Bazen insanlar düşünürler Hayatın anlamı nedir diye Bunu zaman zaman ben de düşünüyorum Hayatın anlamı nedir diye En azından seni tanıyıncaya kadar düşünüyordum
Gerçeklerin acı olduğunu ve bu yüzden biberin gerçek olduğunu anlatan bir espriyi hatırladım Halbuki biliyor musun, bütün biberler tatlıdır Zira hayat sanıldığı kadar acımasız ve acı değil
Sadece hayattaki tadı alabilmeli, kendi istediğin gibi yaşayabilmelisin
Çevrenin ne diyeceğini umursamadan Zira sen yaşayamadıklarınla ölüp gittiğinde çevrenin sana bir yardımı olmayacak
Kendini özgür bırak, ne hissediyorsan onu yap Çoğu insan, mesela benim gibi ne yapman gerekiyorsa onu yapma, bırak duygularını perdelemeyi, bırak nehirler gibi coşsun onlar
Bir sevdiğinin elini tutarken yaşadıklarının yanlış olduğunu düşünüp hayıflanma, bırak o sevgi tüm benliğini sarsın Eğer onun gerçekten aradığın olduğuna inanıyorsan, ona sımsıkı sarıl, onu yaşa, onu bırakma
Günün birinde belki anlarsın ne kadar sevdiğini, ne kadar sevebileceğini, ne kadar sevildiğini, ne kadar sevilebileceğini ama iş işten geçmiş, sevgilin, seni seven gitmiş, yitmiş olabilir
İşte o zaman üzülme vaktidir Yerli yersiz ağlama vaktidir İşte o zaman çevrene dönüp, şimdi ne yapacağım diye sorma vaktidir
Alacağın cevabı sana söyleyeyim güzelim
Bilmiyorum diyecekler, senin dediğin gibi Ben biliyorum oysa, sen de biliyordun Hep bildin zaten, ama öyle olmadın Ama artık sen de biliyorsun, biliyorsun ki, en azından bir kez gerçekten sevildinVe yine biliyorsun ki bu sevgi bitmeyecek En azından ben bitene kadar
Yaşa Doğru bildiğin insanı bul ve onunla yaşa, ama bu dostunu sakın unutma Bil ki unutulmayı hiç sevmem Ve bil ki kurallarım vardır, herkes buna uymak zorundadır
Dostlarım benden önce ölemezler
Dostlarım benden çok üzülemezler
Dostlarım benden çok sevemezler
Ve dostlarımı benden çok kimse sevemez
Artık Wiestmich'in dostusun
Yaşa bu hayatı sevdiğim, limon gibi sömürerek, tüm ekşiliğine rağmen tadını alarak yaşa!