- 12 Temmuz 2006
- 56.259
- 216.222
- 1.223
- 52
Velvette
, sıkı tutun gülüm sana sağlam bir yorum yazacağım, beni iyi tanıdığını düşünüyorum, yazdıklarımın altında en ufak bir fenalık aramayacağını zannediyor ve samimiyetine güvendiğim için bodoslama dalıyorum :))
Ablacım duygusal boşluk yaşadığın için böyle oluyor, aşkı arıyorsun aslında, sen burada kendini anlatınca Velvette hercai bir kız, her çiçekten bal alır, dünya umurunda değil havasında görünüyor olabilirsin belki ama ben şahsen senin içinde aşkı arayan, aşka aşık, hayatının adamını bulursa ona kendini adayacak bir kadın görüyorum.
Aşkı ararken de hayatına giren insanlar sırf eğlenmek olsun diye görüşsen bile ayrılınca sende bir iz bırakıyor çünkü laylaylom diye attığın her adım aslında aradığım kişi bu mu diye kendine bile itiraf etmeye çekindiğin düşüncelerin ürünü.
Artık birine bağlanmak istiyorsun ama öte yandan bağlanmaktan da korkuyorsun çünkü hayatının bir yerinde gerçekten değer verdiğin biriyle bağlılık sorunu yaşamışsın bana göre ve aşka, bağlanmaya olan güvenin zedelenmiş, o yüzden kendini bıraktığında seni tutacak, güzel sevecek, ya benimsin ya toprağın tadında olmayan ama karakteri olan, seni hem küçük bir kız çocuğu gibi hem bir kadın gibi sevmeyi bilecek, sarıp sarmalayacak ve her baktığında kalbini yerinden çıkarır gibi çarptıracak bir adam arıyorsun, böylesini bulmak kolay değil ama imkansız da değil, yalnız o arayış sırasında yaşadığın boşluğu doldurmak için sürekli bir girişimde bulunma bence, bir süre sonra bu seferde olmadı dediğin her ilişki ruhunu yaralar.
Geride bıraktığın kişi için de hüzünlenme, gerçekten senin için doğru insan olsaydı, uzaktan ilişki yürütmeyi sevmiyorum demezdin, bu kendini ikna çabası bana kalırsa çünkü adam zaten aşk adamı değil, o duygusallık yok onda, seninle yaptığı son konuşma eğlendik bitti herkes yoluna tadında.
Ablacım duygusal boşluk yaşadığın için böyle oluyor, aşkı arıyorsun aslında, sen burada kendini anlatınca Velvette hercai bir kız, her çiçekten bal alır, dünya umurunda değil havasında görünüyor olabilirsin belki ama ben şahsen senin içinde aşkı arayan, aşka aşık, hayatının adamını bulursa ona kendini adayacak bir kadın görüyorum.
Aşkı ararken de hayatına giren insanlar sırf eğlenmek olsun diye görüşsen bile ayrılınca sende bir iz bırakıyor çünkü laylaylom diye attığın her adım aslında aradığım kişi bu mu diye kendine bile itiraf etmeye çekindiğin düşüncelerin ürünü.
Artık birine bağlanmak istiyorsun ama öte yandan bağlanmaktan da korkuyorsun çünkü hayatının bir yerinde gerçekten değer verdiğin biriyle bağlılık sorunu yaşamışsın bana göre ve aşka, bağlanmaya olan güvenin zedelenmiş, o yüzden kendini bıraktığında seni tutacak, güzel sevecek, ya benimsin ya toprağın tadında olmayan ama karakteri olan, seni hem küçük bir kız çocuğu gibi hem bir kadın gibi sevmeyi bilecek, sarıp sarmalayacak ve her baktığında kalbini yerinden çıkarır gibi çarptıracak bir adam arıyorsun, böylesini bulmak kolay değil ama imkansız da değil, yalnız o arayış sırasında yaşadığın boşluğu doldurmak için sürekli bir girişimde bulunma bence, bir süre sonra bu seferde olmadı dediğin her ilişki ruhunu yaralar.
Geride bıraktığın kişi için de hüzünlenme, gerçekten senin için doğru insan olsaydı, uzaktan ilişki yürütmeyi sevmiyorum demezdin, bu kendini ikna çabası bana kalırsa çünkü adam zaten aşk adamı değil, o duygusallık yok onda, seninle yaptığı son konuşma eğlendik bitti herkes yoluna tadında.