Biraz geç bir cevap olacak ama yine de deneyimlerimi paylaşmak istedim. Pandemide diğer insanlardan farklı olarak kilo almadım. Maksimum 1-2 kilo kadar almışımdır. Çünkü ben pandemiye kilolu girdim
Tabi ilk başlarında diyet kafasında ya da vücudumu değiştirme gibi bir derdim olmadı. Ama 2021 ile birlikte artık bedenimden çok rahatsız olmaya başladım çünkü benim için kilo alıp vermek bir döngüye girmişti. 100 kiloya çıkıp 15 kilo vererek 85 oluyordum ve bunu devamlı olarak tekrarlıyordum. 85e indikten sonra ister istemez kilo vermede yavaşlama oluyordu ben de o sınırı aşmak için çok fazla çabalamıyordum sonra tekrar başa dönüyordum.
2021 de yeniden 100 olunca artık tekrar kilo vermem gerekiyor dedim ama bu sefer her zaman yaptığımdan farklı olarak bir sürü öğünle ve saatlere dikkat ederek, diğer bir değişle sürdürülebilir olmayan ve bıraktığım an tekrar kilo alacağım bir şekilde olsun istemedim. Çünkü şunu net bir şekilde biliyorum ki benim metabolizmamı bozan, yavaşlatan şey ergenlik çağında yaptığım yanlış diyetlerdi. Hiç gerek olmamasına rağmen 3-5 kilo için saçma sapan İsveç diyetleri vs yapardım. Halbuki onlar kilo bile değildi.
Neyse ben bu sefer sürdürülebilir olsun diye hayatımdan hiçbir gıdayı çıkarmamaya karar verdim. Çünkü bir noktada birinin doğumgünü olacak pasta yenilecek. Fırından poğaça alınacak ve yenilecek. Ben çok iradeliyim diyorsanız başka ama vücudunu mesleği gereği fit tutanlar dışındakilerin hayatı boyunca daha önce çok severek tükettiği yiyecekleri tüketmeme ihtimali yok.
O dönemler IF diyeti vardı ama tek öğün yapmak benim hayatıma daha uygundu o yüzden ben tek öğünde karar kıldım. Yaparken böyle bir şey olduğunu bilmiyordum. Zaten kahvaltı alışkanlığı olan biri hiçbir zaman olmadım. Sadece ne zaman diyete girecek olsam kahvaltıyla güne başlamak farz gibi bir algı olduğundan gereksiz yere eklerdim. Velhasıl kendi hayatıma uygun olduğu için tek öğün beslendim. O dönem hayatım buna müsaitti. Geç kalkıyordum, online derse giriyordum. Öğleden sonra ders bitiyordu. Ardından 5-6-7 sularında öğünümü yiyordum.
Bu sistemin en güzel yanı neyi ne kadar yiyeceğinizi düşünmüyorsunuz. Ne varsa o yenilebiliyor, porsiyon kontrolü de yok. Lahmacunsa lahmacun, sağlıklı hamburgerse hamburger. Tek önem verdiğim şey tek öğünde her türlü besini almaktı. Örneğin pizza yiyeceksem yanına bir çorba ve salata eklemesi muhakkak yapmaya çalışıyordum. Çünkü içeriği itibariyle pizza besleyici bir şey değil ve yedikten kısa bir süre sonra acıkma ihtimalimiz çok yüksek. O yüzden o öğünden alınabilecek en iyi verimi almak gerekiyordu. Artı olarak gün aşırı youtube üzerinden Leslie gibi, Karen Hill’in videoları gibi yarım saatlik kardiyo egzersizleri yapıyordum. Azami dikkat etmiyordum ama çok fazla da fire vermiyordum.
En nihayetinde yediğime içtiğime çok dikkat etmeden, hayatı kendime ziyan etmeden, çoğu zamanda da ekstra ara öğün vs ekleyerek 5 ay gibi bir sürede 15 kilo verdim yeniden 85 oldum. İlk ay 7 kilo kadar gitti bu arada. Sonradan yavaşlamasının en temel sebebi olarak yağ kaybetmemi ve yediğim şeylerin her türlü besin olmasını görüyorum. Öyle ki ilk kez tekrardan 4-5 ay içinde 100 kiloya çıkmadım. Şimdilerde kilom 83 gibi. Geçen sene sadece şekeri bırakarak 3 ayda 78 e kadar indim ama sonra tekrar yemeye başladığım için 80 de kalmıştım. Geçtiğimiz 2 aydır çok düzensiz ve sağlıksız beslenmemden kaynaklı tekrar 83-84 lere çıktığım için yeniden OMAD e başladım. Bugün 5. günüm ödemimi attığımı söyleyebilirim. Yüzüm, ellerim ve bileklerim çok şişmişti onlar indi. İnşallah yıl sonuna kadar 73-74 e inmek istiyorum. Sonrası içinde planım 60 a kadar inmek.
Günün sonunda ideal kiloma ulaşamamış olsam da yağ yaktığım için her zaman döndüğüm kiloya dönmedim. Kilomu sabitleyebildim. Herkesin bedeni farklı dolayısıyla bu beslenme tarzının herkese uygun olduğunu düşünmüyorum. Aynı şekilde bir zamanlar dayatılan 3 ana 3 ara öğünün de herkese uygun olduğunu düşünmüyorum. Bence önemli olan nokta sürdürülebilir bir sistemi benimsemek. Hayatımıza adapte edebilmek.
Belki benim bu tecrübem çok motive edici gelmemiş olabilir ama yıllardır kilolarıyla mücadele edenler çok iyi bilir ki yüzlerce diyet deneyimlerimiz sonrası hep kilomuzu geri aldık. Benim için 40 kilo fazlam olması başka 15-20 kilo fazlam olması bambaşka. 80 sınırını kırıp hedefim 60 a inmeye cesaret edemememin en temel sebebi de bu aslında. Çünkü bir noktada kilo verebiliyorsunuz ama onu koruyamıyorsunuz. Vücudumuz da balon değil sonuçta ona iyi bakmalıyız:)