık. Aynı evde değilken görüşmek, sevişmek, birlikte zaman geçirmek için can atardık. Onun da benim de libidom çok yüksek, ne olursa olsun birbirimizi istemediğimiz bir an olmazdı hiç. Sürekli sarılırdı, öperdi, mutlu muyum diye sorardı, içine çekersi kokumu, gözleri gülerdi gözlerimle buluşunca. Uzaktan beni görünce yürüyüşü değişir mutlu mutlu gelirdi yanıma. Ben üzülünce kocaman sarılırdı, geçiverirdi üzüntüm güvenli kollarında. Pandemide ben başka bir ülkedeydim, uzunca bir süre gelemedim. Sonra döndüm ülkeye bir yıl kadar oldu, en sonunda da eve çıktık 4 ay önce.

Ne olduysa bundan sonra oldu. Başlarda oturduğu yerden benim fotomu çeker bana atardı, ikide bir gelir sarılırdı, öperdi ama yorgunum der sevişmezdi. Bu yorgunluğun hiç geçmediğini ve benimle sevişmek için herhangi bişi yapmadığını farkettim önce. Sen böyle değildin neler oluyor diye sorduğumda yorgunum cevabını aldım hep. Ben başlattığımda da binbir naz ile ve sıfır tatminli kısacık şeylere döndü önceden saatler süren sevişmelerimiz. Hiç istenmemek, uyduruktan bir iki dakika bişi yaşmak ve asla üzerime düşülmemesi tatmin oldum mu olmadım mı diye beni daha da uzaklaştırdı. Bu konuyu açmaya bile çekinmeye başladım artık. E sen başlat ne var yani benden bekleme demeye başladı hep. Sanki başlatınca girdiği tavırları bilmiyormuş gibi. Eskiden böyle değildi ben eskiyi istiyorum dediğim her an bir sürü bahane. En sonunda çekici gelmiyorsun bana dedi, çok ağladım/ çözelim terapiye gidelim dedim, elbette halâ gitmedik. Geçenlerde bunu reddetti, boşuna kafaya taktığımı ve beni beğendiğini söyledi. Ancak değişen bişi yok, bu defa da tıkanan burnu ve baş ağrıları sebebi ile sevişmedik ben başlatmak istediğimde, O değil yine ben.

Bana her zaman mesaj atar işten çıktığında, geçenlerde atmadı ve biraz geç kaldı. Neredesin diye sordum, ne sıkmam kaldı ne de özel alan bırakmamam. Ben ara sıra mesaj atıyorum işten çıktığımda neyi büyütüyosun bu kadar diye celallendi( mesajlar duruyor, her zaman attığı kanıtlı). Bazı günler evden çalışır ve evden çalışmaya can atar, son iki haftadır o günlerde de işe gitmesi gerekiyor çeşitli sebeplerle. Çok üstüste gelmedi mi bu, neler oluyor diye sorduğumda yine celallendi. Ne paranoyam kaldı ne takıntılı olmam. Halbuki kendisidir oley evden çalışıyorum diye sevinen hep. Elbetteki bunu da yalanladı.

İşteyken gün içinde daha fazla iletişimde olalım, benim senden haberim olmuyor senin de benden, rahatsız oluyorum dedim diye bana bunun asla olmayacağını, kendisinin içedönük biri olduğunu, işten dolayı bana enerjisinin kalmadığını, eve geldiğinde zaten konuştuğumuzu söyledi. Normalde gün içinde bana komik vidyo falan atan adam, ben bunu söyledikten sonra gün içinde asla yazmamaya başladı. Başkaları ile bişiler paylaştığını biliyorum iş saatlerinde.Ancak gizli baktığım için mesajlarına bişi diyemiyorum. Kesin konuşuyorsun başkaları ile yapma şimdi dediğimde de asla konuşmadığını, kendisini sadece işe verdiğini söylüyor.

Neye üzüldüğümü, nasıl düzeltebileceğimizi, neyin yeterli olabileceğini çok açık anlatmama rağmen sorun var dediğim konularda eskiden yaptıklarını da tamamen ortadan kaldırdı. Üzüldüğümü ve daha çok üzüleceğimi bilmiyor gibi bir durum yok yani. Bizzat kendi yaptığı şeyleri yine bizzat kendisi inkâr etti ve hiç yapmamaya başladı sadece ve sadece bu bana yetmiyor biraz düzeltelim dediğim için. Bakın çok komik bir örnek belki ama, bugün uçağa bindiğinde bana bulutların fotoğrafını atsana çok seviyorum dedim, bana atmadı, story olarak paylaştı. Zaten havaalanına gidecek otobüsü beklerken burnu tıkalı vr başı ağrıyor diye bana sarılmadı, ben ağladım yolculuyorum diye, ağladığımı gördü ve öyle durdu karşımda.

