deryaaaağğğğğğ...kız sen deli misin? böyle saçma sapan mevzulara takılıp strese giriyosun ki en olmayacak zamanda,alla allaaaaaa...yavrucum kaynanayı koy bi kenara işine bak sen yaaa..bitmez bu mevzular biliyosun..valla ben hala
SİZLİ-BİZLİ konuşuyorum eşimin anne ve babasıyla,gerçi çok iyi insanlar ve ikisinide seviyorum ama yinede
MESAFEYİ korumakta fayda var...zor alıştılar bu mesafeye ama kendi kurallarımla ilişki kurmayı başarabildik,eskiden niye aramıyo bizi filan derlerdi ama eşim sağolsun beni onlara olduğum gibi anlattığı için doğru kavradılar...yapmacık ve zoraki şeylerden hoşlanmadığımı, gerçekten içimden gelmezse kimseyi aramadığımı,ilişkileri görev haline getirmeyi sevmediğimi hatta biraz tuhaf olduğumu açık açık söyledi sağolsun..onlarda beni böyle kabullendiler...eskiden iş gezilerine çıkarken filan onları arayıp ben gidiyorum dememi beklediler çok ama bir kez bile aramadım çünkü saçmaaaaa,böylesi bir yakınlığı kendi anneme bile gösteremezken bir başkasına nasıl gösterebilirim ki ?? sonra iş gezilerim sanki biraz problem olacakmış gibi duruyodu çünkü oğulları ne yiyip içecekti ben yokken,oysakiiiiiiiii oğulları kocaman adamdı ve ben yokken aç kalmayacaktı elbette..neyse tek kelime açıklama yapmadan işleri yoluna koyduk...aslında bu türden ilişkilerde problemleri ve azıcıkta kişileri yok sayarak(ama kırıp dökmeden) ve onlardan
HİÇBİRŞEY istemeyerek pek ala başedebiliyosun ve ortalık sütliman...bu mesafeyi aşan bi adım atsam bambaşka şeyler olabilir elbette ama çooooookkkkk dikkatliyim ve ezberlerini bozacak tek bir adım bile atmıyorum onlara doğru...
biz evlendiğimizde verdikleri eşyaları bi görsen şaşarsın,salonlarında serili duran iki eski halı tozlarıyla beraber tabii ki,komşudan gelen eski televizyon(çünkü eşim kendi yeni televizyonunu onlara vermişti)halalarının verdiği 1970 lerden kalan birsürü cam bardak tabak,plastik makarna süzgeci(allah için yeniydi)bir tane çelik tencere,çin malı çatal-bıçak seti(iki ay içinde hepsinin tek tek sapı kırıldı
)iki tane nevresim takımı,bir pike,bir yatak örtüsü,benim için bir bornoz ama kurulanmak ne mümkün
suyu bir türlü emmiyor meret hatta eşimin iddiası o ki bir kaç kere yıkanınca emecek ama yıllardır bi numara yok atıp çıkarıyorum makinaya :))))),eski bir mutfak masası halalardan,eski perde ve tüller(asla takım yok içlerinde) falan filan işte...ama asla eşime durumu küçümseyecek bişey söylemedim çünkü garibimin bi suçu yok ve zaman içinde yavaş yavaş verebildiklerimi teşekkür ederek iade ettim...veremediklerim bi kenarda atılmak üzere sıradalar...napalım şimdi oturup bunlar için kavga mı edelim,amaaaaannnnn boşver gitsin be deryacımmmm,kavga için sebep elbette çok ama kavga ederek hayatı daraltmakta istemiyorum kendime,enerjimi bunlara diilde yarın muhtemelen olmasını beklediğim,dilediğim,istediğim şeylere harcamak daha akıllıca...bebişinden daha değerli bişey yokken şu anda ortada ne diye bu salakça muhabbetlere kapılıp üzüyosun kendini,inanki değersiz konular hepsi,en değerlisi sıpan onu sarsacak üzecek şeylere tıka kulaklarını bak böyle daha kolay olacak bence:82: