Sakın vazgeçmeyin:41 yaşında ilk kez hamileyim, hemde dondurulmuşlarla

badenur

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
22 Mart 2009
1.372
82
Herkese merhaba,

Benim umut hikayem oldukça uzun aslında… belki sonuna kadar okumayabilirsiniz, o nedenle öncelikle şunu söylemeliyim: Sakın vazgeçmeyin… 41 yaşında ilk kez hamileyim. özellikle “ilk kez” diye belirttim, çünkü bu yaşıma kadar ne düşük, ne dış gebelik, ne de kimyasal gebelik yaşadım. Bunları yaşayanlar bile en azından hamile kalabiliyorum diye sevinirken, benim bu yönde bile umut bağlayacağım hiçbir gebelik türüm olmamıştı. Üstelik şimdi dondurulmuş embriyolarla hamileyim, hem de doktorlar ileri yaş nedeniyle sadece %10 şans vermişken…

Şimdi hikayemi mümkün olduğunca özetlemeye çalışacağım… kelimeler yaşanan acıları, hayal kırıklıklarını yansıtabilecek mi bilemiyorum… Bildiğim şu ki, bu uğurda gerçekten mücadele vermekten çok yorulmuş olanlar beni çok iyi anlayacaktır ve umuduna sarılmaktan vazgeçmeyecektir.

Benim mücadelem 5 yıl önce başladı. Evlendikten sonra hamilelilk gerçekleşmeyince doktorlar bunu miyomlara bağladı ve ilk olarak miyom ameliyatıyla mücadelem başlamış oldu. Miyomlar rahmin arka duvarında olduğundan sezeryan şeklinde açık ameliyat gerekti. Sezeryanın acısıyla erken tanıştım, ama maalesef bebek için değildi…

Ardından 5-6 aylık iyileşme süreci gerekti, bu sürecin sonunda da git gel yumurta takibiyle, günü, saati belirlenmiş ilişkilerle, bebeğimize kavuşmayı hayal ettik, bir 6 ay da böyle geçti… Sonraki adımda aşılamaya hemen peki dedik, ardı ardına yapılan aşılamalarda umudun ötesine geçemeyince, tüp serüvenine ilk adımı attık ve ilk negatif sonuçla ilk darbemizi yemiş olduk… o dönem ne kadar üzülsemde beni bekleyen her tokadın bir öncekinden çok daha acı olacağını hiç düşünememiştim.

Bu aşamadan sonra doktorumuzu değiştirmeye karar verdik, tedaviye daha iyi zaman ayırmak için işimden de ayrıldım. Yeni bir doktorun kapısını çaldık. Arkadaşım ilk denemesinde çareyi bu doktorda bulmuştu, bizim içinde umut kapısıydı. Üstelik doktor durumum için olumlu konuşuyordu, inandık… İşte asıl büyük hatayı bu kapıyı çaldığımızda yapmışız, bunu çok geç ve yaşanan çok acı tecrübeyle anladık. Bir doktor size ne kadar çok ümit vaat ediyorsa, ne kadar çok yüzünüze gülüp, bu sefer tamam diyorsa, elinden gelen her şeyi yaptığı havasına bürünüyorsa derhal o doktorun bir umut tüccarı olduğundan şüphelenmeye başlayın. Ama ne yazık ki, biz şüphelenmedik. Niye mi? Beni tanıyanlar hikayenin bu kısmını önceki yazılarımdan iyi bilirler. Tanımayanlar için özetleyeyim.

