Merhaba arkadaşlar,
Yeni üyeyim. Forumu arada bir takip ediyordum vaktim oldukça. Derdi olanlara ortak olmak biraz da olsa insanın yükünü hafifletiyor. Sadece okumak bile bazı şeyleri unutmama yardımcı oldu. Ama artık yaşadığım şeyleri paylaşmak ve görüşlerinizi almak için bekledim. Üye olmaya karar verdim. 21 yaşındayım, öğrenciyim.
Çok fazla ilişkim olmadı, zaten yaşım kaç değil mi. Bir buçuk senelik bir ilişkim vardı. Büyük sorunlar yaşadık, çok kıskançlıklar yaptık. Ama çok güzel gidiyordu bana sorarsanız. Mutluydum erkek arkadaşımla. Ama o çok sakindi. Bazı durumlarda deli ediyordu bu beni. Özellikle adet olduğum zamanlarda.. Uğraşsın çabalasın bana sürprizler yapsın istiyordum. Ama onun da yapısına aykırıydı bu. Hemen sinirlenen birisi değildi. Sinirlendiğinde de çok sinirlenirdi. Çok ağlardım, konuşmazdık. Ama aşırı bağlanmıştık. Her şeyinden haberdar olmak isterdim. O da öyle.
Bu yaz başka bir şehirde staj yapmam gerekti. O da staj yapacaktı ama bulunduğumuz şehirde. Benim başka şehirde olmamın sebebi orada tanıdığımız iyi bir firma vardı, hem de ben biraz ailemden uzaklaşmak istemiştim. Staj yaptığım yerde başka bir çocuğun olmasıyla başladı sorunlar. Hem de ilk haftadan.. İkinci haftamız çok soğuk geçti. Stajım dört haftalıktı. Ben ikinci haftadan zaten gelecektim ailemin yanına. Gelince de dönmemeye karar verdim. İlişkimizi uzaktan yürütmek çok zordu. Hem de özlemiştim zaten.
Geldikten sonra bir iki hafta kadar iyiydik. Arada bir sebepsiz geriliyorduk. Bir ara onun canı sıkkındı ailesiyle ilgili bir şeye. Gece aradım konuşalım dinleyeyim, konuşmamız iyi gelir belki diye. Olmadı, pek konuşmak istemedi, anladım ben de. Çünkü herkesin olur kimseyle konuşmak istemediği zamanlar. Ben de online bir oyun oynuyordum ona başladım. O arada o yazdı. Pek ilgilenemedim. "Oyunda olduğunu soyleseydin bari. Kapatıyorum ben telefonu. Sana iyi oyunlar." dedi. Ben de bunu bi on beş dakika kadar sonra farkettim. Cevap yazdım. Sonra açtı telefonu. Cevabı on beş dakika geç yazmama ayrıca bozuldu. O sabah tartışmamız devam etti. Ben kendisinin çok nazlı olmasından şikayetçiydim biraz. Kızları peşinden koşturmasını seven birisi. Eski kız arkadaşları da hala daha bir şekilde konuşabilmek için uğraşır dururlar. Bizim tartışmamız buralara kadar geldi. "Ayrılalım biz ya." falan dedi bu konuşmamızda bi kere bana. Ben cevap vermedim. "Neden eski kız arkadaşların hala peşinde biliyor musun? Onları da şu an bana yaptığın gibi çok uğraştırmışsındır. İçlerinde bi ukte bırakmışsındır. Pişman hissettirdiğin için hala etrafındalar." dedim. Sonra da "Ayrılalım biz. Kendine iyi bak." falan dedim. O da "Sen de hoşçakal." dedi ve bitti. İki hafta hiç konuşmadık. Peşinde koşturmasından ne kadar rahatsız olduğumu anlar da geri döner belki diye bekledim beklediim.
