ODTÜ'de başörtülü kızlara taciz

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
ODTÜ'de aslında ne oldu? - Milliyet

ODTÜ'de aslında ne oldu?
Türbanlı öğrenciyi ODTÜ'den atmakla suçlanan İlknur Özcan Cumhuriyet'e konuştu. Özcan, "Konunun türbanla ilgisi yok, cemaatle ilgisi var. ODTÜ öğrencileri buna müsade etmeyecek" dedi.
ODTÜ'de cemaat ve AK Gençlik üyelerinin stant açması üzerine üniversitelilerin ve ailelerin üniversiteden çıkarılmasını istemesi ile basında çıkan "türbanlılara saldırdılar" haberinin aslını olayın kahramanı İlknur Özcan anlattı.

Konunun türbanla ilgilsi olmadığının altını çizen Özcan, bir önceki yıl da aynı durumun yaşandığını belirtti. Özcan, "Velilerin yanına giden cemaatçi öğrenciler, ODTÜ yurtları hakkında fuhuş yapıldığını söyleyerek yurtları kötüledi. Aslında ODTÜ yurtlarında barınma sorunu yok. Biz buna tepki olarak eylem yaptık. Ortaya çıkan görüntülerde türbanlılarla tartıştığı görünen Özcan, "Geçen yıldan tanıdığım biriydi o. Bana 'Cemaatçiyim ne var?' dedi. Biz zaten 'Dikkat cemaat var' pankartlarıyla gitmiştik. Biz gittikten sonra şikayetçi olmak istedi. Şikayetçi olmak için rektörlüğe gittik birikte, ancak rektörlüğe gittiğimizde kendisi şikayetçi olmadı" dedi.
Şu an için ODTü kayıtların bittğini söylyen Özcan türbanlı kişilerin ODTÜ öğrencisi olmadığını belirterek, "Ordaki konunu türbanla ilgisi yok, cemaatle ilgisi var. ODTÜ öğrencileri buna müsade etmeyecek" dedi.

Konuyla ilgili olarak ODTÜ Kolektif'in açıklaması da şu şekilde:
Medyada ODTܒlülere yönelik olarak başlatılan linç kampanyasına cevaben kendimizi bu açıklamayı yapmak zorunda hissediyoruz. Doğrudan cemaate yakınlığı ile bilinen internet siteleri tarafından arkadaşlarımız hedef gösteriliyor ve yaşanan olaylar tamamen çarpıtılıyor. ODTÜ kayıt günlerinde arkadaşlarımız tarafından gerçekleştirilen protesto bu sitelerde ve sosyal medyada söylenenin aksine başörtülü kadınlara yönelik değildir. ODTܒde öğrenci olarak bulunan başörtülü ya da türbanlı hiçbir kadın giysilerinden ötürü hiçbir sıkıntı yaşamamıştır. Bugün ODTܒde gerçekleştirilen cemaate karşı bir eylemdir. Cemaatlerin faaliyetleri ve bizler açısından anlamları bu kısa açıklamanın konusu olmamakla birlikte videodaki kişiler, ODTÜ yurtlarında fuhuş yapıldığını, merdiven altında çocuk düşürtüldüğünü söyleyerek aileleri kandıran ve öğrencileri cemaat yurtlarına kaydeden cemaat fedaileridir. Bizler ODTܒlüler olarak henüz okula yeni kayıt olmuş olan arkadaşlarımıza ve onların ailelerine yalanlar söyleyerek onları kandıran bu insanların faaliyetlerine izin vermedik, vermeyeceğiz.



BİR AÇIKLAMA DA ODTÜ'DEN

ODTÜ, başörtülü öğrencilere sözlü saldırıya ilişkin "konunun ayrıntılı olarak incelendiğini" bildirdi. ODTÜ'den yapılan yazılı açıklamada, öğrencilerin kılık-kıyafetleri nedeniyle üniversitede sorun yaşamaları veya eğitim-öğretim haklarının herhangi bir şekilde kısıtlanmasının söz konusu olmadığı ifade edildi.

