Bak öyle bir şey ki ben bile "ya acaba ona haksızlık mı yapıyorum?" diye çok düşündüm. Kendimi sorunlu bir insan gibi hissetmeye başlamıştım. Kaç kez ayrılmak istedim. Geldi ikna etti,sözler verdi,alttan aldı. Annemi bile inandıramamıştım. Her şeyi büyüttüğümü, nişanlımın efendi düzgün bir insan olduğunu söylüyordu sürekli.
Öyle bir şey ki karşısındakini nasıl ikna edeceğini çok iyi biliyordu. Evet gözle görülür bir şey yoktu; ama kendini sakladığını hissediyordum. Bunu tarif etmek çok zor. Evlenince bambaşka bir adama dönüşürse diye bir korku vardı içimde. Ki o duygularım yersiz değilmiş. Son tartışmamızda konu aileme karşı bilerek koyduğu mesafe idi. Bunun üzerine tartıştık. Hemen reddetti, daha konuyu anlayıp dinlemeden reddetti. Ben rest çekince de işine gelmedi. Arkasına bakmadan gitti. Beni onun yaptığı her şeyden habersiz sanıyordu.
Bir de en başta ailesine bağlı olduğunu göstermedi. Ama zamanla gördüm ki bağlı değil bağımlıymış. Ya bir adamın evlilik hayali "Evi düzene koyalım annemleri eve davet ederiz,ağırlarız" mi olur? Ailesi de uzakta gelip yatılı kalacaklar. Bizde yeni evliye öyle hemen yatıya gidilmez. Yeni evlinin ilk hevesi ailesini yatılı ağırlamak olmaz. İşte aileci bir erkek. Gerçekten çok itici. Vallahi iyi düşün arkadaşım. Hayat senin. Sıkıntı çekeceğini öngörüyorsan devam etme derim. İyi düşün tart.