Bir gece yarısı internette paylaştığı bir bildirimi gördüm. İki kız, o ve bir erkek arkadaşı bir bardalar. Elim ayağım boşaldı. Nasıl ya nasıl dedim. Nasıl yapabilir böyle bir şeyi? O gece çıkıp onu görmeye gidesim çok geldi. Ama arkadaşlarım gitme dediler. Sabah oldu. Ben dayanamıyorum. Ve ne yaptığımı bilmez bi şekilde çıktım evden. Gittim. Apartmanlarının önüne gelince aradım, aşağı çağırdım. Telefonu açtığında sesi mutlu gibiydi. Aşağı geldi. Yüzüme baktı. Biraz sakin bi yere doğru yürüdüm. O da geldi peşimden. O tasarladığım şeyi yaptım. Hayatımda ilk defa birisine tokat attım. Kolumu çok sıktı "Napıyosun sen? Kendinde misin? Bu yapılır mı?" falan dedi. "Bunu yapmaya geldim zaten." dedim. Döndü arkasını, evine gitti. Oturdum biraz arabada. Beni aramaması bana o kadar koyuyor ki, peşimden koşmaması.. Dayanamadım, baktım aramıyor. Aşağıdan zillerine bastım, kapı açıldı. Çıktım yukarı. Kuzeni kapıdaydı. "Duşta o. Ben sizi yalnız bırakayım." dedi ve çıktı. Geçtim salona. Bilgisayar açıktı. Mesajlarına baktım bilgisayardan. Gecenin üçlerinde benden sonra konuşmadığı kızlarla konuşmaya başlamış. Hem de "Bebişim" diyerek. Güldüm kendime. Ne tepki versem bilemedim. Bu kısımları anlatırken gerçekten çok sıkılıyorum. Çok gelgitli bir dönemdi.
Biz o gün yine kavga ettik. Yine kötü bitti. Bir ara barışır gibi olduk. Olmadı sonra. O kızlarla yaptığı bildirimi silmesini istemiştim. "Sildim." dedi ama silmemiş sadece kendi duvarından kaldırmış. Bunu da arkadaşlarınınkisine bakınca gördüm ve söyledim. "Sapık mısın sen? Neden tüm arkadaşlarımın duvarlarına bakıyorsun? Biraz dinlesen, sorsan söylerdim sebebini. Silsem yine konuşmaya başlayacaklar. Neden sildin, sevgilin mi istedi diyecekler." dedi. Ben de "Sildim demeseydin o zaman. Duvarımdan kaldırsaydın." dedim. Bundan da sıyrıldı bir şekilde.
Ayrı olmamıza rağmen ben hala internetten takip ediyordum onu. O çok yakın olduğu arkadaşıyla çadır kampına gitmişlerdi. Ben o zaman da dayanamayıp aramıştım. Zaten genelde arayıp ağlayan sızlayan bendim. "Olmaz biz yapamayız. Barışamayız. Tamam geldiğimde görüşelim." derdi. Ondan sonra bir akşam o yazdı bana "Naber napıyorsun?" gibilerinden. Sonra da dedi ki "Aaa şimdi farkettim sen de başlamışsın erkek arkadaşlarını internette eklemeye" diye. Ben de "Ee sen eski hesabını açtım. Herkesle konuşuyorsun. Ben de ekledim artık arkadaşlarımı." dedim. Sonra da bana dedi ki "Hepsini birden eklemeseydin bari. Şimdi 'erkek arkadaşından ayrıldı. herkesi eklemeye başladı.' diyecekler.". Ben de "Senin eski hesabını açmanla benim şu yaptığımın hiçbir farkı yok." dedim. "Eğer ki bilseydim böyle yaptığını, aradığında ne telefonumu açardım ne de karşılık verirdim sana. Seni her yerden siliyorum engelliyorum. Sakın bir daha karşıma çıkma." dedi. Tepkisi aşırı geldi ve hak etmedim. "Tamam sen bilirsin. Nasıl istersen." dedim.
Sonraki günlerde yine ben aradım. Bu arada internette bir kızla, eli kızın belinde fotoğraf paylaştı bir arkadaşı. Ama hepsini unutalım baştan başlayalım dedim. Fazla yalvarmakla hata ettim biliyorum. Ama delirmek üzereydim. Bir gün odamdayken annem geldi. İyi misin neyin var dedi. Anlattım. Daha önceden bahsetmemiştim anneme hiç onun hakkında. Ertesi sabah annem aramış. Akşamına üçümüz buluşmaya karar vermişler. Annem gelmeden önce ikimiz oturduk. "Ben barıştığımızda bir defter almıştım. Ona yazıyordum. Barışsak da barışmasak da vermek istiyordum." dedim. Direkt olarak "Hayır istemiyorum. Buraya barışmaya gelmedim. Annene saygımdan geldim." dedi. O gün annem de çok kızdı ona içten içe. Kalktığımızda söyledi "Boşver kızım sen." diye. Artık umudumu kestim ben. Tüm kapıları ona kapatmaya karar verdim. Yeterince üzülüp kırılmıştım.
