günlük
hayattan nefret ediyorum. ailemden de, herkesten, hatta belki kendimden de.ama en çok ailemden. seçmediğim, benim seçimlerime saygı duymayan bir aileyi neden sevmek zorundayım ? neden onlara bağlı olmak zorundayım ? evet büyüttü, beslediler ama kendi kararları, istekleriyle dünyaya getirdikleri çocuğa yaptılar bunu, ben neden bunun için minnet, şükran duymalıyım?
ah günlük, küfretmem ben, sevmem, çoğundan tiksinirim ama ne kadar çok küfredesim var bilsen. dünyanın tüm küfürlerini sıralamak istiyorum, hepsini, eksiksiz.
ben istemedim yaşamayı günlük, anlıyor musun ? ben seçmedim dünyaya gelmeyi, neden beni dünyaya getirenlere boyun eğmek zorundayım. en az onlardan tiksindiğim kadar tiksiniyorum kendi korkaklığımdan, boyun eğişimden, kabul edişimden, yıllar sonra aynı noktaya gelmiş olmaktan.
ne oldu birden ? ne mi oldu, bilmiyorum günlük. küçük şeyler dersin ama darmadumanım ben. ne yapsalar sahteler gözümde, ne yapsalar affedemem onları, ne yapsalar benciller, ne yapsalar zorunluluktan ötesi değiller.
alıp arabanın anahtarını kaçıp gidesim var. arabaya ne hacet, gidip gara bir otobüse atlayıp sıfırdan başlamak, herkesi unutmak istiyorum ve hiç görmemek bir daha.
------- vay be günlük, aileme teşekkür etmek gerek. 4 yıldır girmediğim ağlama krizine tekrar girdim az önce. peki neden ? onlar beni çok özlüyormuş da, akılları ben de kalıyormuş da , yanlarında olmam gerekmiş. yüksek lisans yaparsam istediğimi yapabilirmişim, ha kabul benim de hatalarım oldu -ama kendime- özgüvenim düştü bu nedenle , geldim falan. herşeyden uzaklaştırdıklarının farkında değiller günlük, farkındalarsa da umursamıyorlar, üç maymunu oynuyorlar.
ben de umursamayacağım günlük, nasıl ki onlar benim düşüncelerimi, duygularımı, yıkılışımı umursamıyorlar, ben de neyi umursamayabilirsem onu umursamayacağım. görecekler.