Nişanlıma Çok Büyük Yalan Söyledim.

Uzun zamandır bu sitede kendini bu kadar düzgün ifade edebilen bir yazarın yazısını okumamıştım. Öncelikle akıcı anlatımınız için teşekkür ederim. Size önerim ise; oluruna bırakın, dillendirmeyin.. "Kul kurar, kader gülermiş" Belkide hiç bir şey olmayacak.
 
Bu zamana kadar bütün sıkıntı bir şeyler söylememden ya da bir şeyler yapmamdan çıktı. her hareketimde daha da köşeye sıkışmış gibi oldum. Muhtemelen yapacağım en iyi şey susup hiç bir şey yapmamak olacaktır. Üç maymun yani. bu riski alıp gerisini de şansa bırakacağım. İnsan hayatı ve geleceği için risk almayacakta ne zaman alacak? hele ki başka çıkar yol kalmamışsa. Aslında konuyu açarken ne yapacağıma zaten %90 karar vermiştim, şimdi %95 oldu. Ne yaptığımı bildiğim için de kendimi savunmayacağım.

Buradan bunu okuyan genç kardeşlerime seslenmek istiyorum; o lisedeki, üniversitedeki, etraftaki jöleli, kalabalıkta göze batan, devamlı gülümseyen, havalı serserilere değil; sınıfta kenarda oturan, herkesle birlikte gülüp herkesle birlikde hareket eden, az biraz dersine çalışan çocuklara verin değeri, kıymeti. o havalı serser, basit çocukların on yıla kalmadan dönüşeceği düzgün adamların ancak gölgesi olabilirler. Yaşayacakları hayatı ise ancak hayal edebilirler. Efendi birini bulduğunuzda da asla karşıdan beklemeyin. nişanlım okula gitmeden önce, çalıştığım pastanedeye kahvaltı için gelirken, ben neredeyse iki ay boyunca başkasının işi olmasına rağmen her çayını kendi ellerimle koyup götürdüm, her seferinde sohbet etmeye çalıştım, sırf konu açabilmek için sabahları harıl harıl gazete okudum, en güzel poğçayı seçip verdim, yanındaki sandalyeye oturup önünde olan kağıtları sordum, memleketini sordum, saatlerce ayvalığın tarihini ve meşhur yerlerini araştırdım, tuttuğu takımı sordum, memleketini övdüm, gelmediği gün nerede olduğunu sordum...
güzel olan hiç bir şey kendiliğinden olmaz.

Her şeye rağmen kendimi çok çok şanslı görüyorum. çok büyük bir hata(lar) yapmama rağmen sevgilimi buldum ve gene her şeye rağmen, bi aksilik olmazsa 7 ay sonra düzgün biriyle evli ve mutlu olma şansım var. İnsan sevdiğinin karakterini benimsemeye başlarmış, bende de ciddi bir "haksızlık" takıntısı oluşmaya başladı. Bu eksiğimi bir şekilde telafi etmek için uğraşacağımı biliyorum. Şimdiden bile "hoşgörümü" göklere çıkarırken, evlilik sonrası da bu şekilde davranmayı düşünüyorum. Çocukken kız kardeşini üzen kızları dövmemek için parayla başka kızları tutan, 27 yaşına kadar kız kardeşine bir tokat atmamış bir erkek bu saatten sonra ağzımı burnumu kıracak değil. olmaz ama bana yapacağı en kötü şey aldatmak olur; gene 27 yaşına kadar bakir kalmış bir erkek bu saatten sonra zamparaya dönüşmeyeceği için bir iki istisnayı hoşgörürüm gider.

Şu yazdığınızı okuyunca şok oldum ya. Kusura bakma ama bence sen bu adamı sevmiyosun. İnsan birisini "kaybetmeyi göze alıcak kadar" çok sevmeli. Sen bencilsin. Sen yalancısın. Sen seviyorum dediğin adamı sevmiyosun. Kusura bakma bu böyle benim gözümde. Zaten bi kere hata yapmışsın, "ya ben bu yalanı sürdürmeyip ilişkimi ve hatta eğer olucaksa evliliğimi tertemiz yaşiyim, kandırmiyim insan ne ekerse onu biçer, sevdiğime karşı alnım her zaman ak olsun" diye düşünüp söyleyeceğin yerde, sen resmen diyosun ki "ben şimdi bu yalanımı sürdüreyim, o da ilerde en kötü ihtimalle aldatır, ben de bir iki istisnayı hoşgörürüm gider" . Senin kendine de mi saygın yok ben anlamadım ya utanıyorum senin adına. İki üç yıl sonra buraya "böyle böyle yalanımı saklamıştım aldatıldım, çocuğum var boşansam mı" diye konu açarsın sen.

Ve sen geçmişindeki o ilişkiyi de boşa yaşamışsın, boşa günaha girmişsin. Eğer "yaşadım" diyemiyceksen yaşamasaydın. Pişman olabilirsin ama yaşadığını sen de biliyosun Allah da. Hiç mi korkmuyosun yarın öbür gün Allah bunu karşıma çıkarır da sevdiğime karşı kötü duruma düşerim diye. Kızıcaksa tepki vericekse bırak şimdi versin, bu riski nasıl alıyosun ya. Hata hatayla düzelir mi? En basitinden örnekle, evlendiniz gayet mutlusunuz, eşin bişey anlamadı sen de söylemedin zaten, bi gün oturuyosunuz aileleriniz yada arkadaşlarınız var, yada başbaşa da olsanız olur. Eşin dedi ki Hülya bana asla yalan söylemez ben eşime çok güveniyorum, biz birbirimizden bişey gizlemeyiz. Hiç mi utanmıycaksın bunu duyunca? Biraz da vicdan meselesi ya.

Yazdıklarım için bana kızma. Sen kararını vermişsin ve hep o pencereden bakıyosun. Ortadan baksan sen de böyle düşünebilirsin. Ama karşıdan baktığın için bu cümlelere içinden hep sinirlenip söylediklerimizi saçma bulucaksın. Bariz ortada.. Bence otur sıfırdan bi düşün. Yine de senin bilceğin şey, konu açıp yorum istemişsin ben fikrimi söyledim..
 
O zaman konu “onu kaybetmemek için hiçbir şey söyleme” noktasına geliyor. İyi de nere kadar?
Bir kere sakladıkça “hata” olduğu durumu konu sahibince beynine yerleşecek. Çünkü “yapılan hata ve bu nedenden dolayı söyleyemiyor”
Hatalar yaşla ya da yaşadıklarımızla değişen bir kavramdır. Ancak bazı temel tuğlalar vardır ki onlar çocukluktan oturur bence. Eğer konu sahibi/çevresi/ailesi bu tür konulara önem veriyorlarsa ki veriyorlar sanırım, kişi neden yaşıyor ve sonra pişman oluyor??? Madem yaşadığının arkasında durması gerekmez mi!?
 
itiraf edip onu kaybetmek gibi risk var ortada.. yani nasıl bi düşünce tarzı bu diyecekler ama insanlar bazen insanların hatalarını sürekli yüzüne vururlar ama mutlaka vururlar bunu.. sana güveni kalmıcak çünkü daha önce olmuş daha sonra neden olmasın diye düşüncek bence.. söleyip vicdan azabından kurtulayım herşeyi göze aldım diyorsan söyle ama bence terk edilecek gibi geldi

Evet öyle bi risk var ama insan karşısındaki insana saygı duymalı öyle değil mi? Ben senle evlenmek istiyorum diyip kafasına vurup yanımızda oturtmak ne kadar doğru? Konu sahibi bunu yapıcak. Açık ve net yani.
Hatasını yüzüne vurması konusuna gelince. Hata konusu ilişki anlamında değil yalan anlamında hatadır. Konu sahibi söylediği şeyi bu kişi hayatına girmeden yaşamış, dolayısıyla bu kişiyi ilgilendirmez. Konusu açılmayıp söylenmese bişey olmazdı zaten. Ama ortada bakireyim diye bi yalan atmak var, hata burda. Konu sahibi hoşgörümü göklere çıkardım, evlenince de böyle yaparım, bir iki şeyi hoşgörürüm vs. demiş. Kusura bakmayın ama sadece kendi vicdanını rahatlatmış. Ve öyle de yapıcak. Bu çabayı yalanını örtmeye kullanmak yerine doğruyu söyleyip en azından yalansız bi ilişki yaşayıp, eğer sevgilisi de onu gerçekten seviyosa onun yalandan dolayı içinde açılan yarayı sarmak için kullansın bence.
 
sana başta üzülmüşüm konu sahibi herkes hata yapar sevgin için kaybetmemk için yalan söylediğini düşünüyordum ki.
sen bu adamı sevmiyorsun daha iyi KOCA bulamam adam da hazır öğretmen falan iyi biri kapaklayayımmış derdin.
demekki şu an daha iyi bir görücü gelse daha zengin, yakışıklı vs direk ona döneceksin. ben ortada aşk sevgi görmüyorum
git söyle böyle bir haksızlığı yapma kimseye
 
tek cumle ile, genelleme yapmamanızı rica edecegim...
ayrıca şeriatla yonetiliyorsak ve turkiye cumhuriyetinin dini islamdır gibi bir yasa varsa ben bilmiyorum cahilligime verin.

musluman olan kisilerin de dinen yasak olan seyleri yapıp yapmaması kendilerini ilgilendiren birseydir, siz kendinizle benzerlik kurup belki dusuncelerinizi aktarabilirsiniz fakat toplumsal olarak bir yargıya varamazsınız maalesef.

son cumlenize katılıyorum, mesru olmadıkca kabullenmeyenler de cıkacaktır fakat ben bu oldugu taktirde övünmem, insanların cinsel yasantıları ve tercihlerine mudahale edilmesi ya da hukuken olmasa dahi toplumsal olarak baskılanması benim kabul edecegim bir yasam bicimi olmayacaktır.

daha gecen gun banlandıgım konuda da yazdım, insanların yasamlarına bireysel tercihlerine saygı duyalım lutfen...

