- 12 Temmuz 2022
- 23.514
- 85.913
Hepimiz iyiyiz, ben şahsen iyiyim ama topik adına da iyiyiz diyip negatif enerjiyi üzerimizden def etmek istedim. Astrolojiye birazcık inanırım koç dolunayı bizleri sarstı bence ama yıkamadı. İşten şimdi geldim çok keyifli ve çok yorgunum. Sen nasılsın nasıl geçti gününGünaydın canımlar, birkaç gündür üstünkörü okudum topici biraz dertli herkes sanırım. Okuduğum 2 cümleyi bile anlayamadığım birkaç gün geçirdim, size katılamadığım için üzgünümiyi mi herkes şimdi?
Astrolojiye inanır mıyım bilmem ama bu tür etkileri oluyor cidden ben de ne zaman kötü hissetsem mutlaka astrolojik özel bi gün oluyorHepimiz iyiyiz, ben şahsen iyiyim ama topik adına da iyiyiz diyip negatif enerjiyi üzerimizden def etmek istedim. Astrolojiye birazcık inanırım koç dolunayı bizleri sarstı bence ama yıkamadı. İşten şimdi geldim çok keyifli ve çok yorgunum. Sen nasılsın nasıl geçti günün
Aşkolsun topik modu düşürmek diye bişey asla söz konusu değil biz iyi hissetmek için burdayız anlatmak istediğin bişeyse seve seve dinlerizAstrolojiye inanır mıyım bilmem ama bu tür etkileri oluyor cidden ben de ne zaman kötü hissetsem mutlaka astrolojik özel bi gün oluyor
İyiyim diyelim canım, modunu düşürmeyeyim ben de topicinYarın İstanbul'a gideceğim annemin yanına, sağlık sorunları sebebiyle. Pazar da alıp geleceğim geri. Şimdiden yorgun hissediyorum İstanbul beni çok yoruyor.
Bol bol uyuyun, sonra hiç uyuyamıyorum demeyin bebiş doğunca. Şimdiden depolayın uykuyuTünaydın arkadaşlar, bugün 1 de uyandım ya bütün gün boş geçmiş gibi hissediyorum :/
Gel bide yaşayana sor İstanbul’u hahaha çok yorucu burası cidden adım atacak yer yok Hindistan,Çin mübarekAstrolojiye inanır mıyım bilmem ama bu tür etkileri oluyor cidden ben de ne zaman kötü hissetsem mutlaka astrolojik özel bi gün oluyor
İyiyim diyelim canım, modunu düşürmeyeyim ben de topicinYarın İstanbul'a gideceğim annemin yanına, sağlık sorunları sebebiyle. Pazar da alıp geleceğim geri. Şimdiden yorgun hissediyorum İstanbul beni çok yoruyor.
Anlatırım bi kafamı toparlayınca tabi canımsın sağ olAşkolsun topik modu düşürmek diye bişey asla söz konusu değil biz iyi hissetmek için burdayız anlatmak istediğin bişeyse seve seve dinleriz
Ya ben aslında yeni taşındım İstanbul'dan. Ama ben taşındım benim yerime 3 milyon daha insan koymuşlar gibi, nefes alamıyorum gelinceGel bide yaşayana sor İstanbul’u hahaha çok yorucu burası cidden adım atacak yer yok Hindistan,Çin mübarek
Bence kesin dolunay. Bende 2 gündür anormal rüyalar görüyorum. Neyse ki geçiyorcanlarım selam:)
Yogamı yaptım. Sağlıklı beslenmeye devam. Dolunay filan demişsiniz ondan mı acaba enerjisizliğim? Bilemiyorum. Dün gece saçmasapan rüyalar gördüm. Hayırdır inşallah:)
C cranial yoga kalbin sesi 8. Gün
bir gun mutlaka ? :)
canlarım selam:)
Yogamı yaptım. Sağlıklı beslenmeye devam. Dolunay filan demişsiniz ondan mı acaba enerjisizliğim? Bilemiyorum. Dün gece saçmasapan rüyalar gördüm. Hayırdır inşallah:)
C cranial yoga kalbin sesi 8. Gün
bir gun mutlaka ? :)
Ben de 2 gündür garip rüyalar görüyordum, şimdi aydınlandımBence kesin dolunay. Bende 2 gündür anormal rüyalar görüyorum. Neyse ki geçiyor
iyi geceleerr
