Sabirli bir anne olamiyorum

Çocugum yok ama anliyorum. Her cocuk bir olmuyor.
Tanidigim var, cocugu cok yaramaz, surekli mizmiz, ciglik atar filan o cocuga ben yarim saat dayanamiyorum yuzumu ateş basiyor. O kisiyi evimede cagirmiyorum, davet ettiginde de gitmedim. Kendisiyle sorunum yok ama sirf o cocugu cekmiyim diye baglantiyi koparttim o derece. O cocuga hergun kendi nasil dayaniyor diye sasarim.
Benim annem bile bazi cocuklari gorunce şaşirıyor, ben cocuk buyutmemişim diyor bunlar canavar gibi diyor. Ama öyle.
Yani isin icinde olmayan anlamaz
 
kısır döngüyü kırmak lazım.. yaşadıklarınız sizi yordu yıprattı. hamilelik zordu, doğum zordu, bebek de zor.
bütün gerginliğiniz çocuğunuza geçiyor o da henüz kavrayamadığı için size daha çok sığınıyor. kendini güvende hissetmiyor.
en güveneceği kişi sizsiniz ama siz de sabır gösteremiyorsunuz.
siz dingin olursanız, bebeğiniz de olacak.
suçlamıyorum, sizi çok iyi anlıyorum.

destek şart. ama bunu anlayacak bir çevre içinde misiniz bilmiyorum.
 
İste boyle her b.kologlar icin konu acmak istememistim

açıkçası bu yorumları okudukça benim de cinim tepeme çıkıyor. kimse kimsenin halinden anlamak istemiyor. sen içinde bulunduğun durumu ve pişmanlığını gayet güzel anlatırsın bir hadsiz çıkar saçma sapan şeyler yazar.

arkadaşım çocuklar gerçekten zorlukla ve güçlükle büyüyor. bazen benim de sallayıp pencereden fırlatasım geliyor ve çocuğuna hiç sesini bile yükseltmediğini iddia eden polyannacık annelere de hiç inanasım gelmiyor. ama öyle durumlarda aklıma şu an sosyal medyada da bir çok hesaptan görüleceği üzere hasta çocuklar geliyor ve sakin kalmaya çalışıyorum. o anneler çocuğum keşke ortalığı kırıp dökse de ayakta olsa diyenleri gördükçe içim parçalanıyor ve kendimi tutmaya çalışıyorum. her ne kadar her zaman tutamasam da.
oğlum doğduğundan beri en çok kendime odaklandım emin ol çünkü biraz önce de belirttiğim gibi hep inandığım şey mutlu anne mutlu bebektir. ben mutlu oldukça evladım da mutlu olacaktır. bu benmerkezcilik değil ailecek huzuru bulma çabası (şimdi bunu da tersten anlayan çıkar eminim vay bencil kadın vs ama çok da tın).
kendine de ayrıca bir hayat kurmaya çalış mesela bir akşam arkadaşlarınla yemeğe git baksın babası ağlarsa ağlasın hiçbir çocuk ağlamaktan perperişan olmuyor. böyle böyle herkes alışacak diye inanıyorum.
 
Yine mi uyutan ilac
Hanfendi grip olunca da parol icmeyin rica ederim o da uyku yapar.
Psikolojiniz yerle bir, bu gidisle travmalarla buyumus bir evlat yetistireceksiniz. Ama yardim almayi reddediyorsunuz. Pes dogrusu.
 
ayy anacimda evi silerken inmezdim hic butun gun sirtindan halada elimden gelse atlarim sirtina
sizi cok iyi anliyorum anneniz hastalanmis zor bir donem olmus ustune israrla yapilan bir cocuk anlayissiz kaynana cevre yardimci falan tutma imkaniniz yokmu acaba
 
Bana bu kadar eziyet ediyor buyuynce takmasa cok bozulurum:))Allah babna rahmet etsin annene de uzun omurler versin
takmaz olurmu hic ben evlenene kadar annemle uyudum evlendim 1.5 sene hergun her saat agladim hergun gormeme ragmen kadin en sonunda esimin haline acidi piliyi pirtiyi toplayip 7 8 ay agriya abimin yanina gittide gormedikce tesellim dustu alistim
 
Elinizde olmadan, yaşadığınız sorunlar dolayısılıyla çocuğunuzla güvenli bir bağlanma sağlayamamışsınız . Sizin ilişkinizde kaygılı bağlanma diye adlandırdığımız bağlanma türünü gözlemledim. Genelde bağlanma sorunu yaşayan bebeklerin asıl sorunu anneleriyle aralarındaki ilişkidir. Bu bebeklerin annelerinde düşük benlik saygısı, ebeveynlik görevlerinde ve başa çıkma stratejilerimde yetersizlik göze çarpar. Bazı annelerde doğum sonrası depresyon görülebilir. Çünkü bu tür bağlanma türlerinde, çocuklar bağlandıkları kişiden (anne ya da bakımı veren diğer kişiden) ayrıldıklarında çok huzursuzlaşır, stres olur.Bağlandıkları kişi yanına geri döndüğünde ise bu olumsuz duyguları hafiflemez, sakinleşmede güçlük yaşarlar. Ayrıca kaygılı bağlanma yaşamış çocuklar başka kişilere karşı da büyük şüphe içindedirler.

