Sadece Diyetle Bu İş Olmaz, Spor Yapmak İçin de Motivasyon Burada!

Leithia

Frühling in Paris
Kayıtlı Üye
7 Ağustos 2010
983
2.105
Sadece az yiyerek ve aç kalarak yağ değil; su ve kas kaybedersiniz.

Normal yemeye geri döndüğünüzde de tüm kaybettiğiniz kiloları fazlasıyla geri alırsınız.

Sağlıksız diyetlerle bu iş olmaz. Sağlıklı beslenme, bir hayat biçimidir. Sporsuz zayıflama olmaz.

Şimdiye kadar pek çok üye bu başlık sayesinde spor yapma azmini buldu,
Yaz yaklaşırken size de yardım etmeme izin verin.

http://www.kadinlarkulubu.com/forum...-ve-saglik-icin-motivasyon-taktikleri.849527/

Bu sayfada bulacağınız örnek motivasyonlardan birini aşağıya kopyalıyorum, dileyen herkes başlığıma gelip bu motivasyonlara ulaşabilir:

Artık hayatımın kontrolü elimde.





Bunu istiyorum ve başaracağım.






Bu yıl hayatımın en iyi fiziğine sahip olacağım.




Artık kendime acımayacağım, mızmızlanmayacağım, başkalarını suçlamayacağım.
Kurban psikolojisinden çıkıp kendi kahramanım olacağım.





Sadece bir hayatım var, sadece bir bedenim var.
Ve bu hayatta olabileceğim en iyi bedene sahip olmaktır hedefim.





Bana verilen bu bedeni olabilecek en iyi haline dönüştüreceğim.




Hayat bana ekşi limonlar sunmuş olabilir
ama ben, bana sunulanı tatlı limonataya çevirecek güce sahibim.





Başka hayatlarla kendiminkini karşılaştırmayacağım.
Elimdeki hayatı mükemmelleştireceğim.





Hayatta kazananlar asla yenilmeyenler değildir,
yenildiği halde ayağa kalkıp devam eden PES ETMEYENLERDİR.






Pes etmeyeceğim.






Ben elimdeki olanaklara bakıp mızmızlanmayacak, başarısızlığı kabul etmeyeceğim.






Çünkü bu kez istediğimi alacak kadar inatçıyım,
Bu kez hedeflediğime ulaşacak kadar kararlıyım,
Diğerlerinin "İmkansız" dediğine ulaşacak kadar sabırlı ve inançlıyım.






Kendime inanıyorum, yapabilirim.
Yapacağım.







Kendimi seviyorum, değer veriyorum.






Ben güzelim, başarılıyım, sağlıklıyım, mutluyum
ve hedeflerime istediğim zaman ulaşabildiğimi kendime kanıtlayacağım.






Aynadaki görüntüyü değiştirebilecek güç içimde.





Devam edeceğim, asla durmayacağım.

Başıma gelenleri değiştiremeyebilirim.
Gün içinde yaşananları kontrol edemeyebilirim.

Ama olaylar karşısında alacağım tavırı,
başıma gelenler karşısında nasıl tepki vereceğimi,
pes etmek ya da harekete geçmek arasındaki seçimi,
nasıl düşünüp nasıl konuşacağımı ve alışkanlıklarımı nasıl değiştireceğimi,
KENDİMİ NASIL DEĞİŞTİREBİLECEĞİMİ
ben KONTROL EDİYORUM.








Aynadaki görüntü benim eserim.
Daha iyi hale gelirse yine benim eserim olacak.
Daha kötü hale gelirse, yine benim seçimlerimin sonucu olacak.

Vücuduma neyi sunarsam, o da bana onu yansıtır.









Ne yersen, ona dönüşürsün.




Mideme çöp gibi davranırsam, bedenim de çöp tenekesi gibi görünür.







Mideme tazelik doğallık ve sağlık sunarsam, bedenim de sağlıklı doğal ve çıtır görünür.







Vücuduma neyi öğretirsem, o da onu yapmayı öğrenir.
Dizlerimi kırmadan eğilebilmeyi öğretirsem bunu öğrenir.






"Benim vücudum esnek değil, yapamıyorum"
İyi de hiç esnek olmaya çalışmadan, bu konuda egzersiz yapmadan bunu nasıl yapabilirim ki?







"Benim nefesim tükeniyor, o yüzden koşamıyorum"
İyi de hiç uzun mesafe koşmayı denemedim ki?






"Benim için böyle gelmiş, böyle gider"
İyi de hiç değişmeyi GERÇEKTEN denedim mi?

Gerçekten zorladım mı kendimi?
Gerçekten terler içinde kaldım mı?
Gerçekten her gün bir damla daha, her gün bir adım daha, her gün biraz daha fazla çabaladım mı?
Gerçekten?







Bu fotoğraflardaki hiçbir kadın, vücuduna kötü davranıp bu fiziği elde etmedi.








Bu fotoğraflardaki hiçbir kadın, spor yapmadan bu kadar esnek olmadı.







Bu fotoğraflardaki hiçbir kadın, kötü beslenip fast food yiyerek kilo vermedi.







Dışınıza sağlığın yansıması için, içinizin sağlıklı olması gerek.







Düşüneceğim, neden kilo vermek istiyorum?
Soruyorum kendime, amacım ne?





Her gün beni yataktan kalkıp kan ter içinde spor yaptıran,
bana uzatılan zararlı yiyecekleri reddetmemi sağlayan o hedef ne?


  • Güzel görünmek?
  • Güzel hissetmek?
  • Sağlıkla ışıldamak?
  • Fit ve enerjik olmak?
  • Canlı ve hareketli birine dönüşmek?
  • Başkalarını kıskanmak yerine, kıskanılan bir görüntüye sahip olmak?
  • İstediğimi giyebilmek, en basit kıyafetin içinde bile muhteşem görünmek?
  • Parlak, sorunsuz, sağlıklı bir cilde kavuşmak?
  • Sevdiğim adamı delirtmek, onu baştan çıkarmak, vücudumu beğenmesini ve kıskanmasını sağlamak?
  • Kendimle barışmak, vücudumu aynada beğenmek, özgüven sahibi olmak?
  • Artık ne kilomu, ne de yağlı taraflarımı saklamak zorunda kalmadan rahatça takılmak?
  • Kumsalda bir havlu ile saklanmak zorunda kalmamak?
  • Asil, zarif, incecik ve çekici görünmek?
  • Ayakkabılarını bağlamak için eğilirken bile kıvranan birinden, esnek ve kıvrak birine dönüşmek?
  • Gençleşmek? Olduğumdan daha genç hissetmek?
  • En önemlisi, mutlu ve huzurlu olmak?
  • Başarmak ve bunu kendime kanıtlamak?

Mükemmeliyet içimde saklı. Ona ulaşmak için ne kadar adım atarsam, ona o kadar yaklaşırım.

Amacıma dünden daha yakınım.
Bugün bir gün daha yaklaştım hedefime.
Günler geçecek ve bu emek verdiğim her günün karşılığını göreceğim.

Hayat, seni seviyorum. Seni acı tatlı her yanınla kucaklıyor ve kabul ediyorum.
Seni olduğundan daha iyi hale dönüştürmek için, önce kendimi olduğumdan daha iyi kılmam gerekiyor.

"Yapamayacağımı mı düşünüyorsun? Bekle ve gör!" diye haykıracağım dünyaya.

Yarın kendimi nasıl hissedeceğimi, bugünkü seçimlerim belirleyecek.
Gelecek ay nasıl görüneceğimi, bu ayki çalışmalarım gösterecek.
Konforlu alanımdan çıkıp kendime meydan okuma zamanı geldi.

Sınırlarımı zorlama vaktim şimdi!

Vazgeçerek, pes ederek, yarım bırakarak, mızmızlanarak, bahane üreterek değil;
Zorlayarak, düşsem de yerden kalkarak, devam ederek varacağım hedefime!

Bitireceğim bu kez bu mücadeleyi!
İpler benim elimde!

Hayatımızın en iyi fiziğine kavuşmaya geri sayımdayız.
 
Örnek motivasyon:


Bugün yorgun argın eve gelip günlük sporunu yapmamak için bahane arayanlar için bir motivasyon yazmaya karar verdim.

  • Eğer üşengeçlik sıkıntınız varsa,
  • Düzeni sürdüremiyorsanız,
  • Sporu erteleyip gün kaçırıyorsanız,
  • Sürekli abur cubur yiyip diyet bozuyorsanız

aşağıdaki yazıyı mutlaka okuyun.


Günün Motivasyonu:

HER ŞEY 5 SANİYEDE GERÇEKLEŞİYOR

Buzdolabını açıp gördüğünüz o keki yemek ile yememek arasında vermeniz gereken süre,

5 saniye.

"Sporumu bugün yapmasam mı" diye düşünmekle, hemen spora başlamaya karar vermek,

5 saniye.

Sabah alarmınızı kapatıp 5 dakika daha uyumakla hemen kalkmak arasındaki süre,

5 saniye.

Bu 5 saniyeye "Kendini sabote etme, düzenini baltalama süreci" diyorum.

Arkadaşım anlattı.
Geçen gün internetten faturalarını ödeyecekmiş. Ödeme süresi, toplamda 2 dakikayı aşmıyor.
O kadar basit bir işlem.
Tek tuşla "ödemeyi yap" demesi gerekiyor.
Ama üşenmiş, sonra öderim deyip kapatmış ekranı.
Sonraki gün, yine ertelemiş.
Taa ki ödeme gününü geçirdiğini fark edip faturayı ödemek için kendisini zorlayana dek.

Peki, bu kadar kısa bir işlemi ertelememizin sebebi ne?
O anda, kısa ve kolay bir işlemi yapmaktan bizi alıkoyan ne?

5 saniye.

Başarı bu kadar kısa bir anda gerçekleşiyor.
5 saniyede doğru ya da yanlış karar verebilirsiniz!
Ve yanlış karar vermemize sebep olan iç ses şunları söylüyor.

"SADECE BİR SEFERCİK"
"YALNIZCA BU KEZ"
"BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ"

...ve kendimizi, bu ufacık yanlış hatanın bir fark yaratmayacağına inandırıyoruz.
Ama o ufacık taviz, gerçekten büyük ödün vermelere sebep oluyor.


İşte başarılı insan bu noktada doğuyor.

İki insandan birinin başarılı, diğerini başarısız kılacak olan;
kendilerine verdikleri sözlere o 5 saniyecik sürede ihanet edip etmemeleriyle belirleniyor.

Cafede kendisine "Bir kereden bir şey olmaz" diyerek tatlı söyleyen ile
"Diyetime sadık kalacağım" deyip yeşil çay siparişi verenin arasındaki fark,

5 saniye.

Bu 5 saniyeler, hayat yolunuzu oluşturuyor.

Disiplin ve sağlık, bu 5 saniyelere bağlı.


NE YAPMALIYIZ PEKİ?

2 hamleniz var.

1- Gün içinde "5 saniye" anlarına dikkat edin.
Sizi tuzağa doğru çeken yanlış kararları fısıldayan tarafınızı fark edin.

"Bunu şimdi yapabilirdim AMA meşgul olduğumdan yapamam."
"Spor yapacaktım AMA yorgunum."
"Diyetteydim AMA bugün doğum günüm ve bir dilim pasta hakkım"
"Beslenmeme dikkat etmeliydim AMA akrabam geldi, onlara tatlı yapınca eşlik ettim."


Bu anları fark ettiğiniz anda uygulayacağınız ikinci hamleyse şu:

2- HEMEN, DERHAL, ŞİMDİ

Sonra değil, şimdi yapmalısınız.
Az sonra değil, şimdi.
Ama yok, bahane yok, "Birazdan yaparım" yok.
Odaklandığınız şey neyse hemen kalkıp yapmalısınız.

"Yarın için sağlıklı öğle yemeği pişirmem gerekiyor, HEMEN MUTFAĞA GİDİYORUM"
"Günlük su ihtiyacımı içemedim, HEMEN BİR BARDAK SU İÇİYORUM"
"Yorgundum, koşturdum, sporumu yapamadım, geç oldu, SPORUMU YATMADAN ÖNCE HEMEN YAPIYORUM"
"Off bulaşıklardan nefret ediyorum, mızmızlanarak bundan kurtulamam, DERHAL BULAŞIKLARI HALLEDİYORUM"


Bakış açınızı, irade gücünüzü kontrol altına alın.
Bu yöntemi sürekli deneyin;
bir süre sonra ertelemeleriniz, kendinizi sabote etmeleriniz bitecek.

Stressiz, vicdan azabı olmayan, baskısız bir hayatta,
içsel huzurunuza kavuşmuş olarak, kontrollü, irade sahibi biri olarak hayatınıza devam edeceksiniz.
Dilediğiniz her şeyi, 5 saniyeler içinde elde edebilir ya da kaybedebilirsiniz.




İşte yanıtlaman gereken sorular:
O sağlıksız besini gördüğünde,
Canın spor yapmak istemediğinde,
Diyetini bozmak üzere olduğunda,
Üşenip harekete geçmek istemediğinde
CEVABIN NE OLACAK?

5 saniye süren şu anda başladı.
 
