Nişanlıma Çok Büyük Yalan Söyledim.

Bunu bugüne kadar size hiç sormamışsa ;

İyi senaryoda da ''hayatım bu benim için önemli değildi ki neden söylemedin , bizde boşuna boşuna 1 sene bekledik , hadi gel bari 7 ay daha beklemeyelim '' diyecektir.

Utanarak söylüyorum ama taa ilk çıktığımız zamanlardan beri niyetim buna benzer bir şeydi. Bir çeşit affedilme, eksikliğimi telafi etmek, sevgililikte; olmadı nişanlılıkta olsun mutlu etmek... Lakin bu saatten sonra "hadi gel bari 7 ay daha beklemeyelim" demez artık. Belki bir yıl felan; düğün telaşından çok önce, projeleri/öğrencilerine hafta sonu verdiği gönüllü sbs kurs telaşından önce; tek başına iki aylık Yaz, bayram, sömestır, tatillerle bezeli bir nişanlılık dönümi henüz önümüzde duruyor olsa neyse, ihtimal vardı. Ama bir türlü cesaretimi toplayamadım, o istediğinde de aptal gibi paniğe kapıldım.
Eğer bu saatten sonra öğrenirse edeceği lafları düşününce başım dönüyor gözüm kararıyor...

Yani 25 yaşından 27'ye kadar yok yere oyalamışım(bizim için dert değil ama erkek tarafı için çok büyük bişey). zaten 12 ay boyunca bütün 24 yaşını hakkari'nin cep telefonu ve internet olmayan bir sınır karakolunda geçirmiş. ondan önce de iki yıl boyunca atanabilmek için eve kapanıp ders çalışmış(Atanamamışken bunun ettiği çıkma teklifini bile kabul etmemiş bi kız. Bu yüzden "Hayatınız karşılanması gereken kriterler üzerine" demişti bana). Zaten "haksızlık" takıntılı biri.
Bütün hayatının acısını bana yükler yemin ediyorum.
 
madem kadınlar artık zardan ibaret değil madem bakirelik önemli olmamalı o zaman bunun yalanı da büyük yalanlar kategorisinde yer almamalı..
adam mı kesti cinayet mi işledi neden büyük yalan olsun ki..
ayrıca hangi çift birbirine karşı dosdoğru nerde o ideal eşler ben hiç görmedim..
madem ayrılmak istemiyorsunuz bence söylemeyin o gün bir çaresine bakın..
dürüst olmak güzeldir iyi dir hoştur ama işte yaşadığımız toplum insanlar vs insanı yalana itiyor yapacak bir şey yok..
 
Canım konuna bınayen evlenmeden once birlikteliğini adet olma gününe denk getirsen. Yanı ne doyımkı baska bilemedim gercekten.
 
tabikide söyleme cnm sakın ha!.özellikle dürüstlüğün kaybolmuş oldugu bu zamanda hele asla!..affetse bıle ılerde bır kavgada yuzune vurur..sana hep şüpheyle bakar guvenı sarsılır...düğünden önce malum bır estetık uzmanına görünürsün olur bıter
 
Ay bizim böyle bi komşumuz vardı o da bakireyim falan demişti ama değildi sonra hem yalanı içine sinmedi hemde kendi rahatsız olup tecavüze uğradım dedi adam aylarca kız için ağladı ben nasıl önemserim böyle birşeyi allah beni kahretsin diye şuan iki çocukları var ve evliler :) :KK43: :KK43: :KK50:
 
Bence söylemelisin. Bide bu işin vebali var. Hayatın boyunca bunu mu taşıyacaksın. Ama ne yalan söyliyim onun bakir olması da pek inandırıcı gelmedi bana da neyse. Gidip operasyon geçirsen, ya da herşeye rağmen evlendiğin gece kan gelse eşin anlamasa, sanki sen bilmiyormusun gerçeği. Hayatın boyunca hep içinde kalır. Zaten seni seviyorsa ayrılmayacaktır. Sadece niye yine yalan söylediğine takılabilir. Onu çok sevdiğinden ve kaybetmek istemediğinden dolayı öyle söylemek durumunda kaldığını söylersin ki zaten de öyle olmuş. Bence otur akıllıca düşün. Ama dürüstlük en doğrusu bence ve kendin için de en doğru şeyi yapmış olursun.
 
Diktirmeyi düşünmüyorsn, nişanlına söylemeyi düşünmüyorsn, ayrılmayı da düşünmüyorsn. Napmyi düşünüyorsn ??:26:
 
çok karmaşık hale getirmişsiniz işleri maalesef.ama buraya bu konuyu açtıysanız nişanlınıza hem gerçeği söylemek istiyorsunuz hem de onu kaybetmeyi göze alamıyorsunuz.kaybetme riskini almadan bence diğer seçeneği gerçekleştiremezsiniz.ama anlattıklarınızdan çıkardığım kadarıyla neden yalan söylediğinizi lisan-ı münasiple anlatrısanız nişanlınız sizden ayrılmaz.ilişkiniz sarsılır ama ayrılık olmaz gibi geliyor bana

bu arada yurttan bir arkadasım vardı.benim bildiğim 2 erkek arkadası olmuştu.ikisiyle de aktif bir cinsel hayatı olmuştu. 3. erkek arkadasıyla daha sağlam bir ilişkileri vardı.arkadasımla dertleşirken cinsel hayatlarını sordum.cinsellik yaşamadıklarını,cinsellik yaşarsa ilişkilerinin bozulma ihtimalleri olduğunu falan söyledi.ondan böyle bir talep gelmedi mi dedim.gelmez olur mu ama hemen konuyu kapatıp evlilik öncesi cinselliğe karşı olduğunu anlatmıs.anlamadığım şey şu.artık kızlar da evlenilecek erkek,eğlenilecek erkek ayrımı yapıp cinselliği sadece eğlenilecek erkeklerle mi yaşıyor?
 
Diktirmeyi düşünmüyorsn, nişanlına söylemeyi düşünmüyorsn, ayrılmayı da düşünmüyorsn. Napmyi düşünüyorsn ??:26:

Bu zamana kadar bütün sıkıntı bir şeyler söylememden ya da bir şeyler yapmamdan çıktı. her hareketimde daha da köşeye sıkışmış gibi oldum. Muhtemelen yapacağım en iyi şey susup hiç bir şey yapmamak olacaktır. Üç maymun yani. bu riski alıp gerisini de şansa bırakacağım. İnsan hayatı ve geleceği için risk almayacakta ne zaman alacak? hele ki başka çıkar yol kalmamışsa. Aslında konuyu açarken ne yapacağıma zaten %90 karar vermiştim, şimdi %95 oldu. Ne yaptığımı bildiğim için de kendimi savunmayacağım.

Buradan bunu okuyan genç kardeşlerime seslenmek istiyorum; o lisedeki, üniversitedeki, etraftaki jöleli, kalabalıkta göze batan, devamlı gülümseyen, havalı serserilere değil; sınıfta kenarda oturan, herkesle birlikte gülüp herkesle birlikde hareket eden, az biraz dersine çalışan çocuklara verin değeri, kıymeti. o havalı serser, basit çocukların on yıla kalmadan dönüşeceği düzgün adamların ancak gölgesi olabilirler. Yaşayacakları hayatı ise ancak hayal edebilirler. Efendi birini bulduğunuzda da asla karşıdan beklemeyin. nişanlım okula gitmeden önce, çalıştığım pastanedeye kahvaltı için gelirken, ben neredeyse iki ay boyunca başkasının işi olmasına rağmen her çayını kendi ellerimle koyup götürdüm, her seferinde sohbet etmeye çalıştım, sırf konu açabilmek için sabahları harıl harıl gazete okudum, en güzel poğçayı seçip verdim, yanındaki sandalyeye oturup önünde olan kağıtları sordum, memleketini sordum, saatlerce ayvalığın tarihini ve meşhur yerlerini araştırdım, tuttuğu takımı sordum, memleketini övdüm, gelmediği gün nerede olduğunu sordum...
güzel olan hiç bir şey kendiliğinden olmaz.

