-
- Konu Sahibi Sihirlikutu
- #41
Sizi orada bırakması normal değil bağırıp çağırması veya sizi güvenli bir şekilde bıraktıktan sonra gitmesi normal yanınızda kalmak zorunda değilAynen sinirlenecek bağıracak, hatta ve hatta hakaret de etsin, yetmedi şiddet de uygulasın. Nasılsa haklı değil mi?! Ah siz kadınlar asla akıllanmayacaksınız. Haklı olduğunu biliyorum ama beni orada bırakmakla haklı kalamadı, haksız duruma düştü. Tartışmalarda haksız olan özür diler kendini açıklar, haklı olan da reaksiyonlarına dikkat ederek haklılığını korur. Aksi takdirde hiçbir insan aşırı reaksiyonları ve tepkileri ne yaparsa yapsın hakketmez. Sizin tabi ilişkiniz ve mentaliteniz bunu kabul ediyor olabilir. Sevgilim/eşim haksızsam eğer bana istediğini gibi davranabilir diyebilirsiniz belki, ben demiyorum, kabul de etmiyorum.
Sizin değil de nişanlınızın bir derdi varmış gibi görünüyor. Size güzel bir şey söylemiş adam neden böyle bir cevap verdiniz? İlişkide sorununuz olabilir ama bunu konuşmak için iltifat almayı mı beklediniz? Çok yersiz olmuş. En sevmediğim şey güzel bir şey konuşurken limon sıkılması.bana ben senin gibi birini bulamam ama sen de benim gibi birini bulamazsın dedi. Ben de dedim ki ben dış görünüşe, paraya vs. önem vermiyorum. Anlaşılmaya önem veriyorum. Belki bunlar açısından bulamam ama anlaşılmak açısından senden daha iyi anlayan birileri olabilir beni dedim.
bazen donup kalıyorum konuşamıyorum
İkimiz de 31 yaşındayız.Yaşlar kaç
Katılıyorum. Olgunlaşmadan evlenmeyinİkiniz de dram yaratmaya meraklı, düşünmeden konuşan insanlarsınız. Çok yorucu bi ilişkiniz var ve kişilikleriniz değişmedikçe böyle de gider düzelmez
Çok daha küçük kişilerin ilişkilerinde bu tür şeyler oluyor şaşırdımİkimiz de 31 yaşındayız.
Ben terapiye başladım. O da başlayacak. Çift terapisi değil ama ayrı ayrı terapiye devam edeceğiz.Anlaşma probleminiz var gibi. Bence çift terapisine gidin evlenmeden önce.
Adam sana iyi davranıyor ve dayanıyor haksizsin ve iletişim sorunun var gibi duruyor buradan. Bence adamdan ayrıl adam rahata ersinMerhaba arkadaşlar,
Nişanlanalı 1 ay oldu. Nişanlım 1 haftalığına ailesinin yanına memleketine gidecekti. Bir gün öncesinde buluştuk. Aramız biraz limoniydi. Mesafeli bir 1-2 saat geçirdik. Sonra biraz ortam yumuşadı ve normal oradan buradan konuşmaya başladık. Bir konu açıldı ve bana ben senin gibi birini bulamam ama sen de benim gibi birini bulamazsın dedi. Ben de dedim ki ben dış görünüşe, paraya vs. önem vermiyorum. Anlaşılmaya önem veriyorum. Belki bunlar açısından bulamam ama anlaşılmak açısından senden daha iyi anlayan birileri olabilir beni dedim. Birden kalktı, hesabı ödedi, ben dışardayım gelirsin dedi, kapının önünde beni beklemeye başladı. Sonra seni taksiye bindireyim, ben de eve gidiyorum deyip hızlı hızlı yürümeye başladı. Ben tabii engellemeye çalıştım, ağladım, gitme konuşalım açıklayayım vs. dedim. Nuh dedi peygamber demedi. Gel sana çiçek alayım ama beni bırak evine git dedi. Oturdu bir ara ağladı. Ben önüne geçtim, gitmesine mani oldum. Dedim ben de seninle geliyorum. Uzak