- 25 Haziran 2019
- 3.461
- 6.998
- 73
- Konu Sahibi dikenlertaci
-
- #61
Konu sahibi yok ortalıkta..
İnşallah bi dr.a gitmiştir de ondan yoktur .
Insallah evin içinde hiv virüsü aramiyordur.
Keşke beni alıntılasaydınız. Tesadüfi gördüm.@-cherly blossom
Siz kendinizi gayet güzel anlatıyorsunuz onda sorun yok ama bu konunun sizin yaşadığınızla aynı şey olmadığını anlamıyorsunuz. İlişki yaşarsınız, erkek içinize boşalır acaba hamile mi kalacağım korkusuna kapılırsınız defalarca test yaptırırsınız içinizi rahatlatırsınız burada sorun yok ama ilişki yaşamadığı halde hamile miyim korkusu yaşıyorsanız sürekli ,burada bir psikolojik rahatsızlık var demektir.
Konu sahibinin yazım tarzından bile belli hastalığının durumu, bas bas bağırıyor ben ileri derece Okb'yim diye. Beyni şarteli kapatmış, mantık devre dışı, bunun bir hastalık olduğunun farkında bile değil sanrılarıyla yaşıyor ve hepsini gerçek sanıyor. Siz ısrarla ondan mantıklı davranmasını bekliyorsunuz. Dışarıda bir meczup gördünüz , çişini üstüne yapmış biz tuvalete gidiyoruz aklına gelmiyor mu tuvalete gitmek demek gibi birşey bu. Onun durumu zaten ortada ama ailesinde bunu farkedip alıp hastaneye götürecek bir kişinin olmaması garip aslında. Ve herkesin hasta hikayesi farklıdır, siz hobi edindiğiniz için takıntınızdan kurtuludunuz diye , bu; bilimde ya da tıpta bir referans olarak kabul edilmez.
çok komik anca dalga geçin siz anlamak yerine yazan zaten kendine hayatı zindan ediyor sizde köstek olun boyleKesinlikle kanser olmuşsunuz. Bence Türkiye den gidip tedaviyi ABD de arayın da o arkadaşınız da kurtulsun aileniz de. Allah ım ne okudum ben
tıbbi konular hakkındaki bilgileri forumdan öğrenmeyerek başlayabiliriz işe. Öncelikle virüsü taşıyan herhangi biriyle örneğin öpüştüğünüzde "tükürük yoluyla" geçmez. Koşulları "geçmez" denebilecek kadar uzundur. İkinizde de yara olacak, tükürüğünde aynı zamanda kan da olacak vs vs...Bu hastalik madem kan ve tükürük yoluyla da bulasabiliyor o zaman onun bu korkusunun yuzde yüz yersiz oldugunu nasil söyleyebiliriz. O haldeyse bu virüsü tasiyan herhangi birisiyle cinsellik disinda da yakın bir iliskimiz varsa, bu hastalik bize de gecebilir. Kan diyorsunuz, kizin elinde kesikler varmış. Tükürük diyorsunuz, hepimiz gun icinde elimizi agzimiza disimize goturebiliyoruz. Eliyle tasidigi bakteri virusunu karsi tarafa neden tasimasin ki...
Benim cevabım şu: şayet bu hastaligin bulasma yontemleri konusunda yazilan cizilenler dogruysa, hastaligin size bulasma ihtimali var. Ama sıkıntı şu: arkadasininizin boyle vir virus tasidigindan yuzde yuz emin olamazsiniz. Asiri evham yapmissiniz. Kaldi ki zaten siz de bu konuda takintili oldugunuzu soylemissiniz. Cinsel yasam konusunda sinirlari olmamasi daha dogrusu secici olmamasi bu virusu tasidigi - tasiyacagi anlamina gelmez. Kaldi ki bu tarz yasayan bir sürü insan var etrafimizda (biz bu kisilerin kim olduklarini bilmesekte) bu hastalik bu kadar kolay yolla bulassaydi hepimiz bu hastaligi tasiyor olurduk. Neticede insanoglu sosyal bir varlik. Toplu tasima araci kullaniyorsun, kafeye gidip kahve iciyorsun... o tuttugun tutamaci senden onde kimler kimleeeerr tutmus oluyor, ve orayi kimse gün icinde dezanfekte etmiyor. Gittigimiz kafede kahve ictigimiz o bardaklarin iyi yikaniyor olma ihtimali de oldukca düsük. Cogu zaman calkalayip da getirdikleri icin dikkat ettigin zaman bardak kenarinda dudak izine bile rastlayabiliyorsun. Yani diyecegim o ki ben bu hastaligin bulasma seklinjn bu kadar basit oldugunu sanmiyorum. Basitse bile bulasacagi varsa muhakkak bulasir. Madem bu kadar pimpiriklisiniz, o zaman sizin disarda eldivenli fln dolasiyor olmaniz lazim. Bence bu kadar detayli dusunmeyin. Kuruntu edinmissiniz kendinize. Direkt doktora kosmak yerine kendi kendinizi telkin yontemleriyle tedavi etmeyi bir deneyin bence.
