Aaa o sis perdesi olayı şehir efsanesi değil gerçek yaniBen sezaryen günü almıştım bir gece bir şeyler ters gidiyor diye gittim meğer doğuruyormuşum
Ve inan hep söylerler ama şu an sanki yaşayan ben değilmişim gibi sis perdesinin arkasında her şey
Gri renkler kullanmak da sakinleştiriyormuş. Mesela Beethoven daha hareketlendirir, coşku verirken Mozart sakinleştiriyormuş.Bizimki de rock dinledi babadan dolayı. Sonuç; daha hareketlerini hissedemezsin dedikleri hafta pıtır pıtırdı bizimki. Biraz klasik müzik dinginleştirebilir
Öyle sanırım. Belki zaten bunları benim yerime düşünen biri var deyip keyfime bakmalıyım.Tatkim acemisin, yeni annesin. Ben ikinci cocugum dogdugunda bi depresyona girdim resmen cocugu istemiodum kendime de kiziodum salak gibi meger lohusa depresyonuymus..
Az oluruna birak.
Cok uzuyorsun kendini de bebegini de..
11 haftalık gebelikte dra uzun uzun ne soruyorBebek 11.haftanın içinde şu an. Umarım öyle olur.
- Buradakilerden hangisi plasenta?11 haftalık gebelikte dra uzun uzun ne soruyor
Ben erkek arkadasınızı sıkıcı buldum. Sorulardan sadece sonuncu anlamlı ve mantıklı. Siz boşverip onun bu tavrını normal olan sizsiniz. 10 haftalık gebelik öğreneli tas catlasa 6 7 hafta olmuş 7 haftada yaptığınız ihtimamı ben 100 haftada (3 gebelik) göstermedim. Gebelikte bebege değil size ihtimam göstersin. Rahat ettirsin bunaltmasın. Ne Yogası müziği ya- Buradakilerden hangisi plasenta?
- Şurası neden bu kadar parlak?
- Gelişimi için bitkisel protein mi daha iyi hayvansal protein mi?
- İkili test mi üçlü test mi dörtlü test mi daha avantajlı? Hepsini mi yaptırmamız gerekiyor?
Şimdilik hatırladıklarım bunlar.
İşte bu canımı sıkıyor. Bu adam rahattı ya önceden ne güzel. Yani artık bana baktığında gördüğü şey bebek mi? Ben artık yok muyum? Salt bebeğin annesi miyim? Benim var oluş sebebim bu bebeği taşımak mı? Canım sıkılıyor. Bebeği bırak biraz bana bak demek istiyorum ama diyemiyorum da. Ben sanki 3 santimlik çocuğu kıskanıyorum. Öyle olunca da kötü hissediyorum ne biçim anneyim ben diye.Ben erkek arkadasınızı sıkıcı buldum. Sorulardan sadece sonuncu anlamlı ve mantıklı. Siz boşverip onun bu tavrını normal olan sizsiniz. 10 haftalık gebelik öğreneli tas catlasa 6 7 hafta olmuş 7 haftada yaptığınız ihtimamı ben 100 haftada (3 gebelik) göstermedim. Gebelikte bebege değil size ihtimam göstersin. Rahat ettirsin bunaltmasın. Ne Yogası müziği ya
Onun yaptığı bazı seyler in mantıgı yok ki.mesela klasik müzik bu aylarda faydalı mı? Daha beyin gelişimi basladı mı ki? Boşverip akışına bırakın bir yerde sıkılır elbette.İşte bu canımı sıkıyor. Bu adam rahattı ya önceden ne güzel. Yani artık bana baktığında gördüğü şey bebek mi? Ben artık yok muyum? Salt bebeğin annesi miyim? Benim var oluş sebebim bu bebeği taşımak mı? Canım sıkılıyor. Bebeği bırak biraz bana bak demek istiyorum ama diyemiyorum da. Ben sanki 3 santimlik çocuğu kıskanıyorum. Öyle olunca da kötü hissediyorum ne biçim anneyim ben diye.