bir yerde oturuyor. Yolda ona geçerken bana, sen yanlış yapıyorsun, benden daha mutlu edeceğine inanıyorsun başkasını seni ama benimle evlenme yolundasın. Olan sana olur. Kendi hayatın için yanlış bir karar veriyorsun vs. gibi şeyler söyledi. Ben de o anlamda söylemedim o cümleyi, sadece biraz daha beni anlamaya çalışamaz mısın, buna çaba gösteremez misin, anlaşılmaya önem veriyorum anlamında söyledim dedim. Siniri bir türlü geçmedi. Sinirlendiğinde ağır konuşan, sakinleşene kadar bir türlü ikna olmayan bir tip. Daha önceki bir tartışmamızda da beni gece yarısı yolun ortasında bırakıp gitmişti, sonra geri döndü almak için bu sefer ben istemedim, yüzüğünü verdi, fırlattım yokuş aşağı. Sonra yeni yüzük aldık vs. O konuda, konunun çıkış noktasında çok haklıydı, çünkü karşı bir cinsle cinsel özelimiz olan bir durumu paylaşmıştım ve ona kızmıştı. Ama bizim tartışmalarımızın bitmeme ve büyüme sebebi bana asla açıklama fırsatı vermeyip sinirden kudurması. Benim de o çok büyük reaksiyonlar verince ne yapacağını bilememe ve endişelenme ağlamaya başlama gibi bir problemim var. Zaten anksiyete rahatsızlığım var, babamın vefatından sonra travmaya bağlı oluştu. 2 yıldır tedavi görüyorum, eskiye göre çok yol kattettim ama hala böyle bir şey olduğunda elim ayağıma dolaşıyor. Endişeden yanlış şeyler söylüyorum, bazen donup kalıyorum konuşamıyorum vs.
Sonrasında eve geçtik. Ben dedim ki, madem gerçekten beni istemiyorsun, mutsuz olacağımızı er geç ayrılacağımızı düşünüyorsun, zararın neresinden dönersek kardır tamam bitsin dedim. Biraz durdu, sakinleşti ve beni neden ikna etmeye çalışmıyorsun bu konuda dedi. Biraz konuştuk ettik, ertesi gün iş olduğu için yattık uyuduk.
Sabah o benden erken evden çıktı, ben uyuyordum. Sonra ben işe gitmek için yoldayken bana mesaj attı. Günaydın sevgilim diye. Ben de ben hala çok kötüyüm, kendimi b*k gibi hissediyorum falan dedim. Baya uzun gün içerisinde konuştuk. Ben kendimi açıkladım, ikna oldu. O da ben artık düşünmeden reaksiyon vermeyeceğim, sinirlenince kendimden nefret ediyorum, hatta böyle bir durumda ne yapacağımı bile planladım ve ona göre davranacağım senden çok özür dilerim dedi. Senin söylediğin bir şeyden veya yaptığın bir hareketten dolayı kırılırsam fevrilik göstermek yerine, biraz durup soluklanacağım ve sonrasında neden böyle söylediğini sana soracağım ve açıklamanı dinleyeceğim dedi. Ben de ona sen sinirliyken ben ne yapacağımı bilemiyorum, endişeleniyorum ve donup kalıyorum, anksiyete yaşıyorum, her şey daha kötüye gidiyor dedim. O da beni iyice dikkatlice dinledi ve birbirimizi artık daha iyi anladığımızı düşünüyorum şuan, nişanlıyız, tanımaya çalışıyoruz, her şeyimiz normal ama tartışmalarımız değil, bunu da aşmak için ben elimden gelen ne varsa yapacağım söz veriyorum dedi. Ben de dedim ki, beni dinlediğin ve şu diyaloğu kurduğumuz için teşekkür ederim, artık daha çok umudum var ama hala tereddütlerim var o nedenle birkaç gün kendi başıma kalıp kitap vs.okumak telefona bakmamak istiyorum dedim. Bu sana iyi gelecekse yap tabii tatlım dedi.
