• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ölüyorum yalnızlıktan

canım bi sakıncası yoksa bulunduğun ili ve semti yazarsan yakınında oturan kızlar mutlaka ziyaret eder seni ya da dışarda biyerde buluşup tanışabilirsin ... aklıma gelen acil çözüm bu.yanıbaşında ki tek dostunada sahip çık bence eşinle ilişkini düzeltmeye çalış.mutsuz bir evlilik seni daha çok yıpatır.yeniden dr git ilacını değiştir kafanı toplamana yardımcı olur mutlaka
 
Komşuluğa gerçekten taktım, sanırım çok bel bağlamışım komşu olma durumuna. eşimle haftada 1 , 2 kere dışarı çıkıyoruz. Ama sorun zaten aradaki bağın kopması. Tek kelime edemeden çayımızı içip eve dönüyoruz. Ya ben mi çok abartıyorum bilmiyorum ama konuşacak bir şeyimiz kalmamış gibi hissediyorum.Ya dışarı çıkmasak evde film izliyoruz. Uyuya kalıyor o kadar. Eşim benim yüzümden ilgisini kaybetti. farkındayım. önceleri üstüne gittim hep canım sıkılıyor diye diye bıktırdım onu. ama ben daha beter oldum. depresyon ilaçları kullandığımdan beri yan etkileri sebebiyle iyice uyuştum. iş yapasım bile gelmiyor .gülesim gelmiyor. tek kalan gücümü oğluma harcıyorum. Ama eşimde beni canlandırmak için, ya en azından birazcık halimi anlasa, '' sen ne biçim insansın'' demek yerine birazcık empati kursa bana o da yetecek. GEçen gün biraz empati kur benimiçin bunu yap dedim '' empati'' lafını anlamadı ... düşünün.. daha ne diyeyim...

bende karar verdim çalışmaya... eşlerimiz hayatlarını yaşarken bizde asalak gibi onların hayatlarından faydalanmaya çalışıyoruz. onlar gezdirirse gezeriz. onlar evde kalmak isterse evde kalırız. ne kendimize ne de başkalarına bu şekilde faydalı olamayız diye düşünüyorum. çünkü psikolojimiz bozuluyor ve hiç bir erkek karşısında psikolojisi bozuk bir kadın istemez. eğlenceli kadınlar isterler. eğlenceli kadınlarında çevreleri geniştir ve anlatacak çok şeyleri vardır.
 
Çanakkaledeyim arkadaşlar. Eğer varsa Çanakkale'li , burada yaşayan :)

cnm kulüpteki (iğrenç manyak) kadın gibi yazan,doğan görünümlü şahinleri dikkate alarak arkadaş çağrısında bulun ..tecrübeyle sabittir (tabi benim kuruntum da olabilir:)))
 
Çanakkaledeyim arkadaşlar. Eğer varsa Çanakkale'li , burada yaşayan :)

Merhaba canım ben çanakkalede yaşamıyorum ama eşim çanakkaleli gayet iyi biliyorum sayılır çanakkaleyi küçük ama güzel şirin bir şehir oğlunla beraber merkeze gitmek zor mu olur senin oturduğun yere uzak mı?Eğer çok uzak değilse al oğlunu çık derim merkeze çarşı gez cafede otur oğlunla oyalan mutlaka birileriyle tanışırsın oğlun vasıtasıyla:)
 
Canım evde oturarak bunalımlar yaşamak ne demektir iyi bilirim...

Tam üç sene neredeyse evden çıkmadan yaşadım diyebilirim..

Şimdi de evde oturmaya vaktim yok:))) ayrı konu..

Canım vaktini iyi değerlendirmeni güzel hobiler bulmanı tavsiye ederim..

Vaktin olursa kurslara git..Şahsen vakit bulsam hat-tezhip,klasik Türk sanatları ve minyatür kurslarına gideceğim ama eve gelip yemek yemeğe zor vakit buluyorum..

Edebiyat mezunuymuşsun,ben de edebiyat okuyorum hem de çalışıyorum üstelik evliyim..Bir tek gün evimde yayıla yayıla oturmak için savaş veriyorum:)))

Bizim alanımız çok güzel bir alandır,Osmanlıca çeviriler yapabilirsin,tabii orada böyle bir talep ve iş alanı var mı bilmiyorum ama sayfa başına hem iyi bir gelir elde edersin hem oyalanırsın..Gün içinde bir amacın olur..Osmanlıca çözmek nasıl vakit alır benden daha iyi bilirsin:))

İlgi alanını bilmiyorum ama ilgilerine yönelik keyif alacağın kurslara yönel derim..

Oradaki arkadaşlarla toplandığınız günler olur,çeşitli paylaşımlar yaşarsınız,ne güzel olur..

Keşke benim de vaktim olsa da gitsem..

Ehliyetin yoksa bu fırsatta aradan çıkar,hem sosyalleşme imkanı bulursun..

Eşin balığa gidiyorsa sen de onunla git,balık tutmak çok keyifli bir iştir,Çanakkale zaten çok güzel bir coğrafya,balık tutarken amatör fotoğraflar çekebilirsin

Bu bile insana bir meşgaledir..

Kitap oku demiyorum edebiyatçılar kitapları nasıl siler süpürür biliyorum:))

Komşuluk ilişkilerinden ben artık umudumu kestim,artık bu zamanda kimse can komşu,can arkadaş olmuyor bunu anladım..

Tavsiye edebileceklerim bunlar canım,imkanlar dahilinde ilgi alanlarına göre değerlendirirsin..