Bi iki gün sonra mesaj attı "O dediğin defteri müsait olduğun bi zamanda alabilir miyim?" diye. Ben de "Almamakla iyi etmişsin. Boşver hiç gerek yok." dedim. Bi iki gün sonra başka bi mesaj daha geldi "Delirmek üzereyim. Barışsak her şeyin düzeleceğini bilsem hiç durmak. Ama sensiz çok kötüyüm. Bi gün görüşebilir miyiz?" dedi. Ben de "Sen haklıydın. Özledikçe görüşüp üzüldükçe uzak kalmak çok gereksiz. Ben o günden sonra seni unutmaya çalışıyorum. Sen de devam et." dedim. O da "Haklısın galiba. Öyle yapalım." dedi
Aradan 3-4 hafta geçti şu an. Ne ben ne de o hiçbir şey konuşmadık. Ama facebook'ta bizim sevdiğimiz şarkıları paylaşıyor şu ara. Benim onu takip etmediğimi anlamış olmalı. Çünkü bu şarkıları artık sadece arkadaşlarının değil herkesin görebileceği şekilde paylaşıyor. Benim sevdiğim resimleri cover photo yapıyor. Ben unutmamış olmamasına seviniyorum. Ama arayıp soracak cesaretinin olmamasına üzülüyorum. Şarkıların üstüne 'Çok tuhaf..' yazarak ne kastetmek istediğini merak ediyorum. Ama bunların hiçbirini haketmediğimi biliyorum.
Uykularım bölünüyor hep. İlk başlarda geceleri telefonumu seslide bırakırdım ararsa duyayım diye. Artık kestim ümidimi. Sabahları içimde bi sıkıntı. Hayat zehir oldu bana. Yolumu kaybettim. Hiçbir şeyde tat almıyorum. En ufak şeye kırılıyorum üzülüyorum ağlıyorum. Genelde odama kapatıyorum kendimi. Ne yapacağımı bilmiyorum. Canım çok sıkılıyor. Alışverişe diye çıkıyorum. Bilinçsizce çıkıp yarım saat dolaşıp sonra hemen eve dönmek istiyorum. Evde de çok sıkılıyorum. Ne yaptığımı bilmiyorum bayanlar. Yardıma ihtiyacım olduğunu düşünüyorum artık.
Sabrı olup da okuyan herkese çok teşekkür ederim. İyi kötü tüm yorumlara açığım. İhtiyacım var çünkü buna.
Edit : İlerleyen mesajlarda da göreceksiniz ama ben yine de buradan düzenleme gereği duydum. Yukarda yazmış olduklarımın üzerinden bir ay geçmişken ondan mesaj geldi.
Ufak bi gelişme oldu durumumda iki gün önce. Mesaj atmış. Ama daha çok beni yoklar gibiydi mesajı ve sadece içini rahatlatmak ister gibiydi. En anlamli zamanlari benimle geçmiş, bana çok alışmış her gün daha iyi anlıyomuş, her şey değişmesine rağmen bi yanı bende kalacakmış, keşke yıllar sonra tekrar hayatına girseymişim falan filan.. Sitemkar bi cevap yazdım ben de. Okulunu zaten değiştirmeyi istiyodun, umarım mutlu olursun, ben söyleyeceklerimi söyledim içimde kalan bişey yok, mutlu ol sen de, her şey güzel kalacak aklımda... gibi şeyler dedim. Teşekkürler cevap attığın için, her şey daha iyi şu an, mesaj atmamın bi anlamı yok ama biraz içim rahatladı demiş. Cevap da yazmadım.
İki gündür sürekli dönüp dolaşıp bu üç mesajı okuyorum. Çok sert ve kendini kapatan bi insan olduğu anladım, keşke bağlanmasaydım bu kadar. Her konuşmak istediğimde onun o sert duvarlarına çarptım pişman olurum ya da olmam diye düşünmeden. Her şeyi açık açık söyledim. Ama o bana şu iki mesajı atarken bile yazmış en başında "bu mesajı attığım için yarın belki pişman olurum." diye. Bana çektirdiği acıyı hala anlamamış kendi içini rahatlatmak için mesaj atıyor.
Ondan haber almaya çalışmamak için kendimi zor tutuyorum. Şu an delirmek üzereyim, buraya yazmaya karar verdim.
Yanlış anlamıcakmışım bu mesajlarını, benden bişey istemiyomuş, isteyemezmiş de zaten..
İçim çok daraldı. Nerelere gitsem napsam bilemiyorum.
Edit2:Bi üstteki editten de 1 ay geçti. 2 aralıkta olanları ilerleyen mesajlarda anlattım. Yine buraya da yazıyorum.
2 gün önce mesaj attı. Görüşmek istedi. Ben görüşmek istemedim. Ama yanımda bi arkadaşım vardı "Görüş bakalım ne diyecekmiş?" dedi. O gün müsait değildim. Ertesi gün görüşelim dedim. Yer sordu. Yerini de söyledim. Saati sordu ve ben o sırada ağlıyordum. Onu görme fikrine dayanamadım. O yaşadıklarımı tekrar yaşayacakmışım gibi oldum. "Vazgeçtim görüşmek istemediğime karar verdim." dedim. "Sadece seni görmek istemiştim. Bi daha mesaj atmamaya çalışıcam. Rahatsız ettiysem özür dilerim." demiş.
Ben 1-2 saat sonra cevaplarımı yazarken o 5 dk için de yazıyodu. Görüşmediğime pişman değilim. Zamanında ne çok yalvarmıştım nolur görüşelim diye. Annem arayana kadar görüşmek istememişti. Şimdi ben bi kere reddettim ve hemen gitti. Bunu da görmek için de vazgeçtim demiştim. Ama pişman değilim. Böyle diyeceğini de biliyordum çünkü.
Paylaşmak istedim.
Yeni üyeyim. Forumu arada bir takip ediyordum vaktim oldukça. Derdi olanlara ortak olmak biraz da olsa insanın yükünü hafifletiyor. Sadece okumak bile bazı şeyleri unutmama yardımcı oldu. Ama artık yaşadığım şeyleri paylaşmak ve görüşlerinizi almak için bekledim. Üye olmaya karar verdim. 21 yaşındayım, öğrenciyim.
Çok fazla ilişkim olmadı, zaten yaşım kaç değil mi. Bir buçuk senelik bir ilişkim vardı. Büyük sorunlar yaşadık, çok kıskançlıklar yaptık. Ama çok güzel gidiyordu bana sorarsanız. Mutluydum erkek arkadaşımla. Ama o çok sakindi. Bazı durumlarda deli ediyordu bu beni. Özellikle adet olduğum zamanlarda.. Uğraşsın çabalasın bana sürprizler yapsın istiyordum. Ama onun da yapısına aykırıydı bu. Hemen sinirlenen birisi değildi. Sinirlendiğinde de çok sinirlenirdi. Çok ağlardım, konuşmazdık. Ama aşırı bağlanmıştık. Her şeyinden haberdar olmak isterdim. O da öyle.
Bu yaz başka bir şehirde staj yapmam gerekti. O da staj yapacaktı ama bulunduğumuz şehirde. Benim başka şehirde olmamın sebebi orada tanıdığımız iyi bir firma vardı, hem de ben biraz ailemden uzaklaşmak istemiştim. Staj yaptığım yerde başka bir çocuğun olmasıyla başladı sorunlar. Hem de ilk haftadan.. İkinci haftamız çok soğuk geçti. Stajım dört haftalıktı. Ben ikinci haftadan zaten gelecektim ailemin yanına. Gelince de dönmemeye karar verdim. İlişkimizi uzaktan yürütmek çok zordu. Hem de özlemiştim zaten.
Geldikten sonra bir iki hafta kadar iyiydik. Arada bir sebepsiz geriliyorduk. Bir ara onun canı sıkkındı ailesiyle ilgili bir şeye. Gece aradım konuşalım dinleyeyim, konuşmamız iyi gelir belki diye. Olmadı, pek konuşmak istemedi, anladım ben de. Çünkü herkesin olur kimseyle konuşmak istemediği zamanlar. Ben de online bir oyun oynuyordum ona başladım. O arada o yazdı. Pek ilgilenemedim. "Oyunda olduğunu soyleseydin bari. Kapatıyorum ben telefonu. Sana iyi oyunlar." dedi. Ben de bunu bi on beş dakika kadar sonra farkettim. Cevap yazdım. Sonra açtı telefonu. Cevabı on beş dakika geç yazmama ayrıca bozuldu. O sabah tartışmamız devam etti. Ben kendisinin çok nazlı olmasından şikayetçiydim biraz. Kızları peşinden koşturmasını seven birisi. Eski kız arkadaşları da hala daha bir şekilde konuşabilmek için uğraşır dururlar. Bizim tartışmamız buralara kadar geldi. "Ayrılalım biz ya." falan dedi bu konuşmamızda bi kere bana. Ben cevap vermedim. "Neden eski kız arkadaşların hala peşinde biliyor musun? Onları da şu an bana yaptığın gibi çok uğraştırmışsındır. İçlerinde bi ukte bırakmışsındır. Pişman hissettirdiğin için hala etrafındalar." dedim. Sonra da "Ayrılalım biz. Kendine iyi bak." falan dedim. O da "Sen de hoşçakal." dedi ve bitti. İki hafta hiç konuşmadık. Peşinde koşturmasından ne kadar rahatsız olduğumu anlar da geri döner belki diye bekledim beklediim.
Bir gece yarısı internette paylaştığı bir bildirimi gördüm. İki kız, o ve bir erkek arkadaşı bir bardalar. Elim ayağım boşaldı. Nasıl ya nasıl dedim. Nasıl yapabilir böyle bir şeyi? O gece çıkıp onu görmeye gidesim çok geldi. Ama arkadaşlarım gitme dediler. Sabah oldu. Ben dayanamıyorum. Ve ne yaptığımı bilmez bi şekilde çıktım evden. Gittim. Apartmanlarının önüne gelince aradım, aşağı çağırdım. Telefonu açtığında sesi mutlu gibiydi. Aşağı geldi. Yüzüme baktı. Biraz sakin bi yere doğru yürüdüm. O da geldi peşimden. O tasarladığım şeyi yaptım. Hayatımda ilk defa birisine tokat attım. Kolumu çok sıktı "Napıyosun sen? Kendinde misin? Bu yapılır mı?" falan dedi. "Bunu yapmaya geldim zaten." dedim. Döndü arkasını, evine gitti. Oturdum biraz arabada. Beni aramaması bana o kadar koyuyor ki, peşimden koşmaması.. Dayanamadım, baktım aramıyor. Aşağıdan zillerine bastım, kapı açıldı. Çıktım yukarı. Kuzeni kapıdaydı. "Duşta o. Ben sizi yalnız bırakayım." dedi ve çıktı. Geçtim salona. Bilgisayar açıktı. Mesajlarına baktım bilgisayardan. Gecenin üçlerinde benden sonra konuşmadığı kızlarla konuşmaya başlamış. Hem de "Bebişim" diyerek. Güldüm kendime. Ne tepki versem bilemedim. Bu kısımları anlatırken gerçekten çok sıkılıyorum. Çok gelgitli bir dönemdi.
Biz o gün yine kavga ettik. Yine kötü bitti. Bir ara barışır gibi olduk. Olmadı sonra. O kızlarla yaptığı bildirimi silmesini istemiştim. "Sildim." dedi ama silmemiş sadece kendi duvarından kaldırmış. Bunu da arkadaşlarınınkisine bakınca gördüm ve söyledim. "Sapık mısın sen? Neden tüm arkadaşlarımın duvarlarına bakıyorsun? Biraz dinlesen, sorsan söylerdim sebebini. Silsem yine konuşmaya başlayacaklar. Neden sildin, sevgilin mi istedi diyecekler." dedi. Ben de "Sildim demeseydin o zaman. Duvarımdan kaldırsaydın." dedim. Bundan da sıyrıldı bir şekilde.
