sadeliğe devam....
yumuşatıcı ; kızımdan sonra kullanmadım.sadece babasının iş ve hafta sonu elbiselerinde kullandım..
sirkeyi okumuştum yumuşatıcı yerine...bir kez denedim..pek bişey anlamadım.kokusu iyiydi de yumuşatıcılığıyla ilgili pek anlamadım...sanırım havlularım pek yeni değilerdi..ondan olabilir...
saçımda da deneyeceğim diyorum her banyoya girmeden,ama unutuyorum..o esnada geliyor aklıma kalıyor..mutlaka deniyeceğim...çok döküldüler....
beyazlarım yokken asla boyamam derdim...doğal haliyle kalırla diye düşünürdüm...geç anne olunca beyazlar da çoğalınca....yaşlı görünmek istemiyorsunuz...kızkardeşimin ısrarıyla boyaya başlamış oldum son 6 aydır...o da bayram ve özel günlere yakın zamanlar öncesi......
sosyal medya hesabım yok...hiç olmadı..masa başında özellikle yemek sırasında elinde tel gezenlere sürekli selfi çekenlere içten içe uyuzum...çok samimi olduğuma direkt söylüyorum....hepsi köleleşmiş...
ilk msn yazışmaları olduğu sıralarda 300 500 arkadaşı olanı duyduğumda
olurdum.
konuya hakim olabilmek için ilk sayfalardan sekme açtım..geriden okuyarak hatırlamaya çalışıyorum sadelikleri...
çeyizden kullanmadığım hep birilerini bekleyen fazlaca yorganlarım vardı...verdim gitti evlenecek birilerinene kadar üst baş fazla almasam da çokça olur...teyzeleimin beğenip az süre kullandıkları sonra bana getirdikleri eh uyıyorsa kabullendiklerim.....öyle gönül gurur yok...küçüklükleriyle büyümüşüz büyüyüp te şimdi de olunca geri mi çevireceğim...canım teyzelerim....giyerim ben onların cicilerini.....
bornozlardan eşimin ki eskimişti...havlusu sağlam koltuk alt kızımları açıktaydı. yıllar önce...yırttım kolları...ne çıktı ortaya...banyo havlusu...etrafına bir overlok.yıllardır kullanmaya devam...üstüne ben bir bornoz aldım...bornozdan bozma havlu halaaa sağlam yeni bornozun da koltuk altları açılmaya başladı....akıbeti aynı olacak
çayım olmazsa olmazımdı.....özel karışım yaparım...şekeri azalttıkça içme isteğimde azaldı...iki çay kaşığı ile devam ederken bir buçuğa sonra bire yarıma derken bir bir buçuk aydır şekersize alıştım...itiraf:şekersiz çayı artık fazlaca canım istemiyor...sadece çok canım çektiğinde içiyorum...sabahları bıraktım...kahvaltıda ıhlamur...zaten çayın demiri bağladığı söylemi var...deneyelim bakalım....
yiyeceğimden hiçbir şeyi kısmam kilo yapacak diye...sınırlı olmasına dikkat ederim...bence insanın sevdiği yiyecek onu yerken mutlu ediyorsa ona zarar vermez...veriyorsa da ardından biraz hareket mutlaka...karşılar.
bu düşüncemi doğrulayan bir konuya denk geldim bu gün.bir dahiliyeci anlatıyor NTV de.(ha bu arada tv de pek izlemem..sadece NTV de haber takip ederim...hiç bir dizim yok..çok mı sıkıcı!)ne diyordu dr...buzdolabının üzerine not almıştım.az bekleyin.....
(cidden kalktım gittim aldım notu)ister inaaan ister inan ma.
aynen şöyle;
MUTSUZLUK HASTA EDER MUTLULUK TEDAVİ EDER.......son parça tatlıyı esirgemeyin kendinizden......
......................................
yoruldum yaaaaa..yaz yaz...artık bırakayım...aşşk uğramıyor değil mi bir süredir??hamileydi...herşey yolunda umarım...hamile olup olmadığını beklerken o heyecanla ben de beklemiş sevinmiştim......
geztapo ;ilk yazdığıma cevaben yazmıştı...teşekkürüm hep aklımdaydı.....sevgi ile sadeler..