- 30 Temmuz 2013
- 7.263
- 1.743
- Konu Sahibi MissMoonTwilight
- #1
Merhabalar, Kadınlar Kulübünün değerli üyeleri.
Nasılsınız, umarım hepiniz iyisinizdir ve şu süreci sıkıntısız atlatıyorsunuzdur.
Konum malumunuz pandemi süreci ve bayram.
Ülkemizde vakalar çıkıp işin boyutu ciddileştiğinden beri, yani 2 ayı geçkin süredir karantinaya tam manası ile uydum eşimin de uymasını sağladım. 2 aydır, toplamda 6 defa işe gittim ve sadece acil ihtiyaçlar için markete çıktım, çoğunu da eşimin veya kendimin iş dönüşlerinde hallettim/hallettirdim. Eşim maalesef bu süreçte, haftalık izinleri dışında hep çalıştı. Muaf tutulan bir meslek kolunda kendisi.
Bu süreçte, olması gerektiği gibi ne anneme gittim ne de eşimin ailesine. Aynı şehirdeyiz kendilerini çok özledim ancak, az çok işe gidip geliyorum eşim zaten haftanın 6 günü gidip geliyor taşıyıcı olabiliriz düşüncesi ile onlarla görüşmedim.
Başta herkes bu düşünceyle hareket etti zaten. Annem hala aynı mantıkta ilerliyor ancak kayınvalidem konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Mayıs başına kadar kendisi de aman evde durun modunda iken, artık süreç devam edince siz de mi kaçıp gelseniz acaba dedi. Ben de güzel bir dille, bizim genç olduğumuzu, muhtemelen virüsü kapsak dahi atlatabileceğimizi, ama onların yanına giderek asıl onları riske atacağımızı anlattım. Anladı beni, ya da anlamış gibi davrandı bilmiyorum.
Dün eşim görüntülü aradı ailesini, ben daha yeni uyanmıştım. Bir anda telefonu elimde buldum, bunun için de ayrıca kızgınım eşime.
Kayınvalidem ve görümcem vardı ekranda, nasılsın napıyosun faslından sonra, siz bayramda da mı gelmeyeceksiniz? dedi kv.
Ben de nasıl gelelim anne, sokağa çıkma yasağı var zaten dedim. Ne var canım onda, yasak başlamadan (cuma gününü kastediyor) gelirsiniz, bitince gidersiniz diyor. Artık bin defa pandemi sürecinden, evde kalmanın öneminden vs bahsetmiş olmamın ve aşağı yukarı mayıs başından beri olan her konuşmada "kaçıp gelseniz ya?" temalı konuşmalardan bıkmışlıkla, artık bunu açıklama gereksinimi duymadım, bunaldım çünkü aynı şeyleri tekrar tekrar açıklayıp, sonunda haklısın demelerinden. bir daha ki konuşmada tekrar açıklamak zorunda kalmaktan. Olaya tamamen farklı bir noktadan giriş yaptım, belki bu sefer manasız ısrarlar olmaz diye. Peki diyelim ki geldik anne, benim annemler ne olacak? Sokağa çıkma yasağı başlayınca bulunduğumuz yerden çıkamayacağız, dedim. Kp eski emniyet mensubu, o olunca bir şey olmuyor, gideriz onunla birlikte annenlere dedi. İyice sinirim bozuldu bunu duyduktan sonra, hani bizim oraya gidip onları tehlikeye attığımız yetmiyor gibi, bir de annemlere toplu taşımayla gidip riski bilmem kaç kat arttıracakmışız. Yok anne ben çıkamam öyle, eski emniyet mensubu vs dinlerler mi sanmıyorum dedim. Bu sefer de sanki sorun annemlere değil de onlara gitmemmiş gibi siz annenlere gidin, biz geliriz oraya ziyarete dedi. Kulaklarımın yandığını hissettim o an, Anne konu bayramı sizde mi annemlerde mi nerede geçirdiğimiz değil, bu normal bir bayram değil, bu sokağa çıkma yasağı insanlar birbirine bayram ziyaretine gitmesin diye ilan edilecek, gerek yok bu bayramlık böyle olsun, daha çok bayramımız olur dedim. Çocuğun olunca göreceğim ben seni dediğini hatırlıyorum en son, daha fazlasını hatırlamıyorum.
Duygusal bir kadın her şeye içerliyor. Bayramda yalnızlık psikolojisine girip de üzülsün istemiyorum ancak bunu onun için, onlar için yapıyorum. Benim annem babam ile kayınpederimde kronik bir rahatsızlık yok çok şükür, çok da yaşlı değiller, en yaşlısı 61 yaşında. Ancak kayınvalidem kanser hastası. Daha 3 ay önce ameliyat oldu. 1. evrede teşhis edildiği için şanslıydı. Şuanda da ışın tedavisi alıyor. Ben mi yanlış biliyor ve düşünüyorum, bu onun için büyük bir risk değil mi? Üstelik eşim de arife günü haricinde tüm bayram boyunca çalışıyor. Eve dışarıdan, üstelik toplu taşımaya binmiş bir birey tarafından giriş çıkış olacak sürekli. Vicdan yaptığımı eşimle de paylaştım. Eşim istiyorsan gidelim dedi. Onu da haşladım, dalga mı geçiyorsun konu isteyip istememek mi, sence normal bir bayram olsa ben ailelere gitmem mi, buradan oraya 3 vesayit değiştirerek toplu taşıma ile gideceğiz (arabamız yok) sen kalınan 4 günün 3 günü işe gidip geleceksin, ben aileleri bu riske atamam. Ha diyorsan ki illa gidelim, size gidelim madem, annemi babamı riske etmiyorum ben demek ki sen seninkileri, bilakis kanser hastası anneni riske atıyorsun dedim, haklısın dedi.
Çok uzun yazmışım kusura bakmayın. Bunları biliyorum ama yine de vicdanım sızladı. Çok mu gaddar davrandım ya da haklı mıyım emin olmak istiyorum.
Lütfen benimle fikirlerinizi paylaşabilir misiniz?
Şimdiden teşekkür ederim...
Nasılsınız, umarım hepiniz iyisinizdir ve şu süreci sıkıntısız atlatıyorsunuzdur.
Konum malumunuz pandemi süreci ve bayram.
Ülkemizde vakalar çıkıp işin boyutu ciddileştiğinden beri, yani 2 ayı geçkin süredir karantinaya tam manası ile uydum eşimin de uymasını sağladım. 2 aydır, toplamda 6 defa işe gittim ve sadece acil ihtiyaçlar için markete çıktım, çoğunu da eşimin veya kendimin iş dönüşlerinde hallettim/hallettirdim. Eşim maalesef bu süreçte, haftalık izinleri dışında hep çalıştı. Muaf tutulan bir meslek kolunda kendisi.
Bu süreçte, olması gerektiği gibi ne anneme gittim ne de eşimin ailesine. Aynı şehirdeyiz kendilerini çok özledim ancak, az çok işe gidip geliyorum eşim zaten haftanın 6 günü gidip geliyor taşıyıcı olabiliriz düşüncesi ile onlarla görüşmedim.
Başta herkes bu düşünceyle hareket etti zaten. Annem hala aynı mantıkta ilerliyor ancak kayınvalidem konusunda aynı şeyi söyleyemeyeceğim.Mayıs başına kadar kendisi de aman evde durun modunda iken, artık süreç devam edince siz de mi kaçıp gelseniz acaba dedi. Ben de güzel bir dille, bizim genç olduğumuzu, muhtemelen virüsü kapsak dahi atlatabileceğimizi, ama onların yanına giderek asıl onları riske atacağımızı anlattım. Anladı beni, ya da anlamış gibi davrandı bilmiyorum.
Dün eşim görüntülü aradı ailesini, ben daha yeni uyanmıştım. Bir anda telefonu elimde buldum, bunun için de ayrıca kızgınım eşime.
Kayınvalidem ve görümcem vardı ekranda, nasılsın napıyosun faslından sonra, siz bayramda da mı gelmeyeceksiniz? dedi kv.