Ayrı olmamıza rağmen ben hala internetten takip ediyordum onu. O çok yakın olduğu arkadaşıyla çadır kampına gitmişlerdi. Ben o zaman da dayanamayıp aramıştım. Zaten genelde arayıp ağlayan sızlayan bendim. "Olmaz biz yapamayız. Barışamayız. Tamam geldiğimde görüşelim." derdi. Ondan sonra bir akşam o yazdı bana "Naber napıyorsun?" gibilerinden. Sonra da dedi ki "Aaa şimdi farkettim sen de başlamışsın erkek arkadaşlarını internette eklemeye" diye. Ben de "Ee sen eski hesabını açtım. Herkesle konuşuyorsun. Ben de ekledim artık arkadaşlarımı." dedim. Sonra da bana dedi ki "Hepsini birden eklemeseydin bari. Şimdi 'erkek arkadaşından ayrıldı. herkesi eklemeye başladı.' diyecekler.". Ben de "Senin eski hesabını açmanla benim şu yaptığımın hiçbir farkı yok." dedim. "Eğer ki bilseydim böyle yaptığını, aradığında ne telefonumu açardım ne de karşılık verirdim sana. Seni her yerden siliyorum engelliyorum. Sakın bir daha karşıma çıkma." dedi. Tepkisi aşırı geldi ve hak etmedim. "Tamam sen bilirsin. Nasıl istersen." dedim.
Sonraki günlerde yine ben aradım. Bu arada internette bir kızla, eli kızın belinde fotoğraf paylaştı bir arkadaşı. Ama hepsini unutalım baştan başlayalım dedim. Fazla yalvarmakla hata ettim biliyorum. Ama delirmek üzereydim. Bir gün odamdayken annem geldi. İyi misin neyin var dedi. Anlattım. Daha önceden bahsetmemiştim anneme hiç onun hakkında. Ertesi sabah annem aramış. Akşamına üçümüz buluşmaya karar vermişler. Annem gelmeden önce ikimiz oturduk. "Ben barıştığımızda bir defter almıştım. Ona yazıyordum. Barışsak da barışmasak da vermek istiyordum." dedim. Direkt olarak "Hayır istemiyorum. Buraya barışmaya gelmedim. Annene saygımdan geldim." dedi. O gün annem de çok kızdı ona içten içe. Kalktığımızda söyledi "Boşver kızım sen." diye. Artık umudumu kestim ben. Tüm kapıları ona kapatmaya karar verdim. Yeterince üzülüp kırılmıştım.
Bi iki gün sonra mesaj attı "O dediğin defteri müsait olduğun bi zamanda alabilir miyim?" diye. Ben de "Almamakla iyi etmişsin. Boşver hiç gerek yok." dedim. Bi iki gün sonra başka bi mesaj daha geldi "Delirmek üzereyim. Barışsak her şeyin düzeleceğini bilsem hiç durmak. Ama sensiz çok kötüyüm. Bi gün görüşebilir miyiz?" dedi. Ben de "Sen haklıydın. Özledikçe görüşüp üzüldükçe uzak kalmak çok gereksiz. Ben o günden sonra seni unutmaya çalışıyorum. Sen de devam et." dedim. O da "Haklısın galiba. Öyle yapalım." dedi
Aradan 3-4 hafta geçti şu an. Ne ben ne de o hiçbir şey konuşmadık. Ama facebook'ta bizim sevdiğimiz şarkıları paylaşıyor şu ara. Benim onu takip etmediğimi anlamış olmalı. Çünkü bu şarkıları artık sadece arkadaşlarının değil herkesin görebileceği şekilde paylaşıyor. Benim sevdiğim resimleri cover photo yapıyor. Ben unutmamış olmamasına seviniyorum. Ama arayıp soracak cesaretinin olmamasına üzülüyorum. Şarkıların üstüne 'Çok tuhaf..' yazarak ne kastetmek istediğini merak ediyorum. Ama bunların hiçbirini haketmediğimi biliyorum.