Tamam işte o öpüşmek olmuyor mu? Yani illaki bir temas olacak. Sağlık ocağındaki doktor öyle söylemişti. Gözlük kabı ihtimal dahilinde bile değil bence.Burada ufak bir ekleme yapayım. Tükürükle bulaşması mümkün. Tükürükte kan ve karşı tarafın ağzında açık yara varsa bulaşabiliyormuş. Ben de
tıbbi konular hakkındaki bilgileri forumdan öğrenmeyerek başlayabiliriz işe. Öncelikle virüsü taşıyan herhangi biriyle örneğin öpüştüğünüzde "tükürük yoluyla" geçmez. Koşulları "geçmez" denebilecek kadar uzundur. İkinizde de yara olacak, tükürüğünde aynı zamanda kan da olacak vs vs...
Elinizle taşıdığınız bir virüsü ağzınıza götürüp oradan HIV pozitif kapma ihtimaliniz düşük. Hele hele HIV pozitif biri gözlük kabına dokundu diye HIV pozitif kapma ihtimali şaka gibi bir ihtimal.
Arkadaş HIV + değil Obsesif muhtemelen. Yine gitsin bir uzmana kan tahlili yaptırsın. Ama aynı zamanda bir de psikiyatrist bulsun.
Bir de Aids, vs gibi bulaşıcı ve ölüm riski olan hastalıklar için danışma mercii KK değil hekimlerdir. Bilgi artık bir tık uzağımızda. HIV + birine "sadece" dokunarak enfekte olmayacağımızı öğrenmek zor değil.
Aktif cinsel hayatı olan herkesin HIV + olacağını sanmak, HIV gibi hastalıkların nasıl bulaşacağını öğrenmek, bulaştığını düşünüyorsak nasıl yol izlememiz gerektiği bir çok derneğin ve tıbbi kuruluşun gerek görsel gerek sosyal medya araçlarında yazılı.
KK doğru referans değil.
Aynen yanlış bilinir. öpüşerek geçmez yanlış bilgidir. geçebilir. böyle bir ihtimal var. hiç olmadığını düşünmek de öpüşürsek muhakkak geçeceğini düşünmek de hatalı varsayım. Doğrusunu bilip HIV + biriyle öpüştüğümüzde test yaptırmamız gerektiğini bilecek kadar konuya hakim olmak en doğrusuTamam işte o öpüşmek olmuyor mu? Yani illaki bir temas olacak. Sağlık ocağındaki doktor öyle söylemişti. Gözlük kabı ihtimal dahilinde bile değil bence.
Hiv virüsü dış ortamda yaşayamaz. Ha bir de korumasız cinsel ilişkide bulaşması bu kadar zorken (evet zor ancak şans işi, kimine 1 kere de bulaşıyor, kimine ise uzun yıllar bulaşmuyor.) arkadaşın durumu imkansızın imkansızı.Aynen yanlış bilinir. öpüşerek geçmez yanlış bilgidir. geçebilir. böyle bir ihtimal var. hiç olmadığını düşünmek de öpüşürsek muhakkak geçeceğini düşünmek de hatalı varsayım. Doğrusunu bilip HIV + biriyle öpüştüğümüzde test yaptırmamız gerektiğini bilecek kadar konuya hakim olmak en doğrusu
Siz tam olarak okumadınız ya da ben tam olarak anlatamadım sanırım.
İnsanların hastalığa yakalanma sebebi olarak boş vakti göstermedim. Bu derece takıntılı olma sebeplerini boş vakit olarak gösterdim. Evet insan bir derece takıntılıdır ama işi gücü vardır bu kadar takmaz. Kendimden örnek vererim: üniversite sınavına çalıştığım zamanlar evdeydim, o zamanlar takıntım maksimum düzeydeydi. Aşırı derecede problemli herşeyden nem kapan bir bireydim. Ama ne zaman psikoloğa gittim, bunun yanında okulu da kazandım o zaman eski halimden eser kalmadı. Evde oturup, hiçbir hobi edinmeyi, uğraşacak meşgale bulmayıp sadece ilaçtan mucize beklemekte bana çok komik geliyor, üzgünüm. Siz benim demek istediğimi anlamadınız, ben ilaçlar boş, psikiyatri boş, tek çare hobi kursları diye birşey yazdım mı? Evet ilaçlar tek çare ancak, burada kaç tane insan görüyoruz, hatta bir üye var en yakın arkadaşına takıntılı, kendisi bile yazılarında yapacak başka birşeyim olmadığı için onu bu kadar kıskanıyorum tarzı birşeyler söylemişti. Yani şöyle düşünün biz burada depresyonda olan bir bireye nasıl psikoloğa git, sosyalleş diyorsak bu da böyle. Evde oturup ilaç içerek bu tür hastalıklar geçmez. İlaç mutlaka içilmeli ancak yanında sosyal hayatın, hobilerin de desteklenmesi lazım. Konu sahibi ikisini de yapmıyor.
Hala altını çizerek söylüyorum. Benim söylemek istediğim şey: önce gidip sağlık ocağına durumu anlatması ve çıkan sonuca göre psikoloğa ve enfeksiyon hastalıkları bölümüne başvurması.Konu sahibinin bunları yapıp yapmadığı nerede yazıyor bilmiyorum, eski konularına dair bilgim de yok.
Sizin karıştırdığınız şey şu; herhangi bir şeye takıntılı olmakla bunun hastalık boyutunda olması aynı şey değil. Herkesin ufak tefek takıntıları var zaten. Kimi zaman azar, kimi zaman durulur.
Sizin yaşadığınız da böyle bir şey olabilir, doktora gittiniz mi, okb teşhisi koydu mu bilmiyorum. Ama sizin boş vaktiniz varken takıntılı olmanız herkesin aynı neden sonuç ilişkisini yaşadığı anlamına gelmiyor.
Mesela ben 2 farklı zamanda okb tedavisi gördüm.
İlki öss'ye hazırlandığım dönemdi ve gayet iyi bir bölüm kazandığıma göre pek boş zamanım yoktu demek ki.
2.'si ise üniversitede en yoğun olduğum, gece gündüz çizim yapmaktan uyumaya, aynaya bakmaya bile fırsat bulamadığım dönemdi. Stres ve yoğunluktan 41 kiloya düşmüştüm.
Yani kimin hastalığını ne tetikler, kim ne yaşıyor da ne hale geliyor bilemeyiz.
Kanser hastası bir insanın karşısına geçip "kendine hiç bakmadın ondan hasta oldun" demek ne kadar anlamsız ve incitici ise psikiyatrik rahatsızlığı olan birine "kendine hobi bul, bunlar hep boş zamandan oluyor" ya da "e burası pis değil, bak ben oturdum ölmedim" demek de aynı şekilde anlamsız ve incitici.
Doktoru konu sahibine gerekli telkinlerde bulunur, izlenecek yolu beraber çizerler zaten. Kimse ilaç içip tavan izleyerek iyileşmeyi ummuyor. Zorlantılar konusunda doktor yönlendirme yapmaya çalışıyor.
Sizin iyi niyetle tavsiye ettiğiniz elisa testi konu sahibinin zorlantısına dönüşebilir, faydadan çok zarar getirebilir.
Bu saplantının nasıl dizginleneceğine doktorun karar vermesi daha sağlıklı.
Hala altını çizerek söylüyorum. Benim söylemek istediğim şey: önce gidip sağlık ocağına durumu anlatması ve çıkan sonuca göre psikoloğa ve enfeksiyon hastalıkları bölümüne başvurması.
Yazdığım bir cümleye takılıp kalmayın. Benim o cümlede anlatmak istediğim "çok boş zamanı olduğu için hasta oldu" demek değil. Sizin bahsettiğiniz dönemlerden bende geçtim ve her psikolojik problemim maximum düzeye çıkmıştı. Gerek depresyon gerek okb. Ve ben evde olduğum sınava çalıştığım dönemlerde kendime daha çok takmış ve içime kapanmıştım. Diyorum ya ne zaman dış dünyaya çıkıp sosyalleşmeye başladım, o zaman düzelmeye yoluna girdim. Tabii bu sizin dediğiniz gibi boş zamanla alakalı bir durum değil, sadece ben kendimden yola çıkarak bu fikire ulaştım. Ama buradaki arkadaşlar sadece bir cümleme takılıp çevirip duruyorlar. Yahu ben zaten cümlemin başında "psikolog değilim" dedim. Herhangi bir bilir kişi ya da doktor olduğumu iddia etmedim. Ama ben hala şu fikrimin arkasındayım önce korkusuyla yüzleşmeli, gidip sağlık ocağına durumu anlatmalı ve test yaptırmalı. Çıkan sonuca göre *mutlaka* bir psikolog ya da enfeksiyon hastalıkları bölümüne başvurmalı. Dediğim gibi, bu konuda bilip bilmeden, okuduklarını anlamadan üzerime geldiler. Sizi tenzih ediyorum tabii ama ben buraya kötü niyetle birşey yazmadım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?