Çok güzel, tebrik ederim. Benim derdim daha çok yetemeyecek miyim ben bu çocuğa, beceremiyor muyum gibi şeyler.Benim ona aşkım 3 boyutlu resminden sonra başladı böyle çatmış kaslarini yandan görüntüsünü görünce içime bir ateş düştü aşk ateşi o zaman arastirmaya bir şeyler yapmaya başladım ... doğdu görmedim 3 gün yoğun bakimdaydi...3. gün almaya gittim verdiler kucağıma hayatımda böyle bir şey yaşamamıştım kalbimden fokur fokur sesler geliyordu resmen gönlümde bir su var ve kayniyormus gibi ... aşktı bu...onu gördükten sonra ilk 1 hafta gözümü 1 dk dahi yummadim uyumadım asla ama zerre uykumda yoktu... prematüre doğmuştu kilosu düşüktü sesi çıkmıyordu gözünü acamiyordu onu ilk gün 5 dk veya 10 dk da bir alarm kurup sürekli besledim kendi sütüm mama karışık böylece sarılık olayını atlattık..o kadar şiddetli ağrım vardı ama hiç birini hissetmedim...sanki rüyada gibiydim hayatımın en huzurlu mutlu anlariydi...öyle güzel geçtiki lohusaligim o duygularımı hiç unutamıyorum ...Allah esimdende annemdende razı olsun ...onlar sayesinde lohusalıkta hiç sıkıntı yaşamadım ...hayatımın en huzurlu, aşk ve mutluluk dolu anı oldu ...niye anlattım bilmiyorum gevezeligim tuttu
Çok geç artk ama keşke zamanında korunsaydiniz. Ona şişko diyorumHerkese merhaba. Ben burada biraz sık konu açmaya başladım farkındayım ama konuşmasam patlayacağım.
Daha erken belki ama ben anne olmayı beceremiyor muyum acaba diye düşünüyorum. Çoğu şeyi bilmiyorum. Sevgilim benim aksime çok fazla şey biliyor. Hamile olan o sanki. Hamilelikte yapılması gereken testleri hep o söylüyor mesela. Şöyle yat böyle kalk. Bunu da yesene bu çok yararlıymış. Sağolsun her akşam bir saat klasik müzik dinliyoruz. Beyni daha iyi gelişirmiş. Ben ki yılların rock'n rollcusuyum zırt pırt 40.senfoni mevsimler konçerto falan bir yere kadar. Bebek beslenmesi araştırıyor. Daha doğmadı bile. O istiyor diye yogaya başladık ben yogadan nefret ederim. Yani hamile temalı romantik komediler gibi geliyor ama ben hiç hoşlanmıyorum. Ama kıramıyorum da çünkü içten içe bebeğe karşı kendi ilgisizliğimin vicdan azabını çekiyorum Bebek odası için planlar yapıyor. O bebekle konuşuyor üstelik bebeğe adıyla sesleniyor. Ben konuşamıyorum çok tuhaf geliyor deli gibi göbeğimle mi konuşayım diyorum kendi kendime. Ben de seviyorum onu işte 3 cm bebek ne kadar sevilebilirse o kadar seviyorum ama... Ne bileyim işte... Bahsetmem gerekirse şişko diye bahsediyorum bebekten. Şu an bebek benim için sevimli bir karikatür karakteri gibi. Adı da şişko işte. Doktor kontrolünde benim aklıma hiçbir şey gelmiyor mesela. Doktor iyi olduğunu söylüyor ben ha tamam o zaman deyip kalkıyorum. Adam doktora bin tane şey soruyor. Ben de yanımda yabancı dilde konuşuluyor gibi dinliyorum. Sorumsuz muyum ben? Neden onun gibi olamıyorum? Bazen çok kızıyorum ona içimden ve dışa yansıtmak geliyor. "Ben senin çocuğun değilim bana ne yiyeceğimi söyleme. Çeşitli egzersizler için zorlama." diye kızmak istiyorum ama sonra da suçlu hissediyorum. Kıskanma senin yapman gerekeni o yapıyor işte ne kadar nankörsün diyorum. Ben bu bebeği onun kadar sevmiyor muyum, hak etmiyor muyum? Hiç beceremeyecek miyim? Ve bazen de bebeği beni sevdiğinden daha mı çok seviyor? Beni artık sevgilisi olarak değil sadece bebeğinin annesi olarak mı görüyor? Ve bebek doğunca artık iki sevgili değil sadece anne baba mı olacağız? Çokça bocalıyorum arkadaşlar, fikirlerinize ihtiyacım var. Teşekkür ederim.
Çok ilginç yaBenim ona aşkım 3 boyutlu resminden sonra başladı böyle çatmış kaslarini yandan görüntüsünü görünce içime bir ateş düştü aşk ateşi o zaman arastirmaya bir şeyler yapmaya başladım ... doğdu görmedim 3 gün yoğun bakimdaydi...3. gün almaya gittim verdiler kucağıma hayatımda böyle bir şey yaşamamıştım kalbimden fokur fokur sesler geliyordu resmen gönlümde bir su var ve kayniyormus gibi ... aşktı bu...onu gördükten sonra ilk 1 hafta gözümü 1 dk dahi yummadim uyumadım asla ama zerre uykumda yoktu... prematüre doğmuştu kilosu düşüktü sesi çıkmıyordu gözünü acamiyordu onu ilk gün 5 dk veya 10 dk da bir alarm kurup sürekli besledim kendi sütüm mama karışık böylece sarılık olayını atlattık..o kadar şiddetli ağrım vardı ama hiç birini hissetmedim...sanki rüyada gibiydim hayatımın en huzurlu mutlu anlariydi...öyle güzel geçtiki lohusaligim o duygularımı hiç unutamıyorum ...Allah esimdende annemdende razı olsun ...onlar sayesinde lohusalıkta hiç sıkıntı yaşamadım ...hayatımın en huzurlu, aşk ve mutluluk dolu anı oldu ...niye anlattım bilmiyorum gevezeligim tuttu
Sevgilinin yaptığı şeyleri ben de hamileliğimde yapmadımHerkese merhaba. Ben burada biraz sık konu açmaya başladım farkındayım ama konuşmasam patlayacağım.
Daha erken belki ama ben anne olmayı beceremiyor muyum acaba diye düşünüyorum. Çoğu şeyi bilmiyorum. Sevgilim benim aksime çok fazla şey biliyor. Hamile olan o sanki. Hamilelikte yapılması gereken testleri hep o söylüyor mesela. Şöyle yat böyle kalk. Bunu da yesene bu çok yararlıymış. Sağolsun her akşam bir saat klasik müzik dinliyoruz. Beyni daha iyi gelişirmiş. Ben ki yılların rock'n rollcusuyum zırt pırt 40.senfoni mevsimler konçerto falan bir yere kadar. Bebek beslenmesi araştırıyor. Daha doğmadı bile. O istiyor diye yogaya başladık ben yogadan nefret ederim. Yani hamile temalı romantik komediler gibi geliyor ama ben hiç hoşlanmıyorum. Ama kıramıyorum da çünkü içten içe bebeğe karşı kendi ilgisizliğimin vicdan azabını çekiyorum Bebek odası için planlar yapıyor. O bebekle konuşuyor üstelik bebeğe adıyla sesleniyor. Ben konuşamıyorum çok tuhaf geliyor deli gibi göbeğimle mi konuşayım diyorum kendi kendime. Ben de seviyorum onu işte 3 cm bebek ne kadar sevilebilirse o kadar seviyorum ama... Ne bileyim işte... Bahsetmem gerekirse şişko diye bahsediyorum bebekten. Şu an bebek benim için sevimli bir karikatür karakteri gibi. Adı da şişko işte. Doktor kontrolünde benim aklıma hiçbir şey gelmiyor mesela. Doktor iyi olduğunu söylüyor ben ha tamam o zaman deyip kalkıyorum. Adam doktora bin tane şey soruyor. Ben de yanımda yabancı dilde konuşuluyor gibi dinliyorum. Sorumsuz muyum ben? Neden onun gibi olamıyorum? Bazen çok kızıyorum ona içimden ve dışa yansıtmak geliyor. "Ben senin çocuğun değilim bana ne yiyeceğimi söyleme. Çeşitli egzersizler için zorlama." diye kızmak istiyorum ama sonra da suçlu hissediyorum. Kıskanma senin yapman gerekeni o yapıyor işte ne kadar nankörsün diyorum. Ben bu bebeği onun kadar sevmiyor muyum, hak etmiyor muyum? Hiç beceremeyecek miyim? Ve bazen de bebeği beni sevdiğinden daha mı çok seviyor? Beni artık sevgilisi olarak değil sadece bebeğinin annesi olarak mı görüyor? Ve bebek doğunca artık iki sevgili değil sadece anne baba mı olacağız? Çokça bocalıyorum arkadaşlar, fikirlerinize ihtiyacım var. Teşekkür ederim.
İsmi Güneş. Bazen ismiyle de sesleniyorum. Gügü diyorum, Gügüş diyorum. Ama daha çok şişko çıkıyor ağzımdan. Nefret ettiğimi sanmıyorum. Çok sevdiğim köpeğimi de tombalak diye severim mesela.Çok geç artk ama keşke zamanında korunsaydiniz. Ona şişko diyorumbunu söylerken severek değil de sanki nefret ederek söylüyorsun. Ben bebek adına çok üzüldüm. Bebek doğunca çok seviceksin mutlaka. Ama şuan psikolojik destek almalısın bence.
Lütfen ben de çok istiyorum bebek sabaha kadar uyumadığında onu bu kadar ilgili heyecanlı görmek. Hiçbir şey hissetmiyorum diyemem ben de âşık olmasam da seviyorum işte kendi çapımda. Beni kızdırmaktan çok üzen şey artık onun sevgilisi, eşi değil bebeğinin annesi olmak. Bırak bebeği artık benimle ilgilen demek istiyorum ama şimdi bebeğimi kıskanmış gibi de öyle konuşamıyorum.Sevgilinin yaptığı şeyleri ben de hamileliğimde yapmadım
Öyle romantik duygusal biri değilim. Hatta eşime "bu çocuk büyüyüp konuşana kadar kimse bana anne demiycek, buna hazır değilim" demiştim:)
ilk kez hareketlerini hissedene kadar hamilelik bebek falan bana çok yabancı bişey gibi geliyordu.
sonra da birden duygusala bağlamadım. Doğumda öyle kucağıma gelince amann allahım hayatımın en güzel duygusu hissi falan da yaşamadım.
hiç karnıma şarkı dinletmedimkonuşmadım da sanırım. Ama bu çocuğumu dünyadaki her şeyden çok sevdiğim ve düşündüğüm gerçeğini değiştirmiyor.
doktorda da iyi yolunda diyince başka hiçbir şey sormadım. Ayrıca ilk 5 ay mide bulantısı kusma problemim olduğu için mide bulantımı yatıştıran tek şey olan buzlu kolaları da içtim bol bol.
ultrason görüntüleri ve kalp atış sesi bende zerre etki uyandırmadı. Yoga moga da yapmadım.
Ama dediğim gibi kızımı benden çok seven ve düşünen biri olamaz dünyada. (Kendimi anne anaçlığında hala göremiyorum, olamadım da bence) hepimiz aynı model olmak zorunda değiliz, rahat ol lütfen. Baba adayına da hamilelik tribi adı altında beni rahat bırak temalı bi konuşma yapabilirsin.
Beyefendiyi doğumdan sonraki gecelerde de böyle ilgili ve heyecanlı görmek isteriz
Şimdi o yeni heyecanla varsa yoksa bebek şeklinde davranıyor sanırım.Lütfen ben de çok istiyorum bebek sabaha kadar uyumadığında onu bu kadar ilgili heyecanlı görmek. Hiçbir şey hissetmiyorum diyemem ben de âşık olmasam da seviyorum işte kendi çapımda. Beni kızdırmaktan çok üzen şey artık onun sevgilisi, eşi değil bebeğinin annesi olmak. Bırak bebeği artık benimle ilgilen demek istiyorum ama şimdi bebeğimi kıskanmış gibi de öyle konuşamıyorum.
Evet evet uzaylı gibi gerçekten çok ilginç. Ben de cinsiyetini merak ediyorum ama içimden geçen bir şey de yok. Bazen ismiyle sesleniyorum ya da isminin çeşitli türevleriyle. Ama çoğunlukla şişko diyorum ya ağzımdan öyle çıkıyor. Bu da hakaret ya da sevgisizlik işareti sayılmaz herhalde değil miŞimdi o yeni heyecanla varsa yoksa bebek şeklinde davranıyor sanırım.
Biraz daha gider böyle...
Bence henüz kuyruklu, yüzü uzaylı gibi olan ve beraber bir paylaşımınız olmayan birine ne hissedilebilir ki?
Benim olumsuz ya da olumlu pek bir hissiyatım yoktu ilk 20 hafta. Pardon olumsuz vardı ya, bütün hayatımı ve kararlarımı sorguluyodum klozetin başında kusarken
Birincisi cinsiyeti öğrendiğim gün içim ısınmaya başladı. Şimdi yalan söyleyemem hep kız olsun diye dileyerek gittik eşimle doktora. Orada kız dedi ben bi hoş oldum :) erkek dese muhtemelen yine şimdiki kadar severdim ama içimden geçen oldu diye bi hoşlandım yani doğrusu bu.
İkincisi de 20. Haftada artık hareketleri hissediyordum bu da iletişim kurmamızı başlattığı için daha çok mutlu etti beni. Hamileliğin sonlarına doğru ben karnıma tıp tıp diye bir yerden dokunurdum o da aynısını içeriden yapardı :)
Ama bence asıl sevdiğimiz şey beraber yaşanmışlıklar ve verdiğimiz emek. Kızımla her gün artan bir diyalogumuz var ve her gün heralde daha çok sevemem derken daha çok seviyor halde buluyorum kendimi :)
bu arada Kendisine hala "küçük tavşan, kivi kafa" gibi sıfatlarla sesleniyorum ben :)
Niye olsun ya bağ kurduğunun işareti bence.Evet evet uzaylı gibi gerçekten çok ilginç. Ben de cinsiyetini merak ediyorum ama içimden geçen bir şey de yok. Bazen ismiyle sesleniyorum ya da isminin çeşitli türevleriyle. Ama çoğunlukla şişko diyorum ya ağzımdan öyle çıkıyor. Bu da hakaret ya da sevgisizlik işareti sayılmaz herhalde değil mi
Evet evet neden takıldıysam ben buna bu kadar? İnsan bi kendini gömmeye başlayınca durmadan yeni hatalar bulup çıkarıyor işteNiye olsun ya bağ kurduğunun işareti bence.