Acımasız Bir Motivasyon Yazısı

İlk sayfalardan beri okuyanlar, genelde olumlu yönde destek veren motivasyonlar yazdığımı biliyor ancak bugünkü yazı sert olacak. Bazen güçlü motivasyonlara, sert sözlere, hayatın tokadına ihtiyaç duyarız. Mesela canım şu an inanılmaz tatlı çekiyor, bunu bastırmam için bu yazıyı yazmaya ihtiyacım var.

Bu yazı bu yüzden zor zamanlarınız için yazıldı;


Canın tatlı mı çekiyor?
Git ye hadi.

Tadı bir saniye sürecek, kalçalarına ise bir ömür yerleşecek, senin peşinden her yere gelecek.
O hamburgeri, çikolatayı, yağlı abur cuburları yerken keyif aldın ama bak, göbeğine yerleşti hepsi.
Her gün sırtında, göbeğinde, yüreğinin üstünde bir çuval dolusu kiremit taşır gibi taşıyorsun yediklerinin günahını.


Şeker seni kölesi haline getirdi.
Onu hayatından çıkaramayacak kadar zayıf mısın?
Artık kontrol et hayatını.
Beynin sana oyun oynuyor, mutluluğu çikolatada bulabileceğini sanıyorsun.
Seni kandırmasına izin verme, ipleri eline al.


Bahanen çok. Suçlayacak bir sürü etken var çevrende, değil mi?
"Regl oldum, dayanamadım"
"Ama arkadaşım ye bir dilim diye ısrar edince çeviremedim"
"Küçük bir tabak yedim, fazla değil"
"Kendimi şımarttım"

Kendine sağlıklı bir beden vererek şımart kendini, yediğin zehirlerle değil.

Suçu kendinde aramaya, sorumluluk almaya ne dersin?
Yemek istediğin için yiyeceksin.
Başkası yüzünden ya da reglden dolayı değil.
Peki, öyleyse bu kararının arkasında dur.
Ve vicdan azabı çekme.
"Yedim, afiyet olsun kendime" diye düşün.
Ancak şunu bil, böyle düşünenler 1 haziranda amaçlarına kavuşamayacak.

Mazeret kabul etmiyoruz!
Kendini kandırmayı kes artık!

Canın tatlı çekiyorsa 3 adım atman gerekiyor.
1- Su iç, susadın büyük ihtimalle ve açlıkla karıştırıyorsun.
2- Gerçekten açsan, düzgünce karnını doyur, abur cubura yeltenme.
3- 20 dakika bekle. 20 dakika sonra istemeyeceksin eğer geçici bir hevesse.


1 haziranda ne düşünmek isterdin?
"Yine başaramadım, denedim olmadı" diye mi?
Hayır, denemedin.
Gerçekten istiyorsan ideal fiziğine kavuşmayı,
Gerçekten istiyorsan incecik belinle dışarıda dolaşmayı,
Gerçekten istiyorsan olman gereken sağlıklı kiloda olmayı,
Gerçekten istiyorsan milleti kıskandıracak kadar zayıflamayı,
150 günlük bu sınavda gerçekten elinden geleni ardına koymamalısın.

Gerçekten istemelisin bunu, yürekten.

Seni şaşırtmak isteyen, yolundan çevirmek isteyen bir sürü tuzak olacak etrafında;
Pastaneler, fast food dükkanları, rengarenk paketli zehirler senin gözünü boyuyacak.
Arkadaşların "Sen yapamazsın zaten ya, sende o irade yok, yüzün güzel, kilo verme boşver" diyecekler.
Merdivenleri soluk soluğa çıkacaksın yine.

Tek ömrünü sağlıksız bir bedene hapis geçireceksin belli ki.
Sürekli bir yere oturmak için yalvaran, çabuk yorulup tükenen vücudunu koltuktan kaldırmayıp onu tembellikle şımartacaksın.
Bunu sen istedin.

Ama bu engelleri aşabilecek güçte ve disiplindeysen,
Alnından akan terlere rağmen bir fazla mekik daha çekebilirsen,
Beynin "Daha fazlasını yapamam" derken, "Yapabilirim" diye haykırıp 1 km daha fazla koşarsan,
1 damla daha fazla emek verirsen her gün,
1 damlalar, damlaya damlaya göl olacak haziranda.
Yapamayacağını düşünenlere "İzleyin ve görün" diyeceksin.


Şimdi evinin salonunda terleyeceksin ki spor kıyafetlerinin içinde,
Bu sayede yazın kumsalda vücudunu saklamak için çıkaramadığın kıyafetlerinin içinde terlemeyeceksin.
Şimdi yemeyeceksin ki o zehirleri,
Bu sayede seni yaza kadar parça parça terk edecekler vücudunundaki her yağ kütleciği.


Şimdi söyle,
Hala yemek istiyor musun o tatlıyı?

 
Sayfamda bulunan örnek motivasyonlardan biri daha, umarım işinize yarar.

Muhteşem bir pazartesi günündeyiz.

Yeni başlangıçlar için hazırız.


Bugün biraz daha acımasız bir yazı yazacağım, resimleri de bilerek fazla zayıflardan seçtim. Çünkü sizi kışkırtmak için elimden geleni yapmam gerekiyor :)


Bu yazı, yeni yıla girmeden önceki şaha kalkma yazınızdır.



2016 sağlık yılı olacak. Bu yaza geri sayıma devam ediyoruz.
Geçtiğimiz günlerde beslenmemize dikkat ettik, spora başladık. Bunu birkaç ay daha sürdürmek yeterli.

Buraya DİKKAT.

  • O hamburgeri, pizzayı, tatlıyı, kolayı canınız çekiyorsa;
  • Spor yapmaya üşeniyorsanız;
  • Ya da spor yaparken mızmızlanıyor, kendinizi zorlamıyor, hareketleri yarım yamalak yapıyorsanız,
  • Pes etmek üzereyseniz;
Kendinize sormanız gerekenler şunlar:

Bu yaz sarkık popomu havluyla sararak saklamak mı istiyorum?
Yoksa diri popomla kumsalda milleti hayran etmek mi?


Bu sene de bahar ayında göbeğimi saklayacak bol üstler mi giyeceğim?
Yoksa 2016'da nihayet kısa üstleri çekip karın kaslarımı sergileyecek miyim?


Patlıcan kollarımla, yemeğe tuz dökerken sallanan kol yağlarımla mutlu muyum?
Yoksa balerin kadar zarif, hafif kaslı kol kaslarını hak etmiyor muyum?


Bu yıl yine bacaklarımdaki yağları saklamaya mı çalışacağım bol pantolonlarla?
Yoksa sütun gibi bacaklarla, mini etek ve skinny kot giyebilecek miyim?


Giysi dolabımın eski kıyafetlerini giymekten hoşnut muyum?
Yoksa "Kilo verdim, hepsi bol geliyor" diye dolabımı yenilemeyi istiyor muyum?


O gıdı bu sene de mi orada kalacak?
Yoksa çıkık elmacık kemikleri, narin bir boyun sahibi olacak mıyım?


Bu sene de "olmadı, benim bünyem böyle" deyip mazeret üretecek miyim?
Yoksa "Artık bu sene başardım" diyebilecek miyim?


Nişana, düğüne giderken yine aynı mı kalmak istiyorum?
Yoksa daracık abiyeler giyebilmek, tüm yakınlarımı "İncecik olmuşsun" diye şaşırtmak istiyor muyum?


Sevgilimin/kocamın karşısına eski vücudumla çıkmak hoşuma gidiyor mu?
Yoksa onu heyecanlandırmak, gözlerindeki "fıstık gibisin" bakışını görmek istiyor muyum?


Her yokuşta, her merdivende nefes nefese kalmaktan bıkmadım mı hala?
Yoksa nihayet bu sene ayağına spor ayakkabıları geçirip koşan diğer incecik kadınlar arasına katılacak mıyım?


Doktorun "Vücudunuz tehlike sinyali veriyor" uyarıları yetmedi mi?
Yoksa artık "Yaşınızdan 10 yıl genç bir beden sağlığına sahipsiniz" cümlesini duyabilecek miyim?


"Sana iki tabak yetecek mi?" diyerek dalga geçen sinir bozucu insanlara haddini bildirme vaktim gelmedi mi?
Yoksa onların gözlerinde "Amma zayıflamış" diyen kıskançlık bakışlarını görmek istiyor muyum?


Yağlı beslenme, alkol, sigara cildime ve karaciğerime yeterince zarar vermedi mi?
Yiyeceklerde doğal olanı seçerek duru ve aydınlık bir cilde ve sağlıklı bir karaciğere kavuşacak mıyım sonunda?


Uzatılan her böreği, tatlıyı, sağlıksız abur cuburu yine yiyip yiyip doymayacak mıyım?
Yoksa bu sene artık yeter diyerek uzatılanları "HAYIR, aç değilim" demeyi başaracak mıyım?


Yağlı ve şişman bir bedende taşıdığım fazla kilolardan, her yere kan ter içinde gitmekten bıkmadım mı?
Yoksa bu sene fit olabilecek; sırtımda bir çuval kiremit taşıyormuşum gibi yüklendiğim ağırlıktan kurtulup tüy gibi hafifleyecek miyim?


Gevşek bacaklardan bıkmadım mı, "Pantolonlarımın bacak araları eriyor" demek istiyor muyum hala?
Yoksa sıkı ve daracık baldırlara sahip olmak, iki ayağımı yan yana koyduğumda birbirine değmeyen bacak etleri mi istiyorum?


Kandırmaya devam edecek miyim kendimi, "Beni beğenen böyle beğensin" diyerek?
Yoksa bu yıl aynada istediğim vücudu görecek miyim?


Sırt ve bel ağrılarımdan, ayakkabı bağlamak için eğilirken bile acı çeken kalas vücudumu bu sene de değiştirmek istemiyor muyum?
Yoksa elastik, esnek, rahatça kıvrılan, yılan gibi ince bir vücut hakkım değil mi?


Yine pes edip başka kadınların fiziğine kıskançlıkla mı bakacağım?
Yoksa bu yıl kıskanılarak bakılanlar arasında mı olacağım?


Vücudumu çöp tenekesi gibi kullanıp köpeğe atsan yemeyeceği (fast food, kola gibi) zehirlerle doldurmaya devam edecek miyim?
Yoksa onu sevip saygı duyacak, üzerine titreyecek ve ihtiyacı olan yiyeceklerle mi besleyeceğim?


Bu sene de "Bugün de spor yapma", "Bir kerecik atıştır, bu senin ödülün" diye kandırmaya çalışan sesi dinleyerek vicdan azabı çekmeye devam etmek istiyor muyum?
Yoksa bu yıl kontrollü, iradeli, düzenli, disiplinli ve kararlı olacak mıyım?

Lömbür lömbür olan ve üst üste binen yağlı göbeğimle yaşamaktan, ayva göbeğimden bıkmadım mı?
Oturduğumda bile dümdüz ve kaslı olan karna bu yıl kavuşmak istiyor muyum?


Bu bedene bir kez geliyorum, elimdeki ile yetinecek miyim?
Yoksa yeni bir hayat, yeni bir yıl, yeni ve fit bir vücut için elimden geleni yapacak mıyım?


Su içmediğim, hücrelerimin kuruduğu, cildimin solduğu bir yıl daha istiyor muyum?
Yoksa bu sene ışıl ışıl, canlı ve hayatla dolu bir cilt için litrelerce su içecek miyim?


Evet, yukarıdaki yazıları okuduktan sonra hala abur cubur yemek istiyorsanız buyrun, devam edin.

Değişime baş koyanlar, bu yolda gerçekten kararlı olanları ise spora davet ediyorum.

  • Bir kurabiyeden, bir abur cuburdan emir alamayacak kadar çok mesafe kat ettiniz.
  • Mücadeleniz meyvelerini vermeye başladı bile. İnceliyorsunuz!
  • Artık her zamankinden daha yakınsınız hedefinize.
  • Bunu sabote etmeyin, devam ediyoruz.

BEDENİNİZİN BU YAZ NE ŞEKİLDE GÖRÜNECEĞİ
SİZİN KONTROLÜNÜZDE!

Haziran bekle bizi!


  1. Şimdi!
  2. Odanın penceresini aç, içeriye ışık ve temiz hava girsin.
  3. Bir bardak temiz suyla arındır bedenini.
  4. Yüzüne soğuk bir su çarp, kendine gel.
  5. Karnını şişirerek 5 saniye boyunca derin bir nefes al; 5'e kadar sayarken içinde tut, sonra 10 saniye boyunca yavaş yavaş ağzından ver.
  6. Beynin artık uyandı, ayıldın, dirildin.
  7. Kollarını aç, sanki yukarıda ulaşamayacağın bir noktadaki elmayı yakalamaya çalışıyormuşcasına gökyüzüne uzan.
  8. Tüm sırt kaslarını uzatabildiğin kadar uzat, esne.
  9. Rahatla, gevşe.
  10. Tüm enerjini pozitife çevir.
  11. Mutlu ve huzurlusun, dertlerinin hepsi çözülecek. Başaracaksın!
  12. İşte oldu.

Şimdi spora hazırsın.
BAŞLA!

Yukarıda da dediğim gibi, bugün biraz daha acımasız bir yazı yazdım, resimleri de bilerek fazla zayıflardan seçtim. Çünkü sizi kışkırtmak için elimden geleni yapmam gerekiyor :)

İşe yaradı mı? :)
 
Bir örnek motivasyon daha; Daha fazlasına spor ve sağlık için motivasyon taktikleri başlığından ulaşabilirsiniz.