Ben site trafiğini takip ediyorum işim gereği. Rüyamda site trafiğinde trafik kazası oluyorducanlarım selam:)
Yogamı yaptım. Sağlıklı beslenmeye devam. Dolunay filan demişsiniz ondan mı acaba enerjisizliğim? Bilemiyorum. Dün gece saçmasapan rüyalar gördüm. Hayırdır inşallah:)
C cranial yoga kalbin sesi 8. Gün
bir gun mutlaka ? :)
Bugün dinlediğim bir podcastte de benzer bir konuya değinilmişti. Bazı insanlar sevinçlerini paylaşmıyor bireysel yaşıyor ve bu bireysellik zamanla insanlardan daha da uzaklaşmaya sebep oluyor ancak bu bizi sürekli kendimizi mutlu etmek zorundalığı hissettirerek aslında fark ettiğimizden ağır bir yük aldığımızı söylüyordu. Mutluluk bence de içten geliyor ancak mutluluğumuzu paylaşacak destek görecek ve bizimde fayda sağlayabileceğimiz insanlar hayatımızda olmalı diye düşünüyorum. Bireyselliğimizi koruyarak ama aynı zamanda birbirimizi besleyerek.Okuduğum kitaptaki bana ilginç gelen bir kısmı paylaşmak istiyorum.
Diyor ki: günümüzde mutluluğun içten gelen bir şey olduğu, sevgilimize ya da eşimize bağlı olmaması gerektiği savunuluyor. Eğer partnerimiz varsa da aramızdaki sorunun bizi etkileyemeyeceği bir sınır olması gerektiği söyleniyor. Bunun tersinin partnere bağımlılık olduğu savunuluyor diyor.
Kitapsa bu düşünceye tamamen karşı çıkıyor. Partnerimize ihtiyaç duymanın normal olduğu ve bağımlılıkla karıştırılmaması gerektiğini söylüyor.
Hayatımızı paylaşacak birine ihtiyaç duymamızın genetik yapımızdan kaynaklandığını ve kendimizi ne kadar sevdiğimiz ve gerçekleştirdiğimizle alakasız olduğunu savunuyor.
Bu konuyla alakalı da bir örnek vermiş, ilerde daha detaylı anlatacakmış.
Stres altında hipotalamus harekete geçiyormuş. Kadınlara elektrik akımı vereceklerini söylemişler. En çok yalnız olan kadınlarda hipotalamus harekete geçmiş. Bu sefer yabancı birinin elini tutan kadınlara aynı durumu yaşatmışlar ve hipotalamus daha az harekete geçmiş. Eşinin elini tutan kadınlarda ise hipotalamus çok daha bariz bir şekilde daha az hareketlenmiş. Evliliği daha iyi olan kadınlar ise elini tutmaktan en fazla faydayı görenler olmuş.
Bunları anlatma nedenimse kk’de yalnızlıktan şikayet eden ya da evlenmek isteyen kadınlar bazen linç ediliyor. Hatta ben de insan kendine yetebilmeli, kimseye ihtiyacımız yok diye düşünüyordum ve çok şaşırdım. Tabi hala insan kendine yetebilmeli diye düşünüyorum ama sanırım başka insanlara ve eşe ihtiyaç duyduğumuzu da kabul etmem gerekiyor
Aslında mutluluğun içten gelen kısmı şu. Dış etkenlere bağlandığında değişmesi de çok kolay oluyor. Dolgun dudak modası varken ince dudaklılar kendilerini kötü hissediyor çünkü başkaları tarafından beğenilmemek kendi içlerinde de bi beğenisizlik yaratıyor. Sevgilisi höt dese dersi, okulu, işi unutuyor çünkü sevilmediğini düşünüyor ve 1 adım bile ileri gitme arzusunu kaybediyor.Okuduğum kitaptaki bana ilginç gelen bir kısmı paylaşmak istiyorum.
Diyor ki: günümüzde mutluluğun içten gelen bir şey olduğu, sevgilimize ya da eşimize bağlı olmaması gerektiği savunuluyor. Eğer partnerimiz varsa da aramızdaki sorunun bizi etkileyemeyeceği bir sınır olması gerektiği söyleniyor. Bunun tersinin partnere bağımlılık olduğu savunuluyor diyor.
Kitapsa bu düşünceye tamamen karşı çıkıyor. Partnerimize ihtiyaç duymanın normal olduğu ve bağımlılıkla karıştırılmaması gerektiğini söylüyor.
Hayatımızı paylaşacak birine ihtiyaç duymamızın genetik yapımızdan kaynaklandığını ve kendimizi ne kadar sevdiğimiz ve gerçekleştirdiğimizle alakasız olduğunu savunuyor.
Bu konuyla alakalı da bir örnek vermiş, ilerde daha detaylı anlatacakmış.
Stres altında hipotalamus harekete geçiyormuş. Kadınlara elektrik akımı vereceklerini söylemişler. En çok yalnız olan kadınlarda hipotalamus harekete geçmiş. Bu sefer yabancı birinin elini tutan kadınlara aynı durumu yaşatmışlar ve hipotalamus daha az harekete geçmiş. Eşinin elini tutan kadınlarda ise hipotalamus çok daha bariz bir şekilde daha az hareketlenmiş. Evliliği daha iyi olan kadınlar ise elini tutmaktan en fazla faydayı görenler olmuş.
Bunları anlatma nedenimse kk’de yalnızlıktan şikayet eden ya da evlenmek isteyen kadınlar bazen linç ediliyor. Hatta ben de insan kendine yetebilmeli, kimseye ihtiyacımız yok diye düşünüyordum ve çok şaşırdım. Tabi hala insan kendine yetebilmeli diye düşünüyorum ama sanırım başka insanlara ve eşe ihtiyaç duyduğumuzu da kabul etmem gerekiyor
Bende mutluluğun içten üretilen bişey olmadığını düşünüyorum. Yani evde oturup öylece kendi içimizde ay hayatım çok güzel ay doğdu güneşim gibi şeylerle mutluluk üretmek saçma geliyor bana. Ama bi amaç uğruna motivasyon ve mutluluk benim hayatımı yönlendirme biçimim diyebilirim. Örneğin güzel bir görünüme sahip olmak istiyorum bu yüzden spor yapınca mutlu oluyorum.Okuduğum kitaptaki bana ilginç gelen bir kısmı paylaşmak istiyorum.
Diyor ki: günümüzde mutluluğun içten gelen bir şey olduğu, sevgilimize ya da eşimize bağlı olmaması gerektiği savunuluyor. Eğer partnerimiz varsa da aramızdaki sorunun bizi etkileyemeyeceği bir sınır olması gerektiği söyleniyor. Bunun tersinin partnere bağımlılık olduğu savunuluyor diyor.
Kitapsa bu düşünceye tamamen karşı çıkıyor. Partnerimize ihtiyaç duymanın normal olduğu ve bağımlılıkla karıştırılmaması gerektiğini söylüyor.
Hayatımızı paylaşacak birine ihtiyaç duymamızın genetik yapımızdan kaynaklandığını ve kendimizi ne kadar sevdiğimiz ve gerçekleştirdiğimizle alakasız olduğunu savunuyor.
Bu konuyla alakalı da bir örnek vermiş, ilerde daha detaylı anlatacakmış.
Stres altında hipotalamus harekete geçiyormuş. Kadınlara elektrik akımı vereceklerini söylemişler. En çok yalnız olan kadınlarda hipotalamus harekete geçmiş. Bu sefer yabancı birinin elini tutan kadınlara aynı durumu yaşatmışlar ve hipotalamus daha az harekete geçmiş. Eşinin elini tutan kadınlarda ise hipotalamus çok daha bariz bir şekilde daha az hareketlenmiş. Evliliği daha iyi olan kadınlar ise elini tutmaktan en fazla faydayı görenler olmuş.
Bunları anlatma nedenimse kk’de yalnızlıktan şikayet eden ya da evlenmek isteyen kadınlar bazen linç ediliyor. Hatta ben de insan kendine yetebilmeli, kimseye ihtiyacımız yok diye düşünüyordum ve çok şaşırdım. Tabi hala insan kendine yetebilmeli diye düşünüyorum ama sanırım başka insanlara ve eşe ihtiyaç duyduğumuzu da kabul etmem gerekiyor