Ben artık bunun salt kötülük olduğunu düşünmeye başladım. Bunu hakedecek herhangi birşey yapmadım, eskiden nasıl seviyor isem halâ öyle seviyorum. Sevgiyi gösterme biçimim de değişmedi. Yaln söylemiyorum ve şeffafım. Telefonum ortada durur, olan biteni olduğu gibi anlatırım ve gözüm O'ndadır, mesajlaşarak dahi aldatmam. Erkek arkadaşlarım var evet ancak flörtleşerek konuşmam, öye bişi hissedersem set çekerim o erkek arkadaşımla arama.

Eski sevgilisi kendisini aldatmış, şifrelerini bilirlermiş birbirlerinin ve silinen mesajları görürmüş hep, yalanlarını yakalarmış. Çok üzülmüş, çok canı yanmış o ilişkide ve ayrılmjş. Şimdi bilin bakalım ben kimin silinen mesajlarını yakaladım, kimin yalan söylediğini anladım.... Şifrelerimizi değişmek istedim eve ilk çıktığımızda, ne laptopunun ne de telefonunun şifresini vermedi, özel alanım bu benim olmaz dedi. Bu eski sevgili olayından bahsettim ve bizim ilişkimizde sen bu kişi misin diye sordum, elbette yemediğim laf kalmadı.

1 Mayıs günü sabah aynı saatte kalkıp işe gitti kendisi, dönüşte biraz erken geldi, özel hastaneye uğradığını, muayene olduğunu ve tomografi çektirdiğini söyledi. Allah allah 1 Mayıs resmi tatil değil mi sen niye çalıştın ve nasıl açık hastane buldun dediğimde, yurtdışı bir firma oldukları için 1 mayısın resmi tatil olmadığını ve hastanenin de özel olduğunu söyledi. Kapattım konuyu olabilir diyerek. Bugün konu geldi , dedim ki hadi bakalım enabızdan eski tomografin ve 1 mayıstakine. Enabıza girdi, her iki tomografiyi de yüklememişler sisteme ancak önceden gittiği randevusu kayıtlı olmasına rağmen 1 mayısla ilgili herhangi bir kayıt yok. E hadi sonuçlar düşmedi neden muayene kaydın yok ki dedim 1 mayıs için, özel hastane daha düşmemiş demekki dedi.... Aa öyle mi oluyormuş ya özellerde dedim, evet evet geç düşüyor dedi. Ama barkodu varmış mailinde muayenenin, onu gösterip alırmış parasını sigortadan, sıkıntı değilmiş. Özel hastaneye gitmedim hiç, emin olmadığım için yüzleşmedim ancak içimden bir ses bunun kocaman bir yalan olduğunu söylüyor. İşe gitmesinin de yalan olduğunu düşünüyorum.

Yüzleşmem gerektiğini biliyorum, yalanını yüzüne vurmam gerektiğini, gizli gizli baktığım yarısı silinmiş mesajları bas bas bağırmam gerektiğini biliyorum. O kadar üzgünüm ki bütün bunları bana yaptığı ve bunca çabayı boşa götürdüğü için. Ben bu kadar saf saf severken bunca kötülüğü bana yapabiliyor olmasını aklım alamadı bir türlü, hele ki zamanında kendisi buna maruz kalmış biriyken. Öyle korkuyorum ki hepsini yüzüne vurduğumda hiç uğraşmadan defolup gidecek diye. Bu kısım benim sorunlu olduğum yer. Hiç hazır değilim Onsuz bir hayata, bunca yılım, bunca hazırlığım, yatırımım, mis gibi sevişim falan hepsi yok olup gidecek ve ben neye tutunacağım bilmiyorum. Düzelmesini çok istiyorum, bir tarafım git randevu al zorla çift terapisine götür diyor. Orada yüzleş, orada konuş içindekileri diyor. Başbaşa iken bunu yapacak cesareti asla bulamıyorum kendimde.

1 mayıs olayı ya gerçekse diyor bir tarafım halâ, diğer tarafım da salak mısın diyor. Ben bu kadar güvendiğim, gözümün içine bakan, zamanında benim için bir sürü şey yapmış bu adamın şimdi salt kötülük yaptığına bir türlü inanamıyorum. Neler oluyor arkadaşlar?
Maalesef sevgiliniz sizin hissettiğiniz duyguları hissetmiyor artık.
İlişkinizde yalan var, ihmal var, bencillik var var da var. Siz kendinize odaklanıp bir an önce bu toksik ilişkiden kurtulmaya bakın. Bunca fedakarlığa ne hali varsa görsün.
Bir insan bugün yalan söylüyorsa bence hep yalan vardır hayatında o nedenle siz yakalamamis olabilirsiniz ama önceden de size yalan söylemiş olabilir. Şimdi aynı evde bir arada olduğunuz için işler değişti hem onun hem sizin için.
Özel hastaneyi arayıp 1 mayis da eşim (sevgilim derseniz belki bilgi vermez) muayene oldu e nabiza niçin düşmedi diye sorabilirsiniz. Özel hastaneye gittiğim de hiç sisteme geç düşme problemi yaşamadım ama ilden ile değişebilir belki bilemiyorum..
Umarım sizi sizin gibi hak edecek bir beyefendi girer hayatınıza.
 
İlgi istek kalmamış, cinsellik bitmiş, 1 mayısta aldatılmışsınız. Artık sevilmemenin terapi alanına gireceğini sanmıyorum. Bence terapiyi kendiniz için alın. Neden kendime değer vermiyorum diye bir sorun. Zira empati kurdum ve adamı sittir edeceğime karar verdim
Kendini sevmemek değil de yılların yaşanmışlıkları, alışkanlıkları var.kolay değil.
 
Sıkılmış başka açıklaması yok.
Maalesef bunu kabullen ve o evden çık kendine bir hayat kur.
Şöyle emek verdim şöyle şeyleri atlattık diye düşünme lütfen.
Adam sana değer vermiyor.
Seni arzulamıyor.
Böyle bir hayatı kendine nasıl yakıştırıyorsun.
Lütfen güçlü dur terapist falan hikaye.
Seni sevmeyen sırf alışkanlığı yüzünden ilişki sürdüren belki maddi çıkarı da var senden ki bence ilişkiyi bu yüzden sürdürüyor acı ama erkekler maalesef yüzeysel düşünüyor.
Böyle bir şeyi yakıştırma kendine
 
Merhaba, başkasının konusunu daha fazla meşgul etmek istemediğim için başlık açtım. 4 ay önce birlikte eve çıktığım sevgilimin bazı şeyleri bilerek yaptığını düşünüyorum artık. Eskiden bu çocuğun huyu bu derdim ancak artık kötü niyetli geliyor bana. Çok yatırım yaptık evimize çıkmak ve birlikte yaşamak için, çok şey bekledik. İşimiz oldu, paramız oldu, ikimiz de başka ülkelerde eğitime gittik uzaktan sürdürdük bir süre, hiç kopmadık hep buna yatırım yaptık. Aynı evde değilken görüşmek, sevişmek, birlikte zaman geçirmek için can atardık. Onun da benim de libidom çok yüksek, ne olursa olsun birbirimizi istemediğimiz bir an olmazdı hiç. Sürekli sarılırdı, öperdi, mutlu muyum diye sorardı, içine çekersi kokumu, gözleri gülerdi gözlerimle buluşunca. Uzaktan beni görünce yürüyüşü değişir mutlu mutlu gelirdi yanıma. Ben üzülünce kocaman sarılırdı, geçiverirdi üzüntüm güvenli kollarında. Pandemide ben başka bir ülkedeydim, uzunca bir süre gelemedim. Sonra döndüm ülkeye bir yıl kadar oldu, en sonunda da eve çıktık 4 ay önce.

Ne olduysa bundan sonra oldu. Başlarda oturduğu yerden benim fotomu çeker bana atardı, ikide bir gelir sarılırdı, öperdi ama yorgunum der sevişmezdi. Bu yorgunluğun hiç geçmediğini ve benimle sevişmek için herhangi bişi yapmadığını farkettim önce. Sen böyle değildin neler oluyor diye sorduğumda yorgunum cevabını aldım hep. Ben başlattığımda da binbir naz ile ve sıfır tatminli kısacık şeylere döndü önceden saatler süren sevişmelerimiz. Hiç istenmemek, uyduruktan bir iki dakika bişi yaşmak ve asla üzerime düşülmemesi tatmin oldum mu olmadım mı diye beni daha da uzaklaştırdı. Bu konuyu açmaya bile çekinmeye başladım artık. E sen başlat ne var yani benden bekleme demeye başladı hep. Sanki başlatınca girdiği tavırları bilmiyormuş gibi. Eskiden böyle değildi ben eskiyi istiyorum dediğim her an bir sürü bahane. En sonunda çekici gelmiyorsun bana dedi, çok ağladım/ çözelim terapiye gidelim dedim, elbette halâ gitmedik. Geçenlerde bunu reddetti, boşuna kafaya taktığımı ve beni beğendiğini söyledi. Ancak değişen bişi yok, bu defa da tıkanan burnu ve baş ağrıları sebebi ile sevişmedik ben başlatmak istediğimde, O değil yine ben.

Bana her zaman mesaj atar işten çıktığında, geçenlerde atmadı ve biraz geç kaldı. Neredesin diye sordum, ne sıkmam kaldı ne de özel alan bırakmamam. Ben ara sıra mesaj atıyorum işten çıktığımda neyi büyütüyosun bu kadar diye celallendi( mesajlar duruyor, her zaman attığı kanıtlı). Bazı günler evden çalışır ve evden çalışmaya can atar, son iki haftadır o günlerde de işe gitmesi gerekiyor çeşitli sebeplerle. Çok üstüste gelmedi mi bu, neler oluyor diye sorduğumda yine celallendi. Ne paranoyam kaldı ne takıntılı olmam. Halbuki kendisidir oley evden çalışıyorum diye sevinen hep. Elbetteki bunu da yalanladı.

İşteyken gün içinde daha fazla iletişimde olalım, benim senden haberim olmuyor senin de benden, rahatsız oluyorum dedim diye bana bunun asla olmayacağını, kendisinin içedönük biri olduğunu, işten dolayı bana enerjisinin kalmadığını, eve geldiğinde zaten konuştuğumuzu söyledi. Normalde gün içinde bana komik vidyo falan atan adam, ben bunu söyledikten sonra gün içinde asla yazmamaya başladı. Başkaları ile bişiler paylaştığını biliyorum iş saatlerinde.Ancak gizli baktığım için mesajlarına bişi diyemiyorum. Kesin konuşuyorsun başkaları ile yapma şimdi dediğimde de asla konuşmadığını, kendisini sadece işe verdiğini söylüyor.

Neye üzüldüğümü, nasıl düzeltebileceğimizi, neyin yeterli olabileceğini çok açık anlatmama rağmen sorun var dediğim konularda eskiden yaptıklarını da tamamen ortadan kaldırdı. Üzüldüğümü ve daha çok üzüleceğimi bilmiyor gibi bir durum yok yani. Bizzat kendi yaptığı şeyleri yine bizzat kendisi inkâr etti ve hiç yapmamaya başladı sadece ve sadece bu bana yetmiyor biraz düzeltelim dediğim için. Bakın çok komik bir örnek belki ama, bugün uçağa bindiğinde bana bulutların fotoğrafını atsana çok seviyorum dedim, bana atmadı, story olarak paylaştı. Zaten havaalanına gidecek otobüsü beklerken burnu tıkalı vr başı ağrıyor diye bana sarılmadı, ben ağladım yolculuyorum diye, ağladığımı gördü ve öyle durdu karşımda.

Ben artık bunun salt kötülük olduğunu düşünmeye başladım. Bunu hakedecek herhangi birşey yapmadım, eskiden nasıl seviyor isem halâ öyle seviyorum. Sevgiyi gösterme biçimim de değişmedi. Yaln söylemiyorum ve şeffafım. Telefonum ortada durur, olan biteni olduğu gibi anlatırım ve gözüm O'ndadır, mesajlaşarak dahi aldatmam. Erkek arkadaşlarım var evet ancak flörtleşerek konuşmam, öye bişi hissedersem set çekerim o erkek arkadaşımla arama.

