-
- Konu Sahibi Claire Fraser
- #61
Kusura bakma ailen ne acımasız ne paragozlermisHerkese merhaba. Ben 29 yaşındayım. Bir yıl dolmadan boşandım, düşük yaptım v.s bu üzüntülerin sürekli iş hayatındaki zorluklar ve maddi sıkıntılarım eklendi. Kendimi tükenmiş hissediyorum.
Bir kadının çalışması, asla bir erkeğe bağımlı olmaması, kendi kararlarını kendi vermesi ve de bağımsız olması taraftarıyım. Güçlü ve başarılı kadınları daima kıskandım. İş hayatı bence bu kadınlarla güzel.
Ben artık çalışmak istemiyorum. İyice tembelleştim. Beynimin uyuştuğunu hissediyorum. Sürekli sakinleştirici alıyorum, doktorum ilaçların faydasız olduğunu ortamımı değiştirmem gerektiğini ısrarla söyledi.
Aile baskısı çok fazla hayatımda. Ailemle kalıyorum. Boşandıktan sonra bana hayatı dar ettiler. İki yıla aşkın boşandığımı hiçbir akrabamıza söylemediler. İş hayatında hep gizledim boşandığımı. Çünkü boşanan kadınlara daha farklı gözle bakıyorlar. Bir şekilde evraklarımdan öğrendiler. Üç kez iş değiştirdim, bu asılma olayı yüzünden. Kurumsal ya da iş ahlakı olan bir firmaya hiç giremedim. Beceremedim. Bir baltaya sap olamadım. Ben yetersiz, sulugöz, özgüveni düşük, sinirleri harap olmuş, agresif bir kadın oldum çıktım. Kalp çarpıntılarıyla uyanıyorum geceleri.
Bir arkadaş ortamında benim gibi boşanmış ve çocuksuz bir beyefendi ile tanıştım. Bu arada arkadaşlar, karşıma çıkan her erkek bana cinsellik teklif ediyordu. Boşanmış bir kadın olduğum için beni aileleriyle tanıştıramayacaklarını söylüyorlardı. İçlerinde yine benim gibi boşanmış olan erkekler bile, boşanmış kadın istemediklerini dile getiriyorlardı. Size bu paragrafın ilk cümlesinde bahsettiğim kişi ile kafamız çok uyuştu. Öğretim görevlisi kendisi. Aramızda 7 yaş var.
Tabi ki acele karar vermek istemiyorum yalnız benim çalışma ortamımı biliyor. Ben sanayide çalışıyor. Uzun uzadıya birlikte çalıştığım adamların bana sözlü tacizlerinden bahsetmek istemiyorum. Bir tanesi elimi avuçladı arabada, bastım tokadı. İşverenim ise işten çıkarmadı. O usta başı, patronun sağ koluydu. O olmazsa işler dururdu.
Her gün aynanın karşısına geçip en bol kıyafetlerimi giydim. Aylardır makyaj yapmıyorum. İşverenim dedi ki, dişi köpek kuyruk sallamazsa...yani ben suçluyum ! Hal ve hareketlerine dikkat etmesi gereken bendim.
Daha önceki çalıştığım firmada 3 sene çalıştım. En iyi bilinen yabancı otomotiv firmalarından biri müşterimizdi. Satın alma müdürü benden 20 yaş büyük, evli iki çocuk babasıydı. Defalarca şikayet etmeme rağmen o müşteri, senin sorunun sen çözeceksin dediler. Verdim istifamı çıktım.
Ailem kıyameti kopardı. Ödemelerimiz var, idare etseydin her yer öyle mükemmel bir yer yok dediler.
Sonra binbir güçlükle tek başıma gazete ilanından 4 ay önce iş buldum. Daha önce bir muhasebe sorumlusu yokmuş, muhasebe departmanı da yokmuş. Bildiğiniz sanayi ortamı. 14 kişi çalışıyor ben ve 3 patron hariç. Ben sıfırdan düzen oturttum. Pazar günleri de işe geldiğim oluyor. Kendimi ispatlamak için çok uğraş verdim.
Sorunlarım:
1- Üç tane işverenim var. Ortaklar. Birinin yap dediğine, diğeri asla,sakın yapma diyor. Arada kalıyorum. Kendi aralarında görev dağılımı yapmıyorlar. Hepsi patron sadece benim kafasında.
2- Firma harcamaları için para bırakmıyorlar. Kasada para yok diyorum. Sen al biz sana veririz diyorlar. Ben istediğim zaman da ay sonunda 400 TL nin hesabını yapma diyorlar. Çıldırıyorum.
3- Çalışanların hepsi patronların amcalarının / eşlerinin oğulları, kuzenleri akrabaları yani. Onlar ile sorun yaşadığımda, hesap sorduğumda beni patronlara şikayet ediyorlar. Gecenin 10 unda beni arıyorlar. Açamıyorum bazen. Biz sana niye şirket hattı verdik diyorlar. Elin kamyoncusu bile beni arıyor. (Kamyoncuları küçük görmüyorum aman yanlış anlaşılmasın. )
4- Akşam çıkarken servis var dediler. Sabahları beni 20-25 dk durakta bekletiyorlar almayı unutuyorlar halbuki merkezi yerdeyim. Aradığımda telefonlarını açmıyorlar. Kendim geldiğim zaman yol ücreti vermiyorlar. 10 TL nin hesabını yapma diyorlar.
5- Piyasa çok kötü. Evlilik durumum var. Görüştüğüm kişi, senden bir tane iğne dahi istemiyorum. Düzgünce seni ailenden isteyeyim diyor. Ailemle tanıştırdım, beğendiler.
6- Görüştüğüm kişi asla burada çalışmamı istemiyor. Bu konuda hep tartışıyoruz. Ama ben işten çıkarsam ailem kıyameti kopartır.
En büyük sorun ailem kızlar. Ben fazla izin almayan biriyim. Geçen hafta 2 gün izin aldım. Hasta olmuşum, doktor yatış verdi zatürre başlangıcı saçmalama dedi. Rapor verdi. 1 gün de evde kaldım. Annem babam bir dünya laf söyledi. Raporlu da olsan kahvaltını yap, beslen. İşe git geç de olsa dedi. Halbuki biliyor sanayiye araba yok, ben oraya yayan 45 dk yürüyeceğim. Sanayi ortamları çok kötü. Laf atanlar, büyük köpekler. Her sokak birbirine benziyor. Daha önce kaybolmuştum.
Annem babam bana hiiiiç acımıyor. Para gelsin de nereden gelirse gelsin. Şimdi koltuk takımı aldılar. 32 milyar borcumuz varmış. Borç bitene kadar evlenme dediler. Borç 4 seneden önce bitmez. Ben kenara hiç para koyamadım, koyamıyorum onların harcamalarından ! Şimdi işten çıkarsam, evlenemezsin arkanda olmayız diyorlar. Zaten ilk evliliğimde de babam arkamda olmamıştı ki.
Az önce patronumla atıştım. Yüzüme kapadı. Eşinin Şahsi aracının genel muayene süresi geçmiş. Firma aracı değil. Senin yüzünden cezaya girdik dedi. İyi ama ruhsat ve diğer evraklar bende yoktu. Bunu da ben mi takip edeceğim dedi. Melek Hnm ın otomobilinin muayenesini takip edemem, evraklarla boğuşuyorum lütfen rica ediyorum dedim. Bir yerden alışveriş yapacaksan bize kestireceksin faturayı diyor.
Benim 20 gün geç yapıldı sigortam. Burada eleman sirkülasyonu çok oluyor elemanların sigortalarını da 1 ay geç yapıyoruz. Aradaki farkı da elden vermiyoruz. Yıllık izin parası vermiyor, vermem diyor çalışmadan kimseye . Kanuni hak diyorum. Yıllık izne çıkmak istiyor eleman diyorum, elindeki proje bitmeden çıkamaz evde çalışsın alsın götürsün bilgisayarı diyor.
5 TL ye klasör aldım da köpürdü.
Çok mu şikayet ediyorum ? Çalışma hayatına adapte olamıyorum. Ben ne evliliğe, ne aileme, ne iş hayatıma adapte olabiliyorum. Alıp başımı gitmek, sadece gitmek istiyorum. İnsanlara tahammül edemiyorum. Zora mı gelemiyorum artık. Normal yetişkin bir insan gibi canımın istediğini yapamıyorum.
Sabahları uyanmak işe gitmek , iş aramak, odamı toplamak, yine birileriyle ödeme isterken kavga etmek, ses tellerimin kısılmasını istemiyorum.
Ben yaşamaktan keyif almıyorum !
Canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Ben bir HİÇİM. Hep dibe çöküyorum.
Bence aksine güçlü olduğunuz ancak “çok” güçlü olmaya çalıştığınız için oluyor tüm bunlar. Kimsenin borcu için hem psikolojik hem de fiziksel sağlığınızı bozmak zorunda değilsiniz. Süperkadın modası/mottosu attılar şimdi de ortaya kadınlar nasıl yıpranıyor ne çekiyor bilen de soran da Yok. Köle olmayın mükemmel olmaya da çalışmayın biraz es verin kafanızı dinlemeye ihtiyacınız var. Siz yeter demedikçe insanlar sırtınızdan inmezHerkese merhaba. Ben 29 yaşındayım. Bir yıl dolmadan boşandım, düşük yaptım v.s bu üzüntülerin sürekli iş hayatındaki zorluklar ve maddi sıkıntılarım eklendi. Kendimi tükenmiş hissediyorum.
Bir kadının çalışması, asla bir erkeğe bağımlı olmaması, kendi kararlarını kendi vermesi ve de bağımsız olması taraftarıyım. Güçlü ve başarılı kadınları daima kıskandım. İş hayatı bence bu kadınlarla güzel.
Ben artık çalışmak istemiyorum. İyice tembelleştim. Beynimin uyuştuğunu hissediyorum. Sürekli sakinleştirici alıyorum, doktorum ilaçların faydasız olduğunu ortamımı değiştirmem gerektiğini ısrarla söyledi.
Aile baskısı çok fazla hayatımda. Ailemle kalıyorum. Boşandıktan sonra bana hayatı dar ettiler. İki yıla aşkın boşandığımı hiçbir akrabamıza söylemediler. İş hayatında hep gizledim boşandığımı. Çünkü boşanan kadınlara daha farklı gözle bakıyorlar. Bir şekilde evraklarımdan öğrendiler. Üç kez iş değiştirdim, bu asılma olayı yüzünden. Kurumsal ya da iş ahlakı olan bir firmaya hiç giremedim. Beceremedim. Bir baltaya sap olamadım. Ben yetersiz, sulugöz, özgüveni düşük, sinirleri harap olmuş, agresif bir kadın oldum çıktım. Kalp çarpıntılarıyla uyanıyorum geceleri.
Bir arkadaş ortamında benim gibi boşanmış ve çocuksuz bir beyefendi ile tanıştım. Bu arada arkadaşlar, karşıma çıkan her erkek bana cinsellik teklif ediyordu. Boşanmış bir kadın olduğum için beni aileleriyle tanıştıramayacaklarını söylüyorlardı. İçlerinde yine benim gibi boşanmış olan erkekler bile, boşanmış kadın istemediklerini dile getiriyorlardı. Size bu paragrafın ilk cümlesinde bahsettiğim kişi ile kafamız çok uyuştu. Öğretim görevlisi kendisi. Aramızda 7 yaş var.
Tabi ki acele karar vermek istemiyorum yalnız benim çalışma ortamımı biliyor. Ben sanayide çalışıyor. Uzun uzadıya birlikte çalıştığım adamların bana sözlü tacizlerinden bahsetmek istemiyorum. Bir tanesi elimi avuçladı arabada, bastım tokadı. İşverenim ise işten çıkarmadı. O usta başı, patronun sağ koluydu. O olmazsa işler dururdu.
Her gün aynanın karşısına geçip en bol kıyafetlerimi giydim. Aylardır makyaj yapmıyorum. İşverenim dedi ki, dişi köpek kuyruk sallamazsa...yani ben suçluyum ! Hal ve hareketlerine dikkat etmesi gereken bendim.
Daha önceki çalıştığım firmada 3 sene çalıştım. En iyi bilinen yabancı otomotiv firmalarından biri müşterimizdi. Satın alma müdürü benden 20 yaş büyük, evli iki çocuk babasıydı. Defalarca şikayet etmeme rağmen o müşteri, senin sorunun sen çözeceksin dediler. Verdim istifamı çıktım.
Ailem kıyameti kopardı. Ödemelerimiz var, idare etseydin her yer öyle mükemmel bir yer yok dediler.
Sonra binbir güçlükle tek başıma gazete ilanından 4 ay önce iş buldum. Daha önce bir muhasebe sorumlusu yokmuş, muhasebe departmanı da yokmuş. Bildiğiniz sanayi ortamı. 14 kişi çalışıyor ben ve 3 patron hariç. Ben sıfırdan düzen oturttum. Pazar günleri de işe geldiğim oluyor. Kendimi ispatlamak için çok uğraş verdim.
Sorunlarım:
1- Üç tane işverenim var. Ortaklar. Birinin yap dediğine, diğeri asla,sakın yapma diyor. Arada kalıyorum. Kendi aralarında görev dağılımı yapmıyorlar. Hepsi patron sadece benim kafasında.
2- Firma harcamaları için para bırakmıyorlar. Kasada para yok diyorum. Sen al biz sana veririz diyorlar. Ben istediğim zaman da ay sonunda 400 TL nin hesabını yapma diyorlar. Çıldırıyorum.
3- Çalışanların hepsi patronların amcalarının / eşlerinin oğulları, kuzenleri akrabaları yani. Onlar ile sorun yaşadığımda, hesap sorduğumda beni patronlara şikayet ediyorlar. Gecenin 10 unda beni arıyorlar. Açamıyorum bazen. Biz sana niye şirket hattı verdik diyorlar. Elin kamyoncusu bile beni arıyor. (Kamyoncuları küçük görmüyorum aman yanlış anlaşılmasın. )
4- Akşam çıkarken servis var dediler. Sabahları beni 20-25 dk durakta bekletiyorlar almayı unutuyorlar halbuki merkezi yerdeyim. Aradığımda telefonlarını açmıyorlar. Kendim geldiğim zaman yol ücreti vermiyorlar. 10 TL nin hesabını yapma diyorlar.
5- Piyasa çok kötü. Evlilik durumum var. Görüştüğüm kişi, senden bir tane iğne dahi istemiyorum. Düzgünce seni ailenden isteyeyim diyor. Ailemle tanıştırdım, beğendiler.
6- Görüştüğüm kişi asla burada çalışmamı istemiyor. Bu konuda hep tartışıyoruz. Ama ben işten çıkarsam ailem kıyameti kopartır.
En büyük sorun ailem kızlar. Ben fazla izin almayan biriyim. Geçen hafta 2 gün izin aldım. Hasta olmuşum, doktor yatış verdi zatürre başlangıcı saçmalama dedi. Rapor verdi. 1 gün de evde kaldım. Annem babam bir dünya laf söyledi. Raporlu da olsan kahvaltını yap, beslen. İşe git geç de olsa dedi. Halbuki biliyor sanayiye araba yok, ben oraya yayan 45 dk yürüyeceğim. Sanayi ortamları çok kötü. Laf atanlar, büyük köpekler. Her sokak birbirine benziyor. Daha önce kaybolmuştum.
Annem babam bana hiiiiç acımıyor. Para gelsin de nereden gelirse gelsin. Şimdi koltuk takımı aldılar. 32 milyar borcumuz varmış. Borç bitene kadar evlenme dediler. Borç 4 seneden önce bitmez. Ben kenara hiç para koyamadım, koyamıyorum onların harcamalarından ! Şimdi işten çıkarsam, evlenemezsin arkanda olmayız diyorlar. Zaten ilk evliliğimde de babam arkamda olmamıştı ki.
Az önce patronumla atıştım. Yüzüme kapadı. Eşinin Şahsi aracının genel muayene süresi geçmiş. Firma aracı değil. Senin yüzünden cezaya girdik dedi. İyi ama ruhsat ve diğer evraklar bende yoktu. Bunu da ben mi takip edeceğim dedi. Melek Hnm ın otomobilinin muayenesini takip edemem, evraklarla boğuşuyorum lütfen rica ediyorum dedim. Bir yerden alışveriş yapacaksan bize kestireceksin faturayı diyor.
