Uzun ama okumanızı tavsiye ederim...
bir süre önce nerede rastladım hatırlamıyorum, şekerin insanın psikolojik sağlığına kötü etkileri olduğunu okudum. bu aklımın hep bir köşesinde kaldı. sabahları yataktan yorgun kalkmak, sık duygudurumu değişimi, depresif hal uzun yıllardır devam eden sıkıntılarımdı. bunun beslenmeyle bir ilişkisi olabileceği fikrine ikna olmam ne yazık ki uzun zaman aldı.
bu yaz başında bir buçuk yıllık "gönül ilişkim" bitmişti. yani en iyi nasıl anlatsam bilmiyorum, kıçıma tekmeyi yemiştim. karşılaştığım acımasız bir sevgisizlik, terk edilmenin verdiği şokla birleşti ve kendime döndüm uzun zaman sonra. bu hisse benzer şeyleri yaşamış olanlar aşinadır, insan kendisi için bir şeyler yapmak, içinde kırılan şeyleri bir şekilde tek başına onarmak istiyor. içinde bulunduğum durumda şeker diyeti bana en doğrusu göründü nedense.
internetten bulabildiğim her şeyi okudum, izledim. 21 günlük bir şeker detoksundan bahsediyordu çoğu. yapabilir miyim diye düşünürken bir anda karar verdim ve yapacağım bunu dedim. birkaç gün olmuştu başlayalı detoksa ki
that sugar film yetişti imdadıma. inanılmaz etkilendim. artık öleceğimi bilsem vazgeçmem dedim bu diyetten.
şeker tüketimi normal düzeyde olan biri değildim. istisnanız her gün kola, çikolata, meyve suyu, pasta türevlerinden en az birini bol miktarda tüketirdim. patates, pirinç gibi şeker oranı yüksek gıdaları tüketmekle de ilgili bir sorunum yoktu. ne bulduysam yiyor, herhangi bir sınırlandırma getirmiyordum kendime. sağlıklı beslenme adına attiğim tek adım birkaç yıl önce kızartmayı hayatımdan çıkarmak olmuştu.
ilk bir hafta fenalaşıp hastaneye düşerim diye bekliyordum. ağız kuruluğu, baş ağrısı ve dönmesi vardı. sigarayı bırakmaya çalıştığım dönemlerde olduğum gibi hissediyordum. gerçekten çok zor bir haftaydı. doktora ve diyetisyene gittim bir hafta sonra. değerlerim bir haftada düzelmeyecek kadar kötüydü elbette. yapabileceğine inanıyorsan gayet iyi bir şey dediler. iyice gaza geldim.
meyve, beyaz ekmek dahil olmak üzere içinde şeker olduğunu bildiğim hiçbir şeye elimi sürmedim. uzanan ellerimi ters bakışlarla kırdım.
bugün 21 günlük şeker detoksunun son günü. sadece üç haftada başardıklarımı yazıp entryi sonlandirayim.
a. 9 kilo verdim.
b. yıllardır yaşadığım cilt sorunları inanılmaz bir şekilde azaldı.
c. sabah yorgun uyanmalarım sona erdi. bir önceki günü çok yorgun kapatsam da her sabah güne zımba gibi başladım. (bu onuncu günden sonra oldu aslında.)
d. kendimi çok daha mutlu, olumlu, enerjik bir insan olarak görmeye başladım. bu çok yeni bir şeydi benim için. hele ki çok yakın bir zamanda duygusal olarak yıkım yaşamış bir insan için mucizeydi.
e. yediklerime, içtiklerime dikkat eder oldum. yaptığım büyük hataları gördüm. her ürünün içeriğine baktım ve her zaman büyük abur cubur alışverişi yaptığım marketlerden elimde sadece doğal maden suyuyla çıkar oldum. param cebimde kaldı yani.
bunların da ötesinde kendim için ilk defa zor gördüğüm bir şeyi başarmanın mutluluğunu yaşadım. hakkı yenilmiş sürgündeki prens rolünden çıkıp bir şey yaptım lan, başardım!
bu yazdıklarım profesyonel bir tavsiye değil, yaşadığım gerçek hikâye sadece. siz de kendinizi benim hikayeme yakın hissediyorsanız bir hekime danışın ve başlayın derim.