Beni yanlış anlamışsınız. Kimsenin cinsel yaşantısına tabiki kimse müdahele edemez. Herkesin kendi tercihir, kimsede kimseye sen bunu yaşıyorsun kötüsün, yada iyisin gibi bi yakıştırma yapamaz. Kesinlikle kişinin kendini ilgilendirir.

Benim söylemek istediğim son cümlemde zaten, bunun yılla yada gelişmişlikle bi ilgisi yok meşru olmadığı için yadırgayanlar elbette olacaktır diyorum ama yargılayanlar olacaktır demem yargılanmalıdırlar demek değil. Benim söylediklerimden bunu çıkardıysanız çok yazık.
 
Ben konudan çok yorumlara şaşırdım bu kez...
her zaman doğruları söyle diyen kadınlar, şimdi nasıl olurda "söylersen, kaybedersin sakla gitsin" modunda?
Bence bu adama gerçekleri söylemiş olsaydın, terketmezdi seni, anlattıklarına göre öyle bir adam..
Ama o gece ve sonrasında sırf aptal yerine konulduğu için senden nefret edecek...
birkaç zamparalığına göz yumarım yazmışsın da, bakalım görecek kadar durabilecek mısın yanında...


Sana bi tavsiye...hala söylemek için geç değil..bırak o yapsın seçimini..
 
Her sağlıklı erkek gibi diye cümleye başlayan bir erkek mutlaka yaşamıştır. Sonuçta nişanlınızda sağlıklı öyle değil mi? Benim bildiğim sağlıklı erkekler nişanlanmayı beklemiyor.

Onu kaybetmeyi göze alamam diyorsunuz ama evlenince boşanacağını da söylüyorsunuz. O zaman ne yapacaksınız boşanmayacak mısınız onu kaybetmemek için.

Bakirim diyen erkeklere de kesinlikle inanmıyorum. Bence söylemelisiniz. Hala bekarete önem veren erkeklerin olduğunu bilmekte ayrıca üzücü...
 
Bu konuya cevap yazmayacaktım ancak bu yorumu görünce yazmak istedim. Ne iğrenç bir komşunuz varmış yahu. Yalanı içine sinmemiş ay canım benim ne kadar da vicdanlı. Adama tecavüze uğradım diyor, adam kız için üzülüp ağlıyor. Yalanı içine sinmeyen kadın da üzerine iki çocuk yapıp mutlu mesut yaşıyor öyle mi? Nasıl dövesim geldi o kadını. Böyle saçlarından sürükleyip araba yıkanılan koca fırçalı makinelerin içine sokup saatlerce orada tutsan içinin pisliği yok olmaz o kadının. Keşke diktirseymiş daha az sinirlenirdim ikiyüzlülüğüne. Adamın vicdanını sömürmüş rezil. Düşünsene adam bir ömür eşinin tecavüz mağduru olduğunu düşünüp, travmasını iyileştirmeye çabalayacak. Tecavüz ki beni çileden çıkaran bir konudur çocuk istismarı ile birlikte. Cani olmaya tek meylim bu iki hususta saklıdır. Bunu bu denli alçakça kullanan kadınlara ne yapılsa az. Ne çekseler azdır.
Daha çok şey demek istedim de tutayım kendimi ben. Hala görüşüyorsanız üzerine yanlışlıkla çay falan dökseniz?


Ek: Kadının aslında tecavüze uğramadığını ancak kendini aklamak adına böyle bir yalan söylediğini anladım yazdığınızdan. Doğru anlamış isem evet üzerine çay dökülebilir.

Hahahahaha süpersiniz size kesinlikle katılıyorum az sonra çaya çağırıyoruum hahahahaha :KK52: :KK52: :KK52: :KK52: :KK52:
 
Efendi birini bulduğunuzda da asla karşıdan beklemeyin. Nişanlım okula gitmeden önce, çalıştığım pastaneye kahvaltı için gelirken, ben neredeyse iki ay boyunca başkasının işi olmasına rağmen her çayını kendi ellerimle koyup götürdüm, her seferinde sohbet etmeye çalıştım, sırf konu açabilmek için sabahları harıl harıl gazete okudum, en güzel poğçayı seçip verdim, yanındaki sandalyeye oturup önünde olan kağıtları sordum, memleketini sordum, saatlerce ayvalığın tarihini ve meşhur yerlerini araştırdım, tuttuğu takımı sordum, memleketini övdüm, gelmediği gün nerede olduğunu sordum...
Güzel olan hiç bir şey kendiliğinden olmaz.


Bende bu bölümü kaçırmışım ve yeni farkediyorum. Kaçıranlar için bu paragrafı tekrar okumalarını rica ediyorum. Üzüldüğümüz kadar masum olmadığınızı düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
1-) Soylemezsin bir sekilde ortaya cikar, yalan soyledigin icin ayrilabilir.

2-) Soylersin, bu konuda kesin kistaslari vardir bu kez de yalan soylemedigin icin ayrilabilir.

2a-) Soylersin, simdi benim icin sorun yok der, ileride her kavgada bunu yuzune vurabilir.

Yine de SEN ONEMLISIN, ileride vicdaninin rahat olmasi icin , bir yalanla evlilik kurmak istemedigin icin 2. yi secmen lazim.
 
