Diğer konularından az çok biliyorum konu sahibini. Balayında yanlış hatırlamıyorsam kayınvalidesi ve gorumcesi vardı. Aynı apartmandalar, ilk zamanlar yemekler beraber yeniyordu. Şimdi ise haftanın dört günü eşinin ailesiyle vakit geçiriyor. En basitinden eşiyle dışarıya çıktığında görümce olaya müdahil oluyor. Eşinin akrabası kayinvalidesine gelince kanarya ve eşi de çağrılıyor. Ve tüm bunlar 8 ay içinde oluyor. Anladığım kadarıyla konu sahibi de özellikle ilk başta istemedigi durumlar olduğu halde hep sustu. Sadece eşiyle paylaştı ya da.
Sonrasında artık dayanamayacak noktaya geldi ve tepkisini yanlış yerlerde vermeye başladı diye düşünüyorum. Şimdi de 8 ayda zaten dip dibeydik bari tatilde biraz kafa dinleyeyim, insanlardan uzak eşimle yalnız bir tatil yapayım diyor. Tabii ki insanın bayramı anne, baba, kuzenleriyle, arkadaşlarıyla geçirmesi güzel ama konu sahibi diyor ki biz zaten kuzenleri arkadaşları olmasa da hep iç iceydik ailesiyle. Biraz yalnız kalmak istiyorum. Siz de takdir edersiniz ki evde hafta sonu eşiyle yalnız kalmak ile bir tatil kaçamağı yapıp bir yerlere eşiyle gitmek arasında fark var bence.
Yorumunuzu alintilamam sorun olmaz umarım. Zaten yazdıklarınıza ben de katılıyorum, evlilikte dengeyi sağlamak gerekir, hep ben denmemeli ama konu sahibi bence içinde biriktirdiklerinden dolayı olması gereken şeylere de tahammül edemiyor. Yani mevzu bence sadece bir bayramı beraber geçirememek değil de balayında başlayıp bugune kadar devam eden her şeyin birikmisligi. (Tabii yanlış hatırlamıyorsam konularını)
bunlara ben de katıldım
ama konu sahibi kv ile gitmekten öte bu konuda eşinin hevesine bozulmuş
o isteklerinde zaten haklı vs ama baş başa olmaya anlam yüklüyor, adamın da aynı anlamı yüklemesini bekliyor
"hayatında artık ben varım, hey alooooo ben ben" diye bağırıyormuş hissi oluşuyor bende
zaten kv ile ilgili konularda fazla taviz verdiği açık, o da bunu bu tarz şeylerle telafi etmek istiyor kendince haklı da olabilir
ama aynı hevesi eşinden bekliyor, biz evli olarak sahilde dondurma yemedik diyor mesela, bana çok dizi sahnesi hissi yaratıyor bu beklenti
eşini de anladığım kadarı ile daha düz bir adam, bu kadar beklentiyi algılayamıyor
bir olay yaşamıştım daha önce burada da yazdım
bir yeni evli kızın günlükleri gibi düşünün
kızımız X köyünde büyümüş, oğlumuz o köyün bağlı olduğu büyük şehrin kenar mahallesinde
altlı üstlü oturulacak ev ayarlanmış, oğlumuz babası ile çalışıyor
kızı görmedim ama oğlan artist gibi, boylu poslu renkli gözlü genel olarak yakışıklı
kızımız ve oğlumuz evleniyor
bu süreçte kıza kursa git ehliyet al deniyor olmaz diyor, şurada kurs var git deniyor olmaz diyor
oğlumuz babası ile ne iş yapıyor, konuda bu da önemli
oğlumuz ve babası pazarcı
tarlaları da biraz ektirip biraz halden alıp pazarcılık yapıyorlar, maddi durumları fena değil, tarlalar, kamyonetler, traktörler vs var
oğlan diyor ki hayatında görmediği bolluğu gördü, yani evde sonuçta hep birlikte paralar falan sayılırdı şu bu, kız diyor ki bana ehliyet al dediler traktör sürdüreceklerdi vs vs
günlüğe geleceğim, kızın hayallerinde eşinin bir akşam eve kırmızı gül buketi ile gelmesi varmış
normal evlileirn böyle olduğunu, oysa eşinin ona değer vermediğnii düşünüyormuş
hatta bir arkadaşına da bunu anlatmış
beklentiler dizilerden, filmlerden
maalesef realist hayatlara değil de o instagramda, orada burada mış gibi yapanlara özeniyoruz
hepimiz meslek sahibi belirli bir yaş üstü kadınlardık ama bu tarz bir hayalimizin hiç olmadığını fark ettik
zira kızın hayali evlilik yıl dönümü doğum günü vs değil, tamamen dizi seti gibi içimden geldi diye bir kucak kırmızı gül
hayatının geçreklerinden o kadar kopuktu ki
bunu yazdığımda burada bir çok arkadaş kızı küçük gördüğümü, onun da gül hak ettiğini vs yazdılar
aslında benim anlatmak istediğim yaşamımız ile çelişik beklentilerin bizi üzdüğü idi, hele de bu instagram fenomenlerine bakıp "olması gereken hayat bu" ben yaşayamıyor hatta daha ileri gidip eşim bana yaşatmıyor deyince hayat çok zorlaşıyor