Nişanlım beni herkesten uzaklaştırdı... Çok mu büyütüyorum sizce?

Evlendikten sonra da evde kapalı kalacak, kimseyle görüşmeyecek misin? Bir de neden onun dediklerine boyun eğip taviz veriyorsun. İleride çok pişman olursun. Sen de bir bireysin, senin de arkadaşın, hobilerin, gerekirse bir işin, sosyal çevren olmalı. İnsanın yeri geliyor iki kahkaha atacak, dertlerini paylaşacak,tatlı dedikodular yapacak arkadaşlara ,dostlara ihtiyacı oluyor. Erkekler için de geçerli bu.Tüm gün evde kocayı beklemek çok sıkıcı olur. Bence iyi düşün, nişanlınla iyice konuş. erkenden önlemini al canım .Ayrıl demiyorum ama bu şartlarda sakın evlenme. Şartları düzeltmeye çalış.Bence aşk bir yere kadar. Cicim ayları geçince evliliğin çekilmez olur.

mermaid5 .!.:

o atık kalmayan arkadaşların nişanlına bişey mi yapmıstı ki onlarla görüşmeni engelledi? yoksa durduk yere sana arkadaşlarını hayatından cıkar mı dedi? yani bir insan bir şey yapıyorsa bir sbebei vardır.onun yok mu?

Genişletmek için tıkla...

Ben ne zaman arkadaşlarımla dışarı çıksam, biyerlere otursak o hep beni huzursuz ediyordu. Liseli çocuklar gibi resmen, cahil birisi değil eğitimini tamamlamış kariyer yapmış biri ama dediğim gibi işte aşırı kıskanç, küçük bi çocuk gibi. Arkadaşlarım zamanla kendine gel demeye başladı, nişanlımda bu durumu farkedince beni onlardan yavaş yavaş kopardı.. Hiçbişey bianda olmadı, zamanla olduğu için başlarda farkedemedim. Sonra birgün bi baktım kimse kalmamış yanımda... Durum böyle işte.

arzu88 .!.:

Bugün yine karşıma alacağım ve bu defa şikayet etmek yerine kendime yeniden bi düzen kuracağımı ve sırf kendi isteklerim doğrultusunda ilerleyeceğimi söyleyeceğim. Benim yanımda olacak mısın? diye soracağım... Eğer yanıtı olumsuz olursa zaten değmezmiş derim.....

Genişletmek için tıkla...

arzu, eğer söylediğiniz şekilde cümle kurarak konuşma yaparsanız baştan kaybedersiniz.

Böyle bir konuya yaklaşma biçimi önce onure etmekten geçer.

Önce yaşadığınız bazı durumlardan dolayı mutsuz olduğunuzu, bununla artık başedemeyeceğinizi,

bir birey olarak hatırlanmak istediğinizi, bu kadar müdahalenin sizin ibrenizi doldurduğunu anlatacaksınız.

Bu şekildeki yaşam biçiminin iki tarafıda mutsuz edeceğini (bir taraf mutsuz ve baskı altındaysa mutluluk veremez) anlatacaksınız.

Daha sonra, bu konuda yeniden istişare etmek istiyorum, evlilikten benden beklentilerin nedir öğrenmek istiyorum şeklinde bir soru soracaksınız.

Ve ona sorun, ben seni bu kadar baskı altında tutarsam benimle yaşamaya devam edermisn diye ?

Muhtemelen cevabı '' bunları baskı olarak görüyorsan sana diyecek sözüm yok ''' olacaktır. :)) ama yılmayın güzelce anlatmaya, vazgeçmeyin.

....

