- 19 Eylül 2015
- 480
- 402
- 103
- 45
Ayyy süper bir aşk...insan daha ne iser ki.benim fikrim beraber psikoloğa gitmeniz.tek başına ilişkinizi düzeltemezsin.esinin de yardım alması gerek.ama gittiğin psikoloğa gidin çünki o seni tanıyo.bir başka psikoloğa gidersen seni en baştan tanımak isteyecek bu da zaman kaybı demektirDeğerli bayanlar...
8 aydır psikologa gidiyorum. 10 günlük bebeğimi kaybettim beyin kanamasından. Bu süreçten sonra eşimle boşandım , sonra onsuz yapamadım tekrar evlendik. Sorunlarımızı tam çözecektik eşim yurt dışına göreve gitti 8 aydır da orda. Son 2 yıldır hayatım inanılmaz inişli çıkışlı bi süreçten geçtim. Simdi tekrar bebek istiyorum. Eşimin dönmesini istiyorum.
Bu arada burdaki yorumlar bana psikologdan daha iyi geliyor .
Sorun aslında şuymuş evliliğimdeki. Eşimle bi aile olamamışız hala sevgili gibiymisiZ. Eşim benim için çok endişelenir günde en az 10 kez arar beni yoğun günlerinde bile ona sürekli mesaj atmamı bekler. Hasta olduğum zamanlarda bile sürekli uyanıp üstümü örter. Aileme tek gitmek istediğimde orda bir şey canımı sikacak diye göndermek istemez, iş yerinde sorun yasasam ve anlatsam hemen gelip müdürümle görüşür. Bi arkadaşımla sorun yasasam bir daha asla onunla görüşmeme izin vermez. Komşuluk ilişkilerime bile mudahele eder. Şununla görüş bu sana zarar vermez, bu kadını gözüm tutmadi vb... Üniversitedeyken ödevlerimi bile o yapardı. Okulda ders aralarım olduğunda gelir benimle yemek yer. İzinli olduğu zamanlarda beni almak için yarim saat önceden okulun kapısına gelir beni bekler. Hatta müdürüm uyarmıştı burasi lise ve arabayla kapının önünde eşinizin beklemesi sorun olabilir diye.
Arkadaşlarımla buluştuğumda beni bırakır ve görüşmem bitene kadar bekler beni. Otobüs dolmuş kullanmamı istemez.
Sürekli hayatımın bütün ipleri onun elinde ve ona aşırı bağımlı bir kişiliğim var.
Aslında anlatınca aşırı sahiplenici biri. Daha ne istersin diyebilirsiniz ama benim bir hayatım yok. Beni kendi halime bıraksa ayaklarımın üzerinde duramayacak haldeyim. Otobüs kullanmayı bile eşimin yurt dışında olduğu 8 ay içinde öğrendim. Sürekli kaybolan biriyim ve sürekli her işimde ya kaziklanirim ya da aptal durumuna düşerim.
Sonra da evde kıyamet kopar sana bu şekilde davranmalarına nasıl izin verirsin diye. Kendimi kafese kapatılmış kuş gibi hissediyorum. Para hesabi bile yapamayan biriyim çünkü ne aldığım maaştan haberim var ne de harcadığımi biliyorum. Eşimin kredi kartıni kullanıyorum.
Biz aile olamamışız hala sevgiliymisiZ. bu kadar kıskançlık ve kavga ergenlerde olurmuş . Bu evliliği yıpratırmış. Gerçekten de bu kadar çok sevildigimi bilmeme rağmen mutlu hissetmiyorum. Çünkü özgüvenim yok. Eşim olmadan hicbir söküğümu dikemiyorum. Allah korusun bazen şehit olsa ben ne yaparım diye ağlıyorum.
Aslında sizden fikir almak istiyorum. Psikolog beni bu durumla yüzleşirdi ama 8 aydır eşimle tartışmalarımız bitmedi.
En son kavgamız da, bana binmem gereken otobüsü ve numarasını söyledi. Yerini tarif etti ama anlamadım. Birine sordum . Sorduğum kişi de karşıdan bineceksin dedi. 4 yoldu ve ben yanlış karşıya geçmişim. Yanlış yere gittim. Esim bu hatamı kabul edemedi. İki gündür küsüz.
Psikologuma mail attım dönmedi de. Kendimi çok mutsuz ve çaresiz hissediyorum.
Bi de psikolog dedi ki, boyle devam ederse aldatilman yakindir. Şimdiye kadar nasıl aldatilmadin hayret dedi.
dipnot: yorumlardan sonra psikoloğumu değiştirmeye karar verdim. tüp bebek sürecine başka bir psikologla devam edeceğim.
Bu durumda birde çocuk için mi uğraşıyorsun? Nasıl doğuracaksın bu kafaylaDeğerli bayanlar...
8 aydır psikologa gidiyorum. 10 günlük bebeğimi kaybettim beyin kanamasından. Bu süreçten sonra eşimle boşandım , sonra onsuz yapamadım tekrar evlendik. Sorunlarımızı tam çözecektik eşim yurt dışına göreve gitti 8 aydır da orda. Son 2 yıldır hayatım inanılmaz inişli çıkışlı bi süreçten geçtim. Simdi tekrar bebek istiyorum. Eşimin dönmesini istiyorum.
Bu arada burdaki yorumlar bana psikologdan daha iyi geliyor .
Sorun aslında şuymuş evliliğimdeki. Eşimle bi aile olamamışız hala sevgili gibiymisiZ. Eşim benim için çok endişelenir günde en az 10 kez arar beni yoğun günlerinde bile ona sürekli mesaj atmamı bekler. Hasta olduğum zamanlarda bile sürekli uyanıp üstümü örter. Aileme tek gitmek istediğimde orda bir şey canımı sikacak diye göndermek istemez, iş yerinde sorun yasasam ve anlatsam hemen gelip müdürümle görüşür. Bi arkadaşımla sorun yasasam bir daha asla onunla görüşmeme izin vermez. Komşuluk ilişkilerime bile mudahele eder. Şununla görüş bu sana zarar vermez, bu kadını gözüm tutmadi vb... Üniversitedeyken ödevlerimi bile o yapardı. Okulda ders aralarım olduğunda gelir benimle yemek yer. İzinli olduğu zamanlarda beni almak için yarim saat önceden okulun kapısına gelir beni bekler. Hatta müdürüm uyarmıştı burasi lise ve arabayla kapının önünde eşinizin beklemesi sorun olabilir diye.
Arkadaşlarımla buluştuğumda beni bırakır ve görüşmem bitene kadar bekler beni. Otobüs dolmuş kullanmamı istemez.
Sürekli hayatımın bütün ipleri onun elinde ve ona aşırı bağımlı bir kişiliğim var.
Aslında anlatınca aşırı sahiplenici biri. Daha ne istersin diyebilirsiniz ama benim bir hayatım yok. Beni kendi halime bıraksa ayaklarımın üzerinde duramayacak haldeyim. Otobüs kullanmayı bile eşimin yurt dışında olduğu 8 ay içinde öğrendim. Sürekli kaybolan biriyim ve sürekli her işimde ya kaziklanirim ya da aptal durumuna düşerim.
Sonra da evde kıyamet kopar sana bu şekilde davranmalarına nasıl izin verirsin diye. Kendimi kafese kapatılmış kuş gibi hissediyorum. Para hesabi bile yapamayan biriyim çünkü ne aldığım maaştan haberim var ne de harcadığımi biliyorum. Eşimin kredi kartıni kullanıyorum.
Biz aile olamamışız hala sevgiliymisiZ. bu kadar kıskançlık ve kavga ergenlerde olurmuş . Bu evliliği yıpratırmış. Gerçekten de bu kadar çok sevildigimi bilmeme rağmen mutlu hissetmiyorum. Çünkü özgüvenim yok. Eşim olmadan hicbir söküğümu dikemiyorum. Allah korusun bazen şehit olsa ben ne yaparım diye ağlıyorum.
Aslında sizden fikir almak istiyorum. Psikolog beni bu durumla yüzleşirdi ama 8 aydır eşimle tartışmalarımız bitmedi.
En son kavgamız da, bana binmem gereken otobüsü ve numarasını söyledi. Yerini tarif etti ama anlamadım. Birine sordum . Sorduğum kişi de karşıdan bineceksin dedi. 4 yoldu ve ben yanlış karşıya geçmişim. Yanlış yere gittim. Esim bu hatamı kabul edemedi. İki gündür küsüz.
Psikologuma mail attım dönmedi de. Kendimi çok mutsuz ve çaresiz hissediyorum.
Bi de psikolog dedi ki, boyle devam ederse aldatilman yakindir. Şimdiye kadar nasıl aldatilmadin hayret dedi.
dipnot: yorumlardan sonra psikoloğumu değiştirmeye karar verdim. tüp bebek sürecine başka bir psikologla devam edeceğim.
Avuta ne kiz? Memleket nire? Gelmis bi de burda yok hemcinslerim aciz olmasin diye duyar kasiyo. Kadin olma faslindan once insan olma fasli var. Darisi insanligi eksik olanlarin basinasen onun avutamısın canım :) burda bir konu var fikir beyan ediyprum...iyi yada kötü herşeye açık olmak lazım...kızıyorum çünkü hemcinslerimin bu kadar aciz olmalarına dayanamıyorummm anladın mııı?? gideceği otobüse sen y.dışındaki kocana soruyprsun hadi bunu anladım neden otobüse binerken şoföre sormuyorsun bilmem nereye gider mi....adam haklı bu bayaın kocası delirmekte haklı yerden göğe haklı
iyi de bu kadarını sen de düşünebilirsin.orda eksik bir şey var. annemle babamın kaldığı ev şuan tadilatta. rahat edemezsin onlar gelsin dedi. normal zamanda kısıtlamaz. rahat edemezsin dediği şey bu.
Eşine her adımını haber vermek zorunda değilsin.bizim sorunlarımız da bebeğimizi kaybettikten sonra daha da arttı. bu korumacı tavrı da aynı şekilde arttı. dediğinizi yapacağım. haber vermeden davranacağım. cidden ben de kendimi suçlu hissediyorum ona haber vermeden bir şey yaptığımda. bununla nasıl baş edeceğim?
Psikoloji okumadım ama insanın özgüvenini zedeleyen kişilerden uzak durması gerektiğini düşünüyorum . Eşiniz bence size zarar veriyor farkında olmadanDeğerli bayanlar...
8 aydır psikologa gidiyorum. 10 günlük bebeğimi kaybettim beyin kanamasından. Bu süreçten sonra eşimle boşandım , sonra onsuz yapamadım tekrar evlendik. Sorunlarımızı tam çözecektik eşim yurt dışına göreve gitti 8 aydır da orda. Son 2 yıldır hayatım inanılmaz inişli çıkışlı bi süreçten geçtim. Simdi tekrar bebek istiyorum. Eşimin dönmesini istiyorum.
Bu arada burdaki yorumlar bana psikologdan daha iyi geliyor .
Sorun aslında şuymuş evliliğimdeki. Eşimle bi aile olamamışız hala sevgili gibiymisiZ. Eşim benim için çok endişelenir günde en az 10 kez arar beni yoğun günlerinde bile ona sürekli mesaj atmamı bekler. Hasta olduğum zamanlarda bile sürekli uyanıp üstümü örter. Aileme tek gitmek istediğimde orda bir şey canımı sikacak diye göndermek istemez, iş yerinde sorun yasasam ve anlatsam hemen gelip müdürümle görüşür. Bi arkadaşımla sorun yasasam bir daha asla onunla görüşmeme izin vermez. Komşuluk ilişkilerime bile mudahele eder. Şununla görüş bu sana zarar vermez, bu kadını gözüm tutmadi vb... Üniversitedeyken ödevlerimi bile o yapardı. Okulda ders aralarım olduğunda gelir benimle yemek yer. İzinli olduğu zamanlarda beni almak için yarim saat önceden okulun kapısına gelir beni bekler. Hatta müdürüm uyarmıştı burasi lise ve arabayla kapının önünde eşinizin beklemesi sorun olabilir diye.
Arkadaşlarımla buluştuğumda beni bırakır ve görüşmem bitene kadar bekler beni. Otobüs dolmuş kullanmamı istemez.
Sürekli hayatımın bütün ipleri onun elinde ve ona aşırı bağımlı bir kişiliğim var.
Aslında anlatınca aşırı sahiplenici biri. Daha ne istersin diyebilirsiniz ama benim bir hayatım yok. Beni kendi halime bıraksa ayaklarımın üzerinde duramayacak haldeyim. Otobüs kullanmayı bile eşimin yurt dışında olduğu 8 ay içinde öğrendim. Sürekli kaybolan biriyim ve sürekli her işimde ya kaziklanirim ya da aptal durumuna düşerim.
Sonra da evde kıyamet kopar sana bu şekilde davranmalarına nasıl izin verirsin diye. Kendimi kafese kapatılmış kuş gibi hissediyorum. Para hesabi bile yapamayan biriyim çünkü ne aldığım maaştan haberim var ne de harcadığımi biliyorum. Eşimin kredi kartıni kullanıyorum.
Biz aile olamamışız hala sevgiliymisiZ. bu kadar kıskançlık ve kavga ergenlerde olurmuş . Bu evliliği yıpratırmış. Gerçekten de bu kadar çok sevildigimi bilmeme rağmen mutlu hissetmiyorum. Çünkü özgüvenim yok. Eşim olmadan hicbir söküğümu dikemiyorum. Allah korusun bazen şehit olsa ben ne yaparım diye ağlıyorum.
Aslında sizden fikir almak istiyorum. Psikolog beni bu durumla yüzleşirdi ama 8 aydır eşimle tartışmalarımız bitmedi.
En son kavgamız da, bana binmem gereken otobüsü ve numarasını söyledi. Yerini tarif etti ama anlamadım. Birine sordum . Sorduğum kişi de karşıdan bineceksin dedi. 4 yoldu ve ben yanlış karşıya geçmişim. Yanlış yere gittim. Esim bu hatamı kabul edemedi. İki gündür küsüz.
Psikologuma mail attım dönmedi de. Kendimi çok mutsuz ve çaresiz hissediyorum.
Bi de psikolog dedi ki, boyle devam ederse aldatilman yakindir. Şimdiye kadar nasıl aldatilmadin hayret dedi.
dipnot: yorumlardan sonra psikoloğumu değiştirmeye karar verdim. tüp bebek sürecine başka bir psikologla devam edeceğim.
Bu durumda birde çocuk için mi uğraşıyorsun? Nasıl doğuracaksın bu kafaylaönce kendını hazrla anneliğe...
Bence gun icinde basiniza gelenleri bu kadar esinize.mesela esinizin hatalarini siz ona soyluyormusunuz eger soylemiyorsaniz kendini kusursuz sizi ise her yaptiginiz hatada kusurlu olarak gorebilir.bazi yasadiklariniz kendinize ozek kalsin.yanlis yapa yapa dogruyu bulursunuz.ama esinjz size boyle kizdikca yeniden baslayacak gucu bulamazsiniz kendinizde.
Eşine her adımını haber vermek zorunda değilsin.
Sen özgür bir kadınsın.
Hayatının sana ait olan kısmını istediğin gibi planlarsın.
Eşinle ortak hayatınızı da ortak planlarsınız.
Sizde bu ayrım kalkmış.
Okula başlandığı an artık aileden ayrı faaliyetler yapabiliyoruz , özgürüz bi ölçüde.
Sen de çocukluktan gelen bir bağımsızlık korkusu olabilir mi?
Senin adına gerçekten çok üzüldüm.
Eşin seni resmen kafese kapatmış.
Sen sürekli hata yapacaksın çünkü hata yapmayayım, eşim yine kızacak düşüncesiyle bu sefer daha fazla hata yapıyorsun.
Bir diğer konu da, neden eşine herşeyi anlatıyoraun. Yanlış yola geçtiysen geçtin, tamam bitti. Bir sonrakine doğrusunu yaparsın.
Ben, bulunduğumuz şehire yeni taşındığımızda, ev-iş arasında 2-3 kez yanlış yola girmişimdir. Her yanlışta doğru yolu daha İyi öğrendim :)
Hani bir söz var ya " bir müsibet bin nasihatten iyidir " diye. Senin tedavin bu müsibetler. Eşin sana nasihat etmeyi bırakıp, bazı şeyleri yaşayarak öğrenmene izin verirse, herşey çok daha güzel olacak.
Psikoloğunun söylediklerine kesinlikle katılıyorum ayrıca. Ergence tartışıyorsunuz belli ki.
Eğer bir komşu sana zarar verecekse, sen bunu önceden göremiyorsan, bırakacak ve sen zarar göreceksin ki anlayasın. Ya da hiç onun düşündüğü gibi olmayacak ve çok iyi arkadaş olacaksınız.
Ayrıca para kontrolü önemli. En azından ilk etapta evin bazı ihtiyaçları için sana sorumluluk vermeli.
Sana tavsiyem, eşin yokken kendini biraz toparla. Yapmaktan korktuğun şeyleri yap. Yanlış yaptığın şeyleri eşine şu süreçte anlatma.
Bin otobüse git, yanlış mı oldu, inip başkasına bin. Ölüm yok ya ucunda. Ne olacak. Git bir kafeye, oturup birşeyler yiyip iç. Kimseye ihtiyacın yok senin. Alış veriş yap. Yanlış birşey mi aldın, birşey mi unuttun, ne olacak tekrar gidip alırsın, düzeltirsin. Yanlış yapa yapa alışacaksın ve bu yanlışını kendin düzeltmelisin. Yanlış yaptıktan sonra eşin halletmemeli.
Onun aşırı sevgisi seni bitirmiş. Eşin hiç de aranılan istenilen özelliklere sahip değil. Buna sahiplenme denmez, kendine bağımlı hale getirme denir.
Arkadaşlarına ve iş yerine müdahale etmesine izin verme. Çık müdüre iki kelime sen söyle ne derdin varsa.
Yalnız doğdun yalnız öleceksin. Hayat müşterek bunu asla unutma. Eşin bile olsa bireysel hak ve özgürlüklerin olmalı.
Biraz uzun oldu, hatta söyleyecek daha çok şeyim var ama uzatmak istemiyorum.
Kendini sev, kendine güven. Yanlış yapmaktan korkma.
Ayni zamanda terapi veren bir psikiyatra gidin bence. Psikologlarin yetkinliklerine guvenmiyorum 40 ta yilda bir cikiyor duzgunu.
Aile olamamakla alakali bir durumunuz da yok zaten. Siz esinizi sizi kendi ayaklariniz uzerinde durmak icin izin vermemesiyle itham etmissiniz ama biraz da kendinizi sorgulayin ben kendi yetkinligimi neden saglayamiyorum diye. Bu size sikinti verebilir ama terapi surecinde sikintilardan gecilmeden mutlu sona erisilmiyor. Lisede esiniz yokken hic mi sorumluluk almadiniz hayatinizin bir alaninda atiyorum hic mi otobuse binmediniz Bu bence esinizle alakali degil daha oncesine dayanan bir durum. Esiniz de sizi bazi konularda cok cok zayif goruyorsa bir turlu ipleri birakamiyor ve sizi cocugu gibi sahipleniyor ki bence bu onun da cok istedigi bir durum degildir.
Bu arada ben de tup bebek tedavisi gordum yasadiginiz seyi Allah dusmanimin basina vermesin. Ben de senelerce kafaya taktim sonra hayat amacim cocuk olmamali, olup olmayacagi belli olmayan birsey icin kendimi bu kadar yipratmak istemiyorum dedim. Acilariniz en kisa zamanda dinsin insallah keyif alin hayattan
Bu arada evliliklere cocuk katildiginda evlilikler zaten sarsilirken sizin boyle bir acinin ardindan bosanmaniz cok cok normal. Orada bilincalti esi sorumlu tutabiliyor. Ama diyorum ya psikologum diye dolasan tiplerin %90 indan fazlasinin kazandigi para ne kadar hakedilen para tartisilir
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?