Her şeye rağmen kendimi çok çok şanslı görüyorum. çok büyük bir hata(lar) yapmama rağmen sevgilimi buldum ve gene her şeye rağmen, bi aksilik olmazsa 7 ay sonra düzgün biriyle evli ve mutlu olma şansım var. İnsan sevdiğinin karakterini benimsemeye başlarmış, bende de ciddi bir "haksızlık" takıntısı oluşmaya başladı. Bu eksiğimi bir şekilde telafi etmek için uğraşacağımı biliyorum. Şimdiden bile "hoşgörümü" göklere çıkarırken, evlilik sonrası da bu şekilde davranmayı düşünüyorum. Çocukken kız kardeşini üzen kızları dövmemek için parayla başka kızları tutan, 27 yaşına kadar kız kardeşine bir tokat atmamış bir erkek bu saatten sonra ağzımı burnumu kıracak değil. olmaz ama bana yapacağı en kötü şey aldatmak olur; gene 27 yaşına kadar bakir kalmış bir erkek bu saatten sonra zamparaya dönüşmeyeceği için bir iki istisnayı hoşgörürüm gider.
 
Son düzenleme:
Ay bizim böyle bi komşumuz vardı o da bakireyim falan demişti ama değildi sonra hem yalanı içine sinmedi hemde kendi rahatsız olup tecavüze uğradım dedi adam aylarca kız için ağladı ben nasıl önemserim böyle birşeyi allah beni kahretsin diye şuan iki çocukları var ve evliler :) :KK43: :KK43: :KK50:

Bu konuya cevap yazmayacaktım ancak bu yorumu görünce yazmak istedim. Ne iğrenç bir komşunuz varmış yahu. Yalanı içine sinmemiş ay canım benim ne kadar da vicdanlı. Adama tecavüze uğradım diyor, adam kız için üzülüp ağlıyor. Yalanı içine sinmeyen kadın da üzerine iki çocuk yapıp mutlu mesut yaşıyor öyle mi? Nasıl dövesim geldi o kadını. Böyle saçlarından sürükleyip araba yıkanılan koca fırçalı makinelerin içine sokup saatlerce orada tutsan içinin pisliği yok olmaz o kadının. Keşke diktirseymiş daha az sinirlenirdim ikiyüzlülüğüne. Adamın vicdanını sömürmüş rezil. Düşünsene adam bir ömür eşinin tecavüz mağduru olduğunu düşünüp, travmasını iyileştirmeye çabalayacak. Tecavüz ki beni çileden çıkaran bir konudur çocuk istismarı ile birlikte. Cani olmaya tek meylim bu iki hususta saklıdır. Bunu bu denli alçakça kullanan kadınlara ne yapılsa az. Ne çekseler azdır.
Daha çok şey demek istedim de tutayım kendimi ben. Hala görüşüyorsanız üzerine yanlışlıkla çay falan dökseniz?


Ek: Kadının aslında tecavüze uğramadığını ancak kendini aklamak adına böyle bir yalan söylediğini anladım yazdığınızdan. Doğru anlamış isem evet üzerine çay dökülebilir.
 
Son düzenleme:
Bu zamana kadar bütün sıkıntı bir şeyler söylememden ya da bir şeyler yapmamdan çıktı. her hareketimde daha da köşeye sıkışmış gibi oldum.

Muhtemelen yapacağım en iyi şey susup hiç bir şey yapmamak olacaktır. Üç maymun yani. bu riski alıp gerisini de şansa bırakacağım.

İnsan hayatı ve geleceği için risk almayacakta ne zaman alacak? hele ki başka çıkar yol kalmamışsa.

Aslında konuyu açarken ne yapacağıma zaten %90 karar vermiştim, şimdi %95 oldu. Ne yaptığımı bildiğim için de kendimi savunmayacağım.

Buradan bunu okuyan kızlara seslenmek istiyorum; o lisedeki, etraftaki jöleli, kalabalıkta göze batan, devamlı gülümseyen, havalı serserilere değil; sınıfta kenarda oturan, herkesle birlikte gülüp herkesle birlikde hareket eden, az biraz dersine çalışan çocuklara verin değeri, kıymeti. o havalı serser, basit çocukların on yıla kalmadan dönüşeceği düzgün adamların ancak gölgesi olabilirler. Yaşayacakları hayatı ise ancak hayal edebilirler.