Eski sevgilisi kendisini aldatmış, şifrelerini bilirlermiş birbirlerinin ve silinen mesajları görürmüş hep, yalanlarını yakalarmış. Çok üzülmüş, çok canı yanmış o ilişkide ve ayrılmjş. Şimdi bilin bakalım ben kimin silinen mesajlarını yakaladım, kimin yalan söylediğini anladım.... Şifrelerimizi değişmek istedim eve ilk çıktığımızda, ne laptopunun ne de telefonunun şifresini vermedi, özel alanım bu benim olmaz dedi. Bu eski sevgili olayından bahsettim ve bizim ilişkimizde sen bu kişi misin diye sordum, elbette yemediğim laf kalmadı.

1 Mayıs günü sabah aynı saatte kalkıp işe gitti kendisi, dönüşte biraz erken geldi, özel hastaneye uğradığını, muayene olduğunu ve tomografi çektirdiğini söyledi. Allah allah 1 Mayıs resmi tatil değil mi sen niye çalıştın ve nasıl açık hastane buldun dediğimde, yurtdışı bir firma oldukları için 1 mayısın resmi tatil olmadığını ve hastanenin de özel olduğunu söyledi. Kapattım konuyu olabilir diyerek. Bugün konu geldi , dedim ki hadi bakalım enabızdan eski tomografin ve 1 mayıstakine. Enabıza girdi, her iki tomografiyi de yüklememişler sisteme ancak önceden gittiği randevusu kayıtlı olmasına rağmen 1 mayısla ilgili herhangi bir kayıt yok. E hadi sonuçlar düşmedi neden muayene kaydın yok ki dedim 1 mayıs için, özel hastane daha düşmemiş demekki dedi.... Aa öyle mi oluyormuş ya özellerde dedim, evet evet geç düşüyor dedi. Ama barkodu varmış mailinde muayenenin, onu gösterip alırmış parasını sigortadan, sıkıntı değilmiş. Özel hastaneye gitmedim hiç, emin olmadığım için yüzleşmedim ancak içimden bir ses bunun kocaman bir yalan olduğunu söylüyor. İşe gitmesinin de yalan olduğunu düşünüyorum.

Yüzleşmem gerektiğini biliyorum, yalanını yüzüne vurmam gerektiğini, gizli gizli baktığım yarısı silinmiş mesajları bas bas bağırmam gerektiğini biliyorum. O kadar üzgünüm ki bütün bunları bana yaptığı ve bunca çabayı boşa götürdüğü için. Ben bu kadar saf saf severken bunca kötülüğü bana yapabiliyor olmasını aklım alamadı bir türlü, hele ki zamanında kendisi buna maruz kalmış biriyken. Öyle korkuyorum ki hepsini yüzüne vurduğumda hiç uğraşmadan defolup gidecek diye. Bu kısım benim sorunlu olduğum yer. Hiç hazır değilim Onsuz bir hayata, bunca yılım, bunca hazırlığım, yatırımım, mis gibi sevişim falan hepsi yok olup gidecek ve ben neye tutunacağım bilmiyorum. Düzelmesini çok istiyorum, bir tarafım git randevu al zorla çift terapisine götür diyor. Orada yüzleş, orada konuş içindekileri diyor. Başbaşa iken bunu yapacak cesareti asla bulamıyorum kendimde.

1 mayıs olayı ya gerçekse diyor bir tarafım halâ, diğer tarafım da salak mısın diyor. Ben bu kadar güvendiğim, gözümün içine bakan, zamanında benim için bir sürü şey yapmış bu adamın şimdi salt kötülük yaptığına bir türlü inanamıyorum. Neler oluyor arkadaşlar?
İki ihtimal var
1 adam narsist
2 aldatılıyorsun

İkisi aynı anda da olabilir. Yerinde olsam hazır şahsın kendisi evde yokken başka bir ev tutup taşınırım, çift terapisine falan gerek yok. Uzak mesafeden falan da faydalanıp kendini mükemmel göstermiş sana. Belkide yüksek libido zannettiğin şey de kandırmacaydı, senin yanına gelirken ilaç alıyordu.

Geçen yıllar emek falan deme bas tekmeyi gitsin, adam seni manipüle edip üzerine bir de aldatıyor. Düzeltmek için zaman harcaman sadece sana zarar verir ve zaman kaybedersin.

Evi birlikte döşemişsiniz anladığım kadarıyla, bunun ne kadarını sen ne kadarını o yaptı, şu an ev harcamalarına seninle eşit destek oluyor mu? Dikkatli ol, manevi açıdan dolandırıldığın kadar maddi açıdan da dolandırılıyor olman çok muhtemel
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
X