Bu yeni doktorla büyük umutlarla başladığımız 2. tüp denemeside negatif sonuçlandı. Fakat Doktor senin rahim yapını, hormon dengelerini çözdüm, üçüncüde bu iş tamam deyince yeniden inandık… ama 3. Tüpte negatif sonuçlandı… 4. Deneme öncesinde sana iki ay geçici menopoz uygulayacağım rahmi dinlendireceğim bu yöntemle %75 başarı alıyorum deyince yine inandık… Fakat sonuçta 4. Negatifi gördük… Üstelik artık umutlarım bitmişti. Görünürdeki tablo doktor elinden geleni yapmıştı (!!!) bu noktada sadece kendimi suçluyordum. Oysaki, doktor açısından ne büyük bir gaflet ve dalalet için de olduğumuzu anlamamız hiçte uzun sürmedi.

artık zamanın aleyhime işlediği telaşı içindeydim ve aslında bu da en acı gerçekti…. Ardından hiç ara vermeden bilindik büyük bir hastaneye gittim. Yeni Doktorum bu 4 negatifin nedeni olan bendeki enkazı daha ilk dakikada ultrasonda farketti, “rahmin içinde miyomlar var, bunlar rahmin şeklini tamamen bozmuş, rahim çizgisi kamburlaşmış, birde rahmin içerisinde sıvı görüyorum ve bu sıvının iyi olmadığını düşünüyorum” dedi. En “son rahim filminizi ne zaman çektirdiniz” diye sordu. Hiç rahim filmi çektirmemiştim ki... 4 tüp tedavisi içinde kimse benden rahim filmi istemişti ki…

Ve rahim filmini çektirdiğimiz noktada hayatımın en zor günleri başladı. Doktor rahim filmine bakıp, “iki tüpünde de ileri derecede iltihap var, bu iltehap rahmin içine sızıyor, rahmin şeklide miyomlar sebebiyle tamamen bozulmuş, bu haldeyken embriyoların ne tutunma ne de yaşama şansları hiç yoktu” dedi !!!!! Yıkılmıştım… adeta tüm dengelerim değişti… Gerçek şuydu 4 tüpüde boşu boşuna yapmıştım… ilk etapta inanmadım, rahim filmini alıp tam 6 doktor daha gezdim, hepsi aynı şeyi söyledi. Ağladım zırladım, yatağa yapıştım… ama eğer bebeğime kavuşmak istiyorsam gerekeni yapmalıydım. Temmuz 2010’da ameliyat masasına yattım, laporoskopi ile iki tüpüm birden alındı, iltihap o kadar ilerlemişki yumurtalıklarım, rahim, bağırsaklarım, karın zarım hepsi birbirine yapışmış, ameliyat riskliydi ama başarılı geçti. Ameliyat öncesinde laporoskopide yumurtalıkların zarar görebilir ve yumurta üretimin bitebilir, bağırsak delinmesi olabilir, rahmi besleyen damarlar kesilirse rahim bir daha 3 mm üzerine çıkmayabilir demişlerdi. Hepsini göze aldım, ya tamamamen bitecekti, ya da yola devam etmek için engeller ortadan kalkacaktı. çok şükür ki, bütün bu risklerin hiçbiri gerçekleşmedi. Laporoskopinin beraberinde Histeroskopiyle rahmin şeklini bozan içerdeki miyomlarda alınmıştı, yani söylenen buydu ve operasyonun bu kısmıda sonrasında bir süprizle devam etti.

Ardından gerçek doktorlar 6 ay dinlenme devresi dediler… çakma doktorlar ise 15 gün sonra tüp deneyebilirsin dediler… 40 yaşında bir kadın için bu 6 ay çok önemliydi, zaman artık sadece aleyhime işliyordu, bunun bilincindeydim, ama artık çakma doktorlar konusunda da tecrübeliydim ve Ocak 2011’e kadar dinlendim. sonra bütün teşhislerimi koyan tüp doktorumun yolunu tuttum, doktorum aradan 6 ay geçti bir rahim filmi daha çektir garanti olsun dedi. Ve yeni rahim filmi beraberinde yeni acı bir süprizzzz…

