- 22 Temmuz 2008
- 124
- 3
- 116
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
Okuduumuz bir Kitabn en beendiimiz ksm
- Konu Sahibi AHU
- Başlangıç Tarihi
- 13 Nisan 2007
- 15.555
- 36.072
- 1.123
Alıntımı yapmadan önce ilgili bölümün betimlemesini yapayım:
İlkokul çağlarındaki Emir, o gün okulda din dersinde Molla Fetullah Han'dan "İslam'da Günah" a dair bir şeyler öğrenir. Eve dönerken aklı karışmıştır. Molla, içki içmenin İslam'da günah olduğunu söylemiştir. Babası içki içtiği için günahkar mıdır? Onca iyilik yapmasına, herkese yardımcı olmasına rağmen, bu günahı işlediği için cehennemde mi yanacaktır?
Eve gelir ve babasına günahın ne demek olduğunu sorar.
... Buraya kadar benim cümlelerim. Şimdi alıntıyı yapıyorum:
Uçurtma Avcısı / Khaled Hosseini
İlkokul çağlarındaki Emir, o gün okulda din dersinde Molla Fetullah Han'dan "İslam'da Günah" a dair bir şeyler öğrenir. Eve dönerken aklı karışmıştır. Molla, içki içmenin İslam'da günah olduğunu söylemiştir. Babası içki içtiği için günahkar mıdır? Onca iyilik yapmasına, herkese yardımcı olmasına rağmen, bu günahı işlediği için cehennemde mi yanacaktır?
Eve gelir ve babasına günahın ne demek olduğunu sorar.
... Buraya kadar benim cümlelerim. Şimdi alıntıyı yapıyorum:
" Mollalar ne derse desin, yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir.
Bir insanı öldürdüğün zaman bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun.
Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşmak hakkını çalarsın.
Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun."
Bir insanı öldürdüğün zaman bir yaşamı çalmış olursun. Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun.
Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşmak hakkını çalarsın.
Hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun."
Uçurtma Avcısı / Khaled Hosseini
- 13 Nisan 2007
- 15.555
- 36.072
- 1.123
Alıntımı yapmadan önce yine bölüme dair kısa bir bilgi vereyim:
Emin Çölaşan'ın dedesini Fizan'a süren Abdülhamit, mürşitlerinden olan Hüsamettin Öztürk'ü de Libya'ya sürmüştür. Hüsamettin Bey'in oğlu Kazım Öztürk, Çölaşan ailesinin büyüklerinden kabul edilir ve din bilginidir.
1977 yılında, Emin Çölaşan gazeteciliğe ilk adımını atacağı zaman, Kazım Öztürk'e bir mektup yazarak, kendisinden hayırdualarını beklediğini bildirir.
Kazım Öztürk cevap mektubunda; Osmanlı'nın yok oluşunu anlattıktan sonra sözlerine şöyle devam eder..
Emin Çölaşan'ın dedesini Fizan'a süren Abdülhamit, mürşitlerinden olan Hüsamettin Öztürk'ü de Libya'ya sürmüştür. Hüsamettin Bey'in oğlu Kazım Öztürk, Çölaşan ailesinin büyüklerinden kabul edilir ve din bilginidir.
1977 yılında, Emin Çölaşan gazeteciliğe ilk adımını atacağı zaman, Kazım Öztürk'e bir mektup yazarak, kendisinden hayırdualarını beklediğini bildirir.
Kazım Öztürk cevap mektubunda; Osmanlı'nın yok oluşunu anlattıktan sonra sözlerine şöyle devam eder..
"Cenabı Hakk bir kavmi yok etmek isterse, o kavmin içinde dürüst kimselerin vücudunu kaldırır. Şayet bir kavmi felaketten kurtarmak isterse, o kavim içinde adil ve basiretli kumandanların vücudunu yaratır. İşte tam bu ortamda ümmetin kurtuluş ve birbirine sarılmasına ait hizmete Mustafa Kemal ismindeki zat manevi alanda seçildi ve görevlendirildi.
....
Bölücülük ve ayırıcılık, Tanrı'nın affetmediği günahlardır. Bunlardan sakın. Madem ki Cumhuriyet idaresini milletçe kabul etmişiz, bunun dışında herhangi bir rejime aklın ve gönlün kaysa bile halkı bu yolda yöneltmeye kalkma. Zira o takdirde büyük vebal altında kalmış, babamın ve dedenin uğrunda ıstırap çektikleri mücadele yolunu terk etmiş, nefsinin esaretine girmiş olursun."
....
Bölücülük ve ayırıcılık, Tanrı'nın affetmediği günahlardır. Bunlardan sakın. Madem ki Cumhuriyet idaresini milletçe kabul etmişiz, bunun dışında herhangi bir rejime aklın ve gönlün kaysa bile halkı bu yolda yöneltmeye kalkma. Zira o takdirde büyük vebal altında kalmış, babamın ve dedenin uğrunda ıstırap çektikleri mücadele yolunu terk etmiş, nefsinin esaretine girmiş olursun."
Emin Çölaşan / Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi
- 13 Nisan 2007
- 15.555
- 36.072
- 1.123
"Ümit, güvenden bile daha önemsiz, ama yakalanması daha zor bir şeydir.
İyi bir mevsimde, insan yaşama güvenir, ama kötü bir mevsimde ümitleriyle baş başadır. Aslında ikisinin de özü aynıdır: Onlar bir insanın başka insanlarla, dünyayla ve zamanla kurduğu ilişkinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Bir insan güven olmadan yaşayabilir; ama bu, insanca bir yaşantı değildir; ümit olmazsa insan ölür."
Yanılsamalar Kenti / Ursula K.Le Guin
İyi bir mevsimde, insan yaşama güvenir, ama kötü bir mevsimde ümitleriyle baş başadır. Aslında ikisinin de özü aynıdır: Onlar bir insanın başka insanlarla, dünyayla ve zamanla kurduğu ilişkinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Bir insan güven olmadan yaşayabilir; ama bu, insanca bir yaşantı değildir; ümit olmazsa insan ölür."
Yanılsamalar Kenti / Ursula K.Le Guin
- 13 Nisan 2007
- 15.555
- 36.072
- 1.123
"Bir erkeğin kadınını bulabilmesi için çok kadın denemesi gerekir, ve bulduğunda kadın özgürse şanslıdır. Bir erkeğin, tanıdığı ilk ya da ikinci kadınla hayatını geçirmeye kalkışması cehalettir, kadının ne olduğunu bilmiyordur henüz.
Bütün pisti koşmak gerek önce, ve bu kadınlarla yatmak, onları bir-iki kez d.zmek anlamına gelmez; kadınlarla aylarca ve yıllarca yaşamak anlamına gelir.
Bunu yapmaya korkan erkekleri suçlayamam -insanın ruhunu açması demektir, tehlikedir.
Bazı ekekler, birlikte oldukları kadınlara razı olurlar, vazgeçerler, yapabileceğimin en iyisi bu, derler. Böyleleri çok, hatta evli insanların çoğu böyle yaşıyor: yürümediğinin farkındadırlar ama olsun, yürüyormuş gibi yapalım, tekrar baştan başlamanın alemi yok, bu akşam televizyonda ne var? Hiçbir şey. Seyredelim gene de -birbirimize bakmaktan iyidir. Şu yürümeyen şeyi hatırlamayalım yeter ki.
Televizyon, çocukların ve kilisenin tuttuğundan daha çok sayıda uyumsuz çift birlikte tutuyor."
Bütün pisti koşmak gerek önce, ve bu kadınlarla yatmak, onları bir-iki kez d.zmek anlamına gelmez; kadınlarla aylarca ve yıllarca yaşamak anlamına gelir.
Bunu yapmaya korkan erkekleri suçlayamam -insanın ruhunu açması demektir, tehlikedir.
Bazı ekekler, birlikte oldukları kadınlara razı olurlar, vazgeçerler, yapabileceğimin en iyisi bu, derler. Böyleleri çok, hatta evli insanların çoğu böyle yaşıyor: yürümediğinin farkındadırlar ama olsun, yürüyormuş gibi yapalım, tekrar baştan başlamanın alemi yok, bu akşam televizyonda ne var? Hiçbir şey. Seyredelim gene de -birbirimize bakmaktan iyidir. Şu yürümeyen şeyi hatırlamayalım yeter ki.
Televizyon, çocukların ve kilisenin tuttuğundan daha çok sayıda uyumsuz çift birlikte tutuyor."
Charles Bukowski / Shakespeare bunu asla yapmazdı
E
EU1
Ziyaretçi
"Bildiğin gibi Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır.
Şöyle düşün: O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok.
O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok.
Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek.
İfade dolu bir sessizlik demek.
Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek.
Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir.
Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir.
Bir insanın kişiliğindeyse... nasıl söylemeli... Hakimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey."
Şibumi - TREVANIAN
Şöyle düşün: O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok.
O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok.
Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek.
İfade dolu bir sessizlik demek.
Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek.
Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir.
Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir.
Bir insanın kişiliğindeyse... nasıl söylemeli... Hakimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey."
Şibumi - TREVANIAN
Benzer Konular