TIKLAYIN!
http://www.kadinlarkulubu.com/forum/index.php?threads/spor-ve-saglik-icin-motivasyon-taktikleri.849527/



GÜNÜN MOTİVASYONU


Kestirme yol yok.
Daha iyi, daha güçlü bir SEN istiyorsan eğer,
bu vakit alıyor.
bu emek istiyor.
bu sabır bekliyor.


Kısa yoldan ulaşmadın kilolu haline.
Fit haline ulaşman için de zaman gerekiyor.

1 haftada 10 kilo diyetleri,
Metabolizmayı mahveden ilaçlar,
Açlık içinde kıvranarak geçen saatler,
Sağlıksız gıdalar,
Vücudu yıpratan sporlarla;

Sağlığa ulaşamazsın.

Sağlıklı olmak için;
  • İyi beslen,
  • Hareket et.
  • VAZGEÇME!
..................işte bu kadar kolay.

Sağlık için,
İçinin iyiliği ve temizliği,
İçinin sağlığı ve dinçliği,
İçinin gençliği ve diriliği,
İçinin tazeliği ve enerjisi,

Dışına vurmalı.

Kendine zarar vererek incelsen de,
Bunu uzun süre koruyamazsın.


Amacımız,

Tuttuğunu koparan sağlam bir vücut,
Taşı sıksa suyunu çıkaracak kadar güçlü bir beden,
Hiçbir hastalığa aman vermeyecek kadar dayanıklı bir bünye.

Enerjik, hareketli ve canlı bir ruh.


Kötü beslenerek ve hareketi keserek buna ulaşamazsın.

Gül bahçesi istiyorsan, zararlı otları ve dikenlerini yolacaksın.
Mücadele edecek,
Nefsine hakim olacak,
İyi besenecek,
Her gün vücudunu terletip
Spora alıştıracaksın.


Gerekirse bir sonraki yılı hedefle.
Gerekirse bir sonraki hazirana hazırlan.

Fark etmez.

Bu yolculuk uzun sürecek belki,
Ama yolculuğa çıktığına de-ğe-cek!


Düşün ki, vazgeçtin.
Dünyanın en kolay şeyidir vazgeçmek.
Herkes yapabilir pes etmeyi.


Ama başarı, kimseye hediye gibi sunulmaz.

Başarı elde edilir.
Spor salonunda, yolda, sokakta, koşu bandında...
Acı çekerek, bir km daha koşarak, bir şınav daha çekerek,
Ter ve kan dökerek, çığlık atarak, tırnaklarınla kazıyarak.


Gerçekten aynaya bakıp
Bunu ben başardım demek istiyorsan

Elinden gelenin en iyisini yap.

  • 1. ayda sen fark edeceksin vücudundaki değişimi,
  • 2. ayda yakınların dile getirecek bunu
  • 3. ayda ise çevrendeki herkes kıskançlık içinde söyleyecek değiştiğini.

Vazgeçebilirsin elbet.
Değişen bir şey olmaz.
Devam edersin hayatına.
Ancak pes edersen bir değişim bekleme hayatında.

Ancak sana şunu söylüyorum;
Pes edersen asla değişemeyeceğinin,

Devam etmeyi seçersen de

değişimin
elinde sonunda gerçekleşeceğinin!

Sana garantisini veriyorum.

Hangi seçeneği seçeceğin, senin elinde.

Neyi istiyorsan,
O senin olur.

Tembelliği ve başarısızlığı seçebilirsin,
"Ay dün yapamadım, vakit bulamadım, güzel sofra vardı dayanamadım" bahanelerini...


Ya da kararlılığı, mücadeleyi ve başarıyı seçersin.

SEÇİM SENİN.



Devam et.
 
Başlığımda bulunan motivasyonlardan biri daha;



Bugünkü motivasyon, biraz eğitim çavuşu gibi.
Acımasız ve sert olacak.

Askerde erlere bağıran zalim çavuş gibi sarsacağım biraz sizi omuzlarınızdan,
ama değişmek istiyorsanız
ve ben de size yardım edeceksem,
elimden geleni yapmalıyım.

Artık bahane yok, mazeret yok, kaytarma yok, lamı cimi yok.


Şok diyetler, sağlıksız ve kısa süreli sonuç almaya çalışmak yok.

Ana hedefimiz “sağlıklı bir birey olmak”.

Yani sadece kilo odaklı değiliz.
Amacımız: Daha dinç, sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olmak,

Bu yüzden sağlıklı beslenme ve spor hayatımızda su içmek kadar önemli olmalı.
Söz konusu olan biziz.

Bu yatırım kendimize.
Ve tüm yaşam tarzımızı da buna uygun şekilde değiştireceğiz.

Spor yapmanıza engel olan her şeyi,
kötü beslenmenize sebep olan her şeyi,
çıkarın artık hayatınızdan.

Unutulmamalı ki kısa süreli diyetler, uzun vadede her daim kilo aldırır.
“Sibel Can son 10 yılda 180 kg verdi” haberini düşünün.

Anlatmak istediklerim bu haberde gizli aslında.
Ne kadar çok diyet yaparsanız o kadar çok kilo alırsınız.

Diyet yok, iyi beslenme var!

Hantallık yok, hareket var!

Kim size kolay yoldan fit olmanın formülünü bulduğunu söylüyorsa
gülüp arkanızı dönün.
Bu iş kolay değil. Henüz sihir icat edilmedi!
Size en büyük sırrı söylüyorum!

Yaza çok az gün kaldı.

Kolay mı?

Değil.


Değişim kolay değil.

Gününüzün 1 saatini spora ayırmak,
kanepe karşısında yayılıp uyumakla kıyaslandığında
elbette kolay değil.


Rahata alışmış beyniniz sizi kandıracak,
"Ne gerek var, ne işe yarıyor ki zaten? Boşver, dinlen, hem sen her halinle güzelsin." diyecek.


Elbette her halimizle güzeliz ama daha iyi bir fiziği hak etmiyor muyuz?

Daha dinç bir vücudu, daha dayanıklı bir bünyeyi, daha sağlam bir bedeni, daha sağlıklı bir hayatı hak etmiyor muyuz?

Cildinizin ışıltıyla parlamasını; enerji dolu, mutlu ve pozitif bir bakış açısı sahibi olmayı; hastalanmayan ve nefes nefese kalmayan güçlü bir metabolizmayı hak etmiyor muyuz?


Ne giysek yakışan kıyafetleri, değişimle gelen özgüveni, imrenilerek bize doğrulan bakışları, "nasıl bu kadar değiştin" sorularını hak etmiyor muyuz?


Bunlar için mücadele etmeye değmez mi?
Değecek. Her anına, her saniyesine değecek.

Peki bu mücadele kolay olacak mı?
Hayır.

Tabii ki kolay sporları seçerseniz, değişmeniz kolay olmayacak.


"3 dakika spor yaptım, benden bugünlük bu kadar" derseniz, o vücut değişmez!


Saydıklarımı istiyorsanız,

bunu talep edecek kadar güçlü yüreğe de sahip olmalısınız.
Kararlılığa ve vazgeçmeyen bir ruha sahip olmalısınız.
Katır gibi inatçı olmalısınız.


Değişim istiyorsanız, kısa yoldan değil, uzun yoldan gideceksiniz.
Bu tırmanmamız gereken bir dağ ise eğer,

sonuna dek tırmanmayı bırakmayacaksınız.

Rahatlık Bölgeniz'den çıkmanız,

kendinize meydan okumanız gerekiyor.

O kaslar acı çekmeli.
O ter akmalı.
Spor sonrası o vücut ağrımalı.
Spordan sonra yorgun düşmeli, adeta yığılmalısınız koltuğa.


Bir tarla ekmek gibidir bu;
"Bugün yağmur yağıyor", "bugün canım istemiyor", "bugün bitkinim" diye bahanelere sığınıp tarlanıza gitmeyi ertelediniz mi?

Yoksa sağlık tohumlarını çetin şartlarda dahi ekmeye devam ettiniz mi?

"Bir tane eksik oluversin" diye kaytardınız mı?

Yoksa spor programında herkes 20 tekrar yaparken "Ben de 20 tane yapacağım" diye inat ettiniz mi?

Tarlasına kötü bakan bir çiftçi iyi mahsül alabilir mi?
Taşı toprağı tırnağıyla söken ve asla vazgeçmeyen çiftçi, kötü sonuç alır mı?

Yerde kollarınızın tüm gücüyle vücudunuzu kaldırmaya çalışırken,
Gözlerinizin yanından terler damladı mı gözyaşları gibi?


Onlar vücudunuzdaki yağların yok olurken döktüğü gözyaşları.
Sırtınızdan süzülen her damla ter, yağlarınızın cenazesi.


Kendinizi bir yarışma programında hayal edin,
kalan son 70 saniyede en fazla kim puan kazanırsa zafer onun olacak.
Bu yarışmada olsaydınız,
saniyeler kala "Pes ettim, boşver" deyip bırakır mıydınız?
Yoksa tüm gücünüzle daha sıkı sarılır mıydınız mücadeleye?

Ya kolay yolu seçip pes edin;

Ya da

Kırın zincirlerinizi.
Açın kanatlarınızı ve özgürleşin.

Artık kendinizi ne kadar zorlarsanız,
sonucu o kadar iyi olacak.

Uyarı: Bu metni herkesi biraz daha hararetlendirmek ve ateşlemek için yazdım. Ancak şunun altını çizmeliyim, spor yaparken bedeninizi iyi gözlemleyin. Sakatlığa meydan vermeyin. Kaslarınızı zorlayın ama yıpratmayın. Kopuk tendonlar, zarar görmüş eklemler amacımıza ulaşmamızı erteler. Ayrıca ölümcül açlık diyetlerini değil, sağlıklı beslenmeyi seçin. Sağlıksız kaytarmaları azaltın, hareketi ve suyu arttırın.
 
Sizi eleştirenlere, başaramayacağınızı söyleyenlere haykırın:
"Devam edin, başaramayacağımı tekrar tekrar söyleyin yüzüme.
Çünkü size tekrar tekrar kanıtlayacağım,
BAŞARACAĞIMI göstereceğim her birinize!"


Bugün, kendimi spor yapacak kadar seviyorum.

Spor yapacak kadar seviyorum bedenimi.

Önümüzdeki 4 haftada değiştiğinizi fark edeceksiniz,
8 haftada çevreniz fark edecek.
12. haftanın sonunda ise tüm dünya BARİZ bir değişime tanık olacak.
Tüm değişim için, 90 gün.

1 Hazirana daha çok gün var.

Haftada 1 kilo mu veriyorsunuz?
Olsun, damlaya damlaya göl olacak.
Ayda 4 kilo mu veriyorsunuz?
Hiç kilo vermemekle karşılaştırınca, çok daha iyi değil mi?

Gelecek yıl, şimdiki halinizden onlarca kilo daha zayıf olacağınızı biliyorsunuz.
Neden bu mücadeleyi yarım bırakasınız ki?

Sizi çok daha iyi bir kendiniz bekliyor,
ona ulaşmak için bu yolculuğa inatla devam edin!

Spor yapmak, ilaçlardan ve doktor tedavisinden daha ucuz bir iyileşme yöntemidir.

Spor esnasında terleyecek, önce ölür gibi hissedeceksiniz spor yaparken,
bitirdikten sonra ise Yeniden doğmuş gibi!


Motivasyon sizi spora başlatacak,
sporu alışkanlığa dönüştürmekse onu sonsuza dek sürdürmenizi sağlayacak!


Başkasından daha iyi olmanızı istemiyorum.
Bugün, dünkü kendinizden daha iyi spor yaptıysanız yeterli.
Bugün, dünkü kendinizden daha öndeyseniz, kendinizi aştınız.

Canınız acıyor olabilir, geçecek.
Ama pes etmenin acısı vicdanınızı asla terk etmeyecek.
PES EDENLERDEN DEĞİLSİNİZ.

Nerede bıraktıysanız, oradan devam edin!
Mükemmel bir düzen değil, bir ömür boyu spor peşindeyiz.
Bugün yaptığınız her dakika hareket, her dakika aktif yaşam,
sağlıklı bir hayat için atılan kuruş kuruş yatırımdır.

Vazgeçmek, seçenekler arasında değil.
Ya bu deveyi güdeceğiz, ya da vazgeçeceğiz.
1 Haziran, bu kez bırakma peşini.
Vazgeçenlerden olmadığınızı kendinize kanıtlayın!
Kendinize, neler yapabileceğinizi, potansiyelinizi GÖSTERİN!
Bu sizin elinizde!
Ve yapabilirsiniz!
Yapacaksınız!


Devam edin, yeter.



Yetişemedim diyenler için acil durum haftası:

Bu haftanın ödevi:

Pazartesi günü soyun, günün ilk tuvaletinden sonra ve kahvaltıdan önce aç karnına tartıya çık.

Kilonu not et.

Baldır, (bacağın en üst kısmı)
kalça, (en geniş kısmı)
bel (göbek deliği hizası)
üst bel (belin en ince olduğu nokta),
kol kası (pazu)
göğüs(en geniş kısmı)
boyun(en geniş kısmı)
mezura ile ölç.

