Türkiye'de pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da sorunlar var.Avrupa bazlı eğitimi almak istiyoruz haklı olarak ama gereklerini yerine getirmeden tepeden inme bir şekilde oluyor her şey.Evet bilim avrupada şu anda.Ve çağı yakalamak için bu baz alınmalı.Yalnız şöyle bir sorun ortaya çıkıyor, gerekli donanım sağlanmadan sadece simgesel bir şekilde geliyor tüm yenilikler ülkemize.Örneğin hızlı tren faciası.Hızlı tren normal trenin hızlı kullanılan biçimi değildir.Sınırları belli treni daha hızlı kullanınca hızlı tren sahibi olmayız.İnsanları ölüme mahkum ettiğimizle kalırız.
Bu konuda aynı bahsettiğim tren olayı gibi.Kaynaştırma eğitimini alabilecek çocukların belli özelliklere uygun olması gerekiyor.Eğer uygun olmazsa bunu hem engelli çocuğun kendisi, hem ailesi, hem sınıftaki diğer çocuklar ve aileleri, hem de bu işle uğraşmak zorunda olan öğretmenler çekiyor.Maalesef ağır engel durumu olan çocuklara bile öğretmen ve merkez yetersizliğinden kaynaştırmaya uygundur kararı çıkıyor.Sonrası kaos ortamı.
Saldırganlık eğilimi olmayan engelli çocuklarla, arkadaşları arasında çok güzel bir bağ oluştuğunu gördüm, engeli olmayan çocuklar içinde çok faydalı oluyor üstelik.Oğlumun sınıflarında kaynaştırma öğrencileri oldu çoğu kez.Oğlum saldırganlık göstermeyen çocuklarla çok güzel bağlar kurdu, çok sevdi.Yalnız şöyle bir sorun var, ciddi anlamda agresif çocuklar da oldu.Çocuğu okula gitmeye ikna edemiyorsunuz.Özellikle yaşı küçükse, çocuk bana vuracak, çok kötü vuruyor,sebepsiz yere vuruyor, eline cam kırığı alıp saldırdı, tenefüste nereye saklanacağımı bilemiyorum, bu gün o vuran arkadaşımız var, gidemem deyip çok ciddi sorunlar çıkarıyor.Normal çocuklar ve anneleri için de zor bir durum.
Bir öğretmen arkadaşımın sınıfında hafif engelli diyerek gönderilen bir erkek çocuk vardı, sınıfta sürekli özellikle kız çocuklara tekme tokat saldırıyordu, öğretmen arkadaş sürekli çocuğu tutmakla uğraşıyordu.Üstelik çocuk ergenlik döneminde olduğu için daha agresif bir haldeydi.Eline aldığı sivri teneke parçasını kızın gözüne sokacağını söylüyordu, elinden tenekeyi alamadık, müdür yardımcısı gelip bir süre sonra zorla almak zorunda kaldı.Arkamızı döndüğümüz an tekrar kızlara tekmeyle yumrukla saldırıya geçiyordu.Sınıfta diğer çocukların ders görmesi imkansız bir hal almıştı, defterlerini kitaplarını yırtıyor, çantaları pencerelerden fırlatıyordu.Haaa bu durum çocuğun suçu mu ? değil.Ama şöyle bir şey var bu işin eğitimini almamış öğretmenlerimizin de yapabileceği çok fazla bir şey yok.
O kadar çocuğun olduğu bir sınıfta öğretmen hiç eğitimini almadığı bir şeyle bu şekilde uğraşamaz.Uğraş bana ne deme nasıl uğraşırsa uğraşsın demekle bu işler olmaz.Bazı konularda sadece merhamet yeterli ve profesyonel bir kavram değildir.Bu işin inceliklerini bilmeden, eğitimini almadan, yardımcı ögeler olan materyaller bulunmadan, normal çocuklara eğitim veren bir öğretmen bu işin altından kalkamaz.İki çocuğumuz olduğunda bile çıldırma noktasına gelirken, öğretmenlere bu denli yüklenmeyi doğru bulmuyorum.
Hocam siz de kuruma tekrar yönlendirin, var olan durumu tane tane raporlayarak sunun, tekrar değerlendirme isteyin.Ayrıca yanınızda bir kişi daha olmadan bu işin üstesinden gelemezsiniz.Uzaktan yap bana ne, işin bu diyenlere de kulak asmayın, uzaktan konuşması kolay oluyor.