Son düzenleme:
Kızlar kendi kendimi çok kötü köşeye sıkıştırdım. Konu mesajlar arasında dağılmasın diye önce bi özet geçip sonra ayrıntıları yazmaya çalışacağım.

Nişanlım bir iki kez ima ettikten sonra "biliyorsun ben 27 yaşında bir erkeğim, ve her sağlıklı erkek gibi nişanlımla birlikte olmak istiyorum" dedi. O anın paniğiyle bakireyim olmaz, günah, vebal, ahlak, ailem... diye sıralayıp reddettim. O da "tamam, 27 yıl bekleyen yedi ay daha bekler" diyip konuyu kapattı. Ama ben eski erkek arkadaşımla cahillik edip bir şeyler yaşamıştım. Bu yaz düğünüm olacak ama idamı bekleyen mahkuma döndüm resmen.

26 yaşımdayım. Nişanlımla o dönem çalıştığım pastahanede tanıştık. Sabahları okula gitmeden(öğretmen kendisi) önce arkadaşlarıyla topluca gelip kahvaltı yaparlardı. Bir buçuk yıldır sevgili, sekiz aydır da nişanlıyız. Onun bu talebinden bi kaç hafta sonra “seven adam affeder”, “hem sahil kasabasında büyümüş, anlayış gösterir” diye cesaretimi toplayarak konuşup itiraf edecektim. İtirafıma yol yapmak için "erkekler istedikleri gibi gönüllerini eğlendiriyor ama bize o zarı korumamız dayatılıyor" bahsiyle konuyu açmıştım ki nişanlım bakir olduğunu söyleyip lafı ağzıma tıktı. Ben "taabii canımm" diyince de başladı saymaya; "lise ve üniversitedeki üç kız arkadaşımı ayrıntısıyla biliyorsun(ikisiyle tanıştım), üniversiteden sonra tam iki yıl eve kapanıp atanmak için kpss çalıştım, allahın hakkarisinde bir yıl asteğmen olarak askerlik yaptım, iki yıldır da dizinin dibindeyim. En sağlıklısı siğil ve uçuk taşıyan o hastalık yuvası hayat kadınlarına da öldürseler gitmem(biraz hastalık hastasıdır)..." ben "hadi yaa hiç mi?" diyince " Şu an beni dünyanın en büyük enayisiymiş gibi hissettiriyorsun yemin ediyorum. Neyi sakladım bu zamana kadar? sadece bir kez kazayla birini çıplak gördüm, onu da anlatmıştım zaten." dedi. Yalan söylediğini zannetmiyorum, sorduğumda; lisede öğretmenine aşık olup onu kiracıları ve aile dostları yapmak için harcadığı çabalara kadar en anlatılmayacak şeyleri çekinmeden anlatan birisidir.

Nişanlım, “haksızlık” konusunda çok hassas birisi. Yani tek sıkıntı hemen aşırı tepki göstermesi değil; daha sonra sakinleşeceği yerde oturur bildiğin plan yapar. sonra da kendi kendini gaza getirip fiili saldırılarda bulunur(gece yarısı adam dövmeye gittiği de var, mahkemeye vermeye kadar verdiği de). okulda ve askerde(birini askeri mahkemeye vermiş) olayları falan var. hatta kardeşimin sevgilisi bizim evden çıkmazken birlikte vakit geçirmemizi engellemeye kalkan babamın yüzüne bu durumu vurmaktan çekinmedi bile. Ve ben kendisini azıcık tanıyorsam; onun bakir olup benim olmamamı ve bakireyim diye yalan söylediğimden iki yıllık ilişkimiz süresince seks yapamamasını üst üste koyup hayatı boyunca yüzleştiği en büyük haksızlık olarak görür. Direk ayrılır, evlenmişsek de boşanır.

Bazen planlarını filan anlatıyor, içimden ağlamak geliyor; babası emekli oldu, işlerinin takibini devredecek buna(otobüs hattı ile okul servisi filan) Araçlardan birini benim üzerime geçirip eş durumundan Balıkesir’e tayin isteyecekmiş.
Çok kötü bir eksiklik duygusu çekiyorum. Yani normalde kavga çıkaracağım durumlarda bile susuyorum. Eski bir hocası(yukarıda bahsettiğim lisedeki hocası) ile telefonda "canımlı cicimli" konuşuyor ona bile ses edemiyorum.
Çok sevdiğim adamı kaybetmek istemiyorum.


ekleme: Konu biraz fazlaca "nişanlımın bakire olmamayı kaldırabilme" sorusuna kaymış. Ben kaldırabileceğine ve bekareti sorun etmeyeceğine dair bir emare gördüğüm için itiraf etmeye kalktım ama onun bakir olma ironisi çıktı ortaya ve itiraf işi yattı. Geçen yaz Bunlara, Ayvalığa ailece tanışmaya gittiğimizde bir hafta içinde abi-kız kardeş(o da 23 yaşında bir ingilizce öğretmeni) bizim sevgili/nişanlı halimizle iki yılda sarılmadığımız kadar sarıldılar(ben biraz soğuğumdur). bizden daha samimiydiler(kız arkadan, koltuğun üzerinden nişanlımın boynuna sarılıp kucağına atladı, yerde yuvarlandılar resmen, oturup sohbet ederken bile kızın ayağı, bacağı ya da kafası abisinin üzerindeydi). bu havayı gördüğüm için cesaret bulmuştum. söylerken utanıyorum ama "allahım noolur daha önce birileriyle yatmış olsun" diye umarak "hadi ya kimse olmadı mı" diye uzattıkça uzatmıştım.

Ekleme 2: Aslında konuyu açarken ne yapacağıma zaten %90 karar vermiştim, şimdi %95 oldu. Bu zamana kadar bütün sıkıntı, bir şeyler söylememden ya da bir şeyler yapmamdan çıktı. her hareketimde daha da köşeye sıkışmış gibi oldum. Muhtemelen yapacağım en iyi şey susup hiç bir şey yapmamak olacaktır. Üç maymun yani. bu riski alıp gerisini de şansa bırakacağım. İnsan hayatı ve geleceği için risk almayacakta ne zaman alacak? hele ki başka çıkar yol kalmamışsa. Ne yaptığımı bildiğim için kendimi de savunmayacağım. İçimden Kendime söylemediğim hiçbirşeyi zaten bana söyleyemezsiniz, Hatta eleştri ve kınama mesajları terapi gibi geliyor.

Her şeye rağmen kendimi çok çok şanslı hissediyorum. çok büyük bir hata(lar) yapmama rağmen sevgilimi buldum ve gene her şeye rağmen, bi aksilik olmazsa 7 ay sonra düzgün olduğuna inandığım biriyle evli ve mutlu olma şansım var. Yani ben bu 4-3'lük adamı(ki burada 4-4'lük diye bahsedilen sünepe ya da ruh hastalarından beş gömlek daha "adam" olduğuna inanıyorum) sevdim; Nişanlım okula gitmeden önce, çalıştığım pastanedeye kahvaltı için gelirken, ben neredeyse iki ay boyunca başkasının işi olmasına rağmen her çayını kendi ellerimle koyup götürdüm, her seferinde sohbet etmeye çalıştım, sırf konu açabilmek için sabahları harıl harıl gazete okudum, en güzel poğçayı seçip verdim, yanındaki sandalyeye oturup önünde olan kağıtları sordum, memleketini sordum, saatlerce ayvalığın tarihini ve meşhur yerlerini araştırdım, büyük dedesinin sakız göçmeni olduğunu öğrendim gittim bütün mübadele filmlerini/belgesellerini izledim, tuttuğu takımı sordum, memleketini övdüm, gelmediği gün nerede olduğunu sordum... İnsan sevdiğinin karakterini benimsemeye başlarmış, bende de ciddi bir "haksızlık" takıntısı oluşmaya başladı. Malum eksiğimi bir şekilde telafi etmek için uğraşacağımı biliyorum. Şimdiden bile "hoşgörümü" etrafındakilere övüp göklere çıkarırken, onu kıskançlıklar ya da feminist triplerle boğacağımı zannetmiyorum. Çocukken kız kardeşini üzen kızları kendi dövmemek için parayla başka kızları tutan, 27 yaşına kadar kız kardeşine bir tokat atmamış bir erkek bu saatten sonra ağzımı burnumu kıracak değil. olmaz ama bana yapacağı en kötü şey aldatmak olur; gene 27 yaşına kadar bakir kalmış bir erkek bu saatten sonra zamparaya dönüşmeyeceği için bir iki istisnayı da hoşgörürüm gider.


Ben senin yerinde olsam asla işi şansa bırakmazdım.

Kesinlikle cesaretimi toplayıp açıklardım, çünkü şu an açıklarsan kandırılmış hissedecek ama evlendiği zaman öğrenirse daha kötü şeyler hisseder.

Ayrıca boşanacağına, nişan atdaha iyi..

Bilmeli bence.

Zarar olacak evetama şuan itiraf edersen zarar miktarı daha az olacak emin ol.
 
Efendi birini bulduğunuzda da asla karşıdan beklemeyin. Nişanlım okula gitmeden önce, çalıştığım pastaneye kahvaltı için gelirken, ben neredeyse iki ay boyunca başkasının işi olmasına rağmen her çayını kendi ellerimle koyup götürdüm, her seferinde sohbet etmeye çalıştım, sırf konu açabilmek için sabahları harıl harıl gazete okudum, en güzel poğçayı seçip verdim, yanındaki sandalyeye oturup önünde olan kağıtları sordum, memleketini sordum, saatlerce ayvalığın tarihini ve meşhur yerlerini araştırdım, tuttuğu takımı sordum, memleketini övdüm, gelmediği gün nerede olduğunu sordum...
Güzel olan hiç bir şey kendiliğinden olmaz.


Bende bu bölümü kaçırmışım ve yeni farkediyorum. Kaçıranlar için bu paragrafı tekrar okumalarını rica ediyorum. Üzüldüğümüz kadar masum olmadığınızı düşünüyorum.

Hayatta boyle seyler aklima gelmezdi bekarken
Hatta esimden hoslandigim halde sırf beni yanlis anlayacak diye köşe bucak kactigimi bilirim :)
Ne safmisim ya bu cumleleri okuyunca kendi halime guldum komik geldi:)
 
Evet öyle bi risk var ama insan karşısındaki insana saygı duymalı öyle değil mi? Ben senle evlenmek istiyorum diyip kafasına vurup yanımızda oturtmak ne kadar doğru? Konu sahibi bunu yapıcak. Açık ve net yani.
Hatasını yüzüne vurması konusuna gelince. Hata konusu ilişki anlamında değil yalan anlamında hatadır. Konu sahibi söylediği şeyi bu kişi hayatına girmeden yaşamış, dolayısıyla bu kişiyi ilgilendirmez. Konusu açılmayıp söylenmese bişey olmazdı zaten. Ama ortada bakireyim diye bi yalan atmak var, hata burda. Konu sahibi hoşgörümü göklere çıkardım, evlenince de böyle yaparım, bir iki şeyi hoşgörürüm vs. demiş. Kusura bakmayın ama sadece kendi vicdanını rahatlatmış. Ve öyle de yapıcak. Bu çabayı yalanını örtmeye kullanmak yerine doğruyu söyleyip en azından yalansız bi ilişki yaşayıp, eğer sevgilisi de onu gerçekten seviyosa onun yalandan dolayı içinde açılan yarayı sarmak için kullansın bence.

iyi hoş diyorsunuz ama ya evlendigi kişinin kırılan gruru ne olcak ? o hiç bişeyi saklamamış a'dan z'ye herşeyini anlatmış. konu sahibesi şimdiden söylemedi halde bazı şeylerine bişe diyemiyor kendinin hatasından dolayı.. ilerde ki o başa kakma olayı sanıldıgı kadar kolay bişey deil. ama söylemesin demiyorum insanlar affetmeyi bilmiyorlar bana kalırsa bu böyle.. söylerse yeni bi hayata başlayabilir.. hayırlısı olur inş.
 
Bence sen kendi kendine takinti yapmissin bu adami . Ilk başta seviyorsun zannetmistim ama seninki sevgi fln deil. Resmen hirs yapmissin sen. Ogretmen efendi ee daha iyisini bulamam bunu kapaklayayim bari olmus ya. Mesajlarinda hic onu sevdiginden bahsetmemissin. Surekli onu kaybedemem ondan iyisini bulamam. Bu nasil bi mantik.
Elestirmek yada kinamak degil amacim. Ama inan ki sevmedigin bi adamla bi omur geciremezsin. Evlilik agir sorumluluKlar yukluyo insana. Ha guzel gunler kadar kavgalar da bekliyor insani. Eger guclu bi sevgin olmazsa ustesinden gelmen mümkün degil. Herkesin gorusu farklı ama ben mantik evliliklerini cok sağlıklı bulmuyorum.
Bi diger konuda şu atalarimiz bile der yalancinin mumu ne oldugu belli. Yalan dolanla evlilik olmaz canim. Hele ki boyle onemli bi konuda. Seni seven insan zaten bu yuzden birakmamali seni. Bence.
Bak ben evlenirken bakireydim .esim bi kere olsun sormadi bana. Boyle biseyi. Soramazdi da.
Ben sana yine de umarim mutlu olursun pisman olmazsin diyorum.
Ama boylr bi yalani karsindakine reva gordugun icinde once kendi icinde hak ve adalet kavramin olmadigina eminim. Ki bana gore kendisini seven bi insana boyle bahanelerin arkasina saklanarak rahatca haksizlik yapabilen bi ınsan bakire olsa bile evlilik icin uygun degildir..
 
iyi hoş diyorsunuz ama ya evlendigi kişinin kırılan gruru ne olcak ? o hiç bişeyi saklamamış a'dan z'ye herşeyini anlatmış. konu sahibesi şimdiden söylemedi halde bazı şeylerine bişe diyemiyor kendinin hatasından dolayı.. ilerde ki o başa kakma olayı sanıldıgı kadar kolay bişey deil. ama söylemesin demiyorum insanlar affetmeyi bilmiyorlar bana kalırsa bu böyle.. söylerse yeni bi hayata başlayabilir.. hayırlısı olur inş.

Valla siz de iyi hos diyosunuz da, konu sahibi yalanini saklayip ort bas edince bu adamin gururu kirilmamis mi olucak? Kendiniz diyosunuz adam hic bi seyi saklamamis a dan z ye anlatmis diye. Karsiligi ona yalan soylemek ve bu yalani surdurmek, hatta dediginiz gibi bazi seylere bisey diyememek vs bu mu? Ki kendi hatasindan dolayi diyemiyor demissiniz evet, sadece soylenen bi yalan bile bu sonucu doguruyosa o yalanin surdurulmesi ne sonuclar dogurur kim bilir?
Konu sahibi ilerde ben dayanamiyorum dogruyu soylemek istiyorum diye dusunup kendi kendine sizlanirsa ne olucak? Hic bi sey. Ya soylemiycek vicdan azabi cekicek, obur tarafta da bu adama karsi alni ak olmuycak, yada soyleyip kocasindan 'bunu bu zamana kadar nasil saklarsin' diye bi tepki alicak. Iki ihtimalde de pismanlik olucak. Hazir cok vakit gecmemisken soylemesi lazim. Cocuk yasta da degiller ki bunlar.
Ve herseyi bi kenara birakip kendinizi adamin yerine bi koyun. Siz ilk iliskimizi birbirimizle yasiyoruz diye dusunurken aslinda oyle olmamis olucak. Bunun yalani cok agir bisey. Insan bunun yalanini nasil soyler ya..
 
Anlattıklarından senin sevgilini kaybetmekten korktuğunu değil, sevgilinin bu durumu öğrendiği zaman edeceği lafları kaldıramamaktan korkuyorsun.
Yani bu adamı sevmiyorsun.
Ha seviyorsan da akışına bırak.
Bakireliğe önem verdiğini de düşünmüyorum sevgilinin. Nişanlı olmanız evleneceğiniz anlamına gelmiyor,düğün gününden 1 gün önce ayrılan çiftler var. Neyin ne olacağı belli olmuyor.
Eğer önem verseydi evleneceğiniz günü beklerdi. Bazı tatları önceden yaşamak istemiş sadece. İleriyi düşünmeden.
Siz bu yaşadığınız şeyden pişmansınız,eğer söylerseniz çok çok büyük bir tepkiyle karşılaşacaksınız. Ama "neden bakire değilsin" konusunda değil, "benden kendini neden 7 ay-1 sene sakındın? bu haksızlığı bana niye yaptın?" konusunda. En azından bu konuda daha fazla söz duyacaksın gibi.
Tavsiyem söylemen tarafında. Zira bunu kendine yediremezse ve yazdığım soruları sorarsa ne hissettiğini söylersin. Ama yalan katmadan.
Ayrılırsanız da çok büyük travma yaşayacağını düşünmüyorum. Hakkında hayırlısı olsun.
 
psikopat bi adamla 10 yıllık bir ilişki yaşadım.deli gibi de sevdim zamanında... ama beni o kadar sıkıp o kadar kıskanıordu ki.... evde müzik dinlesem kime aşıksın ki müzik dinliorsun diye kavga çıkıyordu..be sebeple bazen kavga çıkmasın diye ufak yalanlar söylerdim... örneğim arkadaşım yanıma oturmaya geldiyse eve...ona söyleyemezdim kavga çıkacak diye ve ben evde tek oturuyorum,kitap okuyorum vs derdim... zamanla bu ufak yalanlar bile bende öyle vicdan azabı yarattı ki, geceleri uyku uyuyamaz oldum.... kendime saygım kalmadı... evleneceğim adama yalanlar söyledim diye ağladım gecelerce.... ve ayrılma sebebplerimden biri bu oldu... evet bu dünyada dürüst ,temiz ilişki kalmadı ama kalmadı diye biz de kirlenmemeliyiz... o adama gerçeği söylemelisin... onun için değil..onu geç..kendin için.kendine saygın için.. vicdanın için... belki şuan bu meseleyi çözdün bir karar verdin rahatladın sanıyorsun ama inan insanlar 30 yıl aynı fikirde kalmazlar. öyle anlar gelir ki vicdan azabından ölmek istersin... kul hakkı denen bir şey var..bunu bilmek onun hakkı.bunu düşünürsün...

düşünsene ya belki adam bakire olmayan biriyle evlenmek istemiyor.. ya da belki bunu kabul edebilir ama yalancı biriyle evlenmek istemiyordur...ve belki sen onunla bir ömür geçireceksin. öteki tarafta gerçeği öğrendiğinde tüm ömrüm bir yalan üzerine mi kuruluydu der ve sana hakkını helal etmezse??? bunları düşün....

ya da o adam sana çok aşık seni çok seviyor ama aslında sevdiği sen değilsin... senin ona anlattığın kızı seviyor o... seni olduğun gibi bilse de sevecek mi? bunu düşün.... bence önemli şeyler bunlar...

bekaretinle ilgili yaşantın sana kalmış yargılanacak bişey yok.. seni öyle de sevecek biri bulunur artık devir değişti.. ama sen bu adamı seviyorsan onun da görüşlerine saygı duymalısın.... ona istemediği bir hayatı bilmeyerek yalanlarla dayatamazsın.
 
psikopat bi adamla 10 yıllık bir ilişki yaşadım.deli gibi de sevdim zamanında... ama beni o kadar sıkıp o kadar kıskanıordu ki.... evde müzik dinlesem kime aşıksın ki müzik dinliorsun diye kavga çıkıyordu..be sebeple bazen kavga çıkmasın diye ufak yalanlar söylerdim... örneğim arkadaşım yanıma oturmaya geldiyse eve...ona söyleyemezdim kavga çıkacak diye ve ben evde tek oturuyorum,kitap okuyorum vs derdim... zamanla bu ufak yalanlar bile bende öyle vicdan azabı yarattı ki, geceleri uyku uyuyamaz oldum.... kendime saygım kalmadı... evleneceğim adama yalanlar söyledim diye ağladım gecelerce.... ve ayrılma sebebplerimden biri bu oldu... evet bu dünyada dürüst ,temiz ilişki kalmadı ama kalmadı diye biz de kirlenmemeliyiz... o adama gerçeği söylemelisin... onun için değil..onu geç..kendin için.kendine saygın için.. vicdanın için... belki şuan bu meseleyi çözdün bir karar verdin rahatladın sanıyorsun ama inan insanlar 30 yıl aynı fikirde kalmazlar. öyle anlar gelir ki vicdan azabından ölmek istersin... kul hakkı denen bir şey var..bunu bilmek onun hakkı.bunu düşünürsün...

düşünsene ya belki adam bakire olmayan biriyle evlenmek istemiyor.. ya da belki bunu kabul edebilir ama yalancı biriyle evlenmek istemiyordur...ve belki sen onunla bir ömür geçireceksin. öteki tarafta gerçeği öğrendiğinde tüm ömrüm bir yalan üzerine mi kuruluydu der ve sana hakkını helal etmezse??? bunları düşün....

ya da o adam sana çok aşık seni çok seviyor ama aslında sevdiği sen değilsin... senin ona anlattığın kızı seviyor o... seni olduğun gibi bilse de sevecek mi? bunu düşün.... bence önemli şeyler bunlar...

bekaretinle ilgili yaşantın sana kalmış yargılanacak bişey yok.. seni öyle de sevecek biri bulunur artık devir değişti.. ama sen bu adamı seviyorsan onun da görüşlerine saygı duymalısın.... ona istemediği bir hayatı bilmeyerek yalanlarla dayatamazsın.

Daha guzel yorumlanamazdi
Kesinlikle katiliyorum bende bu sekilde yorum yapmistm zaten ama
Goruyoruz ku konu sahibinin vicdani rahat.
O yalan soyledigi icin vicdan azabi duymuyor
Nisanlisina yokluk cektirdi diye alacagi tepkiden cekiniyor
 
Yav durup durup yazasım geliyor bu konuya. Bugüne kadar nice başlıklar açıldı bekaretle ilgili, hiçbiri beni bu kadar rahatsız etmedi. Arkadaşım yokluk çektirdim ne demek? Sen kullanılacak bir eşya mısın? Bedenini sunman varlığa, esirgemen de yokluğa mı delalet? Bu nedir Allah aşkına ya. Erkeğe sunulacak nimet gözüyle bakmayın artık şu bedenlerinize. Cinsellik öyle bir şey değil çünkü. Cümlelerin birinde de "Bizim için sorun değil de erkek sonuçta o dayanamaz" gibi bir şey söylemişsin. Niye bizim için sorun değilmiş? Bizim organlar mühürlenince durduruluyor da onların ki patlamaya hazır bomba mıdır? Evet sperm boşaltımı gereklidir onlar için de, bir kadın vücudu gerekli değil takdir edersiniz ki. Hani pimi çekince "kadın istiyooomm kadııınn" demiyor vücut.

Durup durup geriliyorum yeminle. Adama söylemedim yokluk çektirdim bari sevişseydim bak çok kızacak şimdi diyorsunuz. Siz neredesiniz? Yokluğu gidermesi gereken bir vücuttan mı ibaretsiniz? Bence evlenin siz bu adamla valla bak. Süper bir çift olursunuz. Karşı taraf sağlıklı erkek bık bık diye bedensel ihtiyaçlarını karşılamak için teklifte bulunuyor. Keza ona yokluk çektirdiğiniz için de kızması muhtemel. Hani haksızlığa gelemiyor ya paşa. Bakire olmayan bir kızın yokluk çektirmesi de haksızlık çünkü. Bakire olmayan tüm kadınlar bedenlerini ihtiyaç malzemesi olarak kullandırmalı. Çünkü kadını engelleyen tek şey zar. Zar yoksa malzemeden ibarettir. İşte sizin gibi düşünen insanlar yüzünden bu ülkede hala dul insanlar hakkında türlü iğrenç yorumlar yapılıyor. Sebebi budur işte. Siz de efendi adam bulmuşum daha iyisini mi bulacağım diye ürküp bedeninizi hangi zamanda kullansam acaba diye plan yapmaktasınız. Muhteşem bir ilişki yahu. Evlenmelisiniz kesinlikle.

Bak gözüm seğiriyor. Bir yazınızda da "ben eğlendim günümü yaşadım ama tavsiyemdir siz efendiyi seçin. Mutlu olmak benim de hakkım. Yalanımı söylerim mutlu da olurum" diye muhteşem nasihatler sunmuşsunuz. E o zaman biz erkeklerin her haltı yiyelim ama bakire kız alalım mantığına boşuna küfür ediyoruz. Boşuna yerin dibine sokuyoruz erkekleri. Al işte bu da kadın versiyonu. Her şeyi yaparım yalanımı söylerim bakir efendi adam alırım çünkü mutluluk açılmamış fermuarın altında gizlidir.

Ne istiyorsanız yapın valla bak. Bakirelik zerre umurumda değil de, böylesine kirlenmiş vicdanları gördükçe insanlıktan tiksiniyorum. Bu zihniyetteki erkeklerden de kadınlardan da nefret ediyorum.
 
X