Önden, yandan ve arkadan olmak üzere 3 fotoğrafını çek.
Çekerken kollarını pazularını gösterecek şekilde kaldır.
Ayaklarını birbirine bitiştir.

Ölçüm sonrası 1 bardak limonlu su iç.

Kahvaltını yap. Bu hafta kahvaltıda ekmek yok, reçel yok, şeker yok.
Salatalık, domates, maydonoz, dereotu sınırsız.
1-2 yumurta.
Az miktarda peynir, bol yoğurt.
Havuç, elma, portakal, 1'er tane.

Kahvaltıdan sonra eve giriş. Şöyle güzelce etrafı topla. Perdeleri aç, evin aydınlanmasını sağla. Pencereleri arala ki hava dolsun içeri.

Kahvaltıdan 1 saat sonra, 1 Türk kahvesi, şekersiz.

Yarım saat sonra sporunu yap. Bu hafta elinden gelenin en iyisini yapmalısın. O yüzden normalde 5 tekrar yapıyorduysan, 7 tekrar yapmaya çalış. 7'ye ulaştığında kasların acımaya başladıysa 8-9'u zorla. Bu hafta "Yeter, yapamayacağım, pes" demek yok.

Elinden gelenin en iyisinden de iyisini sağla.

Acı çektiğinde ve vücudun pes etmek üzereyken, hayal kur. Mesela seni mafya babalarının kaçırdığını hayal et ve bir tekrar daha yapmazsan sevdiklerine zarar vereceğini düşün.
Ya da olimpiyatlara katıldığını ve ülkemizin altın madalya alması için herkesin umutlarını sana bağladığını, kazanmak için sadece 1 tekrar daha yapman gerektiğini...
Hayal gücün sınırsız, kısaca sadece kendine motivasyon sağla.

Unutma, "pilim bitti" diye düşündüğün anda şunu bil ki, pilinin bitmesine daha çok var! Beyninin seni kandırmasına izin verme.

Bu kez terle, bu kez gerçekten zorla kendini, bu kez SPORUN HAKKINI VER!

Spor sonrası duşa gir, yıkan, arın. Yorulan kaslarını ılık suyla dinlendir.
Öğle yemeğinde bol su iç, yağsız pişmiş et ile yanında salata ile protein yükle hücrelerine.

Akşam yemeği sonrası 1 saat bekle, hava uygunsa yürüyüşe çık, 1 saat yürü. Yürüyemeyecek kadar yorgun olduğunu düşünsen de, bunu yap. Alışverişe git mesela, dükkanları gez, kendine bir neden yarat.

Pazartesi gününü güzelce uyku çekerek bitir.

Eğer salı günü kasların ağrımıyorsa, bir şeyleri eksik yaptın demektir.
----------------------
Salı günü, kas ağrısı çekiyorsan pilates gibi yorucu olmayan bir spor ile güne başla.

Beslenmende pazartesi günkü gibi bol yeşillikli, bol proteinli, az karbonhidratlı ve bol bol su içmeli bir güne devam et.


Akşam yürüyüşünü kas ağrın olsa bile yap.

----------------------
Çarşamba, ölçüm olmadan pazartesinin aynısı. Sporunu yaparken acı çekercesine yüklen kendine.
----------------------
Perşembe sporunda yorucu olmuyorsun, pilates gibi durağan bir fizik egzersizi yaparak salıyı tekrar ediyorsun.
----------------------
Cuma, yine yüklenerek sporunu yapıyor, beslenmene dikkat ediyorsun. Üstelik bugün bir tabak makarna yeme lüksümüz var.
----------------------
Cumartesi, vücudu şaşırtıyor ve cuma günkü kendimizi yorarak, kan ter içinde kalarak yaptığımız egzersizi yineliyoruz. Cuma günü yediğimiz makarna karbonhidratı bugün enerjiye çevireceğiz.
----------------------
Pazar, dinlenme günü. Bugün nefsimizi doyurmak için canımız ne çekiyorsa tadımlık alabiliriz. Pasta bile yiyebiliriz ama küçücük bir dilim. Sporumuzu bugün yapmıyoruz, haftanın her günü çıkmamıza rağmen bugün yürüyüşe bile çıkmıyoruz.
----------------------
Pazartesi, eski spor rutininize geri dönün. Artık bir önceki hafta gibi yorucu çalışmak zorunda değilsiniz. Tartıya çıkın, ölçümünüzü yapın ve not edin. Fotoğraf çekmeyin, fotoğrafı 5 hafta sonra ilk pazartesi çekeceksiniz.

Bu düzeni bozmayın, "Yaa bıktım, olmuyor" demeden pes etmeden sürdürün. Yapamadığınız gün olsa dahi kendinize yüklenmeyin, sonraki gün devam edin.

"Keşke 3 ay önce başlasaydım, şimdiye sonuçlarını görecektim" demeyin, şimdi başlayın. 3 ay sonra "iyi ki 3 ay önce başlamışım, değiştim" diyeceksiniz.

Pazartesi, çarşamba, cuma ve cumartesi programı için örnek program:




7 DAKİKADA KARIN PARÇALAYICI EGZERSİZ


Alt karın (göbek deliği altındaki kısım), yan karın (can simidi denen yan yağlar) ve ayva göbek sorunu olanlar, kardiyo günlerinde ısındıktan sonra aşağıdaki hareketleri her biri 1 dakika olacak şekilde uygulayın.










 
Eski motivasyonlardan örneklere devam;

Yeni bir güne,
yeni bir haftaya,
yeni bir aya
ve yeni bir mevsime
taptaze başlama sırları


Zaman hızla geçiyor. Yaz ayları kapıda. Size bahara dek sürdürebileceğiniz ve hayatınızda olumlu değişimlere sebep olacak birkaç taktik paylaşacağım bugün.


SABAH

1- Sabah erken kalkın.

2- İlk işiniz odayı havalandırmak ve perdeleri açarak odadaki ışık miktarını arttırmak olsun. Temiz havayı solumak ve odadaki ışığı arttırmak depresyonu engeller.

3- Yüzünüze soğuk bir su çarpın, cildiniz soğuk suyla kendisine gelsin.

4- Hemen mutfağa gidip limonlu tarçınlı büyük bir bardak su için.

5- Havalanan odanıza geri dönün ve derin derin nefes alın.Spor yapacağınız odayı da aynı şekilde hazırlayın.

6- Karnınız çok açsa, kazınmayı engelleyecek miktarda azıcık bir şey atıştırın. Yarım elma, yarım muz, belki bir avuç badem, haşlanmış bir yumurta ya da tek dilim etimek gibi. Bunlardan birini seçip yiyin, esas kahvaltı sonra...

7- Spora! Koşuyorsanız ayakkabılarınızı giyip kendinizi dışarı atın. Evde yapıyorsanız hemen ekran karşısına geçip başlama tuşuna basın. Canınız istemeyebilir ama yeter ki sadece başlama düğmesine basın. Hala canınız istemiyorsa "5 dakikacık yapıp kapatacağım" deyin ve 5 dakika bile olsa spor yapın.

8- Sporunuzun ardından ılık suyla duş alın. Vücudunuzdaki tüm negatif enerji aktı gitti, arındınız. Kahvaltı için hazırsınız.

9- Çay şekeri yok, reçel yok, ekmeğe yağ sürmek yok. Kahvaltınızda elma, muz, incir gibi meyveler; yoğurt / süt / yumurta / peynir gibi proteinli gıdalar; salatalık, havuç, domates gibi midenizi dolduracak vitaminli yiyecekler; badem, fındık gibi doymuş yağlar, karnınızı şişirip tok tutacak yulaf, çavdar gibi tahıllar olabilir.

10- Kahvaltıdan sonra, metabolizmayı hızlandırmak için şekersiz bir Türk kahvesi de harika olur.


Gün İçi İpuçları

1- 2/30 kuralı: "2 saat TV izliyorsan, 30 dakika spor yapmalısın." Kendinize 2 saat boş oturma izni verin ama 2 saat sonra mutlaka kalkıp yürüyüş yapın, evin içinde ip atlayın, dışarı çıkıp gezin... 30 dakikalığına kan akışınızı hızlandırın.

2- Spor yapmak için mükemmel olmaman gerektiğini anlamalısınız, hatalarınızı affedin. Kaldığınız yerden devam edin.

3- Beslenmeye dikkat edin, etmezseniz yaptığınız sporu vücudunuz kaldıramaz, hasta olursunuz. Vitamin, mineral dengenize dikkat edin. Sık sık "doğal" C vitamini alın.

4- Limonlu ve tarçın çubuklu suyu gün boyunca en az 2 litre kadar için.

5- Şekeri, tuzu, unu kesin. Faydalı olmayan hiçbir şeyi vücudunuza sokmayın. Bir şeyi yemeden önce "Benim vücudum bu yiyecekten ne gibi fayda sağlayabilir?" diye düşünün. Yanıt olumsuzsa, su için ve o yiyeceği unutturacak bir şeyler atıştırın.

6- Karnınız açken ASLA alışverişe çıkmayın. Hatta alışverişe çıkmadan önce mutlaka 1 elma yiyin, bu bilinçaltına sağlıklı yaşam sürdüğünüzü hatırlatacak ve zararlı hiçbir yiyecek almayacaksınız.

7- Sporu yoracak kadar yapmayın, günde yarım saat yeterli. Spordan bıkmayın, eğlenin, keyif alın.

8- Minik atıştırmalıklar hazırlayın, bunları çantanızda taşıyın. Paketlerin üzerlerine haftanın günlerini yazın. Küçük bir poşet dolusu meyve, yeşillik, kuruyemiş hazırlayın; bunu iki öğün arası acıktığınızda atıştırın ama kendinizi bu öğünle tıkamayın.

9- Bir şey yemeden önce DAİMA 1 bardak su için.

10- Meyve suyunu içip sebzeyi pişirmek yerine sebzelerin suyunu sıkın, meyveleri yiyin. Meyveler sıkıldığında faydalı lif ve posalarını kaybederler, onlar karnınızın tok hissetmesine yardımcıdır.

11- Gülün. Gülmek en iyi seratonin salgılayıcıdır. Zorlayın kendinizi, gülümsemek ve kahkaha atmak için bahane bulun.


12- Cep telefonunuza hatırlatıcı alarmlar kurun. "Spor yap", "su iç", "atıştırma vakti" gibi...


---

Gün sonu:

1- Rahatlayın.

Hayatınızda değiştirebileceğiniz şeyleri fark edip bunları değiştirebilmek için güçlü,
Değiştiremeyecek olduğunuz şeyleri olduğu gibi kabul edebilmek için sabırlı,
Bu ikisinin arasındaki farkı görebilmek için akıllı,
olmanız gerektiğini anlayın.

Değiştiremeyecekleriniz için kendinizi yıpratmayın.

2- Yatmadan önce odanızı havalandırın, oksijeni bol bir odada uyuyun. Eğer soğuk oluyorsa, bunu yatmadan birkaç saat önceden yapın. Uyku esneasında odanız havadar olmalı.

3- Kendinizi suçlamayın, gün içinde hatalı beslenmiş olsanız bile "Bugün böyleymiş, yarın daha iyisini yapacağım" diyin, pişmanlıkla kendinizi strese sokmayın.

4- Yatağa tok girmeyin, çok acıktıysanız gece su içip yoğurt yiyebilirsiniz. Ama yatmadan 2 saat önce mümkünse katı alımını durdurun.

5- Bedeninizi dinleyin, halsiz ve yorgun hissediyorsanız ya yeterli beslenmediniz ya da beynen bir sıkıntıdasınız. Dertlerinizi yatağa girmeden önce yere bırakın, sakin olun ve gün içinde sizi yoran her ne idiyse ona odaklanıp bunu değiştirin.

6- Şeker, bilgisayar, tv, sigara, alkol, alışveriş birer bağımlılıktır. Kurtulmak için ya 21 günlük detoksa ya da bunları azaltmaya ihtiyacınız vardır. Kötü alışkanlıklarınızı hayatınızdan çıkarın, yeni ve sağlıklı ve huzurlu bir hayatı kucaklayın.

7- Yatmadan önce kısa bir süreliğine dik oturun ve gözlerinizi kapayıp derin derin nefes alarak nefesinizi 10 kez sayın. 10 kereden sonra gözlerinizi açın, kendinizi daha iyi hissedeceksiniz.

8- Esneme hareketleri yapın, bu hareketler kan dolaşımını arttırarak huzurlu bir uykuya yardımcı olur. Ayrıca rahatlatıcı bir bitki çayı içebilirsiniz.

9- Her gün en az 8 saat uyumaya çalışın.

10- Gün içinde bir günlük tutun, sağlıklı olmak için yaptığınız her şeyi oraya yazın. Merdiven çıktım, 5 bardak su içtim, bana uzatılan pastayı yemedim gibi basit bile olsa her başarınızı yazın. Motive edin kendinizi ve hayata pozitif bakın.


EN ÖNEMLİSİ
1- Kendi elinden gelenin en iyisini yap, kendini başkalarıyla karşılaştırma.
2- Kilo vermek istemendeki amacını hatırla.
3- YAP! Pes etme! Devam et!


