- 25 Mayıs 2013
- 13.879
- 20.176
-
- Konu Sahibi philosophy
- #1.921
aha haaa :)tayinim çıktı .burası çok küçük alışamadım vs vs.
eşyalarımda çok az
bir kanepe, bir baza, bir elbise dolabı,ütü,ütü masası,kitaplık,bir tüplü tv
çok eşyayı hiç sevmem.. yani ilerde çok eşya almamaha haaa :)
yeni ortam her zman zor oluyor maalesef :)
ALLAH kolaylık versin inşaallah :)
ortam güzelmiiiş sadeeeeeeeeeeeeeee
çok eşyayı hiç sevmem.. yani ilerde çok eşya almamannem de de ne fazlaysa atıyorum.
bir fiskos masamız varannem atmamam için direniyor
Allah bin bereket versin canım benim. Kesiinlikle her noktasına katılıyorum.. bak ben orta okulda bir sene otobüsten inince aynı senin gibi yürüyordum hala da yaparım aynı şeyi bazen... ve o dönemde ayağımdqa bir timbeland model ayakkabı vardı. yağmur çamur okula giderim ayaklarım ıslanmış soğuk soğuk kedi gibi... offf çok sıkıntılıydı yaaa annemin umrunda değil pek falan... ama evet yokluk vardı ama tatlı zamanlardı ... ben de hatırlıyorum.. bence israf olan yere bereket girmiyor ona inanıyorum. Bir de börtüdür böcektir bulursan fakirdir azar azar verdikçe bir bereket olduğuna inanılırmış eskiden...benim annem de inan...
kolay kolay bişey almaz kendisine...
evdeki idresi...
çocukken 3çeşitten fazlası olmazdı sofrada...
şimdi 30çeşit tat vermiyor....
ikinci bi ayakkabıyı alamazdık zor zamanlardı ama güzeldi...
okula gitmek için bir dolmuşa binerdim ikinci dolmuşa binmemek için 1,5 km yürürdüm.....eve geldiğimde ayakkabının da kalitesizliğinden ayaklarımın altı su toplar sızlardı...
şimdilerde 200-250 tl ye ayakkabı alıyorum...ne garip ...ödül gibi...elhamdülillah...ama aşırı değil hala ihtiyacım kadar...
babam şu an emekli 840 tl maaş alıyor ..bunun yanında azcık bahçe var madalina portakal yok mısır mevsimine göre sebze yetiştiriyor annemlerin abimlerin ve bizim hatta bazı komşuların bile pazar ihtiyaçalrı karşılanıyor..
ayrıca bi de tavuk aldı köy yumurtası işine girdi..
önce heves olarak şimdi sipariş yetiştiremiyor maaşaallah...ordan da gelio 3-5 krş...
onların yaşam mücadelesi ve bereketi sanırım bizim çift maaşımızda yok ne acıı...
zaten millet atmaktan bahsediyor ya çoğu dağıtmak anlamında yani kimse direkt çöpe atmıyordur heralde kullnılacak durumdaki şeyleri (öyledir değil mi )... belki çok hıncı varsa.... o kadar yanibana söylemek düşmez ama öğrencilere ihtiyaç sahiplerine bir miktarda olsa yardım edin..
verdiğin kadar rabbim bereketlendirir elinizi.
ben bununla ilgili bir şey demedim ki. fark ettiyseniz fiskos masasından bahsetken bende "atmak" olarak kullandım..zaten millet atmaktan bahsediyor ya çoğu dağıtmak anlamında yani kimse direkt çöpe atmıyordur heralde kullnılacak durumdaki şeyleri... belki çok hıncı varsa.... o kadar yani
Allah bin bereket versin canım benim. Kesiinlikle her noktasına katılıyorum.. bak ben orta okulda bir sene otobüsten inince aynı senin gibi yürüyordum hala da yaparım aynı şeyi bazen... ve o dönemde ayağımdqa bir timbeland model ayakkabı vardı. yağmur çamur okula giderim ayaklarım ıslanmış soğuk soğuk kedi gibi... offf çok sıkıntılıydı yaaa annemin umrunda değil pek falan... ama evet yokluk vardı ama tatlı zamanlardı ... ben de hatırlıyorum.. bence israf olan yere bereket girmiyor ona inanıyorum. Bir de börtüdür böcektir bulursan fakirdir azar azar verdikçe bir bereket olduğuna inanılırmış eskiden...
ben yemek dökmüyorum. tavuklara köpekelre falan veriyor.israf yaptığımız nokta ara sıra yemek dökmek...
gerçi fazla kaldığı zaman köpeklere veiroz ama yine de israf edilioo
acilll toparlanmak gerek
iiççiim acıdııı....
sadakadır yardımdır bu konular evett önemli elimden geleni yapıorum ALLAH ım kabul etsin inşaallah
ama sistemli olmakda olay bunu anladım ..
ben yemek dökmüyorum. tavuklara köpekelre falan veriyor.
bu verdiklerim çöpe gitmediği için israf diye düşünümüyorum açıkçası. israf olur mu ki
ozaman hayvanlar nasıl beslenecek biz vermezsekbi yazı okumuştum israf gibi diye ama sonuçta bi hayvan besleniooo
Allah bin bereket versin canım benim. Kesiinlikle her noktasına katılıyorum.. bak ben orta okulda bir sene otobüsten inince aynı senin gibi yürüyordum hala da yaparım aynı şeyi bazen... ve o dönemde ayağımdqa bir timbeland model ayakkabı vardı. yağmur çamur okula giderim ayaklarım ıslanmış soğuk soğuk kedi gibi... offf çok sıkıntılıydı yaaa annemin umrunda değil pek falan... ama evet yokluk vardı ama tatlı zamanlardı ... ben de hatırlıyorum... bence israf olan yere bereket girmiyor ona inanıyorum. Bir de börtüdür böcektir bulursan fakirdir azar azar verdikçe bir bereket olduğuna inanılırmış eskiden...