Yani kendime hayat kuruyorum demek bireysel bir konuşmadır..Erkeklerde ters teper.

askitotomsu .!.:

okuman, çalışman vs hakkında yorum yapamam çünkü senin için neyin hayırlı olduğunu bilemem. ama kızların yanıldıkları bir nokta var ki o da evlendikten sonra erkeklerin ilgisi azalıyor, eğer beklentin varsa üzülürsün. flört dönemi gibi yaşayan pek yok. ayrıca evlilik mücadele alanı değil, karşılıklı hoşgörü olmalı. eğer ezersen ya da ezilirsen kendine yazık edersin. bugün seni sevdiğini düşündüğün kimse de yazık sana demeyebilir. sana senin kadar değer veren bulamazsın. tavsiyem bolca dua et ve Allahtan hayırlısını dile. aklı başında tecrübeli kişilere danış, herkese ve tecrübesizlere danışma yanlış yönlendirirler. bir de çok merak ediyorsan istihareye yat ya da güvendiğin kişilerden iste. gerçekten faydalı oluyor. Allah yardımcın oolsun, hayırlı olanı nasip etsin inşallah

Genişletmek için tıkla...

Doğru söze ne hacet... Teşekkür ederim yorumunuz için, allah hepimizin hakkında hayırlı olanı nasip eder inşallah...

arzu88 .!.:

Yaşadığım ev hapsinden başka hiçbirşey değil, söyledikleriniz çok doğru ama belki evlenince değişir diye hep bi umut var içimde...

Genişletmek için tıkla...

Evlenince değişmeyeceğine garanti verebilirim canım.
Nışanlın obsesif bir insan anladığım kadarıyla.Şuankı takintisi sensin,ilerde bu takıntıya başka takıntılarda eklenirse vay haline.
Lisedeki en yakın arkadaşım 3 senelik sevgilisiyle evlendi.sevgilisi aşırı kıskançtı ve zamanla hepimizden kopardı arkadaşımı.
Kızcağız evlenince kıskanıcak birşey kalmaz nasıl olsa ,çok seviyorum diye evlendi.
Düğünden sonra kızın ailesiyle görüşmesine bile karışmaya başladı.
Hergün ağlayarak arardi beni.
Birseneleri dolmadan adamda birde temizlik takıntısı başladı ve eve kimsenin gelmesine izin vermiyordu.
Canım arkadaşım dayanamadi ve boşandı.

Iyi düşünmeni tavsiye ederim.

1Sen .!.:

arzu, eğer söylediğiniz şekilde cümle kurarak konuşma yaparsanız baştan kaybedersiniz.

Böyle bir konuya yaklaşma biçimi önce onure etmekten geçer.

Önce yaşadığınız bazı durumlardan dolayı mutsuz olduğunuzu, bununla artık başedemeyeceğinizi,

bir birey olarak hatırlanmak istediğinizi, bu kadar müdahalenin sizin ibrenizi doldurduğunu anlatacaksınız.

Bu şekildeki yaşam biçiminin iki tarafıda mutsuz edeceğini (bir taraf mutsuz ve baskı altındaysa mutluluk veremez) anlatacaksınız.

Daha sonra, bu konuda yeniden istişare etmek istiyorum, evlilikten benden beklentilerin nedir öğrenmek istiyorum şeklinde bir soru soracaksınız.

Ve ona sorun, ben seni bu kadar baskı altında tutarsam benimle yaşamaya devam edermisn diye ?

Muhtemelen cevabı '' bunları baskı olarak görüyorsan sana diyecek sözüm yok ''' olacaktır. :)) ama yılmayın güzelce anlatmaya, vazgeçmeyin.

....

Yani kendime hayat kuruyorum demek bireysel bir konuşmadır..Erkeklerde ters teper.

Genişletmek için tıkla...

Nişanlımı tanıyormuş gibi konuştunuz resmen, bunların üstüne vereceği cevap aynen "bunları baskı olarak görüyorsan sana diyecek sözüm yok." İşim zor, inanın çok zor.

parkon .!.:

Evlenince değişmeyeceğine garanti verebilirim canım.
Nışanlın obsesif bir insan anladığım kadarıyla.Şuankı takintisi sensin,ilerde bu takıntıya başka takıntılarda eklenirse vay haline.
Lisedeki en yakın arkadaşım 3 senelik sevgilisiyle evlendi.sevgilisi aşırı kıskançtı ve zamanla hepimizden kopardı arkadaşımı.
Kızcağız evlenince kıskanıcak birşey kalmaz nasıl olsa ,çok seviyorum diye evlendi.
Düğünden sonra kızın ailesiyle görüşmesine bile karışmaya başladı.
Hergün ağlayarak arardi beni.
Birseneleri dolmadan adamda birde temizlik takıntısı başladı ve eve kimsenin gelmesine izin vermiyordu.
Canım arkadaşım dayanamadi ve boşandı.

Iyi düşünmeni tavsiye ederim.

Genişletmek için tıkla...

Allah arkadaşınıza sabır versin, zor günler atlatmış anlaşılan... İnsan bi çamura saplanmadan aklı başına gelmiyor işte, her yaptığımız doğru gibi geliyor başlarda. İnşallah hepimizin hakkında hayırlısı olur...

Üzgünüm arkadaslar gibi olsun bundan sonrasına bak diyemicem ne demek okumami istemedi markete gidemem arkadasım olamaz çalışamam sen onun kölesi degilsin kendin diyorsun o okumuş kariyer sahibi iyi ısı olan peki sen onun isteklerini yerine getirmek zorunda olan birisi bu hayatta hersey erkek hersey evlilik değil küçükte değilsiniz lütfen kendinize gelin evlendikten sonra daha kötü olacak balkona çıkma pencereyi açma bı yere gitme gidersennde annemle git çok üzülüyorum gercekten bu kadar kor asık bu kadar savunmanız olmayın

lütfen yapmayın, okulunuzu, kariyerinizi size nişanlınız mı sağladı da şimdi elinizden almaya kendinde hak görüyor?
Bunların hepsini siz kendi başınıza kazandınız, hiç kimse için vazgeçmeyin.
Bir ilişkide eğer kaybettikleriniz kazandıklarınızdan fazlaysa, bence o ilişki yürümez.
Ruh sağlığınızı, dengenizi kaybetmeyin, bir daha bulmak çok zor.
Madem nişanlısınız; olmazsa babanız konuşsun nişanlınızla.
Annenizin babanızın karışmadığı şeylere o karışmasın. Bunu yapıyorsa; sizin ailenize, onların yetiştirme tarzlarına güvenmiyor demektir...
O zaman da bu insan sizin için doğru kişi değildir.

Nişanlın kesinlikle hastalık derecesinde bir insan ve bu kıskançlık değil belkide çok ciddi bir hastalığı var.
Markete gidemiyorum, hiç arkadaşım kalmadı diyince bir arkadaşım geldi aklıma.


Çok sevdi çocuğu ve annesi markete git dediğinde erkek arkadaşı tek başına izin vermiyordu beni çağırıyordu yalvarıyordu telefonda bu arkadaşımla bari gideyim anneme ne diyeceim diye.Ben telefonda ikna ederdim ve kızın hiç bir arkadaşı kalmamıştı. Ama çocuk yanındayken çok iyilerdi ve ailesi de kızı el üstünde tutardı. Kız yeri geldi annemden babamdan çok onun ailesini seviyorum demeye başladı. Ailesi üniversite sınavlarına hazırlansın diye dersaneye gönderirken bu psikopat herif hergün kendi götürüyor hatta işe gitmeyip genelde kızı ders bitimine kadar bekliyordu. Zamanla dersanedeki erkeklere kıza bakıyorlar diye sataşmaya başladı. Oysa normal sınıf arkadaşlarıydı. Sonra kızın dersane bitti hiçbi arkadaşınla görüşmiceksin dedi yasakladı. Bigün çarşıya zarzor kız izin aldı tamam ama 45 dk sonra evde olcaksın telefon hep açık olcak dedi. Resim çerçevesi almıştık adam iyi günler dedi diye kıza ağzına geleni saydı. Neyse uzatmıcam bu kızın ailesi okumasını isterken kocaya kaçtı bu görüştüğü hiçbi arkadaşı kalmamıştı ben de dahil. Üç yıl sonra yolda iki çocuğuyla gördüm. Kocası vardı önce konuşmaya korktu adam ben bakkala gircem siz konuşun dedi sağolsun izin verdi büyük zatı muhterem! Beş dk durduk kız başladı "öyle pişmanımki anlatamam o beni el üstünde tutan kaynanam bile tam canavar adam evin içinden çıkarmıyor. Artık öyle psikopat oldu ki gündüz pencereleri açtırmıyor. Zamanında bu kadar değildi benim hayatımı mahvetti ne okula devam ettim ne işim var. İş bulayım diyorum mümkün değil çalışamazsın diyor. Evi üstüme kilitliyor. Önceden ayrılmadığım için çok pişmanım ama iki çocuktan sonra eve nasıl dönerim. Yıllardır görüştüğüm hiçbi arkadaşım yok. Cep telefonuma bile el koydu" falan dedi sonra kocası çıktı. Gidiyoruz dedi kadını yanına aldı gittiler. 25 yaşındaki kız 50 yaşında kadın olmuş gibiydi zayıflıktan kemikleri sayılıyordu.

Yani kıskanç erkek baş belasıdır. Hele ki seni sosyal hayattan soyutlamaya kadar işi abarttıysa sakın yapma bunu. Kendine yazık etme. Bir arkadaşım daha sırf sevgilisi için yükseklisanstan vazgeçti şuan hangi taşa başımı vurayım bilmiyorum diyor.

Ömrünü çürütür böyle bi adam. Sen kendi ailenden bile onun ailesini üstün tutmaya başlamışsın yani sen de mantıklı düşünemiyorsun. Kendini rüzgara kaptırmış gidiyorsun. Bir sürü böyle tanıdığım insan var şuan bir tanesi bile oh iyiki evlenmişim demiyor. Hepsi bin pişman ama ne fayda.

Şunu da asla ama asla unutma bir erkek kesinlikle değişmez. Hatta bu huy daha feci artar.

arzu88 .!.:

Hepinize cevaplarınız ve ilginiz için çok çok teşekkür ederim. Son zamanlarda çok kavga çıkarıyorum bu durumlardan dolayı. Anlattığınız herşeyin son derece farkındayım zaten, ama biyerden başlamam gerekiyordu işte. Paylaşacak kimsem olmadığı için içimi sizlere dökmek istedim, anneme de anlatmak istemiyorum bu kadar bunaldığımı bir bilse üzüntüden kahrolur.. Mutsuz olduğumu görmesini istemiyorum... Durumum cidden "depresyon" şuan, nişanlımın ailesi düğün hazırlıkları dedikçe boğuluyorum sanki... Sırf sevdiğim için katlandım bunca zaman, son zamanlarda onu hep karşıma aldım ve durumumun gerçekten kötü olduğunu anlattım... Bugün yine karşıma alacağım ve bu defa şikayet etmek yerine kendime yeniden bi düzen kuracağımı ve sırf kendi isteklerim doğrultusunda ilerleyeceğimi söyleyeceğim. Benim yanımda olacak mısın? diye soracağım... Eğer yanıtı olumsuz olursa zaten değmezmiş derim.....

Genişletmek için tıkla...

anneme üzülür diye anlatmadım demişsin..arkadaşım sakın böyle düşünme seni doğru yola yönlendirecek olan tek güveneceğin kişi annen..ilerde sen mutsuz olunca üzülmeyecek mi sanki ..hiç bekleme olanı biteni paylaş annenle bi yol göstersin sana snra başını çok vurursun duvarlara..ne olursa olsun seni rahatlatacak iyiyi doğruyu gösterecek en doğru kişi annendir çok iyi düşün

arzu88 .!.:

Merhaba arkadaşlar, bu siteye yeni kayıt oldum bu ilk mesajım... Arkadaşlığınız dayanışmalarınız çok güzel... Umarım benide aranıza alırsınız.. Benim sizinle paylaşmak istediğim bi konu var, 24 yaşındayım 5 yıllık bi ilişkim var ve geçen yaz nişanlandık.. Nişanlımın ailesiyle kendi ailemden daha yakınım, onların gösterdiği ilgiyi kendi ailemden bile görmedim bugüne kadar. Yalnız şöyle bi sorunum var ki nişanlım çalışmamı istemiyor ve çok ama çok kıskanç birisi... Yalnız başıma markete bile gidemiyorum gerisini siz düşünün... İlişkimizin ilk zamanlarında ipler tamamen benim elimdeydi, bana karışmasına hiçbi şekilde izin vermiyordum... O da zaten benim bu kadar zor olmama aşık olmuş kendiside hep anlatırdı... Yalnız zaman geçtikçe beni öyle bi duruma soktu ki yakın arkadaşlarımdan koptum onun yüzünden, eğitimime devam edecektim edemedim yine onun yüzünden... Şimdiyse 4 ay önce yeni bi işe başladı, işi dolayısıyla gecesi gündüzü belli olmuyor... Ben tam 4 aydır evdeyim, ne çalışıyorum ne de arkadaşlarımla görüşüyorum... Zaten az önce de söylediğim gibi inanın mecazi anlamda kullanmıyorum, "hiç arkadaşım" kalmadı. Herkesten uzaklaştırdı beni... Nişanlımla gece de olsa işten döndüğünde yine görüşüyoruz, veya bazen erken çıkıyor o zamanlarda da görüşüyoruz. Haftanın hemen hemen hergünü az da olsa görüyorum onu. Onunlayken herşeyi unutuyorum, ailesinide onuda çok seviyorum ama o işteyken benim hergün hergün evde oturmam canıma tak etti artık... Ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Nişanlımın ailesi ve nişanlımdan başka görüştüğüm hiçkimsem kalmadı artık... Benim ailem okulumu tamamen bitirip eğitimimi tamamlayıp o şekilde evlenmemi istiyor fakat onun ailesi artık düğün hazırlıklarına başlayalım diyorlar... Sanki kız tarafı onlar, oğullarını evlendirmek için can atıyorlar.. Onlar böyle yaptıkça ben daralıyorum, zaman yaklaştıkça yavaş yavaş şüpheye düşüyorum... Ben böyle biriyle bi evlilik yaparsam çok mutsuz olurmuşum gibi geliyor... Onun için kendimden, çevremden, kariyerimden vazgeçtim... Yaptığımın aptallık olduğunu biliyorum ama yine de ne yapayım işte, gönül ferman dinlemiyor... Kafam çok karışık çooook... Yol yakınken dönmeli miyim sizce? Ya kendimi kurtaracağım ya da bu şekilde mutlu olmak için çabalayacağım... Tavsiyelerinize, görüşlerinize çok ihtiyacım var...

Genişletmek için tıkla...

Canım hayattaki seçimlerini kendin yaparsın herşeyi onun yüzünden diyerek nişanlının üstüne atman gerçekçi değil...
onun yüzünden demen ego savunma mekanizması kullandığını gösteriyor...
yani kendi içinde bir dengesizlik hali yaşadığın için neden buluyorsun ve kendini rahatlatmaya çalışıyorsun...

yaptığın seçimlerin arkasında dur lütfen...kendi ailen ne kadar kötü olsalar bile onlara sırt çevirip nişanlının ailesine yaklaşman senin zaten hayatta birileri için birilerinden vazgeçtiğinin kanıtı..

sence şimdi bunun sorumlusu gerçekten nişanlın mı? yoksa birisini bulduğun anda hayatındaki diğer insanlara hemen yüz çeviren bir yapının olmasıyla ilgili olabilir mi?

---

Benim de aklıma yakın bir arkadaşım geldi. Mühendislik fakültesinde okurken tanıştığı erkek arkaşıyla evlendi. Ama çocuk okulunu bitirirken kızın bitirmesine izin vermedi, eğitimini yarıda kesti. Evlendiler dünyalar güzeli iki oğluşları oldu. Bu arada hanım kızımız çalışmıyor tabi. Ama aşırı kıskançlık durumu yok anladığım kadarıyla onlarda, çıkar gezer falan. Gelgelelim 2 ay önce aldatıldığını öğrendi arkadaşım. Almış karşısına konuşmuş. Adam " Ne yapabilirim, o senin gibi değil, çalışan bir kadın, kendi ayakları üstünde duruyor, kendine bakıyor, özgüveni yüksek. Kusura bakma ama o senden daha çok ilgimi çekti" gibi bir cevap vermiş. Buyrun burdan yakın. Şimdi kızcağız kara kara düşünmekte iki çocukla nasıl ayrılırım diye. O çok sevdiği kayınvalide de " Sen de kadın olsaydın da kaçırmasaydın oğlumu elinden" demiş. Aklınızı başınıza alın. Ayrılın demiyorum size ama eğitiminizi tamamlayın elinizde mesleğiniz olsun en azından.

Sephora85 .!.:

---

Benim de aklıma yakın bir arkadaşım geldi. Mühendislik fakültesinde okurken tanıştığı erkek arkaşıyla evlendi. Ama çocuk okulunu bitirirken kızın bitirmesine izin vermedi, eğitimini yarıda kesti. Evlendiler dünyalar güzeli iki oğluşları oldu. Bu arada hanım kızımız çalışmıyor tabi. Ama aşırı kıskançlık durumu yok anladığım kadarıyla onlarda, çıkar gezer falan. Gelgelelim 2 ay önce aldatıldığını öğrendi arkadaşım. Almış karşısına konuşmuş. Adam " Ne yapabilirim, o senin gibi değil, çalışan bir kadın, kendi ayakları üstünde duruyor, kendine bakıyor, özgüveni yüksek. Kusura bakma ama o senden daha çok ilgimi çekti" gibi bir cevap vermiş. Buyrun burdan yakın. Şimdi kızcağız kara kara düşünmekte iki çocukla nasıl ayrılırım diye. O çok sevdiği kayınvalide de " Sen de kadın olsaydın da kaçırmasaydın oğlumu elinden" demiş. Aklınızı başınıza alın. Ayrılın demiyorum size ama eğitiminizi tamamlayın elinizde mesleğiniz olsun en azından.

Genişletmek için tıkla...

Hikayeye bak,düş düş bayıl !!
Madem çalışan kadın istiyordun evdekinin niye günahına girdin?
Bunlarda Allah,kitap yok. Kızların hayatını perişan edip koyundan koyuna geziyorlar.

Sephora85 .!.:

---

Benim de aklıma yakın bir arkadaşım geldi. Mühendislik fakültesinde okurken tanıştığı erkek arkaşıyla evlendi. Ama çocuk okulunu bitirirken kızın bitirmesine izin vermedi, eğitimini yarıda kesti. Evlendiler dünyalar güzeli iki oğluşları oldu. Bu arada hanım kızımız çalışmıyor tabi. Ama aşırı kıskançlık durumu yok anladığım kadarıyla onlarda, çıkar gezer falan. Gelgelelim 2 ay önce aldatıldığını öğrendi arkadaşım. Almış karşısına konuşmuş. Adam " Ne yapabilirim, o senin gibi değil, çalışan bir kadın, kendi ayakları üstünde duruyor, kendine bakıyor, özgüveni yüksek. Kusura bakma ama o senden daha çok ilgimi çekti" gibi bir cevap vermiş. Buyrun burdan yakın. Şimdi kızcağız kara kara düşünmekte iki çocukla nasıl ayrılırım diye. O çok sevdiği kayınvalide de " Sen de kadın olsaydın da kaçırmasaydın oğlumu elinden" demiş. Aklınızı başınıza alın. Ayrılın demiyorum size ama eğitiminizi tamamlayın elinizde mesleğiniz olsun en azından.

Genişletmek için tıkla...

Bu hayatta herkes iyiligide kotulugude kendine yapar o yüzden ilk kendini düşüneceksin kimse vazgeçilmez değil bak uğruna okulunu bırakan hayatını değiştiren insanın birgun bı gram degeri kalmıyor gözden çıkıyor geriye büyük pişmanlıktan başka bişey kalmıyor şimdi kocasının maaşı egitimi onu kurtarmıyor

Canım İnan ki evlenince asla değişmez, hatta daha beter olur. Kendi eşimden biliyorum, o da çok kıskançlık, evlenmeden önce çok bunalırım, konuşurduk, evlenince bu kadar kıskanmam filan merak etme o zaman karım olacaksın derdi, ama evlenince kıskançlığı çok daha fazla arttı. Hep bu yüzden kavga ettik, ama ben bir noktada siniri çizdim, geçmesine müsaade etmiyorum, çünkü İnan bıraksam beni çarşafa sokar rahatlar Ama senin nişanlın tabi benim eşimden bin betermis, hiç olmazsa biz dengeledik durumu artık. Bence sen yol yakinken kaç kurtul arkadasım, asla mutlu olamazsın, çok pişman olursun İnan

valla cnm benm eşim de çok kıskançtı ama senin nişanınlının boyutunda olmadı hç b zmn.ben çok defa ayrıldm şmdi böyleysen evlensek ben senle yapamam çnkü ben babamdan baskı görmedm ki elin adamı böle beni eve kapatsın...allaha şükür değişti kıskançlığı hala var tabiki ama dozunda olması gerektği gbi..senin tutumun çok önemli burda herşyne tamam dyp razı olursan evlendğn zmn balkona bile çıkamaz hale gelirsn arkdşm.
bde şöyle bsy var sen evde oturdgnu sölüorsun ailen hç mi el atmıor duruma? tamam sen anlatmamış olabilirsn ama ailen kızm hç arkdşın kalmadı noluo ne btio demior mu?

benm annem kıskançlğnı farkettği anda hoop dedi:) kızım sen hayatna grene kdr yanlş namussuz kişilerle gezmıordu kı senden sonra hayatnı temzlesn biz başındayz allaha şükür kızımzn yanlş yapmamasnı senden dha iyi düşünürüz dedi susturdu onu.....sen yapamıosan en azndan uygun b dille ailenin böle b durumda razı ollmayacğnı nişanlına bildrmesi lazım .....

Her zaman söylerim, belki bu siteye de bir kaç defa yazmışımdır. Nişanlılık evlilikte olacakların ipuçlarıyla doludur. Nişanlı halinizde nasılsanız evlilik onun aşırı halidir. Mutluysanız, mutluluğunuz katlanır. Sorunluysanız da öyle...
Davranışları sizin nişanlınız gibi kocası olan bir arkadaşım var. Hatta farklı olarak arkadaşımın çalışmasına izin veriyor adam. Buna rağmen bırak kadınla uğraşmayı, kızlarına bile sarmış adam. Evdeki herkes resmen kafayı yemiş. İntihar edenler, gece sıçrayarak uyananlar, sinir krizi geçirenler... Ayrıca bu durum kıskançlık değil. Benim eşim de kıskançtır ama başıma kötü bişey gelmesinden kıskanır, beni üzmekten kıskanır. Ben mutlu olayım diye kendine hakim olup arkadaşlarımla uzak yerlere gezmelere gönderiyor. Kıskançlık bana zarar vermemeli, size de...

Kafatasınızın içinde beyin yokmuş da ne yapacağınızı bilmek için onun komutlarına ihtiyacınız varmışcasına hayatınıza işine geldiği gibi müdahale eden bir adam var, size dayattığı her şey sizin aleyhinize, ve siz hala "çok mu büyütüyorum?" diye düşünebiliyorsunuz... Kendini gayet güzel ifade edebilen genç bir kadın için çok şaşırtıcı bir durum bence. Ama anlattıklarınızda yanlış olan bir şey var ki, bu olanların hiçbiri "onun yüzünden" değil, hepsi sizin yüzünüzden, siz bu duruma düşmeyi kabul ettiğiniz için. Bakış açınızı değiştirirseniz ortada mesele kalmaz, zira ne yapmanız gerektiği aslında çok açık...