Merhabalar,ben yaklaşık 1-1.5 yıl kadar panik atak,depresyon ve okb hastalıklarıyla boğuştum.Nasıl iyileştim neler yaptım burada paylaşmak istiyorum.Tüm bunlar benim tecrübelerim ve bunları yazmamın en önemli sebebi sizlere umut olmak
Kendimden bahsedeyim;26 yaşındayım,evliyim vede ev hanımıyım.23 yaşında evlendim.1 yıl sonunda hamile kaldım ve bu düşükle sonuçlandı.Tekrar hamile kaldım ve bunu öğrendiğimin sabağı booomm
Hayatımda daha önce yaşamadığım,tarifini kelimelerde bulamadığım birşey yaşadım "panik atak" Atak halinde yaşadıklarımı yazmıyorum ki sizleri olmayan ataklara da sürüklemeyeyim.Daha sonra öğrendimki ben majör depresyon geçiriyorum ve bu yanında panik atak ve okb gibi semptomlarıda getiriyor.1 Hafta özel bir hastanede kaldım.Öğrendiğim en önemli şeylerden biri psikolojik rahatsızlıkların uzun zamanlar evresinde oluştuğu ve iyileşmesininde aynı şekilde kademe kademe zaman içerisinde olduğuydu.Hastaneden çıktım,ben aynıyım hiç bir ilerleme yok.Hamile olduğum için en basit iaçları veriyorlar,ataklar anında hiçbir müdehale yapılamıyor.2 hafta sonra da ben tekrar düşük yapıyorum ve bebeğim beni terk ediyor.Ben gece yarıları eşimi uyandırıp her atak halinde acillere gidiyorum filan.
Majör depresyon nedir?Bunu yaşamadan ne okursanız okuyun anlayabileceğinizi sanmıyorum.Tarif edebilirim ama edipte sizlerin canını sıkıp yaranızı deşmek istemiyorum.
Yaşadıklarım derin bir üzüntü,panik atak hali ve zarar verme obsesyonuydu.Tekrar paxil adlı ilaca başladım.Dr.lar evde yalnız kalma filan desede ben onları dinlemedim ve yanımda kalan annemi doğru evine gönderdim.Çünkü onun yanında olmak bana daha çok acı veriyordu,bir annenin yavrusu o haldeyken çektiği üzüntüyü tahmin edersiniz,anacığımın gözleri bana hissettiği herşeyi anlatıyordu.Dışarı çıkamıyor,çıkar çıkmaz atak geçiriyordum.Sonra dedimki kaybedecek hiçbirşeyim kalmadı,bir canım kaldı oda gidecekse gitsin ben dışarı çıkıyorum.Dışarısı farklıylı,gökyüzü eskisi gibi değil,sokaklar yabancı.Ama yılmadım çıktım dışarıya sadece yürüdüm.Tüm atak hallerime rağmen,yanımdan geçen insanlara birşey yaparmıyım korkularına rağmen yürümeye devam ettim.Zamanla bu yürüyüşler daha az acı vermeye başladı.Yavaş yavaş biraz daha iyi hissediyordum kendimi.Biliyorum bu kötü ruh haliyle dışarıya çıkıp insan içine karışmak çok zor geliyor ama yapmalısınız. başka yolu yok.Ben haftanın 4 günü eşimin iş yerine 3 vesait yapıp gittim.Sonra insanlarla iletişim kurmaya başladım.Akrabalarımı aradım,istemeye istemeye de olsa onlarla sohpet ettim.Beynimi normale dönmeye zorladım anlayacağınız.Hergün dışarı çıkmak için bir mazeret buluyordum.Dışarı çıkmak için bedenim ruhumu yerlerde sürüklüyordu ve sonunda bedenim kazanıyordu.
Panik atak halinde ne yaptım.Olduğum yerde durdum arkadaşlar,geleceksen gel,alacaksan al canımı dedim.Derin derin nefesler aldım.Benim ataklarım çok yoğundu günde 2- 3 kez atak geçiriyordum.Sonra bu gelirsen gel ben buradayım durumu işe yaramaya başladı.1 ay boyunca her atak halinde de böyle yaptım.Umurumda değildi,artık onu kabul ediyordum.Sonra her atak bir öncesinden daha kolay geçmeye başladı.Umursamadıkça farkettimki panik atak artık beni terk etmişti.Artık gelmiyordu.
