Plansız hamilelik ve mutsuz bir evlilik…

Benim yöntemim bu şekilde hiçbirşey olmuyor
Ama uygulamayı bırakınca da hamile kaldım.zaten herkes kendine göre seçecek.ben çok doğurgan bir kadın değilim.zor hamile kalan kadınlar için gayet ideal. Kadınlarda doğurganlık potansiyeli arasında dağlar kadar fark olabiliyor. Kimi bir sene korunmasız ilişkiyle anca hamile kalabiliyor, kimi de dışarı boşalmaya rağmen. Demem o ki benim gibiler için uygun bir yöntem.haaa bu arada bırakır bırakmaz da değil 8,9 ayda anca. Valla bazen hemen tutanları kıskanmıyor değilim ama hayat tarzıma bu şekilde daha uygun aslında.kafam rahat.içine boşala boşala aylarca hamile kalamayan kadınları ömür boyu geri çekilme hayatta hamile bırakamaz 😄 işin garip tarafı her ay hamile kalan bir kadınla hiçbir fark yok değerlerde, muayenelerde. Anlamadım ben bu işi valla
.bu da evlilik gibi kısmet heralde.
Bu tıbbi açıdan bir korunma yöntemi değil, diyoruz inatla evet yöntem diyorsunuz. Birleşmenin en başından itibaren sperm vardır. Döllenmenin sağlanması için bir tane sağlıklı sperm hücresi yeterlidir. Eğer üreme sisteminize sperm hücresi giriyorsa ve siz döllenme olmasın diye herhangi bir önlem almamışsanız o halde korunmuyorsunuz demektir. Gebelik oluştuğunda doktora veya hemşireye "Korunduk ama hamile kaldım." dememeniz gerekir. Diyelim ki korunmak için hap alıyorsunuz. Her gün aynı saatte düzenli bir biçimde aldınız. Ama koruma olasılığı %99 ve %1 ihtimale takılıp gebe kaldınız. O zaman "Korundum ama gebe kaldım." diyebilirsiniz.

Klinikte bir kadın vardı. Tüp bebek tedavisi ile gebe kaldı. Doğumdan aylar sonra öylesine kontrole gelmişti. Doktor hanım "Çatlamak üzere olan sağlıklı bir yumurta var, çocuk düşünmüyorsanız şimdi, korunun." dedi ve onlar da alaya aldılar bizim zaten çocuğumuz olmuyor ondan o kadar para döküp kaçıncı denemede tüp bebek tuttu ne korunması minvalinde. Aylar sonra geldiğinde kadın gebeydi.

Kadınların doğurganlık oranı diye kendi kafanızda bir denklem kurmuşsunuz. İdeal yöntem falan filan diye anlatıyorsunuz.
 
çok afedersiniz, kim ne kadar dogurgan olduğunu nereden bilecek? ayrıca 'dogurganlik seviyesi' ömür boyu aynı kalan bir şey mi? ilk çocuğunu tedavilerle doğurup, kazara ikinciye hamile kalan ne kadar çok kişi var, eminim tanık olmussunuzdur.

ayrıca gerçekten akıldan nasibiniz bu kadar mı? herkes kendini bilecek diye geri çekilmeye korunma yöntemi demişsiniz, kısırlık vb sebeplerden hiç çocuğu olamayacaklar da o zaman "yoo içinize bosalabilir, kendinizi bilirseniz o da bir korunma yöntemi" diyebilir mi? o kadar çok laga luga yapmışsınız ki. hepsini de beğenmedim. bana da yazmayın lütfen o harika cevaplardan, okuduklarım yetti
Yok, tanık olmamıştır hanımefendi. Herkesin muhakkak "doğurganlık seviyesi" varmış çünkü. Ben de yeni öğrendim sağ olsun.
 
Yok, tanık olmamıştır hanımefendi. Herkesin muhakkak "doğurganlık seviyesi" varmış çünkü. Ben de yeni öğrendim sağ olsun.
yani vücut sinyal veriyor onu takip ederek gerekli önlemleri alıyoruz, ben geri çekilerek korunuyorum ama siz bana bakmayın ben zaten kolay hamile kalamiyorum filan dese eyvallah ama burada korunma dersi vermesi haksızlık
 
Bu tıbbi açıdan bir korunma yöntemi değil, diyoruz inatla evet yöntem diyorsunuz. Birleşmenin en başından itibaren sperm vardır. Döllenmenin sağlanması için bir tane sağlıklı sperm hücresi yeterlidir. Eğer üreme sisteminize sperm hücresi giriyorsa ve siz döllenme olmasın diye herhangi bir önlem almamışsanız o halde korunmuyorsunuz demektir. Gebelik oluştuğunda doktora veya hemşireye "Korunduk ama hamile kaldım." dememeniz gerekir. Diyelim ki korunmak için hap alıyorsunuz. Her gün aynı saatte düzenli bir biçimde aldınız. Ama koruma olasılığı %99 ve %1 ihtimale takılıp gebe kaldınız. O zaman "Korundum ama gebe kaldım." diyebilirsiniz.

Klinikte bir kadın vardı. Tüp bebek tedavisi ile gebe kaldı. Doğumdan aylar sonra öylesine kontrole gelmişti. Doktor hanım "Çatlamak üzere olan sağlıklı bir yumurta var, çocuk düşünmüyorsanız şimdi, korunun." dedi ve onlar da alaya aldılar bizim zaten çocuğumuz olmuyor ondan o kadar para döküp kaçıncı denemede tüp bebek tuttu ne korunması minvalinde. Aylar sonra geldiğinde kadın gebeydi.

Kadınların doğurganlık oranı diye kendi kafanızda bir denklem kurmuşsunuz. İdeal yöntem falan filan diye anlatıyorsunuz.
Zaman zaman çocuğu olmauan kadınların da doğurganlığı artıyor mu yani ? Benim bildiğim hamile kalana kadar göbeği çatlayan kadınların ömür boyu öyle gidiyor.
 
yani vücut sinyal veriyor onu takip ederek gerekli önlemleri alıyoruz, ben geri çekilerek korunuyorum ama siz bana bakmayın ben zaten kolay hamile kalamiyorum filan dese eyvallah ama burada korunma dersi vermesi haksızlık
Tamam da öyle değil mi bir düşünün.eskiden 10,12 tane çocuğu olan insanlar vardı. Hatta 4,5 tane de düşük yapıyorlardı. Bakıyorsun başka kadına ömrü boyunca 2 kere gebelik geçirmiş hiç korunmadan ? Eee fark nerede o zaman ? Muayenede ikisi de normal çıkıyor ? Kimisi ayda bir kere korunmasa hamile kalıyor, kimi hergün içine attırıyor senelerce tık yok. Bunun açıklaması doğurganlık seviyesi drğil de nedir ?
 
yani vücut sinyal veriyor onu takip ederek gerekli önlemleri alıyoruz, ben geri çekilerek korunuyorum ama siz bana bakmayın ben zaten kolay hamile kalamiyorum filan dese eyvallah ama burada korunma dersi vermesi haksızlık
Eee öyle dedim zaten.benim gibi doğurganlık seviyesi düşük olanlarda sıkıntı olmuyor dedim
Benim gibiler kullansın kendini paralamaya gerek yok dedim.
 
2,5 yıllık evliyim 1,5 aylık hamileyim eşimle sorunlarımız olsada düzeliyorduk ama bu evlilik hep kafamda bir soru işaretiydi benim için. Sebebi aile sorunları, kültür farklılığı, eşimin bana karşı hoşuma gitmeyen hareketleri… evliliğimizin ilk başında çok yıprandım tartışmasız bir günümüz geçmiyordu zaman geçtikçe daha çok her şey oturdu iyi gidiyorduk fakat bazı şeyler bana çok dokunuyordu ailesinin tavırları ve maddi sorunlar… üzerimde hep bir baskı hissediyordum ben en mükemmel gelin olmalıydım, evim dört dörtlük olacak kocamın sözünü dinlemeliydim bunları bana söyleyen kaynanam ve görümcelerim. Eşim de onlardan mı etkilendi bilmiyorum ama o da bana baskı yapmaya başladı yaptığım yemeğe kulp bulmalar, temizliğimi beğenmeme… oysa ne kadar çok özeniyordum evime her şeye elimden gelenin fazlasını yapıyordum ama yok yetmiyordu. Eşimle farklı kafa yapılarımız olduğunu anladım. Neyse bunlardan dolayı artık boşanma noktasına gelmiştik sonra barıştık bana karşı daha farklı oldu iyi güzel gidiyoruz derken fakat ben yinede kafamda soru işaretleri varken, böyle bir hayatı gerçekten istiyor muyum, şuan gerçekten mutlu muyum diye sorgularken hamile olduğumu öğrendim. Hiç hazır hissetmiyordum kendimi. Eşim istiyordu etrafta herkes hadi çocuk yapın artık diye söyleniyordu. Kimse benim halimi düşüncemi bilmiyor tabi zannediyorlar ki her şey güllük gülistanlık bi çocukları eksik. Çevredende soğudum eşimden de evliliktende bıktımm kendimi bi robot gibi hissediyorum… çocuk doğurmaya proglamlanmış, işi gücü kocasını memnun etmek olan, temizlik ve yemek yapmak olan bir robot. Buradaki insanlar bana böyle hissettiriyor eşimin memleketindeyiz. O kadar sıkıldım ve bunaldım ki bazı şeylerden kimsenin yüzünü göresim yok ne eşimin akrabalarını ne kaynanamı ne görümceleri zaten anlaşamıyoruz tahammülüm kalmadı istemiyorum beni benlikten çıkarıyorlar her ne kadar mesafe de koysam yinede olmuyor işte burada tek çevrem eşimin sülalesi. Çalışmıyorum bi ara iş baktım öyle fazla bir iş yok bide benim alanımda. Eşimle arada çıkar gezeriz ama bu ara yoğun çalışıyor hep mesai yapıyor. Dün çok kötü tartıştık eşimle bayadır tartışmıyorduk bana bağırdı durdu hamile halimle birazcık beklediğim ilgi bile ona çok geldi. Şakayla karışık sen ne alcan bize dedim eşim de param yok dedi. Maddi sıkıntımız hep oldu ama şuan koyuyor bu lafları. Onu geçtim bir ilgi istedim diye bağırıp çağırıyor. Kendi kendime diyorum ki gerçekten sen ve çocuğun böyle bir hayatı hak ediyor musun. Herkes hamile olduğunda sevinir heyecanlanır alışveriş yapar hayal kurar ben sürekli endişe, korku içindeyim. Eşime hep taşınmak istediğimi söyledim başka yere gidelim ne olur dedim hep bir şeyleri bahane etti. Daha önce tolere edebilirim dediğim şeyleri artık hiç edemiyorum valla bu ev bu hayat bana çok yabancı geliyor. Ne yapacağım inanın bilmiyorum ailem her zaman arkamda şükürler olsun hep arayıp soruyorlar motive ediyorlar ama eşim böyle değil tek düşündüğü şey iş iş para para. O kadar çalıştığına değse hadi yine eyvallah ama bana bir hediyeyi bile çok gördü almadı. Normalde öyle bana şunu bunu al diyen biri değilim ilk defa böyle bir şey dedim. Sebebi onu saklamaktı. Ona göre ben hiç konuşmayayım eve gelsin aman dırdır yapmayayım streslidir onun moduna göre hareket edeyim yeter ama benimde sabrım bi yere kadar ben ne hayaller kuruyorum onun böyle umarsız olması canımı sıkıyor bide çok istiyordu çocuğu. Anasının onun bunun lafıyla istedi demekki. Şimdi o kadar kızıyorum ki kendime böyle emin olamadığım bir evliliğe neden çocuk getiriyorum diye. Neden daha fazla dikkat etmedim diye. Neden her şeyi en baştan kesip atmadım diye vs bir ton düşünceler var kafamda. Biliyorum bebeğimin hiç bi suçu yok ama ona bu şekilde nasıl güzel bir hayat vereceğim sürekli mutsuz bir anne ve saçma ortamlar görmeye hakkı var mı. Annesi mutlu mu ki o mutlu olsun. Canım yanıyor ne yapayım
Is bulmaniz lazim kendinize gelmeniz icin. Sizi hizmetci olarak goruyorlar. Konusmaniza bilr tahammulu olmayan es ne ise yararki ondan hayat arkadasi olmaz. O sizi esya olarak goruyor. Bosanin ailenizin yanina gidin ise girin anneniz bebege bakarsa siz de calisirsiniz. Suan yasadiginiz hayat gercekten robot gibi
 
X