Ben de nasıl gelelim anne, sokağa çıkma yasağı var zaten dedim. Ne var canım onda, yasak başlamadan (cuma gününü kastediyor) gelirsiniz, bitince gidersiniz diyor. Artık bin defa pandemi sürecinden, evde kalmanın öneminden vs bahsetmiş olmamın ve aşağı yukarı mayıs başından beri olan her konuşmada "kaçıp gelseniz ya?" temalı konuşmalardan bıkmışlıkla, artık bunu açıklama gereksinimi duymadım, bunaldım çünkü aynı şeyleri tekrar tekrar açıklayıp, sonunda haklısın demelerinden. bir daha ki konuşmada tekrar açıklamak zorunda kalmaktan. Olaya tamamen farklı bir noktadan giriş yaptım, belki bu sefer manasız ısrarlar olmaz diye. Peki diyelim ki geldik anne, benim annemler ne olacak? Sokağa çıkma yasağı başlayınca bulunduğumuz yerden çıkamayacağız, dedim. Kp eski emniyet mensubu, o olunca bir şey olmuyor, gideriz onunla birlikte annenlere dedi. İyice sinirim bozuldu bunu duyduktan sonra, hani bizim oraya gidip onları tehlikeye attığımız yetmiyor gibi, bir de annemlere toplu taşımayla gidip riski bilmem kaç kat arttıracakmışız. Yok anne ben çıkamam öyle, eski emniyet mensubu vs dinlerler mi sanmıyorum dedim. Bu sefer de sanki sorun annemlere değil de onlara gitmemmiş gibi siz annenlere gidin, biz geliriz oraya ziyarete dedi. Kulaklarımın yandığını hissettim o an, Anne konu bayramı sizde mi annemlerde mi nerede geçirdiğimiz değil, bu normal bir bayram değil, bu sokağa çıkma yasağı insanlar birbirine bayram ziyaretine gitmesin diye ilan edilecek, gerek yok bu bayramlık böyle olsun, daha çok bayramımız olur dedim. Çocuğun olunca göreceğim ben seni dediğini hatırlıyorum en son, daha fazlasını hatırlamıyorum.
Duygusal bir kadın her şeye içerliyor. Bayramda yalnızlık psikolojisine girip de üzülsün istemiyorum ancak bunu onun için, onlar için yapıyorum. Benim annem babam ile kayınpederimde kronik bir rahatsızlık yok çok şükür, çok da yaşlı değiller, en yaşlısı 61 yaşında. Ancak kayınvalidem kanser hastası. Daha 3 ay önce ameliyat oldu. 1. evrede teşhis edildiği için şanslıydı. Şuanda da ışın tedavisi alıyor. Ben mi yanlış biliyor ve düşünüyorum, bu onun için büyük bir risk değil mi? Üstelik eşim de arife günü haricinde tüm bayram boyunca çalışıyor. Eve dışarıdan, üstelik toplu taşımaya binmiş bir birey tarafından giriş çıkış olacak sürekli. Vicdan yaptığımı eşimle de paylaştım. Eşim istiyorsan gidelim dedi. Onu da haşladım, dalga mı geçiyorsun konu isteyip istememek mi, sence normal bir bayram olsa ben ailelere gitmem mi, buradan oraya 3 vesayit değiştirerek toplu taşıma ile gideceğiz (arabamız yok) sen kalınan 4 günün 3 günü işe gidip geleceksin, ben aileleri bu riske atamam. Ha diyorsan ki illa gidelim, size gidelim madem, annemi babamı riske etmiyorum ben demek ki sen seninkileri, bilakis kanser hastası anneni riske atıyorsun dedim, haklısın dedi.
Çok uzun yazmışım kusura bakmayın. Bunları biliyorum ama yine de vicdanım sızladı. Çok mu gaddar davrandım ya da haklı mıyım emin olmak istiyorum.
Lütfen benimle fikirlerinizi paylaşabilir misiniz?
Şimdiden teşekkür ederim...