• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Psikoloğumun söyledikleri

Bebeğini kaybettikten sonra esinle niye ayrılmıştın?

bebeğimi kaybettikten sonra kafamı dağıtmak için kurslara, platese gitmek, arkadaşlarımla şehir dışına çıkmak , küçük ev eşyaları almak satmak vb. bir sürü şey yapmak istedim. gebelikte yaşadığım hastalık beyin kanamasına sebep olabilirdi. eşim o süreçte izin aldı ve beni yanından ayırmadı tedavim bitmediği için. hiçbir şey yapmama da izin vermedi.

sırf bu sebepten boşanma davası açtım ve o sinirle 200 bin liralık tazminat davası açtım. hakim tek celsede boşadı bizi. eşim tazminatı ödemeyi bile kabul etti "mutlu olacaksan" diye. ben çok üzüldüm ve tazminattan vazgeçtim. o kadar ağır baskı altında olduğumu söyledim ki boşanma dilekçesinde eşim hakkında tutanak bile tutuldu.

aslında hiç normal bi ruh halinde değildik ikimiz de. eşim ruh gibiydi o süreçte. tepkileri alınmış gibiydi. bana çok soğuk davranıyordu.

hepsi travmaymış. bizim aslında sorunlu bi evliliğimiz zaten varmış. bu bebek olayı balonu patlatan iğne olmuş.

eşimi çok seviyorum bu arada. o boşanma sürecinde ona yaptığım haksızlıklar için de çok utanıyorum. iş yerine polis bile gönderdi avukatım kaçmasın diye. aslında kaçacak biri de değildir. niye kaçsın ki.
 
çok teşekkür ederim. bütün bu yorumlardan sonra bi silkelendim. adımlar atacağım kendimce. ancak daha önce de çok denedim eşime haber vermeden bir şeyler yapmayı.

mesela bi gün arkadaşıma gittim. gece 2 ye kadar oturduk. sonra eve taksiyle döndüm ve söylemedim. sonra sanki suç işlemiş gibi ağzımdan kaçırdım. bana yine çok kızdı gece 2 de takside ne işin var diye?

sonra en yakın üç gün önce, açtığımbi dava için avukatın ofisine gittim. eşim aramadan gitme demişti. aradım ama ulaşamadım. avukat o gün izinliymiş. eşime haber verdim avukat izinliymiş diye yine kızdı.

pazara gidiyorum aldığım her şey çürük çıkıyor eşim kızıyor artık öğren kazıklanmamayı diye.

bi gün bi ortamda bi arkadaşım bana eşimin yanında çok safsın dedi. eşim bana kızdı "insanlara şu imajı verme artık" diye.

bir gün facebookta kendi branşımdan hocalarla watsup grubu kurduk soru paylaşmak ve çözmek için. tanımadığın insanlara numaranı nasıl verirsin diye kızdı.

yani bu liste o kadar uzar gider ki. sürekli suç işleyen küçük çocuk gibiyim.

eşimi anlıyorum ama beni biraz rahat bıraksa her şey düzelecek mi yoksa kötüye mi gidecek bilmiyorum gerçekten.

bazen ben de kendime çok sinirleniyorum. karşımdaki insanın art niyetini göremiyorum. sürekli borç veriyorumgeri alamıyorum sonra borç verdiğimi unutuyorum falan. bi ara eğlenceli geldi tupper yapmaya başladım. herkes hediye istedi ve çok zarar ettim. eşime hak veriyorum ama kendimi nasıl düzelteceğimi de biliyorum ama nerde ne zaman nasıl tepkiler vereceğimi ayırt edemiyorum.

hem çok kapalı bi ailede büyüdüm babam aşırı otoriterdi hem de ben çocukluğumdan beri hep korkak bir insandım.

lütfen yazın ne söylemey istiyorsanız. ben hepsini okuyorum. çok ihtiyacım var her görüşe. artık sıkıldım bu durumumdan eşimin sinir krizlerinden.

Bence dikkat eksikliği de var aynı zamanda.