şu anda işte odamdayım kapımı kilitledim.
dedikodu yapmaya gelen enerjimi alan insanlardan uzak duruyorum. en azından çayımı içip size bakana kadar.
bizim kültürümüze özgü bu davranışlar. yakınlarımız hemen her konuda karışmaları gerektiğini düşünüyorlar. ama bunu maalesef küçük yaşlarda değil de eşek kadar olunca yapıyorlar :) küçükken çocuk olduğun için önemsiz görünüyorsun. her gün ailecek birlikte oyun oynayan, evin tüm fertlerinin çocuklarla çocuk olup vakitlerini birlikte geçirdiği bir aile ben hiç görmedim.Hala düzen oturtamadım kendime, bugün salonumu temizledim fazla olan süs eşyalarını attım.Oturma odamı da temizledim ve orada da fazla olanları attım.Hiç kullanmadığım birkaç tane daha şalım varmış, birine vermek için ayırdım.Ya anlamadığım ben bunların hepsini ne ara aldım? Cidden ben attıkça ev yenisini üretiyor gibi geliyor artık.Daha balkonlara hiç başlamadım.Bir de bu temizliğe başlayınca 1 saat bile olmadan sıkıntı basıyor beni.Kendimi temizlik hastaları programındaki biriktirme hastaları gibi hissediyorum.
Biliyorsunuzdur belki öğretmenim ben ve her teneffüs çay içiyordum.Boğazım kuruyor derste çünkü.Ama çay ve kahve dişlerin sararmasına sebep oluyor ve ben de ciddi uyku düzensizliğine yol açıyor, çarpıntı da cabası.Geçen yıl vertigo teşhisi konulmuştu bana, bu teşhisten sonra şunu fark ettim uyku düzenim bozulsa ve aşırı yorulsam baş dönmelerim geri geliyor.Bu sebeple çay ve kahveyi minimum düzeye indirmeye çalışcağım ve günde bir bardak kahve ve iki bardak çayı geçmeyeceğim.
Kendim için iyi bir şeyler yapmak istedim ve hafta sonu sinemaya ve bowling oynamaya gittik.Biraz fazla harcadık ama eşimle beraber onun çalışma şartlarından dolayı şu aralar çok vakit geçiremiyoruz.Sizlere de tavsiye ederim "Casuslar Köprüsü" çok güzel bir film.
Son olarak bir şey sormak istiyorum, size sürekli akıl verin insanlar sizi de bunaltıyor mu? Ben çok bunaldım çünkü, ev alın, çocuk yapın, otomatik vitesli araba alın.... Bıktım ya, kırmadan cevap veriyorum ama ben 26 yaşındayım ya herhalde bütçeme göre düşünebiliyorumdur deyip bağırasım geliyor artık.Neden susmuyor bu insanlar anlamıyorum.Bir de bunu yapanlar anne-baba gibi insanlar yani.
papatya aynı şekildeyin inan ..
iş yerindeki hiç bi olaydan haberim olmuyor...
sadeece dedikodu fesatlık kimse kimseyi beğenmez eleştirir...
yüzüne güler; arkandan söver..
inan insanlardan nefret ettim...
köyüme gitmek istemiyorum...
dedikodu duymak istemiorummm
ben de hiç duymak istemiyorum ama bi şekilde geliyor kulağıma. getirene bazen ama n boşver ben duymak istemiyorum falan diyorum.
bazı ortamlarda dedikodu yapanlar prim yapıp çok seviliyor maalesef.
6 gündür sigarayı bıraktım. öyle krizlerim falan olmadı. akşamları yatmadan canım çekiyor sadece
içip içmemek bir anlam ifade etmiyor sanırım bana. çünkü etrafım kalabalıkken aklıma daha geliyordu içmek..
6ay önce tayinim çıktı küçük bir ilçeye. personel olarak ta çok azız. gelen gidenimiz de yok. bu yüzden artık kıyafet almıyorum.. gerçekten çok kıyafetim var. yaz ayından beri almıyorum. bir iki şey aldım. oda bir yere gidersem giyeyim diye
şeker eskiden 2 tane atıyordum. 2 senedir teke düşürdüm. onuda bırakmalıyım herhalde bilemedim
buradaki sular çok kireçli. aslında iş yerinde de çay falan içmemem lazım. midem almıyor zaten çoğu zaman
artık okumak içinde kitap almıyorum. çünkü yerim yurdum belli değil.. kitaplarımın bir kısmı annemde bir kısmı bende.. taşınınca falan çok yük oluyor kitaplar. kütüphanemi bitirmeye çalışıyorum. diğer türlü iş arkadaşımın kütüphaneye üyeliği varmış.kendine almışken bana da kitap alıyor bazen. maddiyatından değil, düzenli bir yaşamım olmasından dolayı.
ay aynen ya..
o aranılır sorulur
sevilir
ilgi görür...
yapmayan konuşmuo prim vermio diyee sevilmez
ben de bu ara bunu düşünür oldum hep. acaba e-kitap dönemine mi geçsem diye?
gerçi bilmiyorum kitabı koklamadan, sayfaları çevirmeden nasıl olur?