"Hayata onun gözünden bakıp isteklerini yerine getirmeye çalışıyorum"
İşte bu noktaya çok fena takıldım.
Moralini bozmayı ve seni üzmeyi asla istemem ama bu ne demek biliyor musun?
Kendinden vazgeçeceksin demek. Sen diye bir şey olmayacak demek.
Kendi fikrin, kendi kişiliğin, benliğin örselenecek demek.
Abartmıyor musun deme..çünkü abartmıyorum.
Bir kadının kendine yapabileceği en kötü şey nedir biliyor musun?
İzin vermesi.
Biz kadınlar güdü odaklı yaratılmışızdır.
Yeri gelir anneyizdir, yeri gelir evlatızdır, yeri gelir karıyızdır, yeri gelir kardeşizdir, dostuzdur.
Severiz kendimizi adamayı, sevdiğimizi hayatımızın merkezine yerleştirip onun yörüngesinde yaşamayı.
Ama işte izin veririz.
Bizi sorgulamalarına izin veririz.
Hayatımızda yaptığımız her şeyin hesabını vermek zorunda bırakılmaya izin veririz.
Arkadaşlıklarımızın, dostluklarımızın eleştirilmesine izin veririz.
Hakaret edilmesine izin veririz.
Ailemize laf söylenmesine izin veririz.
Bize hak etmediğimiz şekilde davranılmasına izin veririz.
Duygularımızla oynanmasına izin veririz.
Oyun hamuru gibi şekilden şekile sokulmamıza izin veririz.
Canımızın acıtılmasına izin veririz.
Sonra bir an gelir dur, yeter artık deriz.
Ama yüreğimize atılan çizikler artık çoktan bir resim yapmıştır bizi.
İzin verme.
Seni sen olmaktan çıkaracak hiçbir şeye izin verme.
Bu canını bile verebileceğin, onsuz nefes alamayacağını düşündüğün insan da olsa.
Sen sensen anlamı var her şeyin.
Sen sen olmaktan çıktıktan sonra.....heyhat.