Yalnız bir şey de söylemek istiyorum ki çok söylenerek eşini bunaltma..Sonra daha büyük sorunlarla karşılaşmayasınız canım:))
 
yazdıkların hiç saçma değil sana kitap oku el işi falan yap diyecektim ama onları zaten fazlasıyla yapıyormuşsun:)komşuluk ilişkilerini de zorlama bence boşver demekki komşuluk denen birşey yok apartmanınızda.burada eşine biraz iş düşüyor tedavi görüyormuşsun eşin senin bu durumunu bildiğine göre neden seni dışarı çıkarıp biraz gezdirmiyor arkadaşlarıyla balığa gideceğine seni eşin de biraz yalnız bırakmış ondan hergün eve düzenli para bırakmasını rica et sonuçta acil bir iş de olabilir böylece çok sıkıldığın zaman çarşıya da gidersin bir de halk eğitim merkezlerinin kursları var takı kursu ahşap boyama kursu falan belirli günlerde oluyor 1-2 saatlik birşey onlara katılabilirsin hemde orada belki birileriyle tanışabilirsin bir de eşinin arkadaşlarının eşleriyle falan tanış belki kafa dengi bir arkadaş bulabilirsin onların arasından şimdilik aklıma bunlar geldi yalnızlık kötüdür bende üniversitede okuyorum ve tek yaşıyorum şu an. arkadaşlarım var ama 24 saat beraber olamıyorsunuz o yüzden senin durumunu anladım umarım bir an önce öğretmenliğe başlayıp o evden tanışırsınız
 
bir de eşinden bahsederken empati lafını anlamadı cahilce yorumlar yapıyor falan demişsin eşinin eğitimi senden daha alt seviyede mi canım diğer sayfalara baktım da senin eşinle olan sorunların asıl problemlerinin kaynağı gibi geldi aynı dili konuşmuyorsunuz sanırım
 
Okurken dahi içim karardı durumun bu kadar vahimse üzücü
fakat işe başlayacağım ev değiştireceğim demişsin
inşallah hemen olur
Bak en azından bir umudun var:28:
 
merkeze taşınmanız imkansızmı:26:
gerçekten üzüldüm
yazdıkarınız hiçte saçma değil..
kim dayanabilir bu kadar yalnızlığa
benimde şu sıralar okadar çok ihtiyacım varki arkadaşa......
bnde yeni taşındım
azçok ortamımda oluştu ama kafa dengi deil işte:50:
ben bu şekilde sıkılırken
hiç kimsenin olmaması çok zordur
eşinize çok görev düşüyo:47: çoook
 
Teşekkür ederim yorumlarınıza.. Ç.kale'nin tüm güzelliklerinden faydalanmaya çalışıyorum. Ama öyle bir şey ki ; oğlum küçükken bırakacak kimsem olmadığı için mecburen fazla dışarı çıkamıyordum. yarın 2 yaşına girecek. Sürekli o oyalansın , arkadaştan eksik kalmasın, iyi yetişsin diye parka , deniz kenarına, ne bileyim insanların olduğu yerlere gidiyorum. Eşim onunla birlikte balığa gitmemi istemiyor. Bir kaç kez sürpriz yaptım, yanına söylemeden gittim. hoş olmadı. ben de vazgeçtim. oysaki fotoğraf çekmeyi çok severim. üstelik balık tutma durumunu da eşime söyleyen benim. ben ikimize de olta almıştım. ama ben tutamadım. erkekler oluyormuş. bir kadının ne işi varmış. zaten uzaklarda tutuyor balığı , kendi arkadaşlarıyla. alkol de var tabi.. evet eşimle kültür farkının alasını yaşıyoruz. ben ona her durumunda destek olurken ( iş stresi , hastalıkları vs. ) o bana ya inanmıyor, ya da destek olmak zor geliyor. Eşim kadının evdeyse ev işlerini ezberlemiş gibi yapmasını , her hangi bir sosyal ortama gerek duymamasını , sürekli motive olmuş bir şekilde gülümsemesini, derdi olmamasını düşünen biri. evet ben de artık buna inanıyorum. evlilikte eşitlik olmuyormuş. ayrıca '' düşünme , cahillik mutluluktur '' lafına o kadar inanıyorum ki artık.

Bir şey daha anlatayım.. Facebook hesabım vardı. orda eski tüm arkadaşlarımla görüşüyordum. sonra manik- depresif diye bir gruba girdim. orda arkadaşlıklar edindim. samimi olmayan,yani gayet düzeyli ve sadece sevdiğim kitaplardan yazarlardan konuşabileceğim, hoş sohbet edebileceğim kişilerdi. ama eşimin anlamayacağını düşünüp bundan bahsetmedim bile.gizliyecek bir durumum da yoktu. ama sadece anlatmadım. bir gün eşim yazdıklarımı, bana yazılan yorumları okumuş. dünyayı başıma yıktı. facebook hesabımı kapatmak zorunda kaldım. o ısrar etti. halbuki hiçbir erkekle birebir bir konuşmam yoktu. bayan üyelerle de arkadaşlık kuracak gibi bir sohbet de yoktu ortada. sadece edebiyattan konuşulmuş yazılar vardı. '' elalem onun karısıyla nasıl konuşabiliyormuş vs. '' diye bağırdı çağırdı..
sohbet edemiyoruz açıkçası.. bu 3 senede yapmadığım etkinlik kalmadı. el işleri yapıp 10marifette (oradaki üye adım da ayme. ) yayınladım. orda dostluklar kurmaya çalıştım. yarışmalar kazandım. eşim destek oluyordu hep ama bi süre sonra bu da bana yetmedi. şiir yarışmalarına katıldım orada dereceler kazandım. doğudan makyaj malzemesi alıp facebooktan arkadaşlarıma sattım, bir blog yazdım. içimi dökmek için.. yaptım da yaptım.. ama hastayım.. sadece yanımda eşimden başka kimsem yok. o da yokmuş gibi davranıyor. her şey normalmiş gibi olsun istiyor. dün gece 1 de eve geldi.. üzerine arkadaşının yanında onu rezil etmişim arayarak.. onun için sabaha kadar bana bağırdı. şuan gözlerim davul gibi. ağlamanın nasıl bir acizlik olduğunu 9 yaşımdan beri bilirim. ama ağlamaktan başka yapacak bir şeyim yok. gücüm kalmadı...
 
Yalnızlıktan, arkadaşsızlıktan şikayet eden ne kadar çok insan var günümüzde.

Etrafında kimsenin olmaması ayrı dert, olunca da kafana uymaması ayrı dert.

Sorununu çok iyi anlıyorum ama seninle benzer sorunları yaşayan çok insan var emin ol.
 
ah canım ya tüm yazdıklarını okudum gerçekten çok zor bunu ben de iyi bilirim. bende temmuzda bir yıl olacak evleneli başka şehire gelin geldim. Okdar zorlanıyorum ki o kadar yanlızım ki senin yine çocuğun var ona şükret onun için ayakta kal onunla birşeyler yapın o bile senin için bir arkadaş. Hiç değilse canımdan diyebileceğin tek kişi o var. Benimhenüz bebeğim olmadı erken biliyorum ama sıkıntılarım olduğu için hamile kalmam zor görünüyor tedaviye başlıyacağım yakında. Ben de tüm gün 4 duvara bakmaktan yoruldum duvardaki çizgileri bile ezberledim artık. Ailemden uzakta nefes almaya çalışıyorum eşimin ailesi destek olmadı yanımda olmadılar. Onlara mecburi ziyaret yapıyoruz gayet samimiyetsiz bir ortam annesi yok çünkü analığı var o da hiç oralı değil bana karşı oldukça mesefali ben de ona karşı artık. Dolayısıyla ben burada aile hasretiyle yanıp tutuşuyorum sadece bir tane arkadaşım var eşimn arkadaşının hanımı onunla arada gidip geliyoruz. Ben de üniversite mezunuyum çok iyi bir pozisyonda çalışıyordum İstanbulda buraya geldim küçük bir ilçe çalışma imkanımda yok. Allahtan bu süreçte eşim bana çok destek oluyor çok şükür ondan razıyım. Aynı dili konuşabiliyoruz beni anlayabiliyor azcık sıkıldığımı görse gel gezdireyim diyor. Ama farkettim yüzümü asınca bunaldığımı ona hissettirince artık ne yapalım ne istiyosun gel şunu yapalım diyor ama hafif de olsa bunaldığını hissediyorum. Allah razı olsun ondan ama senden öğrendiğim birşey oldu artık çok sıkılıyorum diyip onunda evden uzaklşamasını sağlamamam gerek çünkü neticede o da insan sen diyorsun ya hani sıktım ona söyleye söyleye. Ben bunu yapmamaya çalışayım artık.
Benim de apartmanımda kimseyle komşuluk ilişkim yok kimseyi görmüyorum bile herkes asansöre çıkıp dairesine giriyor hiç komşum yok.
Öyle zorlanıyorum ki bazen nefes almam zorlaşıyor boğazımda düğümleniyor sanki.
Sen en azından kendi evine geçeceksin inşallah orada ortamın olur bir de muhakkak ne yap et kendini köreltme imkanın var çalış lütfen. Çok kapasiteli bir bayana benziyorsun lütfen artık silkelen canım çok güçlü ol ve kimseye koz verme. Eltin ve ya eşinin ailesi bunu koz olarak görmesinler onları mutlu etme lütfen. Ben de kendi dertleri anlattım sıkmamışımdır umarım ama durumumuzun çok da farklı olmadığına dikkat çekmek istedim. Ben de bazen diyorum ki böyle yaparsam Allah korusun bir de psikolojimi bozarım bu sefer daha büyük sıkıntılar beni bekler bazen kızıyorum kendime güçlü olmalıyım diyorum. İnsanın ruh sağlığı gibisi ok bazen sıkıntımı üzerime mal etmek istemiyorum. Sen de silkelen ne olur çok gençsin yavrun var hem kendini hem eşini yeme. Eşini ufaktan ufaktan değiştirmeye çalış. En azından bebeğini bahane et beraber parka götürün beraber büyük alışveriş merkezine çıkın çocuğu eğlendirelim diye. Ne bileyim eşin sana destek olması için zorla da olsa yüzünü asma çok bunaldığını ona belli etme bu sefer hayat sana zindanken ona da oluyor bu sefer yuvan sarsılıyor. Kendini topla arkadaşım eşinin seni anlamadığını falan bir kenera bırak ruh sağlığını düşün. Eşinle olan ilişkini yavaş yavaş düzelt. Sen onun için herşeyi göze aldın onun için katlandın herşeye demek ki çok sevdin o da seni çok seviyor emin ol. Ben de eşim için herşeyim bıraktım ufacık ilçeye geldim. Şimdi kafasına çıkamam ki. Allah razı olsun ondan şimdi anlıyor inşallah ilerde de aynı sabırla şefkatle yaklaşır bana. Sen de kendine söz ver asla bunalım takılma eşine belli etme biraz hayat dolu ol bunu başarırsın eminim çok geç değil daha çok yenisin yeni evlisin. Gör bak herşey güzel olacak kendi evine çıkınca çok farklı olacak. Ama neşeni kaybetmeden çağır onu geri eşinle yatağını asla ayırma hem çok günah hem de bu yuvanı çok önemli derecede sarsar. Erkektir bu allah korusun sende bulamadığını dışrda aramaya kalkar. Eminim güzel de bir bayansındır yatağını eşinle paylaş canım kardeşim nolur güçlü ol ben inanıyorum ki başarırsın. Gerçekten durmundan çok etkilendim. Kendi doktorun kendin ol Rabbine sığın yavaş yavaş kendi kendini terapi ederek o ilaçlarından da kurtulmaya çalış olur mu? İnan hayat onalara bağlı olarak yürümez yarın öür gün evladınında sağlıklı bir ortamda yetişmesi için silkelen biraz. Sen süper bir kadın süper bir annesin. Sen sileken bak eşinde yavaş yavaş değişecek sen değiştireceksin. Herşey gönlünce olsun evliliğini ayakta tut bitanem
 
Son düzenleme:
bende çok yalnızım arkadaşlarım arayıp sormaz ben ararım hadi bağlantı kopmasın diye.sevgilimde yok zaten.birde günümüz internet çağı herkes internetten konuşuyo.hiç sevmiyorum bunu.mesaj bile yeter bana.inşallah en kısa zamanda kurtuluruz bu dururmdan..:25:
 
ah canım ya tüm yazdıklarını okudum gerçekten çok zor bunu ben de iyi bilirim. bende temmuzda bir yıl olacak evleneli başka şehire gelin geldim. Okdar zorlanıyorum ki o kadar yanlızım ki senin yine çocuğun var ona şükret onun için ayakta kal onunla birşeyler yapın o bile senin için bir arkadaş. Hiç değilse canımdan diyebileceğin tek kişi o var. Benimhenüz bebeğim olmadı erken biliyorum ama sıkıntılarım olduğu için hamile kalmam zor görünüyor tedaviye başlıyacağım yakında. Ben de tüm gün 4 duvara bakmaktan yoruldum duvardaki çizgileri bile ezberledim artık. Ailemden uzakta nefes almaya çalışıyorum eşimin ailesi destek olmadı yanımda olmadılar. Onlara mecburi ziyaret yapıyoruz gayet samimiyetsiz bir ortam annesi yok çünkü analığı var o da hiç oralı değil bana karşı oldukça mesefali ben de ona karşı artık. Dolayısıyla ben burada aile hasretiyle yanıp tutuşuyorum sadece bir tane arkadaşım var eşimn arkadaşının hanımı onunla arada gidip geliyoruz. Ben de üniversite mezunuyum çok iyi bir pozisyonda çalışıyordum İstanbulda buraya geldim küçük bir ilçe çalışma imkanımda yok. Allahtan bu süreçte eşim bana çok destek oluyor çok şükür ondan razıyım. Aynı dili konuşabiliyoruz beni anlayabiliyor azcık sıkıldığımı görse gel gezdireyim diyor. Ama farkettim yüzümü asınca bunaldığımı ona hissettirince artık ne yapalım ne istiyosun gel şunu yapalım diyor ama hafif de olsa bunaldığını hissediyorum. Allah razı olsun ondan ama senden öğrendiğim birşey oldu artık çok sıkılıyorum diyip onunda evden uzaklşamasını sağlamamam gerek çünkü neticede o da insan sen diyorsun ya hani sıktım ona söyleye söyleye. Ben bunu yapmamaya çalışayım artık.
Benim de apartmanımda kimseyle komşuluk ilişkim yok kimseyi görmüyorum bile herkes asansöre çıkıp dairesine giriyor hiç komşum yok.
Öyle zorlanıyorum ki bazen nefes almam zorlaşıyor boğazımda düğümleniyor sanki.
Sen en azından kendi evine geçeceksin inşallah orada ortamın olur bir de muhakkak ne yap et kendini köreltme imkanın var çalış lütfen. Çok kapasiteli bir bayana benziyorsun lütfen artık silkelen canım çok güçlü ol ve kimseye koz verme. Eltin ve ya eşinin ailesi bunu koz olarak görmesinler onları mutlu etme lütfen. Ben de kendi dertleri anlattım sıkmamışımdır umarım ama durumumuzun çok da farklı olmadığına dikkat çekmek istedim. Ben de bazen diyorum ki böyle yaparsam Allah korusun bir de psikolojimi bozarım bu sefer daha büyük sıkıntılar beni bekler bazen kızıyorum kendime güçlü olmalıyım diyorum. İnsanın ruh sağlığı gibisi ok bazen sıkıntımı üzerime mal etmek istemiyorum. Sen de silkelen ne olur çok gençsin yavrun var hem kendini hem eşini yeme. Eşini ufaktan ufaktan değiştirmeye çalış. En azından bebeğini bahane et beraber parka götürün beraber büyük alışveriş merkezine çıkın çocuğu eğlendirelim diye. Ne bileyim eşin sana destek olması için zorla da olsa yüzünü asma çok bunaldığını ona belli etme bu sefer hayat sana zindanken ona da oluyor bu sefer yuvan sarsılıyor. Kendini topla arkadaşım eşinin seni anlamadığını falan bir kenera bırak ruh sağlığını düşün. Eşinle olan ilişkini yavaş yavaş düzelt. Sen onun için herşeyi göze aldın onun için katlandın herşeye demek ki çok sevdin o da seni çok seviyor emin ol. Ben de eşim için herşeyim bıraktım ufacık ilçeye geldim. Şimdi kafasına çıkamam ki. Allah razı olsun ondan şimdi anlıyor inşallah ilerde de aynı sabırla şefkatle yaklaşır bana. Sen de kendine söz ver asla bunalım takılma eşine belli etme biraz hayat dolu ol bunu başarırsın eminim çok geç değil daha çok yenisin yeni evlisin. Gör bak herşey güzel olacak kendi evine çıkınca çok farklı olacak. Ama neşeni kaybetmeden çağır onu geri eşinle yatağını asla ayırma hem çok günah hem de bu yuvanı çok önemli derecede sarsar. Erkektir bu allah korusun sende bulamadığını dışrda aramaya kalkar. Eminim güzel de bir bayansındır yatağını eşinle paylaş canım kardeşim nolur güçlü ol ben inanıyorum ki başarırsın. Gerçekten durmundan çok etkilendim. Kendi doktorun kendin ol Rabbine sığın yavaş yavaş kendi kendini terapi ederek o ilaçlarından da kurtulmaya çalış olur mu? İnan hayat onalara bağlı olarak yürümez yarın öür gün evladınında sağlıklı bir ortamda yetişmesi için silkelen biraz. Sen süper bir kadın süper bir annesin. Sen sileken bak eşinde yavaş yavaş değişecek sen değiştireceksin. Herşey gönlünce olsun evliliğini ayakta tut bitanem

