merhaba arkadaşlar ben yeni damladım...
hatta damlama sebebim şu, geçtiğimiz günlerde bana bi geldiler, hem de öyle böyle değil, herhalde canım çok sıkıldı, gittim parfümeriden 2 kutu koleston açıcı aldım. 2 kutu da turuncu saç boyası. eve geldim, kafama sürdüm açıcıyı, yetmedi. arkadaşımı parfümeriye gönderdim akşam saat 8 de. koş dedim 2kutu daha kap gel bu yetmedi. yazık çocuk gitti aldı tabi bu sırada yarım saat geçmişti, kafamın yarısı sarımsı yarısı da garip tarifsiz bi renk aldı. kolestonun açıcısı tozla karıştığından (hepsi öyle mi bilmiyorum ama) kafamda kuruyuverdi. yayamadım. diğer 2 kutuyu da karıştırıp boca ettim kafama. arkadaşım da biraz geç geldi. oldu mu size 1 saat. 2 kutusu 1 saat bekledi, diğer 2 kutu da yarım saat. eh tahmin edersiniz ki rezalet bi görüntü aldım... şimdi diyeceksiniz ki ne aptalsın nasıl kendin yapmaya kalkışırsın... haklısınız. ama o gerizekalı kuaförler varya (kimse üstüne alınmasın ama benim gittiklerimin biri bile adam değildi) onların yüzünden tövbeliydim. herhalde bi 8 sene önce falan adamın biri mor isterken turuncu yapmıştı kafamı. bu mor değilki diyorum, mor mor diyor. başka biri küt kestiricem dedim kafamı kazıdı nerdeyse. başka biri gene yaktı falan filan, o yüzden kuaföre gitmiyordum. daha önce de kendim açmıştım bi kez saçımın rengini o yüzden cesaret ettim bu işe... ama parfümerideki kadın kolestonu kakalamak yerine loreal almama izin verseydi böyle bi boya yetmemesi sorunu yaşamayacaktım... herneyse... arkadaşımın kardeşi beni kolumdan tutup kuaföre götürdü. adama dedimki ben saçımı turuncu yapıcaktım ama boya yetmediği için yarım yamalak oldu şunun hepsini aynı renge getir. adam kafama tekrar açıcı sürmesin mi... 4 kutu ben sürdüm 4 kutu o. etti 8 kutu. aynı günde... eve döndüm turuncuyu süreyim de boyıyım bari dedim... 4 kutu da o etti 12. üstelik salak kuaför kafamı olduğu gibi açıcıya buladığı için dipleri erken açıldı. zaten hepsi gene aynı renk olmadı, sadece benim beceremediğim rengin daha açığını yaptı o kadar. kafamdaki renkler gene harita gibiydi yani. turuncuya boyadığımda kına yakmış çingeneler gibi oldum mu ben... ertesi günü de bayram mı... 2 gün sonra başka kuaföre gittim. bu arada saçlarımı 4 senedir hiç boyamadım ve uzattım. doğal rengindeydi. belime geliyordu. kıvırcık saçlıyım. taranmıyo etmiyo böyle maaşallah sağlam bi saç ama ne şekle girer ne şemale...
