- 10 Ağustos 2019
- 102
- 90
Merhaba arkadaşlar. Ben birisini çok sevdim. O da beni sevdi sandım. Çok güzel zaman geçirdik anı biriktirdik. Gözlerimin içine bakıyordu ben daha çok seviyordum. Bir gün sebepsiz ayrıldı. Sonrasında ben çok ulaşmaya çalıştım ama nafile. Ailemizde felaketler üst üste geldi ve ben aile baskısıyla evlendirildim. Cahil birisi değilim ve her zaman görücü usulüne karşı oldum fakat kaderde varsa ağız dil bağlanırmış. Ayrıldıktan 1 sene sonra 7 ay içinde evlendim. Nişanlışım, gelinliğim ilk denediklerimi aldım umurumda bile değildi. Ailemden biri de demedi ki sağlıklı değil bu evlilik (babam ölüm döşeğindeydi ve yuvamızı kurduğumuzu görmek istiyordu). Balayında sabaha kadar ağladım. 2 yıl sevmek için uğraştım. Daha nişanlıyken yalvardım dedim nişanı at yapamayacağım, sevemiyorum. Bunun için de çok kızgınım eşime. Evlendik 5 ay sonra evlat sahibi olamayacağımızı öğrendik yine eşimden kaynaklı. Yıllar geçti 7 yıl geçti. Benim için 7 yıl hep içsel çayışmaydı. Kestirip atamadım çünkü eşim dünyanın en iyi insanı diyebilirim. Beni her şeyden çok seviyor. Ben de alıştım. Seviypr muyum aşık mıyım bilmiyorum. Eşimden önceki ilişkimi unutamıyorum. O sevgiyi o hissi, ayaklarımın yerden kesilişini, kaşbimin çarpmasını. Eşim de farkında bence ama yanlış yapmayacağımı bildiği için rahat olduğunu düşünüyorum. Eski sevgilimden cinsel hiçbir beklentim yok. Olamazda. Zamanında hayatımda öyle bir yer ettiki gidişindeki boşluk geçmiyor. Çok mücadelesini verdim olmuyor. Kurduğum tüm hayalleri başlasıylanyaşıyor olmanın, sabah uyandığımda yanında hayallerindekinden bambaşka birisi olmanın verdiği ağırlıkla ölüp gideceğim. Annenin kaderi kızına derler. Annemin de sevdiği olduğu halde başkasıyla 1 ay içinde evlendirmişler. Bu kadar zor olmamalıydı en azından oturmak konuşmak yaşatken görememek. Amacım kaşmadı gayem kalmadı. Evlat desem o da olmayacak savrulup gidiyorum. Bitirmek istesem içimdeki yangın dışında bir sebepte yok açıklayacağım….