ilk filmde varolan miyomlardan biri, ikinci filmde de aynı yerde duruyordu ve rahme baskı yapıp rahim cizgisini yine bozuyordu. Doktorumun ilk tahmini; birini almış diğerini olduğu yerde bırakmışlardı . Neden ???? demek için miyom ameliyatını yapan, çoğunluğun tanıdığı o çok meşhurrr, kendini öve öve bitiremeyen profesöre gittim. Cevap “onu almamış mıyız??? Onu da alırız ufak bir operasyonla” oldu… doktorlar için ihmaller, hatalar bu kadar basitti … çünkü cefayı çeken, en kıymetli zamanlarını kaybeden bizleriz onlar değil … bu olay beni iyice yıprattı, ne psikolojik, ne fiziksel dayanacak gücüm yoktu, tekrar kime gidecektim, kime güvenecektim, kim doğru söylüyordu??? Şimdi başıma daha ne açılacaktı??? İyice bunalmıştım ve bu olaydan iki gün sonra resmen kan kustum. evet makattan ve ağzımdan gelen kanla hastanelik oldum, mide kanaması geçirmiştim, ama yine de vazgeçmedim… biraz düzelince Şubat 2011’de yeni bir yeni bir histeroskopi ile orada bırakılan ikinci miyomda alındı. Maddi manevi bitmiştik. Üstelik üst üste geçirdiğim operasyonların endometrium hasarı açısından şansımı azaltacağı söylenmişti. Çok üzülüyordum veee kısa süre arayla ikinci bir mide kanaması daha, ben yine günlerce hastanelik oldum…

gerçek şu ki, çekilen tüm acılara rağmen içimdeki özlem geçmiyordu ve asla pes demedim… yola devam etmek için bedenimi ve psikolojimi güçlendirmeliydim, öncelikle yeniden işe başlamıştım, kafamı dağıtmalıydım ve spor, yoga, meditasyon, dans kursları hayatıma girdi... arada sabahlara kadar gönüllü kuruluşlarda çalıştım. Bütün yaşanan olumsuzluklar içinde tek olumlu şey yaşıma göre yumurtalıklarımın iyi çalışması ve fsh’ın 7-8’in, e2’nin 35’in üzerine çıkmamasıydı, çok bunaldığımda testlerimi yaptırıp, daha zamanım var deyip rahatlıyordum.

Yeni bir deneme için biraz daha güçlenmiştim ve Mayıs 2011’de 5. denememi yaptım, 6 yumurtam çıktı, 4 tanesi yoluna devam etti, bunlardan 2 tanesi 5. Gün embriyosu olarak transfer edildi, 2’side donduruldu. Bu sefer her zamankinden çok daha ümitliydik, yapılması gereken her şey yapılmış, tedavim tamamlanmıştı, yumurtalar yaşıma göre harika gelişmişti. Ama sonuç yine negatif oldu… işte bu noktada artık bebeğimin olmayacağı fikrine kapıldım. Artık kimse beni anne olacağıma inandıramazdı. bazı şeyleri kabullenmeyi hem istiyordum, hem de hiç istemiyordum…

Aklım dondurulmuş 2 embriyomdaydı onları da denemem lazımdı… benim, eşimin ve bizimle beraber üzülen herkesin iyiliği için 6. denemeyi de yapıp belki kendime artık buraya kadar demeliydim… Eşim “çocuğumuz olmuyorsa bu dünyanın sonu değil” deyip destek oluyordu ama bütün bu tedavi süreçlerim içinde hem kalbi tekledi, hem de mide fıtığı oldu…. Artık onu da bu üzmek istemiyordum. Ama yine bir yanım vardı, işte o bir yanım hep içten içten özlemle sızlıyordu inkar edemem…

ve yeni bir umut yolcuğu için eylül ayında hastanenin yolunu tuttum. Doktorum yüzünde umutsuz bir ifadeyle; dondurulmuş tedavisi için hiçbir ilaç vermeyeceğim, eğer rahim kendi kendine kalınlaşırsa, eğer yumurtalar da bozulmadan çözülürse transferini yaparız dedi ve ardından umutlarımı çökerten cümleyi ekledi : ama hem dondurulmuş embriyo, hem yaş 41, hem de bir kaç kez miyomektomi geçirmiş bir rahimle şansın en yüksek ihtimalle %10… Bu sözlerin üzerine tedavi moduna bile giremedim… daha başlamadan negatifi göreceğimden çok emindim…

ve rahim kalınlığı 12. gün kendiliğinden 7.4 mm oldu, rahim kalınlığıda ümitsiz görünüyordu, çünkü bir önceki negatifim de bile 8.6 mmdi, şimdi sadece 7.4 dü. Neyseki tek olumlu yön 2 embriyom da 1. Kalitede çözüldü ve transferim yapıldı, içimde en ufak bir umut parçası yoktu, yarım saat hastanede, 2 saat evde yattım. Sonrasında artık saatleri, günleri saymayacağım ve kendimi üzmeyeceğim diye söz verdim… Zaten 5 senedir her şeyi erteliyorduk, artık yas tutmak yoktu, ertesi gün eşimle uçağa atlayıp izmir’e yeğenimin düğününe gittik.akşamına düğünde halay çekiyordum. 3. Gün izmir’deki akraba ziyaretlerindeydim… 4. Gün ise işimin başındaydım. Çarşı pazara gittim, belediye otobüslerine bindim indim, öğle tatillerinde pür telaş koşturdum.

Ve test günü geldiğinde transfer sonrası verilen ilaçlarımı evde bıraktım, östrojen bantlarını değiştirme günüydü ama değiştirmedim. Sabah 09.00’da kan verdim, 2 saat sonra alırsınız ya da internet sayfamızdan bakarsınız dediler, Öğlene doğru baktım internet sayfaları çalışmıyor, ve ilk defa koşa koşa sonuç almaya gitmedim… iş çıkışı zarfı elime almıştım. En ufacık bir umudum yoktu, bunca zaman olmamıştı, şimdi bu umutsuz tablonun sonucunda mı olacaktı? Üstelik bu 12 günlük dönemde normal hayat seyrim içinde hiç yorulmadığım kadar çok yorulmuştum. Bir de hani şu hep bahsedilen ne lekelenme, ne kasık ağrısı, ne bel ağrısı, ne ğögüs hassasiyeti, ne akıntı, ne adet sancısı benzeri sancı, ne de en ufakcık başka bir belirtim olmamıştı, tıpkı diğer 5 negatifte olduğu gibi en ufacık bir belirti yoktu.

Laboratuvarın merdivenlerini inerken zarfı açtım, 216 yazıyordu, bu benim sonucum mu diye mırıldandım, ismimi tekrar kontrol ettim…. Evet benimdi… inanamıyordum… o an bacaklarım tutmaz oldu sanki, merdivenlere çöktüm ve gözlerimden oluk oluk yaş boşalmaya başladı, etrafımdakiler ne olduğunu anlamaya çalışıyordu, su getirenler, beni merdivenlerden kaldırmaya çalışanlar… sakinleşemiyordum… Eşimi aramak için telefonumu aldım, ama o kadar titriyordum ki tuşlara basamıyordum, birisi kimi arayacaksınız diyerek yardımcı oldu, eşime “hamileyim” derken, o tek kelimenin bir gün benim ağzımdan döküleceğini hiç ama hiç ummuyordum…. Etrafımdakilerden biri bunu duyunca “yoksa istenmeyen bir gebelik mi?” diye sordu? gülümsedim “ah bir bilseniz dedim, bir bilseniz? dedim… Beni bir koltuğa oturttular, sürekli yüksek sesle allahım sana şükürler olsun diyordum, binlerce şükürler olsun sana… 6. denemede ve 41 yaşında ilk kez hamileydim, inanamıyordum, gözyaşlarım oluk oluk geliyordu, engel olamıyordum… ve biraz sonra eşim koşup geldi, eşimin yüzündeki o ifadeyi hayatım boyunca unutmayacağım, gözleri sanki iki kat büyümüştü, yüzünde şaşkın bir mutluluk ifadesi vardı, rengi kağıt gibi bembeyaz olmuştu, o da dayanamadı koyverdi gözyaşlarını…

Şu anda 12 haftalık olduk… Şimdi 9 ayı tamamlayabilecek miyim korkusu içindeyim… yolum çok uzun ve zorlu… hamileliğim riskliymiş, bu mutluluk yarım kalırsa, sonrasında ne yaparım, nasıl yaşarım, nasıl nefes alırım bilmiyorum… hem mutluyum, hem korkuyorum… ama en azından bunu bile yaşattığı için allahıma binlerce şükürler ediyorum. Bu kadarı bile çok güzel bir duyguymuş, allahım nasip kısmet ederse kucağıma almayı çok istiyorum. Darısı herkesin başına. Herkes yaşasın bu duyguyu sonuna kadar.