Yeni yıl planları olarak spor yapmayı alışkanlık haline getireceğini söyleyenler, spora hızla devam ediyor. Bahar ayının son günlerindeyiz; sağlıklı, mutlu ve aktif bir yaşam sürme seçimimizi kararlılıkla uyguluyoruz. Hala başlamadıysanız başlamak için harika bir zaman, başladıysanız ve devam ettirmekte zorlanıyorsanız motivasyonunuz aşağıda:


Devam edin, sonuç alacaksınız.
Pes edip vaz geçerseniz esas o zaman kaybedersiniz.


Kolay olmayabilir. Eğer kanepeye uzanıp cips yiyerek tembellik etmekle kıyaslarsanız, elbette hareketli bir yaşam buna kıyasla zor gelir.


Taa ki o hareketli yaşamın verdiği keyfi ve lezzeti tadana kadar.

Buna değecek mi?

EVET!

Yaptığınız spor ve devam ettiğiniz sağlıklı beslenmenin sonuçlarını aynada görünce,
KESİNLİKLE VERDİĞİNİZ EMEĞE DEĞDİĞİNİ GÖRECEKSİNİZ.

Bunu birilerini kıskandırmak için, daha iyi görünmek için, yazın bikini giymek için yapmayı düşünüyor olabilirsiniz ama en önemlisi,

SPOR YAPANLAR,
SİZ KENDİ HAYATINIZI KURTARIYORSUNUZ.


Bedeninize iyi bakın.
Orası hapsolduğunuz bir zindan olmasın artık.

Daha fazla hareket edemediğiniz,
hemen yorulduğunuz,
bitkin düştüğünüz,
merdiven çıkamadığınız,
en ufak harekette nefes nefese kaldığınız,
yaşlı, ağır, hantal bir kafese dönüşmesin vücudunuz.


Beğendiğiniz hiçbir şeyi giyemediğiniz,
Giysilerinizle sürekli kendi görüntünüzü saklamaya çalıştığınız,
Sürekli hasta olup sizi hastanelere ve yataklara düşüren,
Çıkıp gezmek istediğinizde aklınıza giren
"Gezme, evde otur, yorulursun" diyerek sizi eve hapseden,
Sırt ağrıları ve eklem sancıları çektiren,
Sürekli sırtınızda 10 kiloluk kiremit çuvalıyla gezmenize sebep olan,
Özgüvensiz ve çirkin hissettiren,
Hayatınız boyunca mahkum olduğunuz bir hapishane.


Artık zincirinizi kırın!
Değişin!

Hapishanenizden kurtulun!

Bedeniniz hapishaneniz olmasın,
Sizi özgür kılacak kanatlara dönüşsün.
Sizi toprağa bağlı bir çapa gibi geriletmesin, durdurmasın.

Öyle hafif, öyle canlı, öyle enerjik ve öyle HAYAT DOLU hissedin ki,
Koşmak istediğinizde önünüzde yollar dayanmasın,
Tırmanmak istediğinizde dağlar önünüzde duramasın,
Yüzmek istediğinizde okyanuslar küçük bir havuz gibi görünsün.

Yaşam kısa, gençlik uçup gidiyor.
Hayatınızın geri kalanını bir resimli kutuya bakıp,
gözlerinin feri sönmüş olarak,
kanepede uzanıp yatarak geçirmek mi istersiniz?

Yoksa içindeki yaşam enerjisi dışına yansımış,
olduğu yaştan en az 10 yaş genç gösteren ve hatta 10 yaş genç hisseden,
neşe dolu ve kıpır kıpır yerinde duramayan,

hafiflemiş, huzurlu, sıkı vücutlu, aktif biri olarak mı geçirmek istersiniz hayatınızı?

Kırın hapishanenizin parmaklıklarını!


Yediğiniz abur cuburlar sizi birkaç dakikalığına mutlu edebilir.
Ama sağlıklı beslenme sizi bir ömür mutlu edecek.

Spor, her gün içtiğiniz bir sağlık ve mutluluk ilacıdır.
Üstelik bedavadır.
Bugünkü dozunuzu aldınız mı?

 
Şimdi zayıflamanın ve karın kasının sırrını vereceğim:

Karın kasının sırrı:
  • Karın kasına sahip kadınlar, yeni ve farklı spor türleri dener.
  • Eğlenecekleri bir spor seçmişlerdir.Bu sayede spor yaparken üşenmezler, zevkle koşa koşa spora giderler.
  • Mekik yerine plank yaparlar, plank karın kaslarını mekikten daha fazla hedef alır.
  • Etlerde balık ve tavuk, karbonhidratlarda kompleks karbonhidratlar seçerler.
  • Kardiyo yaparlar.
  • Etkili spor yaparlar, saatlerini spor yaparak harcamazlar.
  • Hedeflerini yavaşça arttırırlar. Her gün 10 saniye daha fazla plank yapmak ya da her gün 5 dakika daha fazla koşmak gibi..

----

Zayıflamanın sırrını veriyorum:

Karbonhidrat bağımlısısınız. İnsülin direnciniz var. Bu yüzden her diyete başladığınızın ikinci günü börekler, dondurmalar, şekerler, çikolatalara aşeriyorsunuz.

Diyet yaparken bile sağlıksız ve yanlış besleniyorsunuz, bu yüzden bu kadar zorluk çekiyorsunuz.

Size yıllarca ''1 dilim kutusu peynir, öğlene diyet bisküvi'' diye listeler tutuşturdular, ''kaloriyi azalt oldu bu iş'' dediler, olmadı.

Olmaz tabi, bir günde sadece 1 diyet bisküvisi yeseniz de yağ ya-ka-maz-sınız.

Kanınızda insülin arttığı sürece yağ yakımınız duracaktır, isterse 5 kalorilik hatta kalorisiz tatlandırıcılar içeren bir kutu diyet kola olsun (evet diyet kola da yağ yakımınızı durduruyor).

Tatlandırıcıların hepsi insülini uyarıyor, üstelik bu yanlış gıda yıllarca diyabet hastalarına alternatif olarak sunuldu.

Çözüm: Düşük glisemik indeksli besinleri araştırıp o şekilde beslenin, insülin direncini kırın.

Zamanla bedava bisküvi dağıtsalar, üstüne para da verseler yemeyecek hale gelirsiniz, çünkü tat algılarınız bile değişecek.

''Normal sağlıklı'' bir insanın tat algılarına sahip olduktan sonra ambalajlı ürünlerin çöpten ibaret olduğunu siz de fark edeceksiniz.

Canınız elma, havuç, haşlama tavuk çekecek; şeker gördüğünüz anda mideniz bulanacak.

Bu sizin elinizde.

"Seni beğenen böyle beğensin" dediler,

"Su içsen yarıyor, senin bünyen böyleymiş" dediler,

"Kendinle barışık ol, vücudunu her haliyle sev" dediler,

"Sana kilo yakışıyor, yanakların sana sevimlilik katıyor" dediler.

Senin kilo verebileceğine inanmadılar, senin yanında kendileri zayıf ve fit görünmek için senin zayıflamanı istemediler.

Bu kadar yeter.

Daha fazla kandırılma.

Hayat kaliten düşük, iç organların yağlandı, bacakların onca fazla kiloyu ve yükü taşımaktan bitkin.
Azıcık yürüsen nefes nefese kalan bünyeni, çığlıklar atan sırt ağrılarını dinle.
Vücudun alarm veriyor.
Sadece dış görüntüyle değil, sağlığını kaybediyorsun.

Kilo verebilirsin.
Senin buna iraden var. Senin bunu başarmak için gücün var.

Aynada karşılaşacağın her görüntü, senin eserin.
Sağlıklı vücut da senin çabanla olacak,
Sarkık / yağlı / sağlıksız vücut da senin tembelliğinin ve tıkınmalarının sonucu olacak.

Aynaya bak!
İşte rakibin.
İşte alt etmen gereken, yarışman gereken kişi karşında.

Spor yap!
Akıttığın her damla ter, vücudundaki yağları damla damla silecek.

Çıktığın her merdiven basamağı, bacaklarını kuvvetlendirecek.
Bağırarak çektiğin her şınav, kollarında beliren sıkı kaslara dönüşecek.

Koştuğun her kilometre, akciğerine dolan her hava, soluduğun her nefes vücudunu dinçleştirecek.

Reddettiğin her kalorili sağlıksız besin, vücudunun attığı her toksin, fitleşen bir vücudu getirecek sana.

Gençleşeceksin.
Yıl kazanacaksın, ömrüne ömür katacaksın.

Yakışacak kıyafetleri, yazın giyeceğin bikiniyi, incecik belini, kaslı karnını, kilo verince daha uzun görünecek fiziğini hayal et.
"XS olanını deneyebilir miyim?" dediğini hayal et,
"34-36 bedene düştüm" diye gururla konuşacağını,
"Sırrın ne, nasıl zayıfladın bu kadar?" diye sana kıskançlıkla bakacak arkadaşlarını hayal et.
Sevgilinin sana hayranlıkla bakacağını, hatta daha da güzelleştiğin için içten içe başkalarından seni kıskanacağını düşün.

Bu haziran, kendine müthiş bir fizik hediye et.
Çevrende başaramayacağını düşünen herkese inat,
Bunu hak ediyorsun.
Bunu başaracaksın.

Bırakmayı her aklından geçirdiğin anda,
DÜŞÜN,
Neden başladın, neden karar verdin sağlıklı olmaya?
Nedenini hatırla!

Vazgeçenler asla zafere ulaşamaz.
Zafere ulaşanlarsa asla vazgeçmez.

Spora başlamak için mükemmel olman gerekmiyor,
Ama mükemmel olmak için SPORA BAŞLAMAN gerekiyor.
 
http://www.kadinlarkulubu.com/forum...-ve-saglik-icin-motivasyon-taktikleri.849527/
başlığında yer alan motivasyon yazılarından son bir örnek daha.




Bu yaz, bu vücuda kavuşmak elimizde.

Vücudumuz, yıllardır fazladan taşıdığı yüklerden kurtulunca bize minnettar kalacak. Daha hızlı yürüyecek, daha dayanıklı olacak, nefesimiz kesilmeden daha fazla merdiven çıkabileceğiz.

Zarif, narin, Audrey Hepburn'un kırılganlığında ve asaletinde, bir kuğu gibi ince olabiliriz.

"Başaramazsın" diyenlere inat, başaracaksınız. Devam edin, bu yeterli.

Yıllardır kurtulamadığınız o ayva göbekten kurtulabilirsiniz.

Sıkı bir karın ile ne kadar çekici görüneceğinizi hayal edin. Göbeğinizin kaybolduğunu düşünün. Oturduğunuzda bile pörtlemeyen, dümdüz karnınızı hayal edin.

Birkaç ay içinde bu görüntüye sahip olabilirsiniz.

Eski fotoğraflarınızla yenisi arasındaki farkı düşünün. İnsanları nasıl şaşırtacağınızı hayal edin.
Emeklerinizin karşılığını aldığınızı, yeni kıyafetler almak için alışverişe çıktığınızı çünkü dolabınızdaki her şeyin bol geldiğini düşünün.

Spor yapan vücudunuzun ne kadar sağlıklı ve fit olacağını hayal edin.

Kum saati gibi bir figüre sahip olabiliriz.

Kilo verince olduğumuzdan daha uzun boylu da görünmemiz cabası.

Aynaya özgüven dolu bakışlar atacaksınız.

Vücudunuzu sevecek, kendinizle barışacaksınız.

Şu 150 günde ne ekerseniz, 150 gün sonra onu biçeceksiniz.

Kalem etekler, kısa üstler, skinny dar pantolonlar üzerinizde çok şık ve büyüleyici duracak.

Spor yaptıkça üşengeçliğiniz azalacak. Kendinizi daha zinde ve canlı hissedeceksiniz. Daha aktif ve hareketli olacaksınız. Tembelliğiniz, bitkinliğiniz, depresyonunuz yok olacak.

İyi hissetmenin yanı sıra size sunacağı iyi görüntü de cabası.

Tek yapmanız gereken her gün 30 dakikanızı ayırmak.

Ne kadar çabalarsanız, o kadarını hak edersiniz.
Ne kadar çalışırsanız, sonuç o kadar iyi olacak.
Ne kadar emek verirseniz, karşılığı o kadar çarpıcı olacak.


Genç ya da yaşlı, şişman ya da zayıf olun; her gün 30 dakika vererek bu dinç vücuda kavuşabilirsiniz. Yeter ki şu 150 günün hakkını vererek geçirin.

Kurallar basit.
1- Temiz beslen,
2- Spor yap,
3- 3 günden fazla sporsuz kalma.
Bu kadar kolay.


Bu yaz nasıl bir vücudunuzun olacağını, bu kış vereceğiniz emek gösterecek.
Bu yaz "Keşke kışın spor yapsaydım" mı demek istersiniz, "Bu kış iyi ki spor yapmışım" demeyi mi?


Spor yaptığı için pişman olan yoktur, yapmadığı için pişman olan vardır.
Pişman olmayın, hemen bugünkü sporunuzu yapın.


Spor yapıp ter dökerek çektiğiniz keyif verici kas acısı mı daha iyi,
yoksa sporsuz geçen sağlıksız bir vücudun size verdiği ızdırap mı? Acınızı siz seçin.


Spor size sağlık, mutluluk, güzellik ve özgüven verecek.
Neden bu nimetleri tepelim ki?
 