Bu yıl ODTÜ'ye yerleştirilen yaklaşık 3 bin 600 yeni öğrencinin de 4-5 Eylül'de "hiçbir sorun yaşamadan" kayıtlarını yaptırdıkları belirtilerek, şunlar kaydedildi: ''Kayıtların ikinci günü yaşanan ve medyaya 'kayıt yaptırmak isteyen başörtülü öğrenciye müdahale' olarak yansıyan olay, kayıtların yapıldığı binanın dışında bekleyen kişiler arasında yaşanmıştır. Konu, üniversitemizce ayrıntılı olarak incelenmektedir.''
 
henah bu olaya gezi olaylarını karıştırmak istemiyorum ama madem açtın konuyu o olay ıspatlanamadı hatta savcılıkta şikayet dilekçesi bile bulunamadı..

ayrıca orada ne açık-kapalı kadınlar şiddete maruz kaldı da kimsenin gıkı çıkmadı bu da ayrı bir olay..

ama dediğim gibi bari bu konuya girmesin gezi,lütfen..

ben olaylara simgelerle değil insani yönden bakmayı tercih ediyorum.
 
Son düzenleme:
valla kimse kusura bakmasın. bir insan olarak şu yapılandan utandım.

işin ayrıştırma ,ötekileştirme boyutuna girmiyorum. gördüğüm ve yapılana bakıyorum.
nasıl bu kadar nefret eder olduk birbirimizden. çık git diyor ya resmen buradan. sana bir terbiyesizliği yok.o senin bir hemcinsin.

biz birbirimize böyle davranırsak,erkekler hayli hayli yapar.
 



şu son cümlene şapka çıkarıyorum. herşeye keşke böyle bakabilsek
 

Konuyla ilgili olmadigini bende biliyorum ama bunun gibi birsuru olay var bunlar ortaya cikanlar sadece.Hem kadin olarak olaya tepki gostermek yerine sizde kolaya kacip o olay ispatlanamadi diye gecistiyorsunuz...Kadin haklari diye kimse ortaya cikmadi herkes sus pus olmayi tercih etti..ben olaylara simgelerle değil insani yönden bakmayı tercih ediyorum dediniz ama burdaki tavriniz olay velevki kanitlanmamis bile olsa insani olarak bakmak kanitlanmamis olayi kabul etmemek demek olmazmi.Yani ortada cinayet var ama kanitlanmamis kim yapmis diye bu insani yonden bu olaya bakmak midir? diye sorarlar adama..simge olarak bakmayalim evet ama insani yonden bakmak icin olay kanitlanmamis demek, kolaya kacmak degilmidir?


'Zehra'nın morluklarını da gördüm, yaşadığı travmaya da tanık oldum' - Gündem - T24


Size Sol goruslu bir gazeteci olan Balcicek Ilterin yazisi zehrayla bizzat kendi gorusmus ve ustundeki morluklarida gormus.O olay kanitlamadi degil cok yakinda oda ortaya cikicaktir kimlerin yaptigi.Hatta olayi sulandiran Ayse armana da ithafen kaleme almis yaziyi

;;;;




Gezi Parkı olayları sırasında Kabataş'ta saldırıya uğrayan genç kadınla ilgili Balçiçek İlter: Zehra’nın darp raporu da var, suç duyurusu da..

T24

Habertürk gazetesinde köşesi kapatılan Balçiçek İlter Star gazetesine Gezi Parkı eylemlerinde Kabataş'ta saldırıya uğrayan "başörtülü gelin"i yazdı.

1 Haziran cumartesi günü Kabataş İskelesi'nin önünde başörtülü kadının yaşadığı tacizle ilgili İlter, "Morluklarını da gördüm, ille de meraklıysanız, ama benim tanıklığıma ihtiyaç yok ki, raporu var zaten. Yaşadığı travmaya tanık oldum, konuşmasına, bana bakamayışına, olayı konuşurken bebeğini odada istemeyişine... Ellerini hiç bir yere koyamayışına... Geç gelen ama sonrasında hiç bitmeyen gözyaşlarına..." dedi.

Star gazetesinde Balçiçek İlter'in "Zehra" başlığıyla (3 Temmuz 2012'de) yayımlanan yazısı şöyle:

Aslında bu biraz da zorunlu bir yazı...
Bir gün önce bir meslektaşım Ayşe Arman, Kabataş’ta tacize ve saldırıya uğrayan genç kadın hakkında benimle röportaj yapmak istemeseydi... Üstelik “röportajın röportajı olmaz, git mağdur olanla konuş” dememe rağmen, tam da yayın öncesi koşuşturması içinde telefonda yarım yamalak konuştuklarımızı dün köşesinde yazmasaydı... (Meğer o telefon kayda alınıyormuş da haberim yokmuş, orası ayrıca bir yazı konusudur, ama uzatmayacağım, sadece bana ders oldu!!) Bu yazıyı kaleme almazdım. Neden mi? Çünkü Kabataş’ta saldırıya uğrayan kadının beyanı ortada, suç duyurusu ortada, bir başka meslektaş, Elif Çakır ne düşündüğünü bütün kamuoyu ile paylaştı zaten, ben daha ne yazacağım?

Üstelik Ayşe Arman’ın ara başlık attığı ‘Balçiçek ikna olmuş’, ben de, biz de olaydan ikna olalım mantığını son derece hastalıklı bulmaktayım. Hiç kimsenin kimseyi ikna etme durumu yok kardeşim! Bir yerde başıma bir iş gelse, örneğin tecavüze uğrasam, başıma gelenlere inanmanız için acaba hangi karar mercilerini ikna etmem gerekecek? Üstelik inansanız ne yazar, inanmasanız ne...

Bu yüzden çok kıymetli buluyorum, Kabataş’taki olaydan, sonra örgütlenen kadın derneklerini, bildiriler yayınlayanlarını, kınayanlarını, ve o kadın için ellerinde pankartlarla yürüyenleri... Ve en çok da şu sözlerini...

“Bana ne söylediğini unutabilirim, bana ne yaptığını da unutabilirim ama bana kendimi nasıl hissettirdiğini asla unutamam”

***

Ben genç bir kadın tanıdım... İsmi Z.D falan değil.. Nedir o öyle, sanki suçluymuş gibi, saklanması gerekiyormuş gibi, damalıymış gibi...

İsmi Zehra... Çok güzel bir yüzü var. Gülümsese daha güzel olacak ama beraberken o ana sahip olma şansımız olmadı, bir ara belli belirsiz yüzünden bir tebessüm bulutu geçti, o da bebeğine bakarken...

16 Haziran’da, bir akşamüstü buluştuk. Öyle kolay olmadı buluşmak, ikna edilmesi zor oldu. Karşı taraftan birileri “Nasıl film karesi gibi, inandırıcı değil” diyorsa anlattıklarına, işte belki de ben de tam o mahallenin ortasından geliyordum. Başbakan’ın ötekileştirdiklerindendim. Yaşam tarzımla, giyinişimle...

Uzun uzun sohbet ettik... Öyle kolay olmuyor anlattırmak travma yaşamış birine detayları... Sorguya çeker gibi karşısına oturup ‘’Hadi anlat bakalım, neydi o eldivenliler, üstü çıplak adamlar, kim çekti niye çekti başörtünü, üzerine işediler mi?’’ demiyorsunuz...

Ayrıca kimsenin haddine mi bunu sormak?

Ben o gün Zehra’yla röportaj yapmadım, zaten yapsam nerede yazacağım? 28 Şubat’tan beri köşem yok, bilen bilir. Ben o gün yaşadığı tüm travmaya rağmen, yaşadıklarını cesurca anlatan bu genç kadını televizyona çıkması için ikna etmeye gittim. Arada bütün detayları anlattı, ne acayip bazen insan hiç tanımadığına daha çabuk dökülür. O zaman anladım kocasına, kayınpederine yüz yüze hiçbir şeyi anlatmadığını, anlatamadığını.