Birde şu belirtiye kafayı takanlara şunu söylemeliyim; ancak pozitif sonucu aldıktan 3-4 gün sonra kasıklarımda bir hareketlilik başladı, damarlarımda kan akışı hızlandı sanki, kasıklarımda yoğun sıcaklık ve tuhaf bir ağrı hissetim, adet görecekmişim gibi sancılandım. Ama bunlar 15. günden itibaren oldu ve birkaç gün sürdü. 12 günlük devrede en ufacık bir şey yoktu… o nedenle hiç takılmayın derim…

Ve son söz : içinde bulunduğunuz durum ne olursa olsun, ne kadar zor, ne kadar umutsuz gözükürse gözüksün, ne kadar uzun sürerse sürsün, ne kadar engel çıkarsa çıksın asla vazgeçmeyin… Eğer bebeğinize kavuşmak istiyorsanız allahında yardımıyla inanın aşılamayacak sorun yok, yeterki sorunlar sizi yıldırmasın, yeterki Allah nasip kısmet etmiş olsun… gerisi sadece sizin azminize, sabrınıza kalıyor…

Veeeeee en güzel kısmı sona sakladım, ilk kontrolde tek kese görüldü, biraz kanamam vardı o gün… ikinci kontrolde iki kese görüldü, meğer bebişlerim ikizmiş teyzeleriiiiiii…. İlk üç ay için risklerimiz oldukça fazlaydı, şimdi biraz daha hafifledi, evde hep istirahat ediyorum,arada kanamalar yaşıyorum, sürekli progesteron iğneler oluyorum ama asla hiçbirşeyden yakınmıyorum… allahım özlemle yanan herkesi yavrusuna kavuştursun, benim bebeklerimi de korusun…

Sevgilerimle…
 
çok uzun olmuş arkadaşlar, ama ne yapayım 5 yıllık acılarımın, özlemimim ve sabrımın özü bu.... dilerim vermek istediğim mesaj sabrınızı artırır, azminizi güçlendirir.
 
Ben daha 21 yaşındayım ama size yemin ediyorum ağlayarak okudum.
Bu mutluluğunuuzu öyle yürekten hissettim ki
Okadar mutlu oldum o kadar mutlu oldum ki sonunda sizin için.
Belki inanmazsınız bana ama gerçekten ağladım
Acıların sonunda herşey çok güzel olmuş
Allah sağ salim kavuştursun yavrularınıza
 
Beni ağlattınız( Allahım hepimize herkese versin bebk..Analı babalı büyüsün şimdiden..
bende 4 yıllık evliyim ama daha bişi yok ne yazıkki..Allahım dilerim bana da gösterir..
Gözünüz aydın..
 
rabbim tamamına erdirsin inşallh yazını okuyunca kendi evladm olmuş gibi sevindim ayrıca kendime çok kızdım 26 yaşında ve herşeyden vazgeçmiş olarak yaşadığımı gördüm benm gibi insanlara umutsun inşallah doğum yaptığn zamanıda görürüz beraber sevinirz
 
çok sevindim canım ve tebrik ediyorum.Allahım inşallah sağlıklı bir şekilde yavrularınıza kavuşturur.Darısı bebek isteyen diğer arkadaşlarımıza
 