Benim 20 gün geç yapıldı sigortam. Burada eleman sirkülasyonu çok oluyor elemanların sigortalarını da 1 ay geç yapıyoruz. Aradaki farkı da elden vermiyoruz. Yıllık izin parası vermiyor, vermem diyor çalışmadan kimseye . Kanuni hak diyorum. Yıllık izne çıkmak istiyor eleman diyorum, elindeki proje bitmeden çıkamaz evde çalışsın alsın götürsün bilgisayarı diyor.
5 TL ye klasör aldım da köpürdü.
Çok mu şikayet ediyorum ? Çalışma hayatına adapte olamıyorum. Ben ne evliliğe, ne aileme, ne iş hayatıma adapte olabiliyorum. Alıp başımı gitmek, sadece gitmek istiyorum. İnsanlara tahammül edemiyorum. Zora mı gelemiyorum artık. Normal yetişkin bir insan gibi canımın istediğini yapamıyorum.
Sabahları uyanmak işe gitmek , iş aramak, odamı toplamak, yine birileriyle ödeme isterken kavga etmek, ses tellerimin kısılmasını istemiyorum.
Ben yaşamaktan keyif almıyorum !
Canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Ben bir HİÇİM. Hep dibe çöküyorum.
Bir de kimse hayatının 4 yilina ipotek koyamaz yaşın kaç bilmiyorum ama belki anne olmak isteyeceksin
Belki tekrar düğün isteyeceksin
Aslinda hatayi en başta her ay maaşından kendine 100 lira ayırıp tüm parayi onlara vermekle yapmışsın
Yerinde olsam bir arkadaşın yazdığı gibi sanayide değil avm yada hastane gibi iş yerlerine bakardım
İş için Saniyeler leş ötesi yerler
Başka is bakar
O işe başlamadanda kimseyi takmaz en az 3 hafta ara verirdim
Yeni işe başladığım zamanda kendime ufak ufak çeyiz eşyaları alir karşımdaki adami iyi tanimaya çalışırdım
işten kesinlikle çıkın fakat karakteriniz çok jole kıvamında kesin ve net olan bir kadına en şerefsiz erkek bile yaklaşmakta tereddüt eder diye düşünüyorum zira senelerce askerlerin arasında tek başıma ikamet ederken bile sulanmaya kalkanını görmedim ,çok çirkin biri de değilim hani gideri yok densin fakat ben çok sert ve baskın bir karakterdim.
o işten çıkın daha da işe girdiğiniz yerde net biri olun ki kimse yaklaşmaya daha doğrusu şerefsizce yaklaşmaya tenezzül edemesin.
düzenleme yapıyorum bir yerden sonra kesmiştim okumayı sizin en büyük düşmanınız aileniz aslında sizde fazla bir sorun yok ailenizden ötürü sıkıntıdasınız ,o beyefendiyi tanımaya çalışın ama yağmurdan kaçarken de doluya tutulmayın dikkat edin.umarım mutluluk peşinize düşer.
oturmayın o evde sadece evli olup kocasıyla sıkıntı yaşayanlarmı kadın sığınma evine gidiyo ben olsam demesi kolay ama yinede ben olsam kadın sığınma evine giderim o aradada çalışırım orda kaldığım sürede para biriktiririm ailemin yüzünede bir daha bakmamÇeyiz v.s herşeyim var. Zaten ben çok kısa süre evli kaldım. Evleneceğim kişi bana diyor ki bir tane toplu iğne dahi istemiyorum senden. Hatta uzun süre çalışmayacaksın çünkü psikolojini sağlam bulmuyorum, niçin ara vermiyorsun diyor.
Evde rahat bırakmaz ki bizimkiler. Her yaptığım batıyor evde onlara. Nereye gideyim bilemiyorum ayrı eve çıksam kıyameti kopartıyorlar. Evlenene kadar da evde çalışmadan oturmama izin vermeyeceklerini söylediler.
Delireceğim !
Ailen seni nasil öyle bi ortam da çaliştirir..bırak aç kalsınlar sana mı sordular o kadar borcu yaparken baska bi iş bak kendine sonra da evden ayril..evlenecegin mişiden eminsen evlen yoksa ailenden ayri yaşa..Herkese merhaba. Ben 29 yaşındayım. Bir yıl dolmadan boşandım, düşük yaptım v.s bu üzüntülerin sürekli iş hayatındaki zorluklar ve maddi sıkıntılarım eklendi. Kendimi tükenmiş hissediyorum.
Bir kadının çalışması, asla bir erkeğe bağımlı olmaması, kendi kararlarını kendi vermesi ve de bağımsız olması taraftarıyım. Güçlü ve başarılı kadınları daima kıskandım. İş hayatı bence bu kadınlarla güzel.
Ben artık çalışmak istemiyorum. İyice tembelleştim. Beynimin uyuştuğunu hissediyorum. Sürekli sakinleştirici alıyorum, doktorum ilaçların faydasız olduğunu ortamımı değiştirmem gerektiğini ısrarla söyledi.
Aile baskısı çok fazla hayatımda. Ailemle kalıyorum. Boşandıktan sonra bana hayatı dar ettiler. İki yıla aşkın boşandığımı hiçbir akrabamıza söylemediler. İş hayatında hep gizledim boşandığımı. Çünkü boşanan kadınlara daha farklı gözle bakıyorlar. Bir şekilde evraklarımdan öğrendiler. Üç kez iş değiştirdim, bu asılma olayı yüzünden. Kurumsal ya da iş ahlakı olan bir firmaya hiç giremedim. Beceremedim. Bir baltaya sap olamadım. Ben yetersiz, sulugöz, özgüveni düşük, sinirleri harap olmuş, agresif bir kadın oldum çıktım. Kalp çarpıntılarıyla uyanıyorum geceleri.
Bir arkadaş ortamında benim gibi boşanmış ve çocuksuz bir beyefendi ile tanıştım. Bu arada arkadaşlar, karşıma çıkan her erkek bana cinsellik teklif ediyordu. Boşanmış bir kadın olduğum için beni aileleriyle tanıştıramayacaklarını söylüyorlardı. İçlerinde yine benim gibi boşanmış olan erkekler bile, boşanmış kadın istemediklerini dile getiriyorlardı. Size bu paragrafın ilk cümlesinde bahsettiğim kişi ile kafamız çok uyuştu. Öğretim görevlisi kendisi. Aramızda 7 yaş var.
Tabi ki acele karar vermek istemiyorum yalnız benim çalışma ortamımı biliyor. Ben sanayide çalışıyor. Uzun uzadıya birlikte çalıştığım adamların bana sözlü tacizlerinden bahsetmek istemiyorum. Bir tanesi elimi avuçladı arabada, bastım tokadı. İşverenim ise işten çıkarmadı. O usta başı, patronun sağ koluydu. O olmazsa işler dururdu.
Her gün aynanın karşısına geçip en bol kıyafetlerimi giydim. Aylardır makyaj yapmıyorum. İşverenim dedi ki, dişi köpek kuyruk sallamazsa...yani ben suçluyum ! Hal ve hareketlerine dikkat etmesi gereken bendim.
Daha önceki çalıştığım firmada 3 sene çalıştım. En iyi bilinen yabancı otomotiv firmalarından biri müşterimizdi. Satın alma müdürü benden 20 yaş büyük, evli iki çocuk babasıydı. Defalarca şikayet etmeme rağmen o müşteri, senin sorunun sen çözeceksin dediler. Verdim istifamı çıktım.
Ailem kıyameti kopardı. Ödemelerimiz var, idare etseydin her yer öyle mükemmel bir yer yok dediler.
Sonra binbir güçlükle tek başıma gazete ilanından 4 ay önce iş buldum. Daha önce bir muhasebe sorumlusu yokmuş, muhasebe departmanı da yokmuş. Bildiğiniz sanayi ortamı. 14 kişi çalışıyor ben ve 3 patron hariç. Ben sıfırdan düzen oturttum. Pazar günleri de işe geldiğim oluyor. Kendimi ispatlamak için çok uğraş verdim.
Sorunlarım:
1- Üç tane işverenim var. Ortaklar. Birinin yap dediğine, diğeri asla,sakın yapma diyor. Arada kalıyorum. Kendi aralarında görev dağılımı yapmıyorlar. Hepsi patron sadece benim kafasında.
2- Firma harcamaları için para bırakmıyorlar. Kasada para yok diyorum. Sen al biz sana veririz diyorlar. Ben istediğim zaman da ay sonunda 400 TL nin hesabını yapma diyorlar. Çıldırıyorum.
3- Çalışanların hepsi patronların amcalarının / eşlerinin oğulları, kuzenleri akrabaları yani. Onlar ile sorun yaşadığımda, hesap sorduğumda beni patronlara şikayet ediyorlar. Gecenin 10 unda beni arıyorlar. Açamıyorum bazen. Biz sana niye şirket hattı verdik diyorlar. Elin kamyoncusu bile beni arıyor. (Kamyoncuları küçük görmüyorum aman yanlış anlaşılmasın. )
4- Akşam çıkarken servis var dediler. Sabahları beni 20-25 dk durakta bekletiyorlar almayı unutuyorlar halbuki merkezi yerdeyim. Aradığımda telefonlarını açmıyorlar. Kendim geldiğim zaman yol ücreti vermiyorlar. 10 TL nin hesabını yapma diyorlar.
5- Piyasa çok kötü. Evlilik durumum var. Görüştüğüm kişi, senden bir tane iğne dahi istemiyorum. Düzgünce seni ailenden isteyeyim diyor. Ailemle tanıştırdım, beğendiler.
6- Görüştüğüm kişi asla burada çalışmamı istemiyor. Bu konuda hep tartışıyoruz. Ama ben işten çıkarsam ailem kıyameti kopartır.
En büyük sorun ailem kızlar. Ben fazla izin almayan biriyim. Geçen hafta 2 gün izin aldım. Hasta olmuşum, doktor yatış verdi zatürre başlangıcı saçmalama dedi. Rapor verdi. 1 gün de evde kaldım. Annem babam bir dünya laf söyledi. Raporlu da olsan kahvaltını yap, beslen. İşe git geç de olsa dedi. Halbuki biliyor sanayiye araba yok, ben oraya yayan 45 dk yürüyeceğim. Sanayi ortamları çok kötü. Laf atanlar, büyük köpekler. Her sokak birbirine benziyor. Daha önce kaybolmuştum.
Annem babam bana hiiiiç acımıyor. Para gelsin de nereden gelirse gelsin. Şimdi koltuk takımı aldılar. 32 milyar borcumuz varmış. Borç bitene kadar evlenme dediler. Borç 4 seneden önce bitmez. Ben kenara hiç para koyamadım, koyamıyorum onların harcamalarından ! Şimdi işten çıkarsam, evlenemezsin arkanda olmayız diyorlar. Zaten ilk evliliğimde de babam arkamda olmamıştı ki.
Az önce patronumla atıştım. Yüzüme kapadı. Eşinin Şahsi aracının genel muayene süresi geçmiş. Firma aracı değil. Senin yüzünden cezaya girdik dedi. İyi ama ruhsat ve diğer evraklar bende yoktu. Bunu da ben mi takip edeceğim dedi. Melek Hnm ın otomobilinin muayenesini takip edemem, evraklarla boğuşuyorum lütfen rica ediyorum dedim. Bir yerden alışveriş yapacaksan bize kestireceksin faturayı diyor.
Benim 20 gün geç yapıldı sigortam. Burada eleman sirkülasyonu çok oluyor elemanların sigortalarını da 1 ay geç yapıyoruz. Aradaki farkı da elden vermiyoruz. Yıllık izin parası vermiyor, vermem diyor çalışmadan kimseye . Kanuni hak diyorum. Yıllık izne çıkmak istiyor eleman diyorum, elindeki proje bitmeden çıkamaz evde çalışsın alsın götürsün bilgisayarı diyor.
5 TL ye klasör aldım da köpürdü.
Çok mu şikayet ediyorum ? Çalışma hayatına adapte olamıyorum. Ben ne evliliğe, ne aileme, ne iş hayatıma adapte olabiliyorum. Alıp başımı gitmek, sadece gitmek istiyorum. İnsanlara tahammül edemiyorum. Zora mı gelemiyorum artık. Normal yetişkin bir insan gibi canımın istediğini yapamıyorum.
Sabahları uyanmak işe gitmek , iş aramak, odamı toplamak, yine birileriyle ödeme isterken kavga etmek, ses tellerimin kısılmasını istemiyorum.
Ben yaşamaktan keyif almıyorum !
Canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Ben bir HİÇİM. Hep dibe çöküyorum.
Mide bulandırıcısınız...