Ben cesur bir kadın tanıdım o gün...

Kalabalık bir grup tarafından darp edilen, tacize uğrayan, bebeği ve kendisi için ölümüne korkan, olur da şikayette bulunursa sokakta tekrar başına bir şey gelir mi kabusu gören...

Morluklarını da gördüm, ille de meraklıysanız, ama benim tanıklığıma ihtiyaç yok ki, raporu var zaten. Yaşadığı travmaya tanık oldum, konuşmasına, bana bakamayışına, olayı konuşurken bebeğini odada istemeyişine... Ellerini hiç bir yere koyamayışına... Geç gelen ama sonrasında hiç bitmeyen gözyaşlarına...

Kabuslarına, sütten kesilmesine değinmiyorum bile...

Ruhunda telafisi imkansız darbeler yaratmış bir şey yaşadı Zehra!

Hemen konuşamadı, neden sonra cesaretini topladı, ağzını açtı...

Başına gelmeyen kalmadı...

Kendi mahallesinde “neden konuştun?” baskılarına maruz kalmıştır belki, karşı mahalle hemen savcı rolüne büründü, hani kayıtlar? Hani adamların eşgali? Kendini bilmezlerin sonuncusu ise olup bitenleri lohusa sendromuna bağlama hadsizliği bile gösterdi. Onunla konuşup söylediklerini aktaranlar, yazanlar, üzerine yorum yapanlar aynı mahalleden olunca, zaten güvenilirlik de bitti, niyeyse...

O yüzden benim kefilliğime başvuruldu!

Ne acı...

Kimseye kefil olamam, bu tarz olaylarda biraz psikoloji eğitimi görmüş, biraz da kadın tacizlerinde bizzat çalışmış biri olarak, beyanı esas alırım.

Ama kimse Gezi’nin tamamına da kefil olamaz ki...

Gezi olaylarında şiddeti gördüm yaşadım, o gençlerin nasıl bir nefrete maruz kaldığına tanık oldum. Ama bu Zehra’nın yaşadıklarını değiştirmez... Gezi sürecinde çok insanlık suçu işlendi, canlar gitti, uzuvlar kaybedildi, insanların onurlarıyla horatça oynandı. Zehra’nın yaşadıkları bu insanlık ve nefret suçlarından biridir. Nokta!

Kimsenin kimseyi ikna etme durumu da yoktur!

***

Gelelim, mahallemin, gerçi ben mahallesizim ya, çok merak ettiği detaylara...

1- Zehra “eli eldivenli adamlar” demedi bana, bir adamın elinde deri eldiven vardı dedi.

2- İki ya da üç adamın üstünün çıplak olduğunu söyledi.

3- Kameraların bir çoğu tahrip edilmiş sadece bir tanesinden istenilen görüntüye ulaşılabilmiş, eşgaller inceleniyormuş.

4- Zehra’nın darp raporu da var, suç duyurusu da...

Dün bu yazıyı kaleme alacağımı söylemek için tekrar aradım. Tek bir cümleyi eklememi istedi: “Gezi için toplananların hepsi bana bunu yapanlar gibidir demedim, demem de, ama birileri de artık başıma gelenleri kınasın lanetlesin!”

***

Zehra’nın başına gelenler kadar olmasa da başka arkadaşlarım da çeşitli tacizlere uğradılar, köşelerinde ima ettiler, sosyal medyada yazdılar, televizyonda anlattılar. Gerçekten merak etseydiniz, bilirdiniz. Çok iyi bildiğiniz tanıdığınız isimler üstelik ama bana düşmez açıklamak. Zehra’yı televizyon konusunda tekrar ikna etmeye çalıştım, olmadı, kameralardan çekiniyor, oysa olup biteni bütün samimiyetiyle bir anlatsa...

Bu son cümleyi yazarken, vazgeçtim fikrimden, belki de haklı, belki de çıkıp anlatsa bile birileri ikna olmayacak ve yeni sorularla dikilecek karşısına... Sahi ne zaman böyle olduk biz? Karşıdakinin acısını bile sorgular olduk?
 