Salı günü terapiye başlıyorum. Hem kendimi ve reaksiyonlarımın nedenini daha iyi anlamak amaçlı. Hem de anksiyete amaçlı. Neyse sonra 3 gün hiçbir şekilde diyaloğa girmedim. 3 günün sonunda o beni aradı. Neden beni aramıyorsun, sorunu öğrenmek istiyorum, uzak bi sehire gittim, en azından iyi yolculuklar, gittin mi vs. gibi az düzeyde diyalog kurabilirdik dedi. Ben de ben kendimi ve ilişkiyi biraz analiz etmek ve yalnız kalmak istedim, sana da bunu söyledim dedim. Hafif bir yükseldik ama sonrasında tatlıya bağladık ve telefonu güzel kapattık. Bu anlattıklarıma göre biz doğru bir yolda mıyız? Bu şekilde sorunlar yaşayıp daha sonra biraz da evrilerek birbirine uyum sağlayanlarınız oldu mu? Yoksa baştan kestirip atmak mı gerekiyor? Tecrübelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.
Merhaba arkadaşlar,
Nişanlanalı 1 ay oldu. Nişanlım 1 haftalığına ailesinin yanına memleketine gidecekti. Bir gün öncesinde buluştuk. Aramız biraz limoniydi. Mesafeli bir 1-2 saat geçirdik. Sonra biraz ortam yumuşadı ve normal oradan buradan konuşmaya başladık. Bir konu açıldı ve bana ben senin gibi birini bulamam ama sen de benim gibi birini bulamazsın dedi. Ben de dedim ki ben dış görünüşe, paraya vs. önem vermiyorum. Anlaşılmaya önem veriyorum. Belki bunlar açısından bulamam ama anlaşılmak açısından senden daha iyi anlayan birileri olabilir beni dedim. Birden kalktı, hesabı ödedi, ben dışardayım gelirsin dedi, kapının önünde beni beklemeye başladı. Sonra seni taksiye bindireyim, ben de eve gidiyorum deyip hızlı hızlı yürümeye başladı. Ben tabii engellemeye çalıştım, ağladım, gitme konuşalım açıklayayım vs. dedim. Nuh dedi peygamber demedi. Gel sana çiçek alayım ama beni bırak evine git dedi. Oturdu bir ara ağladı. Ben önüne geçtim, gitmesine mani oldum. Dedim ben de seninle geliyorum. Uzak bir yerde oturuyor. Yolda ona geçerken bana, sen yanlış yapıyorsun, benden daha mutlu edeceğine inanıyorsun başkasını seni ama benimle evlenme yolundasın. Olan sana olur. Kendi hayatın için yanlış bir karar veriyorsun vs. gibi şeyler söyledi. Ben de o anlamda söylemedim o cümleyi, sadece biraz daha beni anlamaya çalışamaz mısın, buna çaba gösteremez misin, anlaşılmaya önem veriyorum anlamında söyledim dedim. Siniri bir türlü geçmedi. Sinirlendiğinde ağır konuşan, sakinleşene kadar bir türlü ikna olmayan bir tip. Daha önceki bir tartışmamızda da beni gece yarısı yolun ortasında bırakıp gitmişti, sonra geri döndü almak için bu sefer ben istemedim, yüzüğünü verdi, fırlattım yokuş aşağı. Sonra yeni yüzük aldık vs. O konuda, konunun çıkış noktasında çok haklıydı, çünkü karşı bir cinsle cinsel özelimiz olan bir durumu paylaşmıştım ve ona kızmıştı. Ama bizim tartışmalarımızın bitmeme ve büyüme sebebi bana asla açıklama fırsatı vermeyip sinirden kudurması. Benim de o çok büyük reaksiyonlar verince ne yapacağını bilememe ve endişelenme ağlamaya başlama gibi bir problemim var. Zaten anksiyete rahatsızlığım var, babamın vefatından sonra travmaya bağlı oluştu. 2 yıldır tedavi görüyorum, eskiye göre çok yol kattettim ama hala böyle bir şey olduğunda elim ayağıma dolaşıyor. Endişeden yanlış şeyler söylüyorum, bazen donup kalıyorum konuşamıyorum vs.
