• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Olan biten her şeyden çok yoruldum

Öncelikle ülkeye hoşgeldiniz. O saçma sapan ortamdan ayrılmanıza çok sevindim.

Arkadaşınız bence yalan söylüyor. İnsan çok sevdiği birinin sesini öyle duyduğunda kendi derdini unutur sacmalamasin.
Aramayı unuttu şimdi buna bağlıyor.

Sanki kızın çocukluk travmasini hatırlatacak bir şey yapmışsınız gibi. Ya da madem ülkeye döndün bana artık orada kalan dertlerini anlatma demenin dolambaçlı yolu bu. Üzgünüm bana hiç samimi gelmedi.

Bu arada yaslarimjz yakın benim de her şeyimi bilen bir arkadaşım var onunla da en son yazın sonunda yüz yüze görüştüm nadiren telefonda konuşuruz. Çok da şey yapmayın yani oluyor böyle.
Çok teşekkür ederim, ohhh dedim ben dee :) bir süre sonra sıkılırım belki ama şu an yeniden doğmuş gibiyim, beni hala rüyalarımda rahatsız etseler de..

Aslında çok tekrara düştüm ama
, samimiyetine sonsuz güveniyorum zor dönemden geçtiğine eminim. Ama öncesinde mesela bir yarım saat sohbet ettik ona asla sitem etmedim neden aramadın sormadın asla demedim. Demezdim de çünkü herkesin dönemsel sorunları olduğunu biliyorum.
Ona ek bana deseydi ki ya just dinlemek istemiyorum şu an baya sıkıntım var ona da okey derdim ama yaşadığı süreci tetikleyenin ben olduğumu başlangıç noktasının telefon konuşması olduğunu söylemesi, hikayeyi burdan alması canımı sıktı elimde değil. Suçlamıyorum diyor ama birisi sizi arayıp ben hayatımın en zor dönemini geçirdim ve seninle yaptığım 10 dklık o görüşme bunu tetikledi üstüne alma ama demesi size nasıl hissettirirdi.. bana nedense çok ağır geldi dünden beri de çözemedim valla içimde
 
Şunu da söyleyim “bir çok arkadaş” dediğiniz benim bu sene tanıştığım insanlar.
Bu insanlarla ben hem çalıştım hem aynı evde kaldım. Kendileri kendi ağızlarıyla bana, o ortamda beni duygusal olarak zayıf halka gördüklerini söyledi. Ben biraz daha alttan alan, her şeye okey diyen, biri bişeyi yapmazsa onun kafasına kakmak yerine kendim yapan bir insanım. Bu hal ve tavrım onlara battı. Ha ben bu süreçte çok zor olsa da başka şeyler de öğrendim orası ayrı. Her neyse en son yüzleşmemizde diyim, bu arkadaşlardan birisi bana sen buraya arkadaşlık kurmaya mı geldin?? Böyle bir beklentin mi vardı dedi, ben de ona böyle bir beklentiyle gelmedim ama 7/24 bir insanla çalışıp yaşarsan zorlamayla değil doğal olarak arkadaş olursun sandım dedim ki bu insan ben yokken gelip evimde kaldı ailemle. Yanluş anlamayın ben 4/4lük hatasız bir insanım demiyorum benim de ne hatalarım vardır onların gözünde ama bana bu soruyu soran insanla problem yaşamayı ben kafamda artık kabullendim. Benim arkadaşım değilse evimde ne işi vardı o zaman ha arkadaşımsa bu soru ve tavırlar komikti.. bilmiyorum bu yaşadığım şeyin en küçük bir detayı
Kendi ağzınızla söylüyorsunuz aslında. “Duygusal olarak zayıf halka” bu konuda da bu görülüyor. Şahsen arkadaşım beni arayıp böyle abuk sabuk konuşsa haddini bildirir bir daha da düzgünce özür dilemedikçe aramazdım. Yaptığı şey çok yanlış çünkü. Resmen sizi suçlamış sorumluluğu üzerinize yıkmış. Suçlu hissetme demesi bu durumu değiştirmiyor. Bir ortamda dışlandığınızı anlattınız diye kimse tetiklenmez, tetiklense bile kardeşim dediği insanı zorla da olsa arar. Ya arkadaşınız artık eskisi gibi yakın olmak istemiyor buna da kılıf uyduruyor ya da o da sizin gibi çok çok hassas biri ve abartıyor. Her şeyi dozunda yaşamak lazım bence.
 
