Kanserin ve ölümün bir bedeni nasıl hırpaladığına çok şahit oldum.
Haberi okuyunca aklıma bir film sahnesi geldi.
Gece yarısı bir genç mezarlıkta önüne gelen mezarlığı kazıyor, sonra diğer bir mezara geçiyordu. Mezarlık bekçisi genci görüp ne yaptığını soruyor. Genç , sevdiği kızı aradığını söylüyor ve bana bu mezarlıktaki en güzel ölüyü göster , benim sevgilim işte o diyor. Bekçi de gence hayretle bakıp " burda hiç güzel ölü yok evlat, kırk yıldır burdayım daha hiç güzel ölü görmedim " diyordu.
Bu hikayenin aksine ne kanser ne de ölüm Neslican' ın güzelliğini ve gülüşünü söndüremedi.
Çok acı çekti ama o yüzünü bizlere hiç göstermedi.
Bundan sonra yattığın yerde dinlen güzel çocuk. Ben kanserle savaşmak sözünü hiç sevmiyorum. Bu yüzden de sen hiç bir savaşı kaybetmedin. Her ruh bir amaç uğruna bu dünyaya gelir. Sen misyonunu tamamladın ve acılarını geride bırakma zamanın geldi.
Anne ve babana hiç bir teselli sözü yok. Allah sabırlarını arttırsın.