Son düzenleme:
bak hala aynı şeyden bahsediyorsun,ben ıspatı olmayan bir olay hakkında konuşmam tepki göstermem..bak bu olayın ıspatı var tepkimi de koydum..

ve artık bu konuyu uzatmak istemiyorum,geziye girersek söyleyecek çok şeyim var,çıkamayız..4 genç öldü nerede insan hakları,nerede tepki?

lütfen artık uzatmayalım konumuz bu değil..iyi akşamlar.
 
Gençlerde bir eylem merakı almış başını gidiyor.
O başörtülü kızlar cemaatçi olsun olmasın bu şekilde üstlerine yürüdüklerinde bu eylemi yapanlar çok iyi duruma mı düştüler sanki. Madem ortada bir yanlış gördüler güvenliğe bildirmeleri gerekirdi. Bu şekilde rezillik çıkarmak ne olursa olsun doğru değil.

Ayrıca her başörtülüye cemaatçi diyemez kimse. Bir çok kapalı arkadaşım var cemaatle uzaktan yakından alakası olmayan. Ama insanları kalıplaştıracaz illa başı açıksa dine karşı çıkar başı kapalıysa cemaatçidir şudur budur diye.
Kendi kendimizi yiyip bitircez sonunda ya.
 

Evet bende konuyu uzatmak istemiyorum ama uzuntulerimiz bir olsun insani olarak bakalim diyorsunuz ama sozleriniz farkli imalar cikariyor gezide 5 kisi oldu biride polis amiriydi insani oldugunu soyleyen birisi o arti bir insani candan sayamiyor mu? yok o otekilerin olusumu oluyor sizin tarafinizdan bakinca?

Adanada gezici grubun kopruden atilan 12 yasindaki cocuk haberinide gormediniz degilmi ?
Köprüden Atılan Çocuk Dehşet Anlarını Anlattı

lafin bittigi yerdir.sevgiler..
 
Son düzenleme:

pes diyorum sadece pes!!!!

gezi konusnda polis içinde o bayan içnde neler yazdığımı arkadaşlar bilir..sizin niyetiniz kötü gerçekten kötü amaç türban falan değil çünkü kaç msjdır sadece gezi dilinizde..artık alıntılamayın beni.

banlanmak istemiyorum sayenizde.
 
Bende ceza almak istemiyorum. Goruslerimizi yaziyoruz hem sizin sahsiniz icin kotu bisey demedim ki ..
Soylediginiz soze uygun olarak insani bakiyorum simgesel bakmiyorum demenizde ki sozunuze ilave biseyler soyledim.

Genel cerceveyi gormek icin yani.Bunun icin hemen kotu niyetli ilan ettiniz beni.Aksine ben sizin icin gayet iyi dusundum.Dusuncelerimiz arasinda ucurum yok.Sizi incittiysem ozur dilerim.Ama konuya yorum yazarken bazen boyle yanlis algilamalar olabiliyor.Saygimizi korudukdan sonra yorumlarimizi yazacagiz bu forumlar bunun icin var degil mi?Iyi aksamlar..benden de bu kadar..sevgiler
 

İyi hoş güzel diyorsunuz da hayatımıza buna göre yön veriyoruz medyanını kışkırtmasına kanarak bu hayal değil maalesef gerçek
 
Son düzenleme:

Ayrıca başortulu diye vurgu yapmanın manası yok başortulu diye mi saldırılmış yoksa cemaat meselesi ile ilgili olduğu için mi ?
 
meryemd .!.:
Ayrıca başortulu diye vurgu yapmanın manası yok başortulu diye mi saldırılmış yoksa cemaat meselesi ile ilgili olduğu için mi ?
Genişletmek için tıkla...

x cemaati legal mi? illegal mi? veya orada bulunması legal mi? illegal mi? varsayalım illegal, bunu çözecek olan ellerinde "go home yankee" den hallice pankartlar olan bir grup teenager mi? eh geleceğimiz bunların elindeyse ne ala, ne ala!!

ne olur medyanın kışkırtmasıyla hayatımıza yön veriyoruz demeyin, bu başlı başına bir skandal! en ufağı ile yıllardır magazin sayfalarında boy gösteren "türk erkeklerine bayılıyorum" mesajları yüzünden bugün erkeklerinin kadınlara bakışı malum.. yani orada yazan herşey doğru değil, umarım farkındasınızdır.. okullarda medya dersi verilmeli acilen, bu konudan yaptığım çıkarım da bu oldu..
 

Eğer bugün böyle bir haberden insanlar hemen iki karşıt grup oluşturuveriyorsa
veya çok önemli bir konuyu medya abarmadı diye göz ardı ediyorsak
ya da tam tersi medya bir meseleyi çok abartarak anlattığında bir süre biz de onu önemsiyorsak
asıl yön vermiyoruz demek de ne oluyor?
ayrıca okulla kurduuğunuz bağlantıya bi anlam veremedim
ben olayı desteklemedim sadece başortu kısmına dikkat çekilmesindeki amacın ne olduğnu kendimce yorumladım
medyanın etkisi ortada bunun okullara medya dersi verilmesi ile falan alakası yok medyayı hafife almışsınız oysa çevrenize baksanız herşey oldukça net
 
Son düzenleme:
Zaten ben bu ülkede sırf başörtülü diye bir kadına bu şekilde saldırılabileceğine ihtimal vermiyorum.
Asla olmaz değil, nadiren münferit olaylar olabilir. ama biraz mantıklı düşünürsek bu ülkede yaşayan kadınların yaklaşık %70 i başörtülü, geri kalan %30 un da mutlaka akrabası, arkadaşı, yakını vardır başörtülü olan...
kaçımızın ninesi, halası, teyzesi arasında başörtülü olmayan var ki? nasıl nefret ederiz kendimizden...

bazı arkadaşlar demiş ya cemaatse ne olmuş diye, orası anaokulu muymuş?
bir düşünün bakalım ilerde çocuğunuzun 18 yaşına geldiğini, yabancı bir şehre gönderdiğinizi... hele de anadoludan büyükşehre gönderildiyse...
herhangi bir örgüt, cemmat, grup tarafından içlerine çekildiğini, sizin asla kabul edemeyeceğiniz tarzda fikirlerin ona empoze edildiğini..
hiç hoş değil değil mi???
üstelik evet bu tarz grupların hedef kitlesindeki çocuklar anaokulu öğrencisi değil ama daha 18 yaşındalar, çoğu hayatını ders çalışmakla geçirmiş, apolitikler, büyükşehre gelmiş, yalnız çocuklar, kendilerini bir gruba ait hissetmek isteyen çocuklar (bu istek o yaştaki öğrencilerin çoğunda vardır) o kadar kolay ki kandırılmaları ve ben o kadar çok şahit oldum ki kandırılanlara...

kendi adıma kızımın ne böyle bir cemaate, ne de yasadışı herhangi bir örgüte (nedense sol örgütler örnek verilmiş) dahil olmasını düşünmek bile istemem. böyle bir ablanın kızıma kancayı taktığını görürsem de kızımı canım pahasına korur, o musallat olan abla mı herneyse onu da doğduğuna pişman ederim.
 
Son düzenleme:

isterseniz destekleyin, o da sizin görüşünüz.. medya başörtü kısmına çekilmeyip cemaat kısmına çekse haklı mı olacak minik ergenlerimiz? hayır! isteyen istediği takımı tutar, isteyen istediği cemaate sempati besler ya da benim gibi "ne yaparsanız yapın"cılardan olur.. sorun da bu.. özgürlük kavramı; sizin kabul ettiğiniz sınırların dışına da çıkabilir.. suçu medyaya atmayın diyorum o yüzden.. medya sadece sunar, alıp-almamak size kalmış.. işte bu yüzden medya dersi verilmeli ki yarın "ama medya da böyle diyollaaa" artmasın değil mi?
 

Arkadaşım yanlış anlıyorsun ben haklı çıkmalarından falan mı bahsediyorum ben onların yaptığı rezilliği değil başka meselelri tartışıyorum.
Ben tüm suçu medyaya attığımı falan da söylemedim sadece medyanın hafife alıınmaması gerektiğini savundum
Benim söylediklerim sizin bana verdğiniz cevaplarla çok farklı şeyler
Değindiğim konulardan bambaşka manalar çıkarmışsınız
Siz istediğiniz kadar 'kendi' mantğınzla bakın olaya
Ben genel durumdan bahsediyorum
Durumumuz bu
Medyaya göre hareket etmek
Böyle kuvvetli bir etkiyi bu kadar hafife almanız oldukça ilginç
 

yoo değil.. bakın ben etkilenmiyorum sizin etkilendiğiniz kadar.. o yüzden genele yayma çabanıza bir anlam veremiyorum.. sorun yaşananlar mı? yoksa bunun manşetten hangi başlıkla bize sunulduğumu? sizce başlıklara takılmak fazla yüzeysel değil mi? orada bir olay var, ama "x" şeklinde verilmiş başlık ama "y".. farkeder mi? bence etmez..

herneyse; bir uzlaşmaya varamayacağımız açık.. zaten gerek de yok değil mi, çeşitlilik iyidir..

sevgiler
 

ben etkileniyorum dedim mi?
evet uzlaşamayız çünkü yazdıklarımı çok farklı yorumluyorsunuz,ilginç
ayrıca olayı başka açılardan değerlendirmiş olmak yüzeysellik mi?
yapılanların çirkinlik olduğu zaten paylaşılmış
ben de 'ayy ne kadar çirkin' falan desem daha derinlemesine falan mı incelemiş olacaktım?
olayın 'ayrıştırma' kısmına dikkat çekmek istedim
siz bu yorumumu yüzeysel olarak algılamış olabilirsiniz ben farklı yönlerde değerlendirmek olarak yorumluyorum
ayrıca başlık farkeder;sen veya ben etkilenmiyoruz da asıl iki kişiye bakarak değerlendiirmek yüzeyselliktir
ortaya başortu konusu atılıyor ve hemen iki cephe kuruluyor ve savaş başlıyor
siz hala yoo ben etkilenmiyorum sorun yok o zaman diyorsunuz
bugune kadar medya etkisiyle neler neler oluyor
siz hala ben etkilenmiyorum o zaman sorun yok diyorsunuz
 
Konu yine nerden nereye gelmiş, bu konuyu yaşanan başka olaylara( gezi eylemi gibi) bağlamayın lütfen, konuyu kendi içinde tartışın, tabii ötekileştirmeden, ki arada dikkatimi çeken kelimeler oldu, dindar insanlar gibi.

Bakın bu söz bile birbirimizi farklılaştırdığımızı vurgular, oysa bu olayda yaşananlar yanlışsa yanlış olduğunu söylemek başka, konuyu siz, biz, onlar'a çevirmek başka.

Ki gördüğüm, yazılarınızdan okuduğum kadarıyle hepiniz kendini bilen insanlarsınız, hiçbirimiz ötekileştirilmek istemiyoruz değil mi?
O zaman tartışarak kutuplaşırsak amaçlanana hizmet etmiş olmuyor muyuz?

Bu bölümde benzer konularda yazdığımı yineliyorum, baş örtüsü kadınların meselesi, bunu çözecek tek mercii yine biziz, sokakta, okulda, iş hayatında tüm kadınların giyim özgürlüğü olmalı ve bu özgürlüğe saygı...

------------
Lütfen artık konuya yorum yapın ve site kurallarını unutmayın.

------------
Çok ama çok özür dilerim ama bir konuda eleştirmeden geçemedim, konu böyle siyasi olunca sayfalar dolusu yorumlar oluyor fakat çocuk yaşta tecavüze uğrayanlarla veya kadınlara tecavüz konuları ele alınınca
Onların hakkı hak değil mi
 
Son düzenleme:
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…