Kendi ağzınızla söylüyorsunuz aslında. “Duygusal olarak zayıf halka” bu konuda da bu görülüyor. Şahsen arkadaşım beni arayıp böyle abuk sabuk konuşsa haddini bildirir bir daha da düzgünce özür dilemedikçe aramazdım. Yaptığı şey çok yanlış çünkü. Resmen sizi suçlamış sorumluluğu üzerinize yıkmış. Suçlu hissetme demesi bu durumu değiştirmiyor. Bir ortamda dışlandığınızı anlattınız diye kimse tetiklenmez, tetiklense bile kardeşim dediği insanı zorla da olsa arar. Ya arkadaşınız artık eskisi gibi yakın olmak istemiyor buna da kılıf uyduruyor ya da o da sizin gibi çok çok hassas biri ve abartıyor. Her şeyi dozunda yaşamak lazım bence.
Birini “duygusal olarak zayıf halka” diye etiketlemek bana göre zorbalıktır. Bu benim değil onların karakter özelliğini ortaya serer.

Bunu ben de anlamadım çok çok hassas biri değil aslında evet ikimizin de overthink etme kapasitesi fazla ancak ben kendimin de çok çok hassas olduğunu düşünmüyorum. Ama ben de o samimiyeti alamadım yalan yok bahsettim de zaten. Normalde bana kardeşim canım dostum der telefonu da öyle açarız ancak direkt alo naber diye açınca bile aha galiba bir sorun var diye düşündüm. O beni aramazsa da hiç aramayacağım.

Yukarıda bir kaç örnek yazdım bir sürü konu da açtım bence benim bu sene yaşadıklarıma maruz kalan her insanın canı sıkılırdı çünkü bizimle beraber yaşayan arkadaşlardan birisi terk etti evi..
 
Kimse kimsenin sesini kötü duydu diye çok etkilenip aramamazlık edemez bence ya, ben de dostum dediklerimin sesinden etkilenirim ama ne yaptığını bilememek rüyalarıma girer yani, madem bu kadar hassas.
Bu tetiklenme, travma olayını artık insanlar sorumluluklarını üzerinden atmak için çok kullanmaya başladı. Bencilliğe kılıf oldu. Bildiğin umursamamış, içinden gelmemiş ve bunu da aslında kendine yakıştıramamış, üzerini daha ulvi bir şeyle kapatmış. Sevgi meselesi mi bilmiyorum ama arkadaşlığınız doğal sınırlarına ulaşmış gibi. Zamanı oluyor bazı ilişkilerin, sonrası öncesi gibi olamıyor. Sıkmayın canınızı, belli ki naif birisiniz bütün duygular durumlar geçecek.
 
Çok teşekkür ederim, ohhh dedim ben dee :) bir süre sonra sıkılırım belki ama şu an yeniden doğmuş gibiyim, beni hala rüyalarımda rahatsız etseler de..

Aslında çok tekrara düştüm ama
, samimiyetine sonsuz güveniyorum zor dönemden geçtiğine eminim. Ama öncesinde mesela bir yarım saat sohbet ettik ona asla sitem etmedim neden aramadın sormadın asla demedim. Demezdim de çünkü herkesin dönemsel sorunları olduğunu biliyorum.
Ona ek bana deseydi ki ya just dinlemek istemiyorum şu an baya sıkıntım var ona da okey derdim ama yaşadığı süreci tetikleyenin ben olduğumu başlangıç noktasının telefon konuşması olduğunu söylemesi, hikayeyi burdan alması canımı sıktı elimde değil. Suçlamıyorum diyor ama birisi sizi arayıp ben hayatımın en zor dönemini geçirdim ve seninle yaptığım 10 dklık o görüşme bunu tetikledi üstüne alma ama demesi size nasıl hissettirirdi.. bana nedense çok ağır geldi dünden beri de çözemedim valla içimde
Ben kendime bile güvenmem ya, bu hayatta bu hatayı nasıl yaptım dediğim çok olay yaşadım. Bu yüzden başkalarına da asla tamamen güvenemem.

Ben sizin kadar üzülmezdim, güven durumundan ötürü. Kendisiyle biraz dalga geçtikten sonra da samimiyetimi azaltirdim.
 
Bana anlatabilirsin cano, malum ben de yurtdisi kiziyim. Ne is yapiyordun? Neden bogazina kadar geldi bu is?
al benden de o kadar.Yurt disinda bizden tamamen farkli bir kültürle ana dilin olmayan bir dille is hayatindaki zorluklarla bogusmak herkesin harci degil.Gercekten cok zorlayici olabiliyor.Burada dogup büyümüs, iyi egitim almis ve iyi islere sahip insanlarin bir cogu seni anlamiyor.Bir kere dil sorunu var , ikinci olarak yabancisin.Önyargi her yerde var.Ben ki kendimi cok hümanist olarak tanimlayabilirim ama benim de farketmeden sahip oldugum önyargilatim var.

Konu sahibi ben de seni anlayabilecegimi düsünüyorum.
 
Sizi önemsemeyen birini lütfen önemsemeyin. Ne kadar yıllık dostunuz olsa da. Demek ki birbirinizin hayatınızdaki rolleriniz bitmiş. Böyle düşünüp yola devam etmek lazım. Ben ayrıldım vs. O sıra beni hiç aramadı bir kaç kişi biliyordu ilişkimi zaten. O sırada aramadılar bilmelerine rağmen telefon bile açmadılar. Ne zaman toparlandım o zaman aradılar ettiler. Yani yüzlerine vurmadım. Ama içinden bir şey de koptu. Mesafeli bir şekilde konuşursunuz. Artık herkes kendi derdinde. Kimse birinin sıkıntısını dinleyip kendinee yük etmiyor. Ben kendime döndüm. Tüm zor günlerimde tek başıma ayağa kalktığıma göre. İyi günlerimi de kendime armağan ederim. Hı var görüştüğüm konuştuğum kişiler ama yüzeysel. Herkes her şeyi yapabilir kafasındayım.
 