Mesela pazarda neden çürük alıyorsun? Bakmıyor musun? Bakıp mı görmüyorsun?

Kitaplar oku bol bol, odaklanma egzersizleri yapmanı öneririm. Hafıza geliştirme yöntemleri.

Buna dair kurslara gidebilirsin.

Eşin herşeye kızıyor o da ayrı mesele.

Kendi eksikliğini görüyorsun, borç verdiğin parayı geri alamıyorsan o zaman hayır veremem diyeceksin.

İnsanlara hayır demeye bir başlarsan devamı gelecek. Meselâ plan yap arkadaşlarınla, eğer tarih sana uyumuyorsa hayır bana uygun değil demeyi bil. Hayır şuan para için müsait değilim. Hayır bunu yapamam bana uygun değil vs vs vs.

Bu eşin için de geçerli. Tamam 2 de taksiyle dönmene, bir eş olarak tepki gösterebilir. Ama herşeye kızarsa sana ters teper.

Eşin Türkiye ye döndüğünde, psikoloğa beraber gidin. Eşinin de güven problemi var.

Arkadaşın sana saf dediğinde bundan rahatsız ol ve bunu belirt.

Kimsenin seni küçük görmesine izin verme.

İnsanlara tepkini gösterdikçe sana karşı tavırları da değişecek.
 
Anlattigin bazi seylerden esin hakli bazilarinda degil mesala gece 2 de taksiyle donmen kimisi bunu normal gorur ama sen esini taniyorsun ona gore dusunmek gerekiyor. Valla bizim pek de diyebilcegimiz bir sey yok. Pazarda gorup almiyo musun curuk olani atmiyacan sepete :)) yada pazarci koyuyorsa ben secicem dicen misal. Biraz daha sesin cikmali her seyi insanlarin sana sundugu gibi kabullenme. Esin de olsa rahatsiz oldugun seyleri dile getir.

bunu da yapamıyorum ben. bazen düşünüyorum eğer başka biriyle evli olsaydım beni maddi manevi istismar ederdi diye. sürekli karşımdaki kırılmasın üzülmesin sorun çıkmasın tepki vermesinler vb. tavırlar içindeyim
 
sınırları olmalı iki insanın.ne biletim ne bu çocuk gibi .
Sen eşinle kaç yaşında tanıştın ki otobüse binmeyi bilmiyorsun.kendi ülkende kaybolabiliyorsan büyük başarı .üniverste mezunu bir öğretmene yakışmıyor bu kadar özgüvensiz olmak .sen nasıl çocuk yetiştiriyorsun?
Aldatma olayına gelince katılmıyorum.böyle bir ilişkiniz var diye aldatılcaksın illa ki denmesi yanlış .ne alakası var canım.saçmalamışlar.
 
Bence dikkat eksikliği de var aynı zamanda.

Mesela pazarda neden çürük alıyorsun? Bakmıyor musun? Bakıp mı görmüyorsun?

Kitaplar oku bol bol, odaklanma egzersizleri yapmanı öneririm. Hafıza geliştirme yöntemleri.

Buna dair kurslara gidebilirsin.

Eşin herşeye kızıyor o da ayrı mesele.

Kendi eksikliğini görüyorsun, borç verdiğin parayı geri alamıyorsan o zaman hayır veremem diyeceksin.

İnsanlara hayır demeye bir başlarsan devamı gelecek. Meselâ plan yap arkadaşlarınla, eğer tarih sana uyumuyorsa hayır bana uygun değil demeyi bil. Hayır şuan para için müsait değilim. Hayır bunu yapamam bana uygun değil vs vs vs.

Bu eşin için de geçerli. Tamam 2 de taksiyle dönmene, bir eş olarak tepki gösterebilir. Ama herşeye kızarsa sana ters teper.

Eşin Türkiye ye döndüğünde, psikoloğa beraber gidin. Eşinin de güven problemi var.

Arkadaşın sana saf dediğinde bundan rahatsız ol ve bunu belirt.

Kimsenin seni küçük görmesine izin verme.

İnsanlara tepkini gösterdikçe sana karşı tavırları da değişecek.


anladım. aslında burada yazanları tek tek not alıp hayatıma empoze etmek istiyorum. çok zor şeyler değil yapmam gerekenler. biraz dik durmam, kendimi ezdirmemem ve gözümü açmam lazım.

öğrencilerim konusunda bile çoğu zaman sorun yaşıyorum. ödevimi evde unuttum diyor çocuk inanıyorum zaman veriyorum ama yalan söylemiş oluyor.

bi öğrencim babamdan şiddet görüyorum dedi babası çok mulayim biri çıktı. kız kendini haklı göstermek için yalan söylemiş. kız için çok üzüldüm.

bir öğrencim kitap almak için para istedi verdim gitmiş sigara almış.


başka bi öğrencim hap almış bana hastayım dedi ve inandım. okuldaki diğer hocalar uyardı beni öyle farkettim.

öğretmenliğimin ilk yılı çok zor geçti ama çok şükür öğrencilerime karşı o net tavrı oturttum. artık benden çekiniyorlar.

keşke çevremdeki insanlara da aynı mesajı verebilsem.
 
sınırları olmalı iki insanın.ne biletim ne bu çocuk gibi .
Sen eşinle kaç yaşında tanıştın ki otobüse binmeyi bilmiyorsun.kendi ülkende kaybolabiliyorsan büyük başarı .üniverste mezunu bir öğretmene yakışmıyor bu kadar özgüvensiz olmak .sen nasıl çocuk yetiştiriyorsun?
Aldatma olayına gelince katılmıyorum.böyle bir ilişkiniz var diye aldatılcaksın illa ki denmesi yanlış .ne alakası var canım.saçmalamışlar.

yeni bir şehre taşındığım için bu kadar sorun yaşadığımı anlattım.

mesleğime laf ettirmem, aynı şey değil. öğrencime yol tarif edemem ama iyi bir eğitim verebilirim, değer yargıları kazandırabilirim, eğitimleri için sonsuz destek olabilirim. bambaşka konular.
 
arkadaşlar ben başarılı bir öğretmenim. öğrencilerim sözümü dinler. eğitim koçluğu da yapıyorum. öğrencilerimin lys başarıları da yüksek, çocuklarımla çok eğlenceli ders de işliyorum. velilerle aram çok iyidir. eğer tanımış olsaydınız beni emin olun çocuğunuzu gönül rahatlığıyla emanet ederdiniz. bu işten iyi de para kazanıyorum. ayrıca bütün öğrencilerimde numaram vardır, hepsinin başı sıkıştığında ilk aradıkları kişi ben olurum.

eşimle yaşadığım sorunlarla mesleğim arasında nasıl bir bağlantı kurdunuz anlamadım. ama sıkıldım bu muhabbetten.

ay niye kendimi anlatıyorum ki sanki. öğretmenlik vicdan işi. öğretmen olabilmek için de yeterli vicdana ve sağduyuya sahibim.
 
yeni bir şehre taşındığım için bu kadar sorun yaşadığımı anlattım.

mesleğime laf ettirmem, aynı şey değil. öğrencime yol tarif edemem ama iyi bir eğitim verebilirim, değer yargıları kazandırabilirim, eğitimleri için sonsuz destek olabilirim. bambaşka konular.
Valla kusura bakma ama burdan birey olamamış kendine güvensiz başarısız bir insan olarak görünüyorsun.
Böyle oluncada öğretmenliği nasıl yaptığını merak ettim .bunda kızılcak bir yer yok .mesleğime laf ettirmem diyeceğine kendini geliştir çocuk gibi elinden tutulmasını bekleme.anlattığın olaylar normal değil çünkü .bu yaşta eğitimli bir kadın bu durumda olamaz.
 