Kaygılı bağlanmış çocuklar
ilerleyen yaşlarında, başkalarına aşırı bağımlı, başkalarına tutan bir yapıda olurlar. Ayrıca yetişkin hayatlarında, başka kişilere yaklaşmada tedirgin olur, duygularının karşılıklı olmaması onları çok endişelendirir.Bu kişiler romantik ilişkilerinde sıkça ilişkinin soğuk ve uzak olması nedeni ile ayrılıklar yaşarlar.Ayrıca bu kişiler çocuk sahibi olduklarında da başkalarına bağlı olma ihtyaçlarını zaman zaman çocukları ile karşılarlar.
Bu sorunun tabiki üstesinden gelebilirsiniz ama yardım almadan olmaz.

Bebek-Ebeveyn psikoterapisi, özellikle 3 yaş altı çocuklarda görülen bağlanma sorunları için önerilmektedir. Uzman, bebek ile ebeveynleri hep birlikte seansa alır. Bu yöntem, hem ebeveynin hem de bebeğin soruna etkisinin olduğu bebek-ebeveyn ilişki sorunlarında kullanılır. Oyun Terapisi de 0-12 yaşlar arasında bağlanma ilişkilerinin yeniden kurulması ve çocuğun travmatik süreçle baş ederek süreci yeniden anlamlandırmasına yardımcı olmaktadır.
 
Bendede durum farklı degıl,uykusuzluk ınsanı hakıkaten delırtıyor agresıf sabırsız yapıyor benımde bebegım uyumuyor çok zor uykusuzluk bılırım,kucagımda sallamaktan bel fıtıgı oldum uykusuzluktan sınırden yorgunluktan guatrımda nodul cıktı kansermıyım degılmıyım o bıle bellı degıl bıopsı yaptırmam lazım neyse Allah yavrularımızı bızlere çok gormesın onlara hayırlı ınsan evlat bızlerede ıyı bır ebeveyn olmayı nasıp etsın ınsallah.
 
merhaba canım tıpatıp kuzenimi anlatmışşın oda suanda senınle durumunda onunla bir tanıssan birbirinizi cok iyi anlarsınız.oda erken doğum yaptı senınle aynı durumları yasıyor bebek 10 aylık oldu hala öle.allah yardımcın olsun bebeğin bir sucu yok suanda seni anlamıyor ona bagırıp tepki verirsen etkilenir.sıkıntılarını ona belli etme seni cok iyi anlıyorum.
 
Onu bir cocuk gibi degilde dunyayı öğrenmeye calisan bir birey gibi gorün.Cani mi sıkıldı ? Senin için ne yapabilirim deyin.
Cok mu agliyor aglayarak istedigi mantiksiz hicbirseyi yerine getirmeyin.
Biraz da cocuksu olmak lazim
Yoksa olmuyor. Günde yarim saatligine oynamak (tum gun olmaz) bolca sarilmak lazim. İzah etmek anlamaya calismak ve anlayacagi sekilde anlatmak lazim. Hicbirimiz cok sabirli ve mukemmel degiliz.Bazen ciyak ciyak bagiriliyor kiziliyor bir bakmisiz bazen çok sabirli olunabiliyor
 
İste boyle her b.kologlar icin konu acmak istememistim
  1. Arkadaşım maalesef arkadaş biraz haklı..aslında o son cümlenin altında yatan manayı bir düşünsen ..boşanmak mesele değil çocuğunu verebilirmisin babasına haftada bir defa görebilmek uğruna ..Çocuğa ev iş kv koca senin özel işlerin vs derken pek vakit ayıramıyorsun sanırım zaruri ihtiyaçları dışında ilgisiz kalıyor olabilirsin kendi çocuğumdan biliyorm yürümeye başladı ben 16 kilo verdim diyetsiz sporsuz anla halimi artık :) hareketli çocuk çok zor hele de huysuzsa..ama arkadaşım hayatın zorluklarını lütfen çocuğuna yükleme o sadece merak ediyor ilgi sevgi bekliyor herşeyi yeni keşfediyor..Annene seni sorsan bir kere bakalım onlar bizi nasıl büyütmüş ..Çocuk eşittir ömür demek ömrünü herşekilde ona adayacaksın bizim emanetimiz onlar bende işimi gücümü bıraktm evde oturuyorum 7/24 mesaideyim ama mutluyum 2.buçk yaşında hala istekleri bitmiyor hala iş yaparken yanaşıyor ama herşey geçiyor merak etme ilerde yuvadan uçup gittiklerinde sessiz yalnız evde otururken bu günleri çok arayacağız belkide Sarıl çocuğuna sen ona yapış bırakma yere batsın kalan işlerde kv dırdırıda koca eziyetiidee boşverrr inadına mutlu ol hayat tek seferlik bidahası yok !!
 
Şimdi ne kadarlık?
Banlanmışsınız ama gelince okursunuz.
Oğlum 1 yaşında bunların hepsini ben de yaşadım yaşıyorum. Ama sizin kadar tahammülsüz değilim. Ne sanıyordunuz çocuk büyütmeyi? Saksıda büyüyecek bir şey değil ki bu.
Her anne emzirme, uykuya geçirme, hemen uyanma sürecini yaşar. Ben de çıt çıkarmadan kahvaltı yapmaya çalıştığımı, sıcak bir bardak çay içemediğimi biliyorum. Ki hala öyle 4-5 sefer kalkarım masadan. Her çay, her yemek soğuktur. Yürümeye başlar biraz bırakır derdim ama yok o eller hep bacaklarımda santim kımıldatmaz. Babaannesine de aynısını yapıyor.

Daha durun neler yaşayacaksınız. Bu kadar şikayet etmek yerine anneliğin keyfini çıkarın. Çocuğunuzun bu zamanları geri gelmeyecek. İnsanlar tek başına babasız büyütüyor. Biraz durumu kabullenin. Ayrıca neden psikiyatra gidemediğinizi anlamadım. Zor olan ne ki?

Diğer taraftan Allah eşinize vicdan merhamet bağışlasın inşallah. Ben gün gelir akşam yemeği bile yiyemem eşim yardımcı olduğu halde. Halim kalmaz çünkü.
 

Daaat! Yanlış teşhis..
Çocuk sevgi göremediği için yapışmaz anneye. Eğer öyle olsaydı oğlum bana bize hiç yaklaşmazdı.
Bu bir süreçtir.
Büyüme atağı, diş dönemi, bağlanma evresi, sadece ben oynarken yanımda otur... Ama sevgi göremediği için değil..
 

Çok sabırlı biriyimdir, kızıma hep sevgiyle yaklaşırım ama yeri gelince cidden çıldırıp asla söylemek istemediğimiz şeyler söylüyoruz. Annem de bizi severdi bilirdik ama bazen terliği bir basardı feleğimiz şaşardı. Şimdi düşünüyorum da cidden bazı şeyler başıma gelince anlıyorum ve annemin çok bile sabır ettiğini düşünüyorum. Yaşları birbirine yakın 3 çocuğu vardı ve tek başına büyütmeye çabalıyordu. Allah aşkına kim 7 24 çocuğa sabır gösterip hep canım cicim diyor? Çocuğu birey gibi uyarsan da çocuk, bizim gibi aaa evet anne haklısın, yaramazlık yapmayayım oturayım köşeye demiyor, üstüne üstüne geliyorlar bazen. O zaman da delleniyorsun.

O yüzden bu yorumunuz aşırı ağır olmuş. Sevgi göstermemek, boşan babaya ver demek. Ben de kızıma bağırınca hemen biri bilip bilmeden konuşunca ayrı sinirim zıplıyor. Mesela öncesinde kızımı 30 kez normal uyarmışımdır ve yaptığı hareket kendine zarar verecektir ve en son artık bağırırım ama şahıs sadece bağırma kısmına şahit olur ve sallar durur. Ayy zeymur çocuğa bağırılır mı? Ayyy çok agresifsin, ayy bilmem nesin. Ya bi de kendisi çocuğuna habire bağıran birisi yapar ya, ayrı terelelli olurum.

Hanımefendi sadece bağırdığı kısmı yazmış, onun harici illa ki birlikte oynadığı, güzel vakit geçirdiği kısımlar vardır. Bunun sevgisizlikle ilgisi yok.
 
Cocugunla kaliteli zaman gecirmeye calis. Ke dine dakika kur 30 dk mesela de ki baska hicbir sey yapmadan onunla oynayacagim de. Isleri gucleri birak ve kafandan atmaya calis. Onunla daha cok zaman gecirirsen ve sonrasinda isin oldugunu anlatirsan o da kendi kendine oynama huyunu gelistirir. Cocuk icin de onemli. Sonrasinda sen mutfakta is yaparken eline yapboz ver mesela yerde onlarla oynasin. Belki sadece ilgiye acligindan yapiyordur. Bir de tavsiyem hayir demeden once dikkatli dusun, hayir dediginde gerekcesini anlat ve onu evet e cevirme huysuzluk etti diye. Huysuzlugu beslersin yoksa. Uyumadan once de kitap okumaya calis her gece. Durumuna gore bazen 5 dk bazen 15 dk. Sakin sesle kitap dinleyerek uykuya giderse huzurlu uyur. Cok tv tablet vs izliyorsa o da iyi gelmez. Kendi oyuncaklariyla oyalanmasi ona iyi gelecektir. Heoimizin sabirsizligi olur zaman zaman ilaclik bir durum degil bence. Yasadiklarini ustunden atmaya baslamissindir insallah sonrasi daha planli daha sakin gelir.
 

eğer çocuğunuz size yapışık yaşıyor, gözünün önünden ayrıldığınız an yaygarayı basıyor, sizden başka kimseyle vakit geçiremiyor ve sizinleyken de huzursuz ve sürekli ağlaksa bir sorun var demektir.
bunu ben işkembeden sallamıyorum, dünya literatüründe kabul görmüş bağlanma kuramları söylüyor (bknz: John Bowlby ve Mary Salter Ainsworth ın çalışmaları/güvensiz bağlanma)
eğer bir çocuk sürekli huzursuz, mutsuz, ağlaksa mutlaka ya fiziksel, ya doyumsal bir sorunu vardır.



ben de "tahammül edemiyorsanız" dedim zaten, tahammül edebiliyorsa sıkıntı yok demektir,
bi de sanki cami avlusuna bırak demişim... eğer ebeveynlerden biri çocuğa sürekli psikolojik ya da fiziksel şiddet uyguluyorsa, diğerinin çocuğu bu istismar ortamından kurtarması gerekir, yanılıyor muyum?
yani eşim sürekli kızımıza bağırsa, bu nedenle kızımız sürekli mutsuz ve huzursuz bir bebek olsa, ben de ayrılıp minimum seviyede görüşmelerini tercih ederdim, aynı şey aksi durumda da geçerli, kızıma zararım dokunuyorsa onu benden kurtarması gereken kişi babasıdır.
 

O literatürde geçen sorunları ben de sıraladım zaten bir daha okuyun bence.
Siz direk 'sizden sevgi görmediği için, bağırdığınız için' dediniz ben de 'hayır ondan değil' dedim. Çünkü gerçekten ondan değil. Alıntıladığınız kısmı tekrar okuyun. Gerekçelerim belli..
 

iyi de sizin çocuğunuz sadece diş vs dönemlerinde böyle davranıyormuş ve zaten konu da sizin çocuğunuzla ilişkiniz değil.
burda çocuğa uygulanan bir psikolojik şiddet, karşılığında sürekli huzursuz, mutsuz, mağdur bir çocuk sözkonusu,
konu sahibine siz, ben, eşi, komşusu anlayış gösterebilir ama 16 aylık bebekten bu anlayışı kimse bekleyemez, o "aaa annem zor zamanlar geçiriyor ondan uykusuz, yorgun ve bana yansıtıyor" demez, o "annem beni sevmiyor" der, korkar, ağlar, terkedilmekten korkar, giderek ya siner ya agresifleşir.
aaa ama benim çocuğum da diş çıkarırken böyle davranıyor, sevgisizlikten değil derseniz, e benimki 5.5 yaşında eşek kadar ama ateşi çıktığında 1 hafta kucağımdan indirince ağlıyor, bunlar anormal durum tepkisi, sürekli devam ediyorsa biz ebeveyn olarak bişeyleri yanlış yapıyoruz demektir.
 

Literatürü bu kadar takip ediyorsunuz madem, terapilerden de haberiniz vardır muhakkak. Bunun oluru, çocuğu da kocayı da boşa mı oluyor? Evlilik, annelik ve babalık bir masal diyarı değildir. Ama kusursuz olamıyorsanız azat edin gibi bir öneri, fazlasıyla ütopiktir. İllaki sorunlar olacak çocuk yetiştirmek kolay bir iş değildir keza çocuk senden çıksa bile huyu husu herşeyi farklı oluyor yepyeni bir insan tanıyor ve onunla yaşamaya başlıyorsunuz. Bu süreçte problem yaşamak çok normal.

Ayrıca bahsettiğiniz güvensiz değil kaygılı bağlanma türü oluyor.

Tedavisi de psikoterapilerle mevcut. Hali hazırda ebeveynden ayrılmaktan kaygı duyan çocuğun, iyiliği için boşan kocandan kendine maruz bırakma fikrinden çok daha sağlıklı ve güvenli üstelik!

Sanal alemde herkes aslan kesiliyor yahu, sanki duyguları şırıngayla çekilmiş gibi..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…