Herkese merhaba

Beni çok üzen bir şeyi paylaşmak istiyorum sizinle.
Belki buradaki konularıma denk gelen vardır. Geçtiğimiz sene yurt dışına taşındım, bir proje için. Ve son 3 ay çok problemli geçti. O kadar zor günler geçirdim ki. Burada anlatamadığım o kadar şey oldu ki. En son, koordinatörümüzün önünde bir tartışma yaşadık oda arkadaşımla ve ben ondan sonra ağlama krizine girdim. O gün, 10 saat aralıklı aralıklı ağladım ve 10 güne yakın da sesimi kaybettim inanılmaz kötğ bir gündü benim için. Hayatımda o ana kadar böyle çaresiz, yalnız, haksızlığa uğramış hissetmemiştim. Ben de burası beni hasta ediyor diye türkiyeye dönme kararı aldım o an ve 11 yıllık bir arkadaşım var. Onu aradım ağlayarak. Ki en güzel günlerimizi, en kötü günlerimizi beraber atlatmışızdır. Ben ona arkadaşım demem. Kardeşim dostum benim. O çaresizlikle aradım onu.
Çok kısa konuştuk 10 dk falan. Kapattık. Sonra beni hiç aramadı. Sormadı. Ama ben hiç problem etmedim onun da öncelikleri var, kendine has sorunları var diye.
Ben türkiyeye dönüş yaptım yenilerde, yine aramadı.
Neyse gece beni aradı. 2 aydır beni aramama sebebi; benim sesimi bu kadar yıldır hiç böyle kötü duymamış ve çok kötü olmuş çok etkilenmiş. O gün ben onu tetiklemişim. Ve bir kaç aydır iyileşiyormuş. Bu süreçte çok çok kötü olmuş. Yani bir nevi ben onun derdinin üstüne dert koymuşum. Ben de bilsem asla aramazdım seni dedim. O da seni suçlamıyorum arkadaşımsın tabi ki arayacaksın dedi. O arkadaşımsın lafı bile koydu bana. Normalde birbirimize kardeşim deriz…
Ben bu senenin üstüne bir de bunu yaşayınca bin parça oldum. Ne düşüneceğimi bile şaşırdım. Direkt seninle konuştuktan sonra çok kötü oldum, aylarca kendime gelemedim dedi. Tabi ki tek sorun ben değilim ama tetikleyen ben olmuşum gibi konuya başladı. Telefonu kapattım ama bütün gece uyumadım. Ben asla derdimi başkasına yığan bi insan olmak istemem. Ama son zamanlarda öyle bunalmıştım ki, hiçbir şekilde kafamı dağıtamıyordum çok mutsuzdum daima mutsuzdum yani. Şimdi de toparlayamadım kendimi hala olaylar rüyama giriyor. Çok baskılandım, kendimi çok haksızlığa uğramış hissediyorum. Kafam öyle dolu ki sabahlara kadar rüyalarımda ağlıyorum. Bunu insanlara yansıtmak istemezdim, ama hem bu olaylar hem de tekrardan yaşadığım gelecek kaygısı her şey fazla geldi. Gülüp eğlenip hiçbir şey olmamış gibi davranamadım.
10 dklık telefon konuşmamızın onu da böyle etkileyeceğini bilemezdim asla da istemezdim. Bu yüzden iletişim kurmamış benimle nerdeyse 2 ay. Ve telefonda normalde birbirimize sevgi sözcükleriyle hitap ederiz. Soğuktu, hiçbiri yoktu. Herkesi tek tek kaybediyor gibiyim. Bilmiyorum, hiç uyuyamadım içim yandı sabaha kadar. araya biraz mesafe koymayı düşünüyorum ona zaman vereceğim. Beni ararsa açacağım. Üstüne gitmek istemiyorum. İçimi dökmek istedim. Ne düşüneceğimi bile şaşırdım çok suçlu hissediyorum
Bazen çok uzun yıllar emek verdiğimiz ve samimiyetinden şüphe etmediğimiz insanların, hiç beklemediğimiz anlarda değişik tepkileriyle karşılaşabiliyoruz. Sorunsuz uzun seneler geçiriyoruz belki, ama arkadaşlığın sınandığı akut gelişen kritik bir durumda, karşıdaki insanın aslında sandığımız kadar yakınımızda olmadığını farkedebiliyoruz. O an beynimiz bize o kişiyle geçirdiğimiz uzun süreleri hatırlatıyor ve bi şekilde bu arkadaşlık ilişkisini kendi içimizde aklamaya çalışıyoruz. Ama gerçek şu ki, büyük bi ihtimalle bundan daha zor anlarınızda yine benzer bir muameleyle karşılaşabilirsiniz. Sesinizi o denli kötü duymadığını söylediği olayı arkadaşlığınızın ilk senesinde yaşasaydınız, belki onu çok daha erken tanıyacaktınız. Tüm bunlar o kişiyi kötü birisi yapmaz elbette, ama kardeşlik böyle bir şey değil. Siz kendinizi en çaresiz hissettiğiniz anda size bu tepkisiyle kendinizi daha da suçlu hissettiren insanlara karşı vicdan azabı duymayın lütfen.
 
Back