Ya spor ıyı hosta bılırsın sen ben bı ara baya baya spor yaptım çokta duzeldı fızıgım göbek dümdüz oldunfalan bırakmak zorunda kaldım aılevı sorunlar yaşadım rsımle boşanma durumlarına geldık falan bırakınca göbek oldu gene aynıı
 
Spor yapmak çiçeğinizi sulamak gibidir, vücudumuz da narin bir çiçek. Çiçeğiniz ona su vermezseniz kurur, "E kurudu bu" deyip çiçek bakmaktan vazgeçmemelisiniz. Vücudumuza bir ömür iyi bakmalıyız, sadece zayıflayana kadar ya da sadece yaz geliyor diye değil. Ona iyi baktıkça vücudunuz sağlıklı olur, bakmadığınızda da küser.

Sporu da bir ömür devam ettirmeliyiz. Ara verdiyseniz bile mutlaka spora geri dönün, kaldığınız yerden devam edin.
 
http://www.kadinlarkulubu.com/forum...-ve-saglik-icin-motivasyon-taktikleri.849527/ başlığına yazdığım son yazı;

GÜNÜN MOTİVASYONU

Burayı takip edenlere şimdiye dek bir sürü olumlu motivasyon paylaştım, umut verdim.
Bu yazılar, okuyucuların spora devam etmelerini sağlamıştır eminim.

Ama bugün biraz sert bir yazı gelecek.
Sizi kandırmak, sahte umutlar vermek istemiyorum.
O yüzden bugün dürüst bir yazı yazacağım.
Gerçekçi olacak ve bu yüzden acımasız olabilir.

----

Kilo vermek, sağlıklı olmanız için önemli.
Ama kilo vermeyi sadece güzel görünmek, iyi giyinmek için istemeyin.

Elbette ileride sağlık problemleri yaşamak istemiyorsanız, sağlıklı beslenmeyi seçmelisiniz.
Sağlık elbette her şeyden önemli.


----

Ama şunu bilin, üzerinizde taşıdığınız bu fazla kilolar sadece bedeninize zarar vermiyor.
Hayatınızın en güzel yıllarını istediğiniz her şeyi giyerek ve dilediğiniz her şeyi yaparak geçirmek istemez misiniz?
Ve bu günlerinizi, yapamadığınız onca şeyin uktesiyle geçirmeyi gerçekten istiyor musunuz?

Sırf kilonuz yüzünden yapamadığınız, yaşayamadığınız, kendinize engel olduğunuz hayallerinizi düşünün.


---

Bugün sizin en genç gününüz, yarın 1 gün daha yaşlanacaksınız.
Allah'ın verdiği, geriye kalan ömrünüzün en genç günündesiniz bugün.
Bugünden sonra bir daha bu kadar genç olabilecek misiniz gelecekte? Hayır.
O zaman bugünleri kaçırmayın.
Kalan hayatınızın en genç günlerini kaçırmayın.


---

Size zarar veren o abur cuburu yemediğinizde, o abur cubur birden üzerinize atlayıp kendini zorla yedirtir mi?
Hayır.
Onu alıp ağzınıza koyan sizsiniz.
"İrademe karşı gelemedim" demeyin; eliniz ve ağzınız sizin emrinizle çalışıyor.
Onu tüketip midenize indirmeyi siz seçtiniz.
Yememeyi seçmek de elinizde.


---

Kilo verince sadece daha fit, sağlıklı ve iyi görünen bir olmakla kalmayacaksınız.
Yıllardır boğazınıza yapışan, mücadele ettiğiniz bir sorunun üstesinden gelmenin verdiği o güveni tadacaksınız;

Bakışlarınız, yürüyüşünüz bile değişecek.


---

Kilolarınız 1 ayda vücudunuzda birikmedi.
Yılların birikimi bu.
Yıllardır yanlış seçimler yaparak vücudumuza kötü davrandık.

Öyleyse 1 ayda gitmesini beklemek de saçmalık.
Acele yapılan ölümcül diyetler, "1 kibrit kutusu büyüklüğünde peynirler"le,
Aç bırakarak, vücuda daha da kötü davranarak geçmez bu kilolar.
Çünkü bu diyetleri bıraktığınız anda kilolar dönecek, bunu biliyoruz artık.

Defalarca yaşamadık mı bunu?
Defalarca hayal kırıklığı,
Defalarca "Bu kez bozmayacağım" umuduyla açılan diyet günlükleri,
Defalarca pişmanlık, defalarca vicdan azabı...

Öyleyse hayatınızı öyle bir düzene sokun ki,
Diyet olmasın bunun adı, "Sağlıklı hayat" olsun.
Hiç bozamayacağınız, hayatınız boyunca devam edeceğiniz bir alışkanlık sistemi.


---

Dolabınızdaki un ve şekeri çöpe atın mesela.
O ikisi ile yaptığınız herhangi bir yiyeceğin size veya sevdiklerinize yararlı olma ihtimali var mı?
Tatlı alışkanlığınızı meyve salatalarıyla karşılayın,
İnsanların fabrikada ürettiği zehirlerden değil,
Doğanın sunduğu işlenmemiş yiyeceklerden alın besininizi.

Ne kadar BARKODSUZSA, o kadar sağlıklı.
Pazardan alışveriş edin, sebze meyve ile doldurun dolabınızı.


---

Derdiniz kısa zamanda çok kilo vermek olmasın,
Eğer kilolar yılların birikimiyse,
Sağlıklı görüntü de yılların birikimiyle belirecek.

Yeter ki "Pazartesi başlıyorum" demeyin,
"Bugün kaçamak yaptım, yarın telafi ederim" demeyin.
"Şu iş bir geçsin başımdan, sonra diyete başlarım" demeyin.
Takvimde "Şu güne ulaştığında şu kiloya inmiş olacaksın" emirlerini vererek o günlerin geçişini vicdan azabıyla izlemeyin.

Bu yazı hedefleyerek kısa zamanda kilo vermeyi düşünmeyin.
Sınava tüm yıl çalışmamış öğrencinin yaptığı gibi son saniye ders kitabı karıştırmayın.
Hedef, gelecek yaz artık.
Gelecek yaz nasıl görünmek istiyorsanız, bu yaz ayında ekeceksiniz tohumunu.
Gelecek yaz filizlenecek.


Hedefiniz;
Sadece yaz mevsimini değil, ömrü zayıf geçirmek.
Sadece gelecek ayki düğün için değil, daha iyi bir hayat için incelmek.

"Yedim ama telafi edeceğim" bahanelerini bırakın,
Şu anı, şimdiyi kurtarın ki bugünü kurtarmış olun,
"Bugün hiç kaçamak yapmadım" demenin vicdanen rahatlığı ile uyuyun o gece.
Bugün kurtulursa bu hafta kurtulur,
Bu hafta, bu aya dönüşür,
Bu ay, yıl olur.


---

Özetle,
Yaşadığınız anı güzelleştirin, yaşamınız güzelleşsin.
Kısa mesafe hedefleri bırakın, uzun mesafe koşusuna başlayın.
En önemli kural, devamlılık.

Sorun varsa çözümü, hata varsa telafisi vardır.
Yeter ki kaldığınız yerden devam edin, tekrar tekrar başlamayın diyetlere.


Devam etmezsek elbette sonuç alamayız.
"Sağlıklı hayatı bırakıyorum" diyen mi 1 sene sonra sağlığa kavuşur,
Yoksa vücudunun gösterdiği her dirence rağmen motivasyonunu kaybetmeden inadına spora ve sağlıklı beslenmeye devam eden mi?


Başarısızlık, düşmek değildir.
Düştükten sonra ayağa kalkmamak, pes etmektir.


Başarı için;
Öyleyse devam edin.
 
Daha dün gibiydi bu başlığı açışım, tarihlerden ağustos.

Haydi dedim, hedef yaz.
1 Hazirandı hedefim(iz)

Hatta bu günü de demiştim,
"Bir bakmışsınız 1 Haziran gelivermiş.
O gün geldiğinde 'Keşke daha vaktim olsaydı'
ya da 'Keşke pes etmeden devam etseydim'
demek yerine şimdiden emeğinizi verin."


"Günler o kadar hızlı akıp geçecek ki,
Yaz geldiğinde göz açıp kapayıncaya dek geçtiğini fark edeceksiniz kışın."


Gerçekten de öyle oldu, 200 günden geriye sayıyorduk.
Bakın, yaz geldi bile.

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bugün iki ayrı yazı yazacağım; bu geri sayımda başarılı olanlar ve kaçamakları sebebiyle 1 Haziran'da bekledikleri sonucu alamayanlar için.

İlki başarılı olanlara,

Tebrik ediyorum öncelikle.

Israrınız, kararlılığınız, iradenizle artık aynaya baktığınızda "Bunu ben başardım" diyebiliyorsunuz.
Zor bir yolculuk gibi görünüyordu başta ama şimdi fark ediyorsunuz ki, o kadar zor değilmiş.
Daha fazlasına hazırsınız.

Sağlık yolculuğumuz burada bitmiyor, yaz byunca bu kiloyu korumak ve hatta daha sağlıklı kilolara inmek için devam edeceğinizi biliyorum.
Daha fazla söze gerek yok, bundan sonra bir motivasyon ihtiyacı duymadan bu müthiş başlangıcı sürdürebilirsiniz.

Sizin motivasyonunuz, kendinizsiniz.

Yeni bir sayfa açtınız hayatınızda, tadını çıkarın.


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gelelim, çeşitli zorluklar ve engeller yüzünden istediği sonucu alamayanlara.

Size daha uzun bir metin yazacağım.


Üzgün olabilirsiniz, hayal kırıklığına uğramış, umutsuz.
Belki kendinizi başarısız veya işe yaramaz da hissediyor olabilirsiniz.

Sakın böyle düşünmeyin.


"Hayatınızı değiştirmeye ve daha sağlıklı bir hayat yolculuğuna başlamaya karar verdiğiniz gün"ün üzerinden kaç gün geçti?
O güne geri dönüp "Keşke o günden beri spor yapıp sağlıklı beslenMEseydim" diye düşünüyor musunuz?

Pişman mısınız o sağlıklı günlere?

Değilsiniz elbet!
Siz ileriye gittiniz.
Olduğunuz yerde saymadınız!

Başladığınız güne geri dönün ve hiç sağlıklı bir yaşam kararı almadığınızı düşünün, 1 hazirana sizce nasıl girecektiniz?
Yaptığınız her çaba sizce boşa mıydı?

Elbette değil.

Şimdi bir karar vermeniz gerekiyor.

Gördüğünüz üzere, günler su gibi akıp geçiyor.
Bir bakacaksınız ki, 2017 Haziran gelivermiş!


Şimdi pes edebilir, "Asla istediğim amaca ulaşamayacağım" diye vazgeçebilirsiniz.

Ve inanın bana, buna karar verdiğiniz andan sonrası hep aynı devam edecek.
Gelecek yıl haziranda da aynı görüntüde olacaksınız.
Hatta ondan sonraki senelerde de...
Ömrünüzün sonuna dek, belki daha kötü.
Hayatınızı aktif, hareketli, canlı geçirememek;

Bir vücudun kafesine sıkışarak bir ömür size engel olan bir gövde ile yaşamak zorunda DEĞİLSİNİZ.

Ya da "Daha son sözümü söylemedim!" der, devam edersiniz savaşa.
Bu şekilde belki bir yıl sürer, belki 6 ay.
Hatta bir bakarsınız, bu sene eylülde amacınıza kavuşmuşsunuz.


Vazgeçerseniz kavuşma ihtimaliniz olur mu?


Yağlarınız sizinle savaşıyor,
Sizi sürekli kötü yiyecekler yedirerek kandırıyor.
"Bir tanecik hamur işinden zarar gelmez" diyerek bedeninizdeki hakimiyetini sürdürmeye çalışıyor.

Bunlar, sizin yolunuzun eşikleri.

Sizin yolculuğunuz 200 günlük değildi.
O yüzden silkinin ve bir daha dönün yola.
3 ay, 6 ay, 1 yıl, gerekirse 5 yıl sürsün.
Sonucu düşünün, aynadaki o ince vücudu.
O sürece değmez mi bu sağlıklı, fit görüntü?

"Yeni baştan", "Yeniden", "Tekrar" kelimelerini silin hayatınızdan.

Nerede hata yaptınız, yöntemlerinizde neler eksikti, bunları analiz edin.
Hatalarınızdan ders alın ve yola geri dönün.


"Kaldığım yerden devam ediyorum" deyin, hatalarınızı büyütmeyin.

Kendinizi bir kibrit kutusu peynir, iki zeytine mahkum ederek metabolizma hızınızı düşürmeyin.


"Diyet Günlükleri" başlığında bu yüzden "Yine dayanamadım", "Yine dayanamayıp yedim" içerikli pişmanlık metinleri okuyorsunuz.


Açlıkla kilo verilmez, sağlıklı beslenip hareketli bir hayatla ve sporla kilo verirsiniz.

Yürüyün, kilometrelerce.

Haftada her gün spora gerek yok, 3 gün ve günde yarım saat sizi terletecek bir spor yapın, yeterli.

Suyun taşı delmesini sağlayan, suyun devamlılığıdır.


Bir hafta aç kalırsınız, sonra vücut pes edip yemeklere saldırınca başa dönersiniz.
Onun yerine aç kalmayın, ama temiz beslenin.
Hamurişi yerine sebze, abur cubur yerine meyve, kola yerine su.


Bebeğinize kola içirir miydiniz, hamburger yedirir miydiniz?