Çok teşekkür ederim . ne kadar da güzel anlatmışsın. İçtenliğin için, güzel duyguların için çok çok teşekkürler. mutlu olmayı ben de çok istiyorum. demişsin ya psikolojik sağlık çok önemli. ben onu çoktan kaybettim sanırım. Ama Allah'a sığındım, ona yalvardım her zaman. Dualarım hiç eksilmedi. Biliyorum önümde güzel günler var. Ama eşime karşı artık ne kadar neşeli de davransam sanırım ipler koptu mu bir daha eskisi gibi düzelmiyor. Eşimin benden fazla psikolojik sorunları var bence. Aile terapistine ya da birlikte bir psikolojik danışmana gitmeyi bile teklif ettim. Fakat bu tarz durumlardan hoşlanmayan, çok klasik bir yapıda. Yeri geldi rol yaptım, mutluluk oyunu oynadım. O zaman da üste çıkmaya başladı. Kendini üstün gören, her dediğinin doğru olduğunu sanan biri. Ben evliliği böyle zannetmemiştim. Evlilik bana göre ; ortak paylaşımların sevgiyle yaşandığı yerdir. Herkesin bir özeli vardır ama kimse kimseyi ne duygusal ne de maddi anlamda sömürmez. Eşim onun dediği gibi, kendi karakteri gibi yaşamamı istiyor. Tamam, belki doğru olan odur. Ama benim doğrularım, benim düşüncelerim onun için bir anlam ifade etmiyor. Çok alakasız bir örnek olacak belki ama söylemek isterim ki anlayın onun yapısını ; bir gün özel bir hastanedeydik. Ben de orada çalışan kızlar için '' bu kızlar burada çalışmak için nasıl başvuruyorlar'' diye eşime sordum. amacım yani bi sağlık görevlisi olarak çalışmak için sağlık okullarında mı okumalılar, yoksa memur olarak mı ? onu merak etmiştim sadece. ve eşimin verdiği cevap '' sadece kaşar olmaları yetiyor( çok özür dilerim bu kelimeyi yazdığım için, böyle bir görevde çalışan varsa lütfen yanlış anlamasınlar ) bu cevap üzerine tabiki şok oldum. Yani kısaca eşimin hayat görüşü çok kısıtlı. Bu sorumun üzerine bile tartıştık saatlerce. Çünkü bana göre oradaki kızların bakımlı, güzel olması beni ilgilendirmez sadece onlara insan gözüyle bakarım. erkek de kadın da benim için insandır. ve ne olursa olsun insan olduğu için saygı duyarım öncelikle. Ama eşim umursamaz böyle şeyleri. belirli topluluklara paylaştırır. yargılar, hüküm verir. '' Yaratılanı hoş gör Yaradandan ötürü '' derim bana edebiyat yapma der. çıkar işin içinden. O kolayca küfredebilir; sadece araba kullanırken önünden koşturarak geçen bir insana. insanları hemen yargılar. bu kötü kadındır kesin, bu tembel, bu akılsız.. vs. vs. ben mi çok duygusalım, ben mi çok ince düşünüyorum bilemiyorum. Bir de benim yalnızlığımla yani hiç arkadaşımın olmamasıyla dalga geçer sürekli, laf söyler. Yani böyle bir ortamda, böyle iğrenç düşüncelerin olduğu evde kalmaktan yoruldum. asıl sıkıntı bu sanırım. şuanda bile deli gibi yazmamın sebebi de bu. anlatacak kimsem yok resmen destan gibi yazıyorum. ailemi düzgün tutmak, sağlık mutlu bir aile yapmak için çok çabaladım. ama artık ona bile gücüm yok. canım istemiyor. sonuç hep aynı diyorum. anlatacak o kadar çok şey var ki..
 
bende 2 yıl önce üni kazandım, kazandığım şehre taşındık annem babam ben, maddi ve bazı ailevi sebeplerden dolayı zorunda kaldık diyebilirim. burada da hiç komşuluk yok, ne bir hoşgeldin diyen oldu nede 2 çift laf eden. okul açıldığı zaman haliyle kalabalıklaşıyor öğrenci geldiği için, birde burası öğrenci ve asker şehri diyebilirim. çünkü kışın öğrenci yada asker olmasa yerlisi çok az. etraftaki apartmanlara bakıyorum da hiç mi insan olmaz nasıl bir şehir bilmiyorum.

