İngilterede yasayan bir akrabamız var. Kadın diyor ki sokakta kedi köpek görmek cok zor. Ama neredeyse herkesin evinde evcili var. Hayret onlar da almıs sokaktakileri evlerine ama bizde ki gibi artmak yerine azalmıs sokak nüfusu. Cünkü bilinçli kısırlastırma yapılmıs sokak hayvanlarına. Barınaklar iyileştirilmiş. Herkes üstüne düşeni yapmış. Aman evime alırsam cocugum hastalanır, aman yemeğimden kıl cıkar dememiş insanlar.
Bizim elimizden gelen sokaktakini almak sahiplendirmek. Daha büyük iş belediyelere düşüyor. Ama biz evimize aldıgımız için sokaktakilerin suclusu da biz oluyoruz.
E kardeşim ben evime almısım, en azından hayatını kurtarmısım. Sen de barınak için mucadele ver mesela. Zehirleyenlere engel ol, bir ucundan da sen tut. Yok. Besleyenlere kızar mahallesine köpek doluyor diye, eve alana kızar siz aldıkca üretmeye devam ediyorlar diye, dövene kızar yazık diye. E ne istiyorsun anlat. Çözüm sun. Bizim elimizden bu kadarı gelmiş seninkinden ne geliyor? Konusmak, bıdı bıdı yapmak, ona buna karsı olmak dısında ne yapıyorsun?
Bir de hayvan besleyeceğine bir sokak cocugunu doyur derler. Kendi her gün yaparmıs gibi. Ben hayvanlara yardım edeyim sen de o cocuklara et. Hem hiçbir seye el uzatmayıp hem de el uzatanları begenmemek bizim milletin vazgecemediği özelliği işte. Evde hayvan besliyoruz diye vicdansız olacağız biraz daha devam ederse.