Sizinle aynı hisleri yaşamış biri olarak, eşinizin bu merakı çok tatlı. Bu beyleri doğumdan sonra da sahada görmek isteriz
Bence bu hissinizin sebebi şu da olabilir: Annelik içten gelmesi gereken, hormonların çepeçevre sizi sarması gerektiği bir dönem. Yorumların tamamında er ya da geç bir gün "dibine kadar" anne hissetmiş herkes. Ve ilginç olan bu dibin sonu yok sonsuz bir şekilde bu his yaşanmaya devam ediyor.
Ama eşiniz sizi dıştan baskıladıkça hormonlarınızı dinlemenize imkan vermiyor. Doktora soru sorması, araştırma yapması çok tatlı tabi ki yapacak, yapmalı da. (Benim eşim de öyledir ve bu davranış biçimi bana tatlı geliyor, ilgisiz bir adam olsaydı bu herifi mi baba yaptım der başımı duvarlara vururdum)
Fakat yoga yapmak bedenle olduğu kadar ruhla da ilintilidir. Kendinizi (ve bebeğinizi) doğayı dinlemeyi gerektirir. Eşiniz bunu zorla yaptırıyormuş. Ruhen bir şey hissetmiyorsanız fiziksel hareketten öteye geçmez ki, yürüyüşe çıkın daha eğlenceli vakit geçirirsiniz.
Müziğin etkisi illa ki vardır ama ben bunun da zorla yapılmasına karşıyım. Anne kalbi ile bebek kalbi arasında bağ var. Anne kalbi müziği duyarsa bebeğin de duyacağına inanıyorum. Yogadan müzikten daha önemli bir şey varsa o da stres seviyeniz. Böyle küçük meseleler için stresinizi artırmayın. Eşinizle konuşurken de alternatif uygulamalar önerirseniz çok geri tepeceğini sanmıyorum. Yoga yapmak istediğiniz zaman yogaya başlayacağınızı, şu an sadece x faaliyeti yapmak ve dinlenmek istediğinizi söyleyebilirsiniz.
Annelik hakkındaki sorgulamalar ise bütün dünyadaki her annenin kabusu galiba, belki de gündelik hayatımızın bir parçası olacak. Bebeğini seven her insan ben acaba yeterli bir ebeveyn mi diye düşünüyor. Default gelen bir özellik sanırım