Her şeye rağmen kendimi çok çok şanslı görüyorum. çok büyük bir hata(lar) yapmama rağmen sevgilimi buldum ve gene her şeye rağmen, bi aksilik olmazsa 7 ay sonra düzgün biriyle evli ve mutlu olma şansım var.


Bir önceki mesajımda belirttiğim, aslında cevap yazmayacaktım lakin... İle başlayan girizgahı buraya da ekliyorum. Şu son yazınızdaki soğukkanlı öğütleri görünce size de yazmak istedim. Ne yaptığınız neler yaşadığınız ben dahil kimseyi ilgilendirmez. Nişanlınıza dürüst olup olmamanız da kimseyi ilgilendirmez. Zira dürüstlüğünüz de, ahlaki ölçüleriniz de, nasıl bir yaşamı göze alacağınız da sadece sizi ilgilendirir. Yargılamak ve öğütlerle sizi yönlendirmek kimsenin haddi olmayacağı gibi, talep ettiğiniz ve yapılması gereken tek şey yardım istediğiniz hususta fikir beyanıdır. Cevap vermeyecektim çünkü içinde bulunduğunuz duruma herhangi bir yardımım olacağını düşünmüyorum. Yüzdesini verdiğiniz kararı uygulayacağınız aşikar.

Ancak...

Üstteki paragrafta vurguladığım, soğukkanlılıkla verilen öğüt kısmını açayım... Lütfen öğüt vermeyiniz. Zira öğütler, bedel ödemiş ve kaybetmeyi göze almış kişilerin kelamı ile kıymetlenir. Sizin vereceğiniz öğüt "Ben hata olarak gördüğüm eylemlerin üzerine üç maymunu oynayarak kendi menfaatlerim doğrultusunda bir karar aldım. Sizler de bunu yapın" temelinden öteye gitmeyecektir. Sizi yargılamıyorum, bu şekilde anlaşılmak da istemem. Ancak "lisedeki jölelileri bırakın şimdilerde evlenmeye hazırlandığım zat gibi efendi olanları seçin." Diyorsanız durup bir daha düşünün. Üslubunuzda beni rahatsız eden bir şey var henüz çözemediğim. Ben 27 yıllık ömrümde türlü hatalarım olduğu halde kimseye öğüt verecek kadar kendime güvenemedim. Siz de bedel ödememiş ve mutlu geleceğinizi feda etmeyi göze alacak kadar pişmemiş iseniz, bunu yapmayın. Nacizane bir tavsiyedir. Sükunet doğru bir karar lakin bu sükuneti sadece bekaret konusu ile sınırlamayın.
 
Son düzenleme:
siz bence istihareye filan yatın.
acaba diktirsem mi hayırlı olur?
yoksa elastik mi desem?
şunu mu yapsam?
bunu mu yapsam?

kuzum siz ne duymak istiyorsunuz tam olarak, bakın yaşadığınız ilişki anlamında bir yorum yapmak asla haddime düşmez, insandır beşer şaşar, bizim şaşmayacağımızın garantisi yok, asla bu anlamda birşey söylemiyorum yanlış anlaşılmasın, ama kafanızda dolanan tilkileri bi türlü idrak edemedim ben, bencilliği hat safhaya çıkartmış ben bu adamı kaybedemem diyorsunuz, bu uğurda da herşeyi mübah görüyorsunuz, nasıl bu kadar rahat olabiliyorsnuz, çıkıp karşısına "arkadaş ben vaktiyle böyle bir şey yaptım şu an pişmanım ancak elimden birşey gelmez geçmişi geri getiremem" diyecek kadar cesaretiniz yokmu, bu kadarcık bile cesaretiniz yoksa varlığını iddia ettiğiniz ve bana göre saflığını yitirmiş olan sevginizle ömür boyu nasıl mutlu edebileceksiniz kocanızı, adam oturmuş masum masum tvsini izlerken siz elinize sigaranızı alıp "nihahahaha edalarıyla nasıl da kandırdım seni" der gibi mi bakacaksınız, adamı koynunuza aldığınız her an gerçekten mutlu olabilecekmisiniz, gerçi bu söylediğim şeylere önem veriyor olsaydınız ben bu adamı kaybedemem demezdiniz, yani kararınız belli, siz durumdan hiç haberdar etmeyin adamcazı, varsın kandırılsın, ama yeterki siz mutlu olun, yatın bakalım şu istihareye sonuç ne çıkacak, bende çok merak ettim acaba hangisi hayırlısı
 