Depresyonum devam ediyordu ama eskisinden katbekat azalmıştı.Hasta olduğum süre boyunca bir çok kitap okudum bunlardan birinde kahkaha ve gülümseme egzersizleri vardı.Günde 20 kez kahkaha atıp en az da 20 kez gülümsüyordum.Bunu kendi kendime durup dururken ve zorlada olsa yapıyordum.Bunu yapmak beyine sinyal gönderip mutluluk hormonu salgılanmasını tetikliyormuş.
Gelelim en çok canımı sıkan zarar verme korkusu takıntıma.Bununla ilgili ne yaptım ve gittiğim psiyatrist neler önerdi kısaca anlatmak istiyorum.Takıntılı düşünceleriniz geldiğinde aynı panik atakta olduğu gibi gelirse gelsin demeniz gerekiyor.DÜŞÜNMEK YAPMAK DEĞİLDİR en çok bunu aklınıza getirin,bu zarar verme korkunuz geldiğinde vicdan azabı çekmenizi engelleyecektir.Elinizde bıçak var ve ya bunu yanımdakine saplarsam diye bir düşünce geliyor,bıçağı elinizde tutmaya devam edin ve bu düşünceyi kovmayın,evet bunu düşünüyorum ne olmuş yani deyip yaptığınız işi yapmaya devam edin.Doktorum evde 15-20 dk kadar elime bıçak alıp onu bileğimin üzerinde bekletmemi istemişti.İlk başta çok zorlandım,aklımdan bin türlü kanlı bıçaklı intahar senaryosu geçti,ağlaya ağlaya o bıçağı bileğimde beklettim.Ne oldu hani kendini bıçaklamaktan korkuyordun.Bak çok yakınsın bunu yapabilirsin ama yapmıyorsun neden?Çünkü bu düşünceler sana ait değil,beyninin mutsuzluk hormonu yüzünden oynadığı oyunlar,bir alışkanlık.Aynı testleri eşimin üzerinde de yaptım,aldım bıçağı onun yanında da bekledim.Eşim gülüyordu ben elimde bıçak yanıbaşında dururken o televizyon izliyordu komik geliyordu ona bu hallerim,yapmak zorundayım doktorum istiyor diyordum.1 hafta boyunca her gün bu bıçak testini yaptım.Her bıçağı elime alışımda korkum dahada azaldı.Dışarıda yanımdan geçen adama ya vurursam ya küfür edersem gibi düşünceler geliyordu,bende yaparsan yap ya nolocak en kötüsü deli derler,derlersede derler aman babane deyip kendimi rahatlatıyordum.Takıntılarımı kovmuyordum.Anladımki ben onları kovdukça besliyorum,kovdukça onlardan korkuyorum.Kabul ettim,tüm düşüncelerimi kucaklıyordum artık.Sonra nemi oldu beynim benim bu düşünceler karşısındaki umursamazlığımı farketti ve artık o düşünceler geldiğinde korku sinyalleri vermeyi bıraktı.Ya dedim kendi kendime,yapmadığım birşeyin vicdan azabını neden çekeyim,kimbilir benim zarar vermekten korktuğum insanların akıllarından neler geçitor ama umurlarında bile değil,kendilerini düşünceleri yüzünden suçlamıyorlar.
OKB bir sinek gibidir,kovaladıkça gelir arkadaşlar.Zor biliyorum ama onu kovalamayın,düşünmemeye çalışmayın hatta düşünmeye çalışın,o gelmeden siz onu çağırın.Emin olun en sonunda pes ediyor bakın ben canlı kanıtıyım.Mükemmelliyetçi olmayın.Bugüne kadar oldunuzda ne oldu kendinizi hasta ettiniz,bırakın bazı şeyler yamuk,bozuk ve yanlış kalsın.Artık ilaç kullanmıyorum ve tekrar hamile kalmak istiyorum.Her gecenin bir sabahı var,her üzüntünün ardından bir mutluluk geliyor bunu unutmayın.Yaşamaktan en önemlisi savaşmaktan vazgeçmeyin.Umut sizin en büyük desteğiniz.Tüm hasta ve umutsuz arkadaşlarım sizi tek tek kucaklıyorum,hepiniz çok ama çok değerlisiniz,çok güçlüsünüz.Sormak istediğiniz herşeyi sorun,seve seve yanıtlarım.Hoşçakalın.