okul dönemi güzel geçiyo diyebilirim, dersler oluyo yoğun oluyorum zaten arada da arkadaşlarla dolaşıyoruz bi şekilde geçiyo. birde ufacık bir şehir, istanbuldan sonra buraya taşınınca bunalıma girmiştim bende. deniz yok arkadaş yok çevre yok gezecek bi yer yok. iyiki bi "mecburiyet" caddesi var yani azcık dükkanlara bakıyoruz. tek cadde üzerine kurulmuş bi şehir resmen. adı bile ne güzel mecburiyet caddesi.

yaklaşık 2 hafta önce okullar kapandı haliyle herkes gitti, annemde çalışıyor, babam emekli, bütün gün babamla evde oturuyorum. resim bölümü öğrencisiyim, resim yapıyorum, kitap okuyorum, arada ales çalışıyorum, yemek yapmayı öğreniyorum, biraz kk derken gün geçiyor bi şekilde ama gün içinde nerdeyse hiç konuşmuyorum diyebilirim. sevgilim de istanbul da, uzak kaldık birbirimize, o aradığında bile saatlerce konuşmamanın sonucu zor çıkıyo ağzımdan kelimeler bazen. sağolsun güldürüyo neşelendiriyo. o da olmasa konuşmayı unuturum herhalde.:nazar:

ne olursa olsun insan bir sese, bir gülüşe, sıcak bir sohbete ihtiyaç duyuyo. çok iyi anlıyorum sizi, bir an önce şu ev işiniz olursa taşınırsanız inşallah istediğiniz gibi bir ortamınız olur. bu arada eşinize de çok kızdım. sadece kendini düşünüyor, arkadaşlarıyla balığa gideceğine arada bir çocuğuyla sizi alsa yanına da, bi yerlere götürse, biraz dolaşsanız gülüp eğlenseniz daha iyi olmaz mı?
 
Son düzenleme:
Çok teşekkür ederim . ne kadar da güzel anlatmışsın. İçtenliğin için, güzel duyguların için çok çok teşekkürler. mutlu olmayı ben de çok istiyorum. demişsin ya psikolojik sağlık çok önemli. ben onu çoktan kaybettim sanırım. Ama Allah'a sığındım, ona yalvardım her zaman. Dualarım hiç eksilmedi. Biliyorum önümde güzel günler var. Ama eşime karşı artık ne kadar neşeli de davransam sanırım ipler koptu mu bir daha eskisi gibi düzelmiyor. Eşimin benden fazla psikolojik sorunları var bence. Aile terapistine ya da birlikte bir psikolojik danışmana gitmeyi bile teklif ettim. Fakat bu tarz durumlardan hoşlanmayan, çok klasik bir yapıda. Yeri geldi rol yaptım, mutluluk oyunu oynadım. O zaman da üste çıkmaya başladı. Kendini üstün gören, her dediğinin doğru olduğunu sanan biri. Ben evliliği böyle zannetmemiştim. Evlilik bana göre ; ortak paylaşımların sevgiyle yaşandığı yerdir. Herkesin bir özeli vardır ama kimse kimseyi ne duygusal ne de maddi anlamda sömürmez. Eşim onun dediği gibi, kendi karakteri gibi yaşamamı istiyor. Tamam, belki doğru olan odur. Ama benim doğrularım, benim düşüncelerim onun için bir anlam ifade etmiyor. Çok alakasız bir örnek olacak belki ama söylemek isterim ki anlayın onun yapısını ; bir gün özel bir hastanedeydik. Ben de orada çalışan kızlar için '' bu kızlar burada çalışmak için nasıl başvuruyorlar'' diye eşime sordum. amacım yani bi sağlık görevlisi olarak çalışmak için sağlık okullarında mı okumalılar, yoksa memur olarak mı ? onu merak etmiştim sadece. ve eşimin verdiği cevap '' sadece kaşar olmaları yetiyor( çok özür dilerim bu kelimeyi yazdığım için, böyle bir görevde çalışan varsa lütfen yanlış anlamasınlar ) bu cevap üzerine tabiki şok oldum. Yani kısaca eşimin hayat görüşü çok kısıtlı. Bu sorumun üzerine bile tartıştık saatlerce. Çünkü bana göre oradaki kızların bakımlı, güzel olması beni ilgilendirmez sadece onlara insan gözüyle bakarım. erkek de kadın da benim için insandır. ve ne olursa olsun insan olduğu için saygı duyarım öncelikle. Ama eşim umursamaz böyle şeyleri. belirli topluluklara paylaştırır. yargılar, hüküm verir. '' Yaratılanı hoş gör Yaradandan ötürü '' derim bana edebiyat yapma der. çıkar işin içinden. O kolayca küfredebilir; sadece araba kullanırken önünden koşturarak geçen bir insana. insanları hemen yargılar. bu kötü kadındır kesin, bu tembel, bu akılsız.. vs. vs. ben mi çok duygusalım, ben mi çok ince düşünüyorum bilemiyorum. Bir de benim yalnızlığımla yani hiç arkadaşımın olmamasıyla dalga geçer sürekli, laf söyler. Yani böyle bir ortamda, böyle iğrenç düşüncelerin olduğu evde kalmaktan yoruldum. asıl sıkıntı bu sanırım. şuanda bile deli gibi yazmamın sebebi de bu. anlatacak kimsem yok resmen destan gibi yazıyorum. ailemi düzgün tutmak, sağlık mutlu bir aile yapmak için çok çabaladım. ama artık ona bile gücüm yok. canım istemiyor. sonuç hep aynı diyorum. anlatacak o kadar çok şey var ki..

gerçekten durumuna çok üzüldüm ama şu var sanırım senin sorunun yanlızlıktan çok eşinle olan kopukluğunuz ve fikir ayrılıklarınız. Bu da hepsinden vahim işte. Nasıl bu kadar zıt olabilirsiniz onun eğitim durumu nedir? Benim de eşim lise mezunu ben üniversite illaki farkediyor bazen dediğin gibi yetersiz kaldığını hissediyorum ama bunu ona farkettirmeden onu örselemden onun bir adım ileriye geçmesi için ona fırsat yaratıyorum ne biliyim fikrini soruyorum kendini ifade etmesi için elimden geleni yapıyorum. Ama çok şükür çok büyük sıkıntı yaşamaıyorum ufak tefek şeyler işte biraz az konuşur kendini ifade etmekte biraz zorlanır diye düşünüyorum. Neyse arkadaşım ama bu durumda yapacak bişeyim yok diyorsunpeki ne olacak o zaman kendine bir yön belirlemen gerekir.
1. Ya ben bu işin altından kalkamıyorum beklediğim evlilik bu değildi eşimle anlaşamıyorum yolları ayırmalıyım diyeceksin,
2. Bunca şeylere rağmen seçim benim seçimimdi iyi kötü bir seçim yaptım yuvamı kurtarmak için elimden geleni yapmam lazım çünkü ömrümün sonuna kadar bu evliliği sürdürmeliyim
Tabiki birinci şıkkı ben bile istemeyerek yazdım ama durum öyle sen de iyi düşün. Ya bu deveyi gütmeli ya da bu diyardan gitmeli...
Önce ne yapman gerektiğine bir karar ver eğer istediğin yuvanın devamı ise ona göre şekil ver hayatına. Çünkü bu şekilde kendine de zarar veriyorsun yuvana da eşine de. yapacak bişey yok diyorsun ama ömür boyu da böyle gitmez ki o zmana elini kolunu bağla otur bakalım ne oluyor. Bir yerden başlamalısın. Annem hep der ki bir kadın eşiyle mutlu değilse o kadın hep hastadır. Hep başı ağrır bir yeri ağrır ruhu hastalanır. Ama eşiyle iyise birbirlerine yetiyorsa o kadın iyidir. Bu çok doğru ben eişmle tartışsam azıcık aramız açılsa nasıl komalık oluyorum kendimi değersin ne biliyim çok tuhaf hissediyorum ruhum bile hastalıklı olup çıkıyor. Mutluktan öte hiçbirşey yok. Hadi ama çok sevdiğin uğruna herşeyini bırakıp geldiğin eşin o zmaan daha mı mükemmeldi o zaman da bu huylarını farkedemiyor muydun? Onu öyle kabullenmekten başka çaren yok yani şöyle ki sen eğitimlisin sen kapasitelisin ama onunla aynı dili paylaşamıyorsun bunu değiştiremezsin o yüzden görmezden gelmek ya da onu öyle sevmek en kolayı sanırım. İnan kolay değil biliyorum akıl da vermiyorum sakın yanlış anlama canım ama bir "silkelen". Bunu yap lütfen. Bence yatak ayırmak çok kötü bir davranış işe ilk olarak oradan başlamalısın. O senin hayat arkadaşın küs de olsanız o yatakta yatmalısınız yatağı ayırmak çok tehlikeli bir durum. Ne yani o kadar mı tiksiniyorsun ondan o kadr mı istemiyorsun. Yatak ayırmaya kadar gelmemeli olay. Bunu kendine neden yapıyorsun. Onun seni anlaması için surat asarsan yatak ayırırsan erkek milletidir bir nazlar iki nazlar ama üçüncü de eee senle mi uğraşayım der. Malesef evlilik iğneyle kuyu kazmak kadar zor. Bişeyler yap arkadaşım ve hergün de burada bizimle paylaş. Başla bir yerlerden yavaş yavaş. Sonra çok geç olur geç oldu diyorsun ama hiç birşey için geç değil emin ol.
 
bende 2 yıl önce üni kazandım, kazandığım şehre taşındık annem babam ben, maddi ve bazı ailevi sebeplerden dolayı zorunda kaldık diyebilirim. burada da hiç komşuluk yok, ne bir hoşgeldin diyen oldu nede 2 çift laf eden. okul açıldığı zaman haliyle kalabalıklaşıyor öğrenci geldiği için, birde burası öğrenci ve asker şehri diyebilirim. çünkü kışın öğrenci yada asker olmasa yerlisi çok az. etraftaki apartmanlara bakıyorum da hiç mi insan olmaz nasıl bir şehir bilmiyorum.

okul dönemi güzel geçiyo diyebilirim, dersler oluyo yoğun oluyorum zaten arada da arkadaşlarla dolaşıyoruz bi şekilde geçiyo. birde ufacık bir şehir, istanbuldan sonra buraya taşınınca bunalıma girmiştim bende. deniz yok arkadaş yok çevre yok gezecek bi yer yok. iyiki bi "mecburiyet" caddesi var yani azcık dükkanlara bakıyoruz. tek cadde üzerine kurulmuş bi şehir resmen. adı bile ne güzel mecburiyet caddesi.

yaklaşık 2 hafta önce okullar kapandı haliyle herkes gitti, annemde çalışıyor, babam emekli, bütün gün babamla evde oturuyorum. resim bölümü öğrencisiyim, resim yapıyorum, kitap okuyorum, arada ales çalışıyorum, yemek yapmayı öğreniyorum, biraz kk derken gün geçiyor bi şekilde ama gün içinde nerdeyse hiç konuşmuyorum diyebilirim. sevgilim de istanbul da, uzak kaldık birbirimize, o aradığında bile saatlerce konuşmamanın sonucu zor çıkıyo ağzımdan kelimeler bazen. sağolsun güldürüyo neşelendiriyo. o da olmasa konuşmayı unuturum herhalde.:nazar:

ne olursa olsun insan bir sese, bir gülüşe, sıcak bir sohbete ihtiyaç duyuyo. çok iyi anlıyorum sizi, bir an önce şu ev işiniz olursa taşınırsanız inşallah istediğiniz gibi bir ortamınız olur. bu arada eşinize de çok kızdım. sadece kendini düşünüyor, arkadaşlarıyla balığa gideceğine arada bir çocuğuyla sizi alsa yanına da, bi yerlere götürse, biraz dolaşsanız gülüp eğlenseniz daha iyi olmaz mı?
mecburiyet caddesi dedin de Erzurumda mı okuyorsun ben orada okumuştum işkenceydi :)
 
bir de şunu es geçmeyelim o geldi aklıma :)
bak mesela burda bir çok arkadaşımız öyle konular açıyor ki eşleriyle ilgili bir çoğumuz sen nasıl bu evliliği yürütüyorsun ayrıl daha fazla kalma o evde gibi yoruplar yapıyoruz. Tek çareyi boşanma olarak gösteriyoruz dertli arkadaşımıza değil mi? Ama emin ol şuanda sana kimse böyle birşeyi yazmaz çünkü senin durumun senin gördüğün kadar vahim değil. Senin çektiğin de kolay değil biraz fazla bunalmışsın belki depresyondasın eşinle olan kopukluğunuzdan dolayı ama bak işte eşim çok kötü bir insan değil belki kendi fazla geliştirememiş. belki dünyaya at gözlükleriye dar bir pencereden bakıyor. Ama eşinin kötü ahlakı kötü huylar yok anladığım kadarıyla. çocuğuna karşı sana karşı şiddeti kötü lafları var mı? Bilmiyorum anlattıkların bu ve bunun gibiyse gerçekten çok kötü değil gerçekten birşeyler kurtarılabilir yuvan ayakta tazeliğini koruyabilir.
 
Haklısınız.. Yatak ayırmak, surat asmak, işe yaramamak çok yanlış. Evliliği değil sadece hayatı öldürüyor. Yatak ayırma sebebi oğlum geceleri çok fazla ağlayıp uyanıyor, eşimin uykusu bölündüğü için başka odada yatmaya başladı.Bir daha öyle gitti. Düşünün evi halini. Eşim lise mezunu. Tamamdır kabul ediyorum. Arada bir fark var veya yok öyle kabul etmişim, sevmişim. Ama ben öncelikle insanın davranışlarının insan gibi olmasından yanayım. Geriye kalan eğitim aşılacak bir şey. Onu öyle kabul ettiğim zamanlar da öyle bir laf ediyor ki dünya başıma yıkılıyor. Ya ailem için , ya da karakterim için. Kaldı ki ailem dedğim de iki insan ablam ve annem. Babam yok. Ablam da mardin' de evli. Annem tek başına başka şehirde yaşıyor oldukça yaşlı. Onlar için kötü sözler söyleyince çıldırıyorum.

Ne kadar güzel bir söz .. evet kadın hasta gibi hissediyor ailesiyle mutlu olamayınca . Ben o kadar fazla silkelendim ki. Her seferinde yeni bir başlangıç yaptım.Bebeğim küçükken trt haber bürosunda bir iş buldum. Kayınvalidem oğluma bakamadı. Ağlıyor, susmuyor , annesini istiyor bahaneleriyle. ayrıldım işten. Daha sonra bir kadın derneğine girdim. Oraya oğlumla birlikte gittik, geldik. sadece 1 hafta sürdü. Çünkü dernekteki kadınların birnin kocası tartışma çıkardı, onu da eşim gördü. Kızdı, ayrıldım. Makyaj malzemeleri satıyordum. Bir kaç kuaförle anlaştım. Eşimin ailesi dedikodu çıkıyor diye mırın kırın etti , üstüne de eşimin tavırları arttı. Bıraktım.
Ayrılmayı da düşündüm. Küçük yaştan beri dolu sıkıntı yaşadım herkes gibi. Güçlüyüm. Kabullenirim durumu . Ama cesaretim yok. Eşim çok sert, el kaldırmadı mı hiç diyeceksiniz. Dövdü diyemem ama hırpaladığı da oldu. En yakın zaman dün gece. Hala gözlerim şiş, kolumda sancı.. Onun bencilliklerinden bıktım. Bana sürekli delisin sen diyor. Onun başına belaymışım. Lanet olsunmuş evlendği güne. Bıkmış benden.. Bıktıracak ne yaptım bilmiyorum. Çok şey mi istiyorum? hayır. sadece biraz ilgi ve şevkat. Halbuki ben ağladığımda bana bir sarılsa, ben o anda keserim ağlamayı gülerim. mutlu olurum işte. Kendimi yıprattığımın farkındayım. Çok pişmanım.. Çok her şey için çok pişmanım... Nasıl tanıyamadım , nasıl bilemedim onu, ailesini anlamıyorum. bir tane arkadaşım gelip giderdi haftada bir o da. o de bekarmış, sevgilisi olurmuş. Bekar kızla ne konuşurmuşum. dolu laf etti eşim.arkadaşım zaten gitti artık memleketine. Nefret ediyorum artık hayattan.
 
Back