Bu hayatta herkesin hataları mutlaka var.
Böyle bir hatam olmasa da benim de geçmişte çok hatalarım oldu. Ama hiçbirinden utanıp sıkılmadım,geçmişimin arkasında durup kimseye laf ettirmedim. keşke sende bu cesareti gösterebilseydin. zamanında yaşamışsın evet,ama sen bunu zaten isteyerek yaşadın. çok çok güzel duygular hissederek yaşadın belki de. kimse seni buna zorlamadı. o zaman daha ne? bu kadar mı çekiniyorsun? keşke en başında söyleseydin. ama geçmişe dönmek ne mümkün. senin hayatını kimse sorgulayamaz,eleştiremez de. Sen busun yahu,yaşamışsın bitmiş. Şuan hayatındaki insanın geleceğindeki yaşamında yer alacağını nereden bilebilirdin ki? bu durum devlet meselesi haline geldi artık. insanlar hep bir şeyler saklama derdinde,korkuyla yaşayıp gidiyorlar. söylersen ilişkiniz sarsılabilir ama söylemezsen de yıllarca,evliliğin boyunca kendini yer durursun vicdanın susmaz. bence çok iyi düşünmelisin. Rabbim yardımcın olsun..
 
Bence doğruyu söyleyin yoksa bir ömür vicdan azabı çekeceksiniz.Sizin durumunuzda bir arkadaşım vardı o zamanlar yaklaşık 2 aylık sevgiliydiler ve arkadaşım sevgilisine hiç bir şeyden bahsetmemişti ki bahsettiğim arkadaş evlenip boşanmıştı ama çocuk bunu 2 ay boyunca hiç bilmedi.Aralarında bekaret konusu geçmemesine rağmen çocuğu 2 ay boyunca ölçtü biçti bu evlenilecek adam kanısına vardıktan sonra herşeyi anlatmaya karar verdi.Şu an evliler her şey iyi gidiyor birde çocukları oldu.Anladığım kadarıylada konu söyleyip söylememe konusuda değil.Madem bakire değildin neden beni süründürdün konusu olmuş.Ama şuda bir gerçekki her bakire olmayan kadın sırf erkek arkadaşım sürünmesin diye onunla birlikte olmak zorunda değil.Bence söyle gitsin keşke daha öncesinde söyleseydin ama zararın neresinden dönersen kardır.
 
Bir kaç damla kan için hiç düşünmeden sizi bırakacak düzgün ve değerli bir adam cümlesi birbiri ile çelişiyor bence. Ayrıca erkekler şimdi bakirim yalanını , bakire kız istemekte haklınolmak adına sallıyor. 27 yaşında ve bakir. Nişanlı iken sizden bunu istedi. Daha önce yapmadı öyle mi? O sizi kandırmış siz de onu kandırın :))
 
Bir arkadaşım bu durumu evlenmeden önce eşine söyledi. Eşi de kabul etmiş göründü. Ama daha sonrasında arkadaşım hep söylediğine pişman olduğunu söyledi her kavgada yüzüne vurulduğunu... Erkekler ve bence kadınlar da yalan da olsa kendilerini rahatlatacak şeyi duymak istiyor bazı hususlarda. Zor bir durum. Bakir erkek var mıdır konusuna gelince muhakkak vardır okumakla, meslek edinmekle alakası yok.
 
Bir kaç damla kan için hiç düşünmeden sizi bırakacak düzgün ve değerli bir adam cümlesi birbiri ile çelişiyor bence. Ayrıca erkekler şimdi bakirim yalanını , bakire kız istemekte haklınolmak adına sallıyor. 27 yaşında ve bakir. Nişanlı iken sizden bunu istedi. Daha önce yapmadı öyle mi? O sizi kandırmış siz de onu kandırın :))

ve hikayemizin kahramanları karşılıklı yalanlarla sonsuza kadar mutlu mesut yaşamışlar
 
X