Uykularım bölünüyor hep. İlk başlarda geceleri telefonumu seslide bırakırdım ararsa duyayım diye. Artık kestim ümidimi. Sabahları içimde bi sıkıntı. Hayat zehir oldu bana. Yolumu kaybettim. Hiçbir şeyde tat almıyorum. En ufak şeye kırılıyorum üzülüyorum ağlıyorum. Genelde odama kapatıyorum kendimi. Ne yapacağımı bilmiyorum. Canım çok sıkılıyor. Alışverişe diye çıkıyorum. Bilinçsizce çıkıp yarım saat dolaşıp sonra hemen eve dönmek istiyorum. Evde de çok sıkılıyorum. Ne yaptığımı bilmiyorum bayanlar. Yardıma ihtiyacım olduğunu düşünüyorum artık.
Sabrı olup da okuyan herkese çok teşekkür ederim. İyi kötü tüm yorumlara açığım. İhtiyacım var çünkü buna.
Edit : İlerleyen mesajlarda da göreceksiniz ama ben yine de buradan düzenleme gereği duydum. Yukarda yazmış olduklarımın üzerinden bir ay geçmişken ondan mesaj geldi.
Ufak bi gelişme oldu durumumda iki gün önce. Mesaj atmış. Ama daha çok beni yoklar gibiydi mesajı ve sadece içini rahatlatmak ister gibiydi. En anlamli zamanlari benimle geçmiş, bana çok alışmış her gün daha iyi anlıyomuş, her şey değişmesine rağmen bi yanı bende kalacakmış, keşke yıllar sonra tekrar hayatına girseymişim falan filan.. Sitemkar bi cevap yazdım ben de. Okulunu zaten değiştirmeyi istiyodun, umarım mutlu olursun, ben söyleyeceklerimi söyledim içimde kalan bişey yok, mutlu ol sen de, her şey güzel kalacak aklımda... gibi şeyler dedim. Teşekkürler cevap attığın için, her şey daha iyi şu an, mesaj atmamın bi anlamı yok ama biraz içim rahatladı demiş. Cevap da yazmadım.
İki gündür sürekli dönüp dolaşıp bu üç mesajı okuyorum. Çok sert ve kendini kapatan bi insan olduğu anladım, keşke bağlanmasaydım bu kadar. Her konuşmak istediğimde onun o sert duvarlarına çarptım pişman olurum ya da olmam diye düşünmeden. Her şeyi açık açık söyledim. Ama o bana şu iki mesajı atarken bile yazmış en başında "bu mesajı attığım için yarın belki pişman olurum." diye. Bana çektirdiği acıyı hala anlamamış kendi içini rahatlatmak için mesaj atıyor.
Ondan haber almaya çalışmamak için kendimi zor tutuyorum. Şu an delirmek üzereyim, buraya yazmaya karar verdim.
Yanlış anlamıcakmışım bu mesajlarını, benden bişey istemiyomuş, isteyemezmiş de zaten..
İçim çok daraldı. Nerelere gitsem napsam bilemiyorum.
Edit2:Bi üstteki editten de 1 ay geçti. 2 aralıkta olanları ilerleyen mesajlarda anlattım. Yine buraya da yazıyorum.
2 gün önce mesaj attı. Görüşmek istedi. Ben görüşmek istemedim. Ama yanımda bi arkadaşım vardı "Görüş bakalım ne diyecekmiş?" dedi. O gün müsait değildim. Ertesi gün görüşelim dedim. Yer sordu. Yerini de söyledim. Saati sordu ve ben o sırada ağlıyordum. Onu görme fikrine dayanamadım. O yaşadıklarımı tekrar yaşayacakmışım gibi oldum. "Vazgeçtim görüşmek istemediğime karar verdim." dedim. "Sadece seni görmek istemiştim. Bi daha mesaj atmamaya çalışıcam. Rahatsız ettiysem özür dilerim." demiş.
Ben 1-2 saat sonra cevaplarımı yazarken o 5 dk için de yazıyodu. Görüşmediğime pişman değilim. Zamanında ne çok yalvarmıştım nolur görüşelim diye. Annem arayana kadar görüşmek istememişti. Şimdi ben bi kere reddettim ve hemen gitti. Bunu da görmek için de vazgeçtim demiştim. Ama pişman değilim. Böyle diyeceğini de biliyordum çünkü.
Paylaşmak istedim.
Son düzenleme: