harçlık sistemi getirin kendinize. Ben çok küçük yaşta harçlık almaya başlamıştım, 3 yaşındaymışım. Tabii o zamanlar paranın değerini bildiğimden değil, değiş-tokuş yöntemi sanıyormuşum sanırım. Yani bu madeni parayı verirsem bana sakız verirler, bunu verirsem dondurma.
Tabii o kadar erken olmasa da olurmuş diyorum bazen:) Bu arada 6-7 yaşındayken de bankada hesabım açılmıştı(annemin üzerinden tabii,peşinatı o vermiş) o zamanlar 6 ayda bir bankaya gider cüzdana işletirdik.
yıllar sonra ev alırken, o çocukken biriktirdiğim az da olsa para, bu evimizi kaçırmamızı önledi. Çünkü az da olsa eksik vardı ve tıkanmıştık, ilaç gibi gelmişti.
üniversitedeyken de çalışıyordum ama bu sefer kendime harçlık vermeye başlamıştım. O part time işlerle hem yol-yemek-okul masrafımı çıkarıp hem de tatile gidip, kendime bilgisayar bile almıştım.
tasarruflarınızdan zevk almaya çalışın. Etkili bir yöntem de liste tutmaktır. Nereye ne kadar harcadığınızı yazılı olarak görürseniz. Nerelerden tasarruf yapabileceğini net olarak görürsünüz. Benim artık yaşam biçimim o evreleri de aştım, lsite tutmaya da ihtiyacım kalmadı. Zaten durumuma göre harcıyorum, ve tasarruf imkanım varsa yapıyorum. Gelirim o ay fazlaysa kendimi biraz şımartıyorum. Ama her zaman az da olsa birikiyor.
Maaş hesabım da elma hesabı, az da olsa üç beş kuruş geliyor vadesizde bile. Biriktikçe vadeliye aktarıyorum. Evde para-altın biriktirmek bana göre değil. Günlere gelince annemin birçok arkadaşı bu şekilde birikim yapabiliyor. E ben annemin kızı olduğuma göre annem gelenleri gideceği yerlere götürüyor, aynı altınlar dönüyor yani:)