- 9 Haziran 2009
- 8.684
- 3.220
- 448
ve hikayemizin kahramanları karşılıklı yalanlarla sonsuza kadar mutlu mesut yaşamışlar
Ayneeen öyle :)
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
ve hikayemizin kahramanları karşılıklı yalanlarla sonsuza kadar mutlu mesut yaşamışlar
sen ve ailen adamın kız kardeşine bayağı takmışsınız ,yok şortları çok kısaymış yok sevgilisiyle yuvarlanıyormuş ,davranışları sizin gibi mazbut bir aileye
uygun değilmiş.
]Konu biraz fazlaca "nişanlımın bakire olmamayı kaldırabilme" sorusuna kaymış. kaldıramayacağını söyleyip bu konu hakkında üzerime gelse sorun yok zaten söylemem. İlk sayfaya da yazdığım gibi bizimki muhtemelen bakire olmama değil; bakireyim diye yıl boyu yokluk(erkekler böyle diyor sanırım) çektirdiğime takar. gene ilk sayfada yazdığım gibi sevimli ama biraz çocukça bir "haksızlık" takıntısı var bu adamın.[/COLOR]
Ben kaldırabileceğine ve bekareti sorun etmeyeceğine dair bir emare gördüğüm için itiraf etmeye kalktım ama onun bakir olma ironisi çıktı ortaya.
Nişanlımın kız kardeşinin erkek arkadaşı var ve nişanlım bundan haberdar. bunlara ayvalığa ailece ziyarete gittiğimizde bir hafta içinde kızkardeşiyle(o da 23 yaşında bir ingilizce öğretmeni) bizim iki yılda sarılmadığımız kadar sarıldılar(ben biraz soğuğumdur). resmen bizden daha samimiydiler(kız koltuğun üzerinden bunun boynuna sarılıp kucağına atladı, yerde yuvarlandılar resmen).
bu havayı gördüğüm için cesaret bulmuştum. söylerken utanıyorum ama "allahım noolur daha önce birileriyle yatmış olsun" diye umarak "hadi ya kimse olmadı mı" diye uzattıkça uzatmıştım.
size korkunç aşağılık ve bencilce gelecek ama ben bu adamı kaybedemem. duyduğum sevgi bir yana, geçmişte gelen görücüleri göz önüne alırsak daha iyisini bulacağımı da zannetmiyorum.
Bu zamana kadar bütün sıkıntı bir şeyler söylememden ya da bir şeyler yapmamdan çıktı. her hareketimde daha da köşeye sıkışmış gibi oldum. Muhtemelen yapacağım en iyi şey susup hiç bir şey yapmamak olacaktır. Üç maymun yani. bu riski alıp gerisini de şansa bırakacağım. İnsan hayatı ve geleceği için risk almayacakta ne zaman alacak? hele ki başka çıkar yol kalmamışsa. Aslında konuyu açarken ne yapacağıma zaten %90 karar vermiştim, şimdi %95 oldu. Ne yaptığımı bildiğim için de kendimi savunmayacağım.
Buradan bunu okuyan genç kardeşlerime seslenmek istiyorum; o lisedeki, üniversitedeki, etraftaki jöleli, kalabalıkta göze batan, devamlı gülümseyen, havalı serserilere değil; sınıfta kenarda oturan, herkesle birlikte gülüp herkesle birlikde hareket eden, az biraz dersine çalışan çocuklara verin değeri, kıymeti. o havalı serser, basit çocukların on yıla kalmadan dönüşeceği düzgün adamların ancak gölgesi olabilirler. Yaşayacakları hayatı ise ancak hayal edebilirler. Efendi birini bulduğunuzda da asla karşıdan beklemeyin. nişanlım okula gitmeden önce, çalıştığım pastanedeye kahvaltı için gelirken, ben neredeyse iki ay boyunca başkasının işi olmasına rağmen her çayını kendi ellerimle koyup götürdüm, her seferinde sohbet etmeye çalıştım, sırf konu açabilmek için sabahları harıl harıl gazete okudum, en güzel poğçayı seçip verdim, yanındaki sandalyeye oturup önünde olan kağıtları sordum, memleketini sordum, saatlerce ayvalığın tarihini ve meşhur yerlerini araştırdım, tuttuğu takımı sordum, memleketini övdüm, gelmediği gün nerede olduğunu sordum...
güzel olan hiç bir şey kendiliğinden olmaz.
Her şeye rağmen kendimi çok çok şanslı görüyorum. çok büyük bir hata(lar) yapmama rağmen sevgilimi buldum ve gene her şeye rağmen, bi aksilik olmazsa 7 ay sonra düzgün biriyle evli ve mutlu olma şansım var. İnsan sevdiğinin karakterini benimsemeye başlarmış, bende de ciddi bir "haksızlık" takıntısı oluşmaya başladı. Bu eksiğimi bir şekilde telafi etmek için uğraşacağımı biliyorum. Şimdiden bile "hoşgörümü" göklere çıkarırken, evlilik sonrası da bu şekilde davranmayı düşünüyorum. Çocukken kız kardeşini üzen kızları dövmemek için parayla başka kızları tutan, 27 yaşına kadar kız kardeşine bir tokat atmamış bir erkek bu saatten sonra ağzımı burnumu kıracak değil. olmaz ama bana yapacağı en kötü şey aldatmak olur; gene 27 yaşına kadar bakir kalmış bir erkek bu saatten sonra zamparaya dönüşmeyeceği için bir iki istisnayı hoşgörürüm gider.
İlk cümleniz hariç yorumunuzun devamına katılıyorum.Şimdi yıl 2014 diye girmemek lazım bu konuya malesef toplum hala evet hala bakireliğe önem vermiyomuş gibi gözükse de pek ala önem veriyor.
Hatta şöyle söyleyeyim benim erkek arkadaşım feci rahat bi'tip gibi durur. Hatta bu konular açıldığında "insanlar zamanında sevdiği biriyle yaşamış olabilirler yargılamak kimseye düşmez" derken benim zerre inanmamamla bu düşüncenin palavra olduğunu kanıtlamak için ortaya "hmm böyle düşünmene sevindim, rahatladım" deyişimle gözleri faltaşı gibi açılan hatta olduğu yere yığılacak gibi olan sevgilim bu duruma en büyük kanıttır bence.
Evet büyük ihtimal bakire olmasaydım şuan ilişkim olmayacaktı.
Yani demem o ki önemsemiyorum diye dolanan erkek bile sevdiği kadın oldu mu kabullenmek istemiyor ona başka bir erkeğin dokunmuş olması gerçeğini, olay zar değil yani.
Senin konunda da nişanlının bakir olduğuna zerre inanmadım. Bakir olan adam nişanlıyken bi'kızdan bunu istemez, istemeyi bırak dillendirmez bile.
Ben olsam söylerdim. Ha öyle ha böyle mumu baştan söndürmekte yarar var.
İlk cümleniz hariç yorumunuzun devamına katılıyorum.
Mevzu kan değil evet, sevdiği kadının başka biriyle bu özeli yaşamış olması ona başka birinin dokunmuş olması...
Ben eşimi düşünüyorumda, bizde hiç böyle konular açılmadı sormadıda imada etmedi ama benden bi taleptede bulunmadı.
Okadar kıskanç bir adam ki, ki evlendikten sonra bukdar kıskanç bir adam haline dönüştü benim başka biriyle birlikte olmamı asla kendine yediremezdi.
İlk cümlenize gelince bence bunun yılla falan bi alakası yok, medeniyetlede alakası yok bence. Herşeyden önce biz müslüman bi ülkede yaşıyoruz, zaten dinimizce yasak, haram, günah, zina! Bu açıdanda bakmalıyız bence. He yasak olmasına rağmen biçok şeyi yapmıyormuyuz yapıyoruz, zinada yapıyoruz ama en azından bunun meşrulaşmasını beklememeliyiz.
Bu iş meşru olmadıkçada kabullenmeyenler elbet çıkacaktır.