Sonrasında eve geçtik. Ben dedim ki, madem gerçekten beni istemiyorsun, mutsuz olacağımızı er geç ayrılacağımızı düşünüyorsun, zararın neresinden dönersek kardır tamam bitsin dedim. Biraz durdu, sakinleşti ve beni neden ikna etmeye çalışmıyorsun bu konuda dedi. Biraz konuştuk ettik, ertesi gün iş olduğu için yattık uyuduk.
Sabah o benden erken evden çıktı, ben uyuyordum. Sonra ben işe gitmek için yoldayken bana mesaj attı. Günaydın sevgilim diye. Ben de ben hala çok kötüyüm, kendimi b*k gibi hissediyorum falan dedim. Baya uzun gün içerisinde konuştuk. Ben kendimi açıkladım, ikna oldu. O da ben artık düşünmeden reaksiyon vermeyeceğim, sinirlenince kendimden nefret ediyorum, hatta böyle bir durumda ne yapacağımı bile planladım ve ona göre davranacağım senden çok özür dilerim dedi. Senin söylediğin bir şeyden veya yaptığın bir hareketten dolayı kırılırsam fevrilik göstermek yerine, biraz durup soluklanacağım ve sonrasında neden böyle söylediğini sana soracağım ve açıklamanı dinleyeceğim dedi. Ben de ona sen sinirliyken ben ne yapacağımı bilemiyorum, endişeleniyorum ve donup kalıyorum, anksiyete yaşıyorum, her şey daha kötüye gidiyor dedim. O da beni iyice dikkatlice dinledi ve birbirimizi artık daha iyi anladığımızı düşünüyorum şuan, nişanlıyız, tanımaya çalışıyoruz, her şeyimiz normal ama tartışmalarımız değil, bunu da aşmak için ben elimden gelen ne varsa yapacağım söz veriyorum dedi. Ben de dedim ki, beni dinlediğin ve şu diyaloğu kurduğumuz için teşekkür ederim, artık daha çok umudum var ama hala tereddütlerim var o nedenle birkaç gün kendi başıma kalıp kitap vs.okumak telefona bakmamak istiyorum dedim. Bu sana iyi gelecekse yap tabii tatlım dedi.
Salı günü terapiye başlıyorum. Hem kendimi ve reaksiyonlarımın nedenini daha iyi anlamak amaçlı. Hem de anksiyete amaçlı. Neyse sonra 3 gün hiçbir şekilde diyaloğa girmedim. 3 günün sonunda o beni aradı. Neden beni aramıyorsun, sorunu öğrenmek istiyorum, uzak bi sehire gittim, en azından iyi yolculuklar, gittin mi vs. gibi az düzeyde diyalog kurabilirdik dedi. Ben de ben kendimi ve ilişkiyi biraz analiz etmek ve yalnız kalmak istedim, sana da bunu söyledim dedim. Hafif bir yükseldik ama sonrasında tatlıya bağladık ve telefonu güzel kapattık. Bu anlattıklarıma göre biz doğru bir yolda mıyız? Bu şekilde sorunlar yaşayıp daha sonra biraz da evrilerek birbirine uyum sağlayanlarınız oldu mu? Yoksa baştan kestirip atmak mı gerekiyor? Tecrübelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim.