''Replikte bi başlık bulamadık. Peesss'' diyenler buyrun içeri.


Merhaba.

Konuya nasıl gelindiğine bakmadan bu metni görünce, beni geçmişe götürdüğü için yazmadan geçemedim. Mutlaka ki araştırdığınızda en doğrusuna ulaşacaksınızdır ve ben de bildiğim kadarıyla biri iki satırla şöyle söyleyebilirim.


1960 a gelinceye kadar, pek çok fakülte sınavsız olarak kendilerine müracaat eden öğrencileri kabul ediyordu, çünkü zaten lise mezunu olanların sayısı çok da fazla değildi.


- Kontenjandan fazla müracaat olması durumunda ise, ilk müracaattan itibaren sayı dolduğunda kayıtlarını da kapatıyorlarmış sanırım. Yani müracaat sırasına göre.

- Ya da, fen edebiyat gibi kendi yapısını gözönüne alarak, önceliği ilgili bölüm mezunlarına vermek suretiyle veya tüm müracaat eden öğrencilerin başarı durumlarını baz alarak ve en yüksek dereceliden başlayarak, öğrenci kabul ediyorlarmış.

Zamanla hem lise mezunlarının sayıca artması hem de dengi ortaöğretimden de sanırım kabullerin başlamasıyla yukarıdaki gibi bir seçim doğal olarak ihtiyaca cevap veremez hale gelmiş. Öyle olunca mecburen bir sınav uygulamasına geçilmiş ancak fakültelerin kendi branşlarıyla ilgili olarak hazırladıkları bu sınavlara katılabilmek, başka başka illerde ve yerlerde her birine ayrı ayrı girebilmek (veya belki de kimileri çakışıyordur da) sıkıntıları ve öğrenci sayısının da artmaya devam etmesi nedeniyle, bu defa önce bazı üniversiteler kendi bünyelerinde bu sınavları yapmışlar, daha sonrasında birkaç üniversite birleşmek suretiyle giriş sınavları yapmışlar ise de en nihayetinde sınavlarda artık objektif bir soru ve sınav zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

İlk defa 1974 yılında ÖSYM yani tek merkezden bir sınav sistemiyle 1981 yılına kadar devam etmiştir. 1981 yılında ise bildiğiniz gibi artık ÖSYM Yüksek Öğretim Kuruluna bağlı bir alt kuruluş haline getirilmiştir.

Yine aynı yıl iki aşamalı sınav haline gelmiştir. Çünkü benim 1982 yılında girdiğim sınav bu şekildeydi, ÖSS ve ÖYS olarak iki aşamalıydı, onu çok iyi biliyorum. Yüksek meslek okullarının da yeni yeni açılmaya başladığı yıllardı o yıllar. Özellikle otelcilik ve turizm. Hatta başkaca bir bölüm pek aklıma bile gelmiyor, neredeyse yoktu çünkü. İktisadi İdari Bilimler Akademileri vardı ki, bence onlar hakikaten çok güzel okullardı. Tabi yıllar sonra akademiler kaldırıldı ama tarihini bilemiyorum.

Ya kusura bakmayın, ben böyle geçmişe gidince düz ara yazmışım.

Hepinize iyi sohbetler diliyorum.
 


4 Ağustos 1962

Bahsettiğim manşet bu idi. Ama Candan Hanımın anlattıklarından yola çıkarak bu manşet, fakültelerin kendi branşlarıyla ilgili olarak hazırlanan sınavlardan bahsediyor kanımca. :)

Ama sonuç olarak taa o zamanlardan beri sınava tabiiyiz, değişecek gibi de görünmüyor.
 
kızcelerim ben ders calısan bir insan olaraktan gece belki yarım saat girebilirim
sevdicek sınır koydu artık
hic ders calısmıyorsun diye
adam haklı.
ulen sizin yuzunuzden calıstıklarımı unutuyorum
meraktan catlıyorum girmezsem

(edit: gece girersem yine hazırolda görmek isterim ona göre tekmil vermeden ayrılmak yok)





 
Röntgen çektirmem lazım aramızda bu konuda tecrübesi olan varmı? Ben var olduğunu düşünüyorum
(edit: Lütfen bu konuda tecrübeli olanlar bilgi versinler, korkmasınlar röntgenci şakası yapmıcam.Röntgenciliğin bir hastalık olduğunu biliyorum bunun şakasını yapmam.)
 
Son düzenleme:

Var var bir tecrübeli, ama bilgi verir mi bilemem
 
Şimdi gidiyorum biraz işlerim var... ileryen saatlerde geldiğimde herkesi burada görmek istiyorum GÖZLEMCİ de dahil!

Topiğimiz herkese açıktır. DOKTOR kontrolünden geçmiştir. Aşılarımız tamdır. Isırmıyoruz uysalızdır
 

özgüven olmalı insanda cesaretsizlik başa bela
neyse ara sıra işlerimi görüp geliyorum
gördügüm manzara degişmiyor
aferin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…