BEBEĞİNİZE VERMEYECEĞİNİZ GIDALARI VÜCUDUNUZA LAYIK GÖRMEYİN!
Bedeninizi sevin, ona iyi bakın.

Damlaya damlaya bir bakmışsınız ki asla gerçekleşmez sandığınız mucizeler gerçekleşmiş.

"Sakın aklınızdan çıkarmayın, gerçekten önemli olan tek bir an vardır: şimdi!
En önemli an yaşanılan andır, şimdidir; çünkü yalnızca şimdiyi değiştirmeye gücümüz yeter."


Şimdi spor yapın.
Şimdi evinizdeki abur cuburları çöpe atın.
Şimdi o zehirli gıdaları hayatınızdan çıkarın.


Bir bakmışsınız ki yukarıdaki mavi başarı metnini okuyorsunuz birkaç ay sonra.
 
Insanity, P90X, Jillian Michaels, Hybrid, Max30...
gibi zor spor programları yapanlara özel diyet listesi.


"Canım çıktı, bugün yapamayacağım sporu."
"Geçenlerde sakatladım kendimi, haftaya baştan başlayacağım."
"Hiç halim yok, programın sonuna dek dayanamıyorum."
"Sıkıldım."
"Yapıyorum da sonuç alamıyorum bir türlü, kilo vermem durdu sanki."
"Kolum kalkmıyor."
"Hastalandım, spor yapacak gücüm yok, haftaya devam ederim."

Diyenler için özel diyet programı yazıyorum buraya.
Bu tür şikayetlerin tamamı diyet kaynaklıdır!

Sporu yaparken diyete dikkat etmeyiz genelde. Ancak spor bu işin %30'u, kalan %70 ise diyet. Diyete uyduğunuz takdirde çok hızlı kilo verecek, üstelik çok daha hızlı sonuç alacaksınız. Kendinizi daha enerjik ve GÜÇLÜ hissetmeniz de yanında hediyesi.

Sabah Kahvaltısı:

Büyük bir bardak limonlu su. (Limon yağları çözmekte etkilidir)
2 yumurta. Ya da 3 yumurtanın sadece beyazı. (Ya da mantarlı omlet) (Protein bombardımanı)
Yağsız lor peyniri, 50-60 gram. (Protein'e katkı)
Maydonoz, dereotu, yeşillik, salatalık, salata malzemesi. SINIRSIZ. (Kompleks Karbonhidrat, uzun süre tok kalmanızı ve geç acıkmanıza yardımcı)
1 kase çilek (antioksidan)

1 dilim ekmek, çavdar ya da tam tahıl. Eğer istemiyorsanız, bunu listeden çıkarabilirsiniz. Yulaf ezmesi ekleyebilirsiniz. (Enerji verici)

Tuzsuz 4-5 yeşil zeytin. (Zeytinyağı kilo vermeye yardımcıdır)


SPORDAN YARIM SAAT ÖNCESİ (Sporu akşam yapıyorsanız akşam yemeğinden sonra 2 saat bekleyin)

İçeriği %100 fındık olan fındık ezmesinden 1 tatlı kaşığı (yağ eritir, spor için enerji verir. Fazla yemeyin.)
Yarım muz (Potasyum desteği)

SPOR SONRASI

Harcadığımız enerji ve kaybettiğimiz mineraller için sebze suyu sıkın.
Ispanak, limon, kabak, havuç, greyfurt, zencefil, ... 1 bardak için. (Kalanını da zorla çocuklarınıza içirin, çok faydalı bir vitamin bombasıdır. İçmiyorlarsa elma, havuç, portakal gibi tatlandırıcılar koyabilirsiniz.)


ÖĞLEN

Tuzsuz az yağlı çorba. (Tok tutar, daha uzun süre dayanıklılık sağlar, vücdun su ihtiyacını karşılar)
1 porsiyon haşlanmış ya da ızgara tavuk/hindi ya da balık. (Protein bombardımanı)

Ara Öğün.

Akşam öncesi minik bir kaçamak istiyorsanız
Yağsız Ton balığı
ya da bir elma (Avokado süper olur)
ya da bir kase yoğurt.

AKŞAM

Büyük boy salata. Salatada 50 gr lor peyniri olursa harika.
Yarım tabak bulgur pilavı.
Yarım tabak fasülye (veya sebze yemeği ya da baklagillerden bir seçenek)

Gün içinde başka hangi yemek olursa olsun yağ tuz yok.

Gece yatarken 1 bardak süt.(Eğer aç hissederseniz)

Bu menüye rağmen aralarda acıkırsanız
1 avucu geçmeyecek (5-10 tane) çiğ badem, çiğ fındık ara öğündür.

Bol bol su, şekersiz sütsüz kahve, yeşil çay sınırsız içilebilir.

Makarna pilav ekmek ve tatlıyı tamamen kesiyoruz.
Tatlı aşerdiğinizde meyveye dadanın, midenizi suyla ve yeşillikle tıkabasa doldurun.

Son Not: Bu liste sizi tıka basa doyurduğu halde 2000 kaloriyi aşmıyor. Had safhada protein içeriyor ve çok az (enerji verecek kadar) karbonhidrat içeriyor. Zayıflama ve vücudu şaşırtmaya yönelik. Şok diyetler gibi metabolizmayı yavaşlatmıyor; bünyeyi mahvetmiyor. Spora destek olacak, "Hadi spor yapma vaktim gelsin" diyecek kadar enerjiyle dolmanızı sağlayacak. 1 ay sonra vücudunuz bu listeye alışacağı için listeyi az miktarda karbonhidrat ile dengelemeniz gerekmektedir.

ÖNEMLİ BİLGİ: SPOR YAPMAYANLAR İÇİN KİLO ALDIRICI OLABİLİR. BU DİYET AĞIR SPOR YAPANLAR İÇİN HAZIRLANMIŞTIR.

Spor yaptığını bildiğiniz üyeleri bu başlık altında etiketleyebilir, bu diyet listesinden haberdar olmasını sağlayabilirsiniz.
 
Günün Motivasyonu

Vücudumdan nefret ettiğim için değil, onu sevdiğim için spor yapıyorum.

İnsanlara bakıp "Keşke onun fiziği bende olsaydı" dememek için;
insanların bana bakıp "Keşke onun fiziği bende olsaydı" demeleri için yapıyorum.

Hiçbir şey yapmadan kanepede yığılıp kaldığım ve mutsuz olduğum günlere inat,
Spor yaptıktan sonra kanepeye yığıldığım günlerde hissettiğim keyif için yapıyorum.

O hiç gitmeyen ayva göbek bu kez gitsin,
ayakkabılarımı bağlamak için eğildiğimde ya da oturduğumda bile dışarı pörtleyip katlanmayan karın için yapıyorum.

Su içtikçe cildim parladığı, resmen yüzüm güzelleştiği, tenim ışıldadığı için su içiyorum.

Koştuğumda sallanmayan vücut bölgelerim için devam ediyorum yoluma.

Yemeğe tuz ekerken sallanan kol yağlarım yok olsun, incecik kollara kavuşayım diye yapıyorum.

Yaşıma başıma bakmadan gençlerle boy ölçüşecek kadar dinç olayım diye,
Beraber yokuş tırmandığım yaşıt akranım kan ter içinde nefes nefese kalmışken,
"Ben daha bir bu kadar daha tırmanırım, hiç umursamam" diyebilmek için spora devam ediyorum.

Asansör kullanacak kadar tükenmiş insanların arasından sıyrılıp,
En üst kata kadar nefesim kesilmeden merdivenden çıkabilmek için...

Doktorlardan "Çok sağlıklısınız" iltifatları almak,
Geleceğimde yaşlılıktan ya da iç hastalıklardan korkmamak,
70'inde bile zinde kalabilmek için devam ediyorum.

Mağazadaki çalışanın elimdeki kıyafeti süzüp
"O size büyük gelir, bir beden küçüğünü getireyim" dediğini duymak için.

"İnanamıyorum, nasıl başardın?" demelerini duymak için.

Çuval bile giysem yakışsın diye,
"Zayıf gösteriyor" diye siyaha adanmış dolabıma korkmadan çekinmeden cesur renkler ekleyebilmek için.
Bacaklarımdan utanıp giyemediğim etekleri, şortları;
Göbeğimden rahatsız olup giyemediğim kısa üstleri artık giyip hayatın tadını çıkartayım diye.

Acının, göz yaşının, azmin, umutsuzluğun, bazen yılmanın ve en nihayetinde vazgeçmeyip,
her düşüşte tekrar ayağa kalkmanın verdiği gururu ve hazzı yaşamak için.
Aynalarla barışmak için.

Tüm baştan çıkarıcılıklarına rağmen yüz vermediğim tatlı zehirleri mideme sokmaMAnın keyfini sürmek için, iradeli olduğumu kendime kanıtladığım için.
Bir anlık lezzet uğruna sağlıklı hayattan vazgeçmemeyi başardığım için yapıyorum.

Bu haftaki bedenim ve gelecek haftaki bedenim arasındaki görüntü farkının,
Bu 7 günlük dilimde yapacaklarımdan oluştuğunu biliyorum.

Her sabah yataktan kararlı bir şekilde uyanmak,
Gün içinde pişman olacağım hiçbir şey yapmadan
Her akşam yatağa huzurlu bir şekilde uzanmak için.


Spor sonrası kaslarımda oluşan o tatlı acının bağımlısı olduğum için.

Mutlu olmak için.
Sporu sürdürdükçe bana salgılattığı mutluluk hormonu için.
Depresyondan kurtulmak, sıkıntıları aşmak için.

Sahip olmak istediğim sıkı, yuvarlak popoya
şu ankinin üzerinde oturarak ulaşamayacağımı bildiğim için.

Spor yaparken damlayan terlerin, aslında yağlarımın gözyaşları olduğunu bildiğim için.

Başaramayacağımı söyleyen herkese, "Bak da gör" diyebilmek.
Kiloluyum diye canımı acıtanlara hadlerini bildirebilmek için.
İstediğim kiloya, görüntüye, fiziğe ulaşmanın %100 mümkün olduğunu;
Aynadaki yansımanın benim kararlarımla şekillendiğini,
Tamamen benim kontrolümde olduğunu
ve buna kavuşma yolunda bana yardım edecek tek kişinin BEN
tek engelin yine BEN olduğunu anladığım için...

Görüp beğendiğim fiziğe sahip kimsenin
baklava börek yiyip fast food tüketerek,
sürekli kanepe üzerinde oturup tembellik yaparak
bu fiziğe kavuşmadığını bildiğim için...

Bir ömrüm olduğunu, bir bedenim olduğunu
İkisini de iyiye dönüştürmenin benim elimde olduğunu
artık anladığım için.

Sadece fiziğimin ve vücudumun değil,
Beynimin ve ruhumun da sağlığının bu yoldan geçtiğini fark ettiğim için.

Değişmek, gelişmek, olduğum yerde saymayıp ilerlemek istediğim için,
Dileyerek, yalvararak değil; çalışıp ter dökerek istediğimi alabileceğimi öğrendiğim için.

Spor yapmanın iki şınav, bir mekikten ibaret olmadığını;
Yaşamımı düzeltme, hayatımı kurtarma, bu hayatta son sözü söyleme yolu olduğunu
Hayatımı geri alma, yeniden güçlenip gençleşme anlamına geldiğini anladığım için.

3 ay önce pes etseydim ne kadar pişman olacağımı,
Şimdi vazgeçersem 3 ay sonra "Keşke bırakmasaydım" diyeceğimi bildiğim için.

Az yemem değil, doğru yemem gerektiğini fark ettiğim için.
Fit bir vücuda sahip olmanın tadının herhangi bir tatlıdan daha lezzetli olduğunu kavradığım için.
Şimdi yenilen 1 tatlının bana 5 dakikacık keyif vereceğini,
ama fit olmanın bana vereceği hazzın bir ömür sürdüğünü görebildiğim için.

Vücuda yapışan elbiseler giymekten artık korkmamak için.
Uzun zamandır beni görmeyenlere
"Bu o mu? Yok ya, o olamaz?!" dedirtmek için.

Kumsalda mayoya saklanmamak, bikini giyebilmek ve hayran bakışları üzerimde hissetmek için.

Ümitsizliğe her düştüğümde karamsarlığımla inatlaşmak,
Başaramayacağımı söyleyen iç sese başardığımı gösterip onu susturmak,
Hayatım boyunca sahip olduğum en fit vücuda nihayet kavuşmak için.

Mükemmel diyet ya da mükemmel spor beklentim yok,
Ama en mükemmel olanın süreklilik olduğunun farkına vardığım için.

Mideme, karaciğerime çöp tenekesi muamelesi yapmaktan vazgeçtiğim;
Bedenimi besleyici, doyurucu ve ona iyi gelen gıdalarla beslemeyi seçtiğim için.

Millet 10 yaparken benim 3 şınav çekiyor olmam değildir zayıflık,
O 3'ü zamanla 4 yapamamaktır.
Sporu sevmedim deyip yarıda bırakmak,
Bu yolda yürümekten vazgeçmek, pes etmektir zayıflık.

İnsan olduğumu, hata yapabileceğimi, bunun normal olduğunu ama
Hata yapsam ve yoldan çıksam da, beni güçlü kılanın kaldığım yerden inatla devam etmek olduğunu anladığım için devam ediyorum.

Nihayet günün birinde kendime bakıp "Başardım" diyeceğim ve kendime minnettar olacağım o günün hayaliyle devam ediyorum.

Kaytarmış, kaçamak yapmış bile olsam;
Spor yapmadığım sağlıklı beslenmediğim günlere kıyasla hala kârda olduğumu bildiğim,
O kötü günlerle karşılaştırdığımda bedenimin şimdiki halinin daha iyi olduğunu anladığım için devam ediyorum.
Daha iyisini görmek de benim elimde.

YENİDEN BAŞLAMAKTAN YORULDUYSAM,
PES ETMEYİ BIRAKMAM GEREK.

Yine başlıyorum değil, bu kez sonuna kadar.
En baştan başlayacağım değil, kaldığım yerden devam ediyorum.

Bahane bulmaya ve bırakmaya en yaklaştığım anda,
NEDEN başladığımı kendime hatırlatıyorum.

Çünkü bunu hak ediyorum.

 
Ayy keşke aylar öncesinden gorup 1hazirani hedefleyebilseydim ama geç olsun güç olmasın,c ok beğendim,e ellerine sağlık:-*
 
100. sayfanın ve 1000. mesajın onuruna, bugün ana kuralları tekrarlayacağız.

Diyet forumunda gördüğüm bazı başlıklar beni gerçekten üzüyor. Genelde herkes yılların birikimini 1 ayda, birkaç haftada vermeye çalışıyor. Oysa hayat katı bir "ne verirsen, onu alırsın" prensibine dayalı. O yüzden bugün genel bir tekrar yapacağız.

1- ŞOK DİYET ZALİMLİKTİR!

Şok diyetler, vücudun dengesini bozar.
İsveç diyeti, ameliyata gireceği için acilen kilo vermesi gereken kilolu hasta insanlara TEDAVİ amacıyla uygulanır.

Eğer hasta değilseniz, tedavi vücudunuza zarar verir.

Siz durup dururken, hasta değilken, bir rahatsızlığınız yokken
ilaç içiyor musunuz?
Hiçbir sorununuz olmadığı halde doktora gidip "beni ameliyat et" diyor musunuz?

Öyleyse sağlıklı ve tıkır tıkır işleyen vücudunuza ani ve sarsıcı diyetler uygulayarak onu şoka sokmayın.

Çünkü şok diyet bitince, dengesi bozulan vücudunuzun intikamı acı olur.
O şok diyete uyum sağlayan vücut, normal düzene dönünce kendisini hala kıtlıkta sanıp ona göre yağ depolar.

Şok diyetler işe yarasaydı; her yıl yeni şok diyetler piyasaya sürülmez, herkes şok diyet uygulayıp incecik olurdu.

Şok diyetlerde gördüğünüz kilo kaybı yağ değil, kas ve su kaybıdır!

2- TARTIYA GÜVENMEYİN!

Kilonuzun azalması, sağlıklı zayıfladığınız anlamına gelmeyebilir.

Onun yerine aynaya güvenin, nasıl sıkılaştığınızı ve inceldiğinizi ölçmeye çalışın.


3- DİYET YOK!

Diyet demek;
Kısıtlama demek.
Kurallar demek.
Baskı demek.
Tutsaklık demek.

Hiçbir diyeti "bir ömür" uygulayamazsınız!

Kısıtlamalar, yasaklar, "az ye, yememelisin, neden o baklavayı yedin, ah yine diyeti bozdun" gibi baskılar, bir süre sonra "patlama günlerine" ve "karbonhidrat atağına" sebep olur.

Gözünüzün doymadığı, ne yerseniz yiyin hala aç hissettiğiniz ve sonrasında pişmanlık çektiğiniz o günler, diyet günleri yüzündendir.

4- SPOR MU?? HAYATINI AKTİF YAŞA!

Başta dilediğiniz kiloya varırken size yardımcı olacak spor programları işe yarar elbette ama unutmayın, bu BİR ÖMÜR sürecek bir yolculuk. Her gün 1 saat spor yapmanıza gerek yok. Haftada 3 gün, sadece 30 dakika, yeterli. Tüm hayatınız boyunca sürdürebileceğiniz bir kural düzeni bu.

Asansör yerine merdiven kullan, işe yürü, araba yerine bisiklet kullan, sürekli hareket halinde ol, bakkala ekmek almaya sen git, o kalçalar oturmaya bir saniye fırsat bulamasın.

Ve mutlaka 1 gün dinlenme verin kendinize. Günde 4-5 saat spor yapmak ve vücuda dinlenecek vakit vermemek sizi zayıflamaya götürmez.

İpucu: Kas çalışmak zayıflamaya giden yoldur. Kas oranınızı arttırırsanız, vücudunuzun bazal metabolizması iyileşir, daha çok kalori harcarsınız.

5- DÜZENSİZLİKLER İÇİNDE DÜZEN

İşte en önemli kurallardan biri.

Çoğu "zayıflayacağım, bu kez olacak, haydi başlıyoruz" gazıyla başlanan çoğu diyet günlüğünün yarım kalmasının en büyük sebebi, insanların ilk hatada kendisini affetmemesidir. Oysa hayat gelgitlerle dolu, bir gününüz mutlu ve enerjik, diğer gününüz yorgun ve depresif olabilir.

Öyle bir düzen oturtmalısınız ki tüm düzensizlikler içinde bile devam etsin.

Bunu sağlayan şey de olabildiğince esnek bir kurallar düzeni uygulamaktır.

Ve "Yine başlıyoruz" yerine "Kaldığım yerden devam" mantığını sürdürmektir.


6- SABIR, SABIR, SABIR


O kilolar 1 günde gitmedi, o yüzden 1 haftada 10 kilo vermek yanlış. Dilediğiniz kiloya dönmek belki yıllar alacak. Sık sık pes edecek, kaçamak yapacak, yoldan çıkacaksınız. Bir sonraki gün o yola geri dönebiliyorsanız, telafi edebiliyorsanız, inatla ve kararlılıkla devam ediyorsanız olur bu iş.

1 yılınızı verip, hakkını vererek bu yola girip 1 sene sonra "iyi ki geçen yıl başlamış, iyi ki yapmışım" demek var.
Bir de 1 yıl sonra bile aynı yerde saymak ve sızlanmak var.

Yeter ki devam edin.

7- BEBEĞİNE VERMEYECEĞİN YİYECEĞİ YEME


"Bisküvi ile besleniyorum, sabah kahvaltıda yağlı poğaça yiyorum, her gün 1 litre kola içiyorum, bazen dışarıdan hamburger söylüyoruz, dayanamadım cips yedim" lafların unutalım artık.

Bir bebeğin önüne "Al ye" diye koyamayacağınız yapaylıkta, paketli ve işlenmiş, içeriğinde ne tür katkı maddeleri olduğunu bilmediğiniz, nasıl pişirildiğini görmediğiniz yiyiecekleri artık eve sokmayın.

Eve alırsanız, yersiniz. Evde olan, mideye gider. Kaçamaklara izin vermemek için, derhal çöpe atın o abur cuburları. Faydası yok, zararı var. Yiyaeceğiniz her şey için önce "bunu yemek bana ne kazandıracak" sorusunu sorun.

8- SON KURAL: KENDİNİZİ DAHA FAZLA SABOTE ETMEYİN


Neden yiyorsunuz, zayıflamayı neden istiyorsunuz, neden işler yolunda gitmiyor, yine neden şeker krizi atlattınız? Yardım alın. Vücudunuzda bir sorun olabilir. Her diyet herkese uymaz. Vücudunuzu dinleyin. Ona iyi gelenleri seçin. Sebze sizi hafif mi hissettiriyor, öyleyse menünüzde sebzelere ağırlık verin. Süt ürünleri rahatsız mı ediyor, azaltın. Gerekirse uzman yardımı alın.
 
Zayıflama Taktikleri

Aşağıdaki taktiklere 1 hafta boyunca sadık kalırsanız, 1 haftada 5 kilo garantisi veriyorum.


1- Daima her yemek öncesi 1 bardak su. Bahane yok.

2- Hatta daha iyisi, telefonunuza saat başı alarm kurun. Her çaldığında 1 bardak su için.

3- Sıvı kalori yasak. Yediğiniz yemeğin yanına içtiğiniz içeceğe dikkat edin.
Soğuk bir şeyler içmek istediğinizde kola, gazoz yerine ayran, soda seçmeye çalışın.
Sıcak içeceklerde ise şekeri kesin, yeşil çay ve şekersiz kahve tüketin.


4- Her öğününüzde protein olup olmadığını yoklayın. Sabah yumurta, öğlen ızgara et, akşam yoğurt gibi...

5- Unlu mamüller, tahıllar yok. Beyaz ekmek yok. Karbonhidratı bol lifli kompleks karbonhidratlardan almaya çalışın. Lifli yiyecekler daha uzun sürede yakılır, daha uzun süre tok hissedersiniz.

6- Her gün elma yiyin. Her. Gün.

7- Aldığınız gıdaların içeriğini daima okuyun. Ne yediğinizi bilin.
İçerikteki maddeler arasında, ne anlama geldiğini bilemediğiniz kimyasal isimler varsa, almayın. (E 330 gibi)


8- Tatlandırıcı kullanmayın; gerçeğini (sofra şekeri) de, kimyasal olanı da.

9- "Az yemeliyim" kaygısını bırakın, rahat yiyin ama midenizin büyük kısmını az kalorili yiyeceklerle doldurun. Mesela akşam yemeğinde ekmeksiz doyamayacağınızı hissettiyseniz kaşık kaşık yoğurt, kaşık kaşık salata yiyebilirsiniz.

10- Patatessiz, pilavsız ve makarnasız hayat daha güzel.

11- Haftanın 1 gününü et yemeden geçirin. 1 gününde ise mutlaka ızgara balık tüketin.

12- Sebzelerinizi daima yiyin. Daima sebze yiyin. Hatta ikindi vakti için 1 bardak sebze suyu içmenin vücudunuzu arındırdığını da ekleyelim.

13- Yemeklerde zeytinyağı kullanın. Daima az yağ ile yemek pişirmeye çalışın. Ayçiçek yağını çöpe dökün.
"Yağ olmayınca tatsız tuzsuz oluyor" diye düşünüyorsanız şunu dinleyin,
damağınızda 5 saniye sürecek lezzet mi önemli,
yoksa yağlanmayan bir vücut, sağlıklı fit bir hayat mı?


14- Kahvaltınız geç olsun ama düzgün olsun.

15- Fast food diye bir şey yok. O satılanlar bol yağlı zehirler. Asla vücudunuza girmesine izin vermeyin.

16- Kızartma yerine ızgaranın lezzetini keşfedin. Kızartmayı hayatınızdan çıkarın.

17- Dışarıdan yemek yemeyin, kendi yemeğinizi yanınızda taşıyın.
Saklama kaplarında temizlenmiş havuçlar, dilimli elmalar, kıtır fındıklar, tatlı domatesler harika atıştırmalık oluyorlar.


18- Yatağa daima aç girin. Daima.
Alışık olmasanız bile bunu deneyin. Karnınızın kazınmasına inat deneyin.
2-3 gün sonra vücudunuz bu yeni alışkanlığı kabul edecek, karnınızın kazınması bitecek.


19- Mutlaka uykunuzu alın. Sakin, sessiz, düzenli uyku kas yapılanmasında en önemli ihtiyaçlar arasında.

20- Kahvaltı öncesi 1 bardak limonlu su.
Aç karnına.
Karın yağlarını daha etkili çözen bir içecek yok.


21- Meyveleri daima öğleden önce tüketin. İçeriğindeki şeker gün boyunca harcanacaktır.
Asla asla asla akşam yemeği sonrası tv karşısında meyve soyup yemeyin.


22- Akşam 6'dan sonra bir şey yemeyin, akşam 10-11 gibi yatın.
Aradaki 4 saati nasıl aç geçireceğim diye düşünüyorsanız, endişelenmeyin.
Aç değilsiniz, sadece eski alışkanlıkları özlüyorsunuz.
Oruç tutuyor gibi düşünün.
Yardıma ihtiyacınız varsa, şekersiz kahve tok tutmakta çok başarılı.
Ayrıca akşam yemeğinde protein ve kompleks karbonhidratlar aldıysanız, tokluğunuz 4-5 saatten fazla sürecek.
Can sıkıntısı yüzünden buzdolabına gitmeyi bırakın, kendinizi başka şeylerle oyalayın.
Açlık hissederseniz bol su için.


23- Sabah erken kalkın, pencereyi açın. Gün içerisinde mutlaka temiz hava alın. Doğru nefes almak kan dolaşımını hızlandırır ve yağ yakımına çok etkilidir. Mümkünse mutlaka gün içerisinde yarım saat bile olsa güneş görmeye çalışın, dışarıda yürüyün.

24- Tarçın tok tutuyor.

25- Her aş erdiğinizde, canınız her kaçamak istediğinde içinizden 10'a dek sayın, 1 bardak su için ve kendinize şunu sorun:
Gerçekten aç mıyım yoksa canım mı sıkılıyor?
O abur cuburu yedikten sonra mutlu mu olacağım, pişman mı?
"Yine başaramadım" diye mi düşünmek istiyorum, yoksa "Bu kez zayıflayabildim!" diye mi?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…