gittiğim diğer kuaföre istediğim saç rengini fotoğraftan gösterdim... bu da kafama açıcı sürdü mü 4 kutu gene. sürdüüü. sonra bi de boyadı mı. gene 4 kutu!!!! üstüne de cila mı atmış ne haltsa. galiba 21 kutu etti toplam. cila tek kutuyla hallolduysa tabi... bana de ki zaten saçların yanmış koyu renk yapalım! dimi!! şu an kafamın halini tahmin edersiniz herhalde. yandı saçlarım. hem de kökünden. kopmadığına, elimde kalmadıklarına şükrediyorum. bi tane kuaför de demezmi kızım yanar saçların, açmayayım ben bunu diye. yanmaz dimi diyorum. yok yok yanmaz hiç bişeycik olmaz diyolar. basıyolar açıcıyı kafama. derim yandı. e adam kuaför, benden daha çok biliyodur illaki diye düşüneyim diyorum, yok abicim herifler 3 kuruş kazanmak, günü kurtarmak için kaz gelecek yerdeki tavuğu kesiyolar... uzun lafın kısası, bu foruma bu yüzden girdim. internetin altını üstüne getirdim. türkçe ve ingilizce ne kadar kaynak varsa araştırdım. başıma bunlar geleli yaklaşık 5 gün oluyor. 5 gündür işi gücü bıraktım bu konuyu araştırıyorum. öğrendiklerimi de sizle paylaşmak istedim. bilgi paylaştıkça çoğalır dimi... amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok...
durum şu: 5 günde saçlarım 2,5 mm uzadı. göz yanılgınız olmasın. 1 cm'in çeyreği yani. bu da 30 günde 1,5 cm eder. bu ilk 5 günün hesabı...
yalnız ben o günden beri saçıma bisürü şey yaptım. mesela aloe vera sürdüm. lavanta yağı sürdüm. lavanta suyuyla yıkadım saçlarımı. lavanta çayı içtim. saça iyi gelen bisürü yağı karıştırdım kafama sürdüm. falaaan filan. yani başlayalı 5 gün oldu. günde yarım mm uzadı ama eğer hızlanırsa size haber vericem ne kadar uzadığını. ama bugün sanki diğer günlerden daha hızlı uzamış olabilir. 5 gündür yaptıklarım kendini göstermeye başlamış olabilir... ya da bana öyle geldi...
şu an için yabancı kaynaklarda okuduğum ve ilgimi en çok çeken ve uyguladıklarımı yazayım:
kesinlikle saçımı fön makinasıyla kurutmuyorum. düzleştiriciymiş fönmüş asla ve asla değdirmiyorum.
haftada 2-3 kez lavanta çayı için diyolar.
kafama haftada 2 veya 3 kez bakım yapıcam (daha 5 gün olduğu için yapıyorum demiyim)
her gün kafa derisine saçları haşat etmemek ve kafayı tırnaklamamak kaydıyla masaj yapıyorum.
günde 5 dakika başı öne eğip kafaya kan göndermek gerekiyormuş, becerebilenler amuda kalkabilir çok faydası olacağından eminim
ve en önemli formül şu gibi görünüyo çünkü ben uyguladım saçlarım kuru ve yanık olmasına rağmen inanılmaz fark etti:
gidip kendinize şöyle büyük, olgunlaşmış tombik yapraklı bi aloe vera alın. bitkiyi yani. en alttaki olgunlaşmış yaprakları kesin. (bu durumda bi kaç tane almanız gerekebilir) o yaprakların dış kabuğunu bıçakla soyun. domates salatalık soyar gibi. içinden çıkan jel kıvamındaki etli şeffaf kısmı cam kaseye koyun. içine bepanthene ve evigen ampul koyun birer tane. lavanta, jojoba, biberiye ve başka güzel aromalı saça sürülebilir hangi yağ varsa birkaç damla damlatın. mesela lavantadan 10 - 15 damla, diğerlerinden de 5er 10 ar damla olabilir. ama lavanta yağı fazla olursa iyi olur. işte ne kadar saçınız varsa o kadar ayarlayın. çok yağlı yapmayın ama. aloe veranın da bende 30 cm civarında uzun yaprakları vardı ondan 2 yaprak gitti benim saçıma. kısa saçı olan tek yaprak kullansın. bunu blenderdan yavaş ayarda geçirin. aloe veranın jeli blenderdan geçince soda gibi köpürüyo bi. korkmayın normal. sonra bu karışımı kafanıza özellikle de saç derinize yedirin. streç filmle sarın. en az 1 saat olmak üzere bekletin. ve sadece durulayın. duruladıktan sonra da lavanta demleyin bi kase kadar, içine yine kalan aloe verayı atıp yine blenderdan geçirin, kafanızı normal suyla duruladıktan sonra da lavanta suyu aloe vera karışımını dökün, biraz suları sallansın, bekletin. sonra da havluyla kurulayın saçınızı ama çitilemeden. sadece havluyu sarıp suyunu sıkın yani. sonra da hava ne kadar soğuk olursa olsun fön makinasıyla kurutup saçınızı öldürmeyin. o aloe vera varya yumuşacık yapıyor saçı... şampuanlamadığınız için kafanız mis gibi lavanta kokacak ve biraz da yağlı olacak. bu iyi bişey saçınız ve kafa deriniz besleniyor olacak. yastıklar batmıyor ben denedim.
çok uzattım ama birilerine faydalı olmak için bu kadar uzun yazıyorum, eğer harcayacak 150 liranız falan varsa gidip pharmaton denen vitaminin büyük boyunu ve saça faydalı yağları almanızı öneririm. yediğinize içtiğinize çok önem verin. çünkü esas saçı hızlı uzatan sizin saçınıza ne sürdüğünüz değil vücudunuza nasıl davrandığınız. sağlıklı olursanız saçınız da uzar hasta da olmazsınız. ölüm diyetleri yapmayın inanılmaz derecede saç döküyor. şuursuzca da yemeyin. hemen dökmese bile ilerde illaki sorun yaratıyor. bol bol protein yiyin. saçın yapıtaşı protein. pharmaton alamazsanız b vitamini hapları var. saçı esas uzatan vitamin oymuş (tabi başka bir sürü etken daha var tabi) mesela pazar ve çarşamba günleri saçınıza yağlı ve aloeli bakım yapın bigün biri bigün diğeri, diğer günlerde de hiç ellemeyin. dinlensin kendine gelsin ve bu esnada yüklediğiniz vitamin yağ ve ne varsa onları idrak etmesi ve uzaması için gerekli zamanı tanımış olursunuz. saçlarınızı kesinlikle sıcak veya ılık suyla yıkamayın. bu da saçın kurumasında ayrı bir etken. mümkümse soğuk suyla yıkayın. kafayı üşütmeden tabi. mümkün olduğunca az tarayın. ne kadar az tararsanız o kadar az kırılır.
benim bu deneyimden aldığım en büyük ders şu: saçınızın doğal hali her nasılsa onu o şekilde kabul edip o halini güzelleştirmeye çalışmak. saçınız ne renkse onu öyle kabul edin. kıvırcıksa düzleştirmeyin. düzse kıvırcık yapmayın. işin içine kesinlikle açıcı sokmayın. en iyi kuaför bile organik ya da kimyasal, saçınıza zarar veriyor olacak. saçlarınız beyazlıyorsa bırakın beyazlasın. onun bile ayrı bi karizması olabiliyor. siz yeterki nasıl güzelleştireceğinizi bilin... mümkün olduğunca kurutma makinası veya şekillendirici kullanmayın. kıvırcık saçlıysanız yatmadan önce saçınızı örün, sabah kalktığınızda çok güzel kıvrımları olacaktır, jöleye ihtiyaç bile duymazsınız. saçınıza çok iyi davranın ki o da sizi güzelleştirsin. tam potansiyelini göstermesi için elinizden geleni yapın. bir daha tövbe. asla açıcıya dokunmam. saçımı her yıkanmadan sonra kendi kendine kurutuyorum. çok acil birşey olmadığı sürece saçınıza bu kötülükleri yapmayın. bir hafta önce belime kadar uzattığım kıvırcığı şahane ipek gibi saçlarım vardı. şu an hem kafamda saç denebilecek bişey yok hem de üstüne 500 lira harcadım. çirkinleşmek için para verdim resmen. ve istediğim renk de olmadı saçım. aman lütfen gaza gelmeyin...