öle güzel öle güzel bi hikaye ki anlatamam canım güzel derken azmin yılmaman şükretmen öle güzelki ağladım ağladım her satırında yutkunamadım çünkü ben 22 yaşındayım ve 5 senelik evliyim ve pkoluyum bebeğim olmuyor olmaması için hiç bi neden engel yok sadece pko oda heran hamile kalınabilecek bi hastalık sadece bi atabilsem aklımdan keşke çok zor her ay anne olmayı bekleyen sanki hamile gb adet gününü sayan ve hiç anne olamayan biriyim binlerce gebelik testi yapıp hamile olamayan biriyim bi kez anne olcam sandım örendimden sonra 24 saat benle kalmadı meleğim beni bırakıp gitti olmaması için bi neden yok profösör bi doktorum var ve 4kez aşılama yaptık doktor her seferinde yumurta sayısı ve kalitesi için mükemmel dio eşimin sperm sayısı içinde sizden mahallaya çocuk olur dio ama olmuyo işte rabbim ol demeyince arkadaşım inan duamdasın artık sen bu bebeğide anne olmayıda çok hakettin alah onu senden ömür boyu ayırmasın rabbim sana anneliği eşinede babalığı tattırsın bu sevinci size yaşatsın meleğin sana sımsıkı tutunsun ve sağlıkla doğsun inşalllah salih ve hayırlı bi evlat olsun ayy olsunlar ne güzel bide ikiz yaşın kırkbir ya rabbim bida olmazsa die ikisini birden yolluyo allahım ya sen çok büyüksünnnnnnnnnnnnn
 
çok uzun olmuş arkadaşlar, ama ne yapayım 5 yıllık acılarımın, özlemimim ve sabrımın özü bu.... dilerim vermek istediğim mesaj sabrınızı artırır, azminizi güçlendirir.

okurken o kadar duygulandım ki...inşallah sağlıkla kucağınıza alırsınız.
 
merhaba badenur, bana da laparoskopi ve histereskopi önerdiler. dediğin gibi bu tedavilerde doktor seçimi de çok önemli.sen nerede hangi doktora yaptırdın.
 
eee boşuna demiyorlar sabreden devriş muradına ermiş diye inşallah saglıkla kucanıza alırsınız darısıda bizlere olsun
 
inanin bende aglayarak okdum..

allahim tamamina erdirsin insallah saglikla bebegini kucagina alirsin ki inaniyorum onca savastan sonra bunun olacagina yurekten inaniyorum

ben senin binde birin degilmisim meger bendede miyom var oldukca buyuk rahmin y seklini bozmus ameliyat olmam lazim ama gittigim ilk doktor rahmin alinir dedi diye diger gittigim 4 doktor o risk binde bir desede hala ameliyat olamadim cok korkuyorum ya rahmin alinirsa diye ama benim hikeyem seninkinin yaninda hic...

senin miyomlar kac cmti agri yapiyorlarmiydi bu aci tecrubelerden sonra onerebilecen doktor varmi
 



çok sevindim canım ve tebrik ediyorum.Allahım inşallah sağlıklı bir şekilde yavrularınıza kavuşturur.Darısı bebek isteyen diğer arkadaşlarımıza

okurken o kadar duygulandım ki...inşallah sağlıkla kucağınıza alırsınız.

merhaba badenur, bana da laparoskopi ve histereskopi önerdiler. dediğin gibi bu tedavilerde doktor seçimi de çok önemli.sen nerede hangi doktora yaptırdın.

sevincime ortak olduğunuz için sağolun arkadaşlar, eğer umut olabildiysem ne mutlu bana.
dilerim her zorluğu sabrınızla aşarsınız ve en kısa zamanda sizlerde müjdelerinizi verirsiniz. canı gönülden diliyorum.

meselaney, laporoskopi ve histeroskopi için soruna özelden cevap verdim bilgine..
 

yaşın çok genç, sperm yumurta sorunsuz... bu durumda kendini çok üzme lütfen, eminimki sen de anne olacaksın, belki biraz daha sabretmen gerekiyor, senin de dediğin gibi anne olamaman için hiç neden yok . şimdi belki allah biraz sabrını deniyor, benim kadar zor bir vaka sevinci yakaladıysa inanki seninde sevincini paylaşacağın günler yakın.
 
eee boşuna demiyorlar sabreden devriş muradına ermiş diye inşallah saglıkla kucanıza alırsınız darısıda bizlere olsun
evet çokkk sabrettim, dilerim kimse bu kadar uğraşmasın.


benim ilk 5 yıl önce açık ameliyat (sezeryan şeklinde oldu) en büyüğü çapı 6 cm olan 4 miyom çıkarıldı. 1.5 yıl öncede rahmin içinden yumurta büyüklüğünde bir miyom, son 5-6 ay önce yine rahmin içinden 2 cm kadar.
bunlar rahmin şeklini bozuyorsa sorun demek, ama rahme baskı yapmıyorsa hamileliğe engel değilmiş. sanırım seninkide rahmin şeklini bozuyor, bu durumda bebeğin tutunması imkansız ya da düşüğe sebep oluyor malesef . o nedenle ondan kurtulman lehine olacaktır. iyi uzman bir el yaptığı takdirde rahme zarar vermeden halledilecektir. öte yandan söylediğin o risk hep vardı bende de. çok şükür risk olarak kaldı ve gerçekleşmedi. doktor önerimi özelden yapayım. çünkü hem memmnun kaldığım hem hiç memnun kalmadığım doktorlarım oldu. polemik oluşmasın, amaç bu değil zaten. miyomlarım büyüdükçe evet ağrı yapıyordu.
 
çok uzun olmuş arkadaşlar, ama ne yapayım 5 yıllık acılarımın, özlemimim ve sabrımın özü bu.... dilerim vermek istediğim mesaj sabrınızı artırır, azminizi güçlendirir.

Suan yazmakta zorlanıorum ama cok sevndm senn adına rabbım kucagına almayı nasıp etsın. Hıckırıklara boguldm Benım esımde azosperm sperm sayımız sıfır ve sansımız sıfır gozukuyo. 22 yasındayım 22 aylık evlıyım hanı bakılnca yas genc sure az gıbı gozukuo ama bende o denlı bır evlat askı var kı bı sorun oldugunu anlamam uzun surmedı ama bu denlı cıddı bır sıkıntıyla karsılasacagımızı tahmın edemezdımmm suan cagresız acız bırı gıbıyım hayatımdn hhıcbı beklentm kalmadı gbı uyuyorummm uyuyormm tek yaptgm bu ınsanlrn arasna dahı ckmak ıstemıorm sankı herkess bnu anlıo gbı hssedıormm; cok zor bı dnmden gecıorumm dualarnzda yer vern banada arkadaslar gercekten ıyı deılımm...
 
Allah sağlıkla, sıhhatle eli ayağı düzgün bebişlerini kucağına almayı nasip etsin.Kem gözlerden de sizleri korusun.
 
BADENUR SENİ DAHA ÖNCE DE TANIYORUM TOPİKTE OKUYODUM YAZILARINI BİLMİYORUM SEN HATIRLADIN MI
O KADAR ÇOK MUTLU OLDUM Kİ SANA ANLATAMAM RABBİM BU GÜZEL DUYGUYU HERKESE NASİP ETSİN
BENDE 3 TÜP BEBEKDE İKİZLERİME KAVUŞDUM ONUN ÖNCESİNDE YASADIGIM O KADAR ÇOK ZOR ANLAR OLDU Kİ
İNSAN UNUTAMIYOR YASADIKLARINI BENİM DE TEST KAGIDIMI ALDIGIM GÜN GELDİ AKLIMA GÖZYAŞLARIMI TUTAMADIM
DOKTORLAR BANA DEDİ O KADAR MUTLU OLMA YOLUN DAHA BAŞINDASIN DİYE RABBİME BİNLERCE ŞÜKÜR HİÇBİR SORUNUM OLMADI 36 HAFTAYA KADAR ÇOK RAHAT GELDİM SADECE AĞIRLAŞMAMIN DISINDA İNŞŞ SENDE GELİRSİN TÜM DUALARIM SENİNLE
GELİŞMELERİ YAZ MUTLAKA ÇOK MERAK EDERİM SENİ RABBİM GÖNLÜNE GÖRE VERSİN RABBİM MELEKLERİNİ KORUSUN
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…