Valla kusura bakma ama burdan birey olamamış kendine güvensiz başarısız bir insan olarak görünüyorsun.
Böyle oluncada öğretmenliği nasıl yaptığını merak ettim .bunda kızılcak bir yer yok .mesleğime laf ettirmem diyeceğine kendini geliştir çocuk gibi elinden tutulmasını bekleme.anlattığın olaylar normal değil çünkü .bu yaşta eğitimli bir kadın bu durumda olamaz.


ordan bakılınca yargılamak çok kolay. benim giydiğim ayakkabıları giy, benim geçtiğim yollardan geç sonra da karşındaki insanı yargıla derler insana...

kurduğunuz cümlelerden sizin gelişmişlik düzeyiniz ortada. aferin benden çok yol katetmişsiniz.

hayat herkese eşit şartlar sunmuyor. bir insanı şeker hastalığı yüzünden nasıl yargılayamazsanız beni de bu eksikliklerim konusunda yargılayamazsınız. bu size verilecek son yanıtım.
 
Bir bireye bağlanıp kalmayın. O olmadan da hayatı idame ettirmek önemli. Kimsenin hayatımızda sonsuza kadar olacağına dair garanti yok. Sizin bunu aşmanız lazım bunu da tek başınıza faaliyetlerde bulunarak aşabilirsiniz diye düşünüyorum. Hayat kaliteniz için önemli bir şey bu. Avrupa yakasının bir bölümünde de buna benzer şey vardı. Adam kızı hep özel araçla gezdiriyor hep kendisi bir şeyler yapıyor ediyor kız ona bağlıydı. Sonra adamla ayrıldıklarında otobüse dahi binmekten korkuyordu. Aynı durum keşke bölüm adını hatırlasam da izleseniz. Er tamam artık bundan kurtulmam lazım çıkışı yapmıştı kaaakterin adı da aslıydı.
 
Bir bireye bağlanıp kalmayın. O olmadan da hayatı idame ettirmek önemli. Kimsenin hayatımızda sonsuza kadar olacağına dair garanti yok. Sizin bunu aşmanız lazım bunu da tek başınıza faaliyetlerde bulunarak aşabilirsiniz diye düşünüyorum. Hayat kaliteniz için önemli bir şey bu. Avrupa yakasının bir bölümünde de buna benzer şey vardı. Adam kızı hep özel araçla gezdiriyor hep kendisi bir şeyler yapıyor ediyor kız ona bağlıydı. Sonra adamla ayrıldıklarında otobüse dahi binmekten korkuyordu. Aynı durum keşke bölüm adını hatırlasam da izleseniz. Er tamam artık bundan kurtulmam lazım çıkışı yapmıştı kaaakterin adı da aslıydı.

teşekkür ederim. bir yol çiziyorum kendime . her şey çok daha güzel olacak inanıyorum kendime
 
Burda sınırların zorlandığında tepki verebiliyorsun istemediğin yorumlara demekki hayatında da istemediğin şeyleri sana yaptıramazlar sen istersen tabi bu kapasiten var.
 
Çok yorucu,yıpratıcı ve sıkıcı bir hayat yaşadığınız.
Böyle hayat geçmez üzgünüm,eşiniz eş olmaktan çıkıp veli konumuna gelmiş. Sizde buna ayak uydurmuşsunuz ama bu kadarı fazla geldi bana.
Kendi ayaklarınızın üzerinde durmalısınız acilen.
 
B
Değerli bayanlar...

8 aydır psikologa gidiyorum. 10 günlük bebeğimi kaybettim beyin kanamasından. Bu süreçten sonra eşimle boşandım , sonra onsuz yapamadım tekrar evlendik. Sorunlarımızı tam çözecektik eşim yurt dışına göreve gitti 8 aydır da orda. Son 2 yıldır hayatım inanılmaz inişli çıkışlı bi süreçten geçtim. Simdi tekrar bebek istiyorum. Eşimin dönmesini istiyorum.

Bu arada burdaki yorumlar bana psikologdan daha iyi geliyor .

Sorun aslında şuymuş evliliğimdeki. Eşimle bi aile olamamışız hala sevgili gibiymisiZ. Eşim benim için çok endişelenir günde en az 10 kez arar beni yoğun günlerinde bile ona sürekli mesaj atmamı bekler. Hasta olduğum zamanlarda bile sürekli uyanıp üstümü örter. Aileme tek gitmek istediğimde orda bir şey canımı sikacak diye göndermek istemez, iş yerinde sorun yasasam ve anlatsam hemen gelip müdürümle görüşür. Bi arkadaşımla sorun yasasam bir daha asla onunla görüşmeme izin vermez. Komşuluk ilişkilerime bile mudahele eder. Şununla görüş bu sana zarar vermez, bu kadını gözüm tutmadi vb... Üniversitedeyken ödevlerimi bile o yapardı. Okulda ders aralarım olduğunda gelir benimle yemek yer. İzinli olduğu zamanlarda beni almak için yarim saat önceden okulun kapısına gelir beni bekler. Hatta müdürüm uyarmıştı burasi lise ve arabayla kapının önünde eşinizin beklemesi sorun olabilir diye.

Arkadaşlarımla buluştuğumda beni bırakır ve görüşmem bitene kadar bekler beni. Otobüs dolmuş kullanmamı istemez.

Sürekli hayatımın bütün ipleri onun elinde ve ona aşırı bağımlı bir kişiliğim var.

Aslında anlatınca aşırı sahiplenici biri. Daha ne istersin diyebilirsiniz ama benim bir hayatım yok. Beni kendi halime bıraksa ayaklarımın üzerinde duramayacak haldeyim. Otobüs kullanmayı bile eşimin yurt dışında olduğu 8 ay içinde öğrendim. Sürekli kaybolan biriyim ve sürekli her işimde ya kaziklanirim ya da aptal durumuna düşerim.

Sonra da evde kıyamet kopar sana bu şekilde davranmalarına nasıl izin verirsin diye. Kendimi kafese kapatılmış kuş gibi hissediyorum. Para hesabi bile yapamayan biriyim çünkü ne aldığım maaştan haberim var ne de harcadığımi biliyorum. Eşimin kredi kartıni kullanıyorum.

Biz aile olamamışız hala sevgiliymisiZ. bu kadar kıskançlık ve kavga ergenlerde olurmuş . Bu evliliği yıpratırmış. Gerçekten de bu kadar çok sevildigimi bilmeme rağmen mutlu hissetmiyorum. Çünkü özgüvenim yok. Eşim olmadan hicbir söküğümu dikemiyorum. Allah korusun bazen şehit olsa ben ne yaparım diye ağlıyorum.

Aslında sizden fikir almak istiyorum. Psikolog beni bu durumla yüzleşirdi ama 8 aydır eşimle tartışmalarımız bitmedi.

En son kavgamız da, bana binmem gereken otobüsü ve numarasını söyledi. Yerini tarif etti ama anlamadım. Birine sordum . Sorduğum kişi de karşıdan bineceksin dedi. 4 yoldu ve ben yanlış karşıya geçmişim. Yanlış yere gittim. Esim bu hatamı kabul edemedi. İki gündür küsüz.

Psikologuma mail attım dönmedi de. Kendimi çok mutsuz ve çaresiz hissediyorum.

Bi de psikolog dedi ki, boyle devam ederse aldatilman yakindir. Şimdiye kadar nasıl aldatilmadin hayret dedi.


dipnot: yorumlardan sonra psikoloğumu değiştirmeye karar verdim. tüp bebek sürecine başka bir psikologla devam edeceğim.
Mesleginin ne olduğunu bilen bir kişi, şayet bu psikolog ise asla böyle konuşmaz. Bu meslekte böyle yorum yapılmaz, yargilayamaz. Esiniz ile birlikte bir psikologa gitmeniz sizin sorunlarınıza çözüm sağlayacaktır.
 
ordan bakılınca yargılamak çok kolay. benim giydiğim ayakkabıları giy, benim geçtiğim yollardan geç sonra da karşındaki insanı yargıla derler insana...

kurduğunuz cümlelerden sizin gelişmişlik düzeyiniz ortada. aferin benden çok yol katetmişsiniz.

hayat herkese eşit şartlar sunmuyor. bir insanı şeker hastalığı yüzünden nasıl yargılayamazsanız beni de bu eksikliklerim konusunda yargılayamazsınız. bu size verilecek son yanıtım.
Ne yaşadınız da böyle oldunuz anlamadık.
Kötü birsey söylemedim .bu konu sahiplerinin de alınganlığı beni benden alıyor.neyse benimde son cevabım yolda kaybolan bir kadın benim çocuğuma birsey öğretemez nokta.
 
Ozaman eşinin yurt dışına çıkması senin için bir şans olmuş kendini bulman ıçin.Bunu iyi kullan.Daha nekadar orda.
 
Esinizle iliskiniz Kari- Koca iliskisinden cok ebevenyn-cocuk iliskisine dönüsmüs.bunun icin oglumla yasadigimiz olaydan yola cikarak örnek vermek istiyorum.oglum 5 yasinda ve Krese gidiyor.gecenlerde bacaklarindaki morluklardan bahsederek arkadasinin onu cok iktirdigini ve bu yüzden hergün düstügünü söyledi bende cok rahatsizsa ögretmenle konusabilecegimi söyledim,izin istedim.oglumda konusmamami cocugun onu iktirdiginde onunda onu iktirdigini
Söyledi.sorunu Gözardi etmedim takipteyim ama Suanda müdahale etmiyorum.tabiki sevdiklerimizi korumamiz kollamamiz gerekir.esinizin kötü amacli yaptigini düsünmüyorum ve belkide abarttiginin farkinda bile degil.sizin iliskiniz böyle sekillenmis.baslarda Belki hosunuza gitti siz izin verdikce esiniz sinirlari asti.bunun sinirini belirleyecek Kisi sizsiniz. Her konuda durum bu aslinda insanlarin bize tavrini biz belirliyoriz.bakin oglum Ona yapabilecegim yardimin sinirini Koydu sizde koyun.hem birseyleri yavas yavas yapabildikce hemen toparlarsiniz ama lüften esinize cok Tepki vermeden yapin.nacizane fikrim cocuk sahibi olmak Suan icin dogru olmayabilir.cünkü cok büyük bir degisim.sizin kendinizle ilgilenmeniz gerekiyor.
 
Yanlis anlamazsaniz sizin hayatinizi otoriter egilimli insanlara ornek olsun demek istiyorum
Bi yorumda otoriter bir babaniz oldugundan bahsetmistiniz , baskiyla buyuyen genc kizlar , cocuklar maalesef kendilerine olan guvenlerini kaybediyorlar
Onunuzde uzun ve zorlu bir mucadele var, kendiniz olabilmek icin pek cok seyi asmak zorundasiniz , belli ki cok iyi niyetli bir insansiniz ama tek sorununuz esiniz degil , oncelikle insanlara hayir demeyi ogrenin
Pazarda size curuk meyve veren pazarxiya itiraz edebilmeyi ogrenin , borc vermemeyi , yapmak istemediginoz seylere hayir demeyi ogrenin ama ilk is o hayat kocunu birakip gercek bir psikologa gidin
Hayat kocuna da psikolog demeyin lutfen , bu meslege emek verenlere hakaret olarak goruyorum ben bunu
Sizin ciddi bir uzmandan yardim almaniz lazim , bunu da yasam kocu veremez
Bol sans diliyorum , insallah basarirsiniz
 
Ne yaşadınız da böyle oldunuz anlamadık.
Kötü birsey söylemedim .bu konu sahiplerinin de alınganlığı beni benden alıyor.neyse benimde son cevabım yolda kaybolan bir kadın benim çocuğuma birsey öğretemez nokta.

yok kötü bir hayatım olmadi elbette. Eşimle tanıştım tanışalı bütün işlerimi o yaptığı için benim öğrenmeme gerek kalmadı. Otobüse son 8 aydır binmeye başladım. Yani rahatlıktan bendeki duyarsızlık.

Şimdi yeni bir başlangıç yapmaya ve rahatımı bozup işlerimi kendim halletmeye karar verdim.

Çocuğuna bir şey öğretme konusunda da eğitimciligin uzamsal zekayla yakından uzaktan ilgisi yok. Bu da size dipnot olsun.
 
Back