- 28 Eylül 2014
- 1.518
- 1.379
- 158
- Konu Sahibi kesenmakas
- #1
Merhaba hanımlar.
Bugün eşimin abisigilde bayramlaşmadaydık. Küçük erkek kardeşi ile birlikte. Eşim, babası ve küçük kardeşi ile aynı işte çalışıyor.
Küçük kaynım, kayınpederimle ilgili bir konuda veryansın ederken ramazan ayı içinde babasının çok para harcadıkları için söylendiğinden falan bahsederken abisinin (eşim) 7.500 TL kendisinin 4.000 TL babalarının da 7.500 TL harcadığı gibi bir muhabbet döndü. Aslında sanırım boş bulundu.
Ben çalışıyorum, bir bebeğimiz var. Ben kazandığım parayı oğlum ve kendim için harcarım, iş yerinin verdiği yemek kartı (iş yerinde öğle yemeğimiz vardır) evin mutfak giderlerine gider. Onun dışında pazar market vs eşim yada ben kim denk gelirse harcar.
Evimiz kira. Kira, aidat, faturalar vs ise eşimdedir.
Maddi durumumuz son bir kaç yıldır düzeldi. Düzeldiği zamandan beri de wşim bana kazancımı, harcamamı hiç sormadı.
Fakat eşimin bu harcaması bana çok geldi. Hesap hesap çıkamadım işin içinden.
Bu arada ramazan ayı eşimin işinin harmanı. İftar saatinde işini bitirip, eve gelen sabahına da işe giden birisi.
Biraz önce sordum bu durumu. Bu harcama bana çok geldi, nereye gidiyor bu para dedim.
Ben sana hiç sormuyorum kazandığını, kazanıyorum yiyoruz dedi. Bir eksiğimiz var mı, kapımızda alacaklımız var mı benzeri cevaplar. Ramazanda 2.500 tl fitre ve zekat verdiğini söyledi. Yine kalan 5bin tl.
Çok para değil mi? Evin giderleri 2bin tl civarı.
Bir de büyük bir şirketin finans müdür yardımcısıyım. En çok o konuda almıyor kafam. Ramazan dışı olsa yedik, içtik,gezdik diyeceğim.
Bir kaç ay önce işleri ile ilgili bir konuda kayınpederim fikir almak istediğinde oğullarının harcamalarının çok olduğunu, maaş bütçelerini hep aştıklarını, aslında akarken doldurmak istediğini ve dükkanın mülkiyetini almak istediğinden bahsetmişti. O zaman çok üzerinde durmamıştım.
Dert etmem gerekir mi gerekmez mi? Çok mu abarttım acaba?
Eve gelmekle ilgili sorunu olmayan, hatta neredeyse ramazan ayının tamamında işten sonra evinde olan, normal zamanda da ayda bir iki içkisi olan bir adam eşim.
İçim içimi yiyor da ne diye yiyor onu da bilemedim.
Ben artan bir kuruşumu oğlum için biriktiriyorum. Sırf bundan dolayı kızgınım.
Abartıyor muyum? Zamanın ne getireceğini bilmediğimiz bir dünyaya yetiştirdiğimiz evladımız dururken hesabı tutulmayan bir harcamayı sorgulamak hak değil mi?
Bugün eşimin abisigilde bayramlaşmadaydık. Küçük erkek kardeşi ile birlikte. Eşim, babası ve küçük kardeşi ile aynı işte çalışıyor.
Küçük kaynım, kayınpederimle ilgili bir konuda veryansın ederken ramazan ayı içinde babasının çok para harcadıkları için söylendiğinden falan bahsederken abisinin (eşim) 7.500 TL kendisinin 4.000 TL babalarının da 7.500 TL harcadığı gibi bir muhabbet döndü. Aslında sanırım boş bulundu.
Ben çalışıyorum, bir bebeğimiz var. Ben kazandığım parayı oğlum ve kendim için harcarım, iş yerinin verdiği yemek kartı (iş yerinde öğle yemeğimiz vardır) evin mutfak giderlerine gider. Onun dışında pazar market vs eşim yada ben kim denk gelirse harcar.
Evimiz kira. Kira, aidat, faturalar vs ise eşimdedir.
Maddi durumumuz son bir kaç yıldır düzeldi. Düzeldiği zamandan beri de wşim bana kazancımı, harcamamı hiç sormadı.
Fakat eşimin bu harcaması bana çok geldi. Hesap hesap çıkamadım işin içinden.
Bu arada ramazan ayı eşimin işinin harmanı. İftar saatinde işini bitirip, eve gelen sabahına da işe giden birisi.
Biraz önce sordum bu durumu. Bu harcama bana çok geldi, nereye gidiyor bu para dedim.
Ben sana hiç sormuyorum kazandığını, kazanıyorum yiyoruz dedi. Bir eksiğimiz var mı, kapımızda alacaklımız var mı benzeri cevaplar. Ramazanda 2.500 tl fitre ve zekat verdiğini söyledi. Yine kalan 5bin tl.
Çok para değil mi? Evin giderleri 2bin tl civarı.
Bir de büyük bir şirketin finans müdür yardımcısıyım. En çok o konuda almıyor kafam. Ramazan dışı olsa yedik, içtik,gezdik diyeceğim.
Bir kaç ay önce işleri ile ilgili bir konuda kayınpederim fikir almak istediğinde oğullarının harcamalarının çok olduğunu, maaş bütçelerini hep aştıklarını, aslında akarken doldurmak istediğini ve dükkanın mülkiyetini almak istediğinden bahsetmişti. O zaman çok üzerinde durmamıştım.
Dert etmem gerekir mi gerekmez mi? Çok mu abarttım acaba?
Eve gelmekle ilgili sorunu olmayan, hatta neredeyse ramazan ayının tamamında işten sonra evinde olan, normal zamanda da ayda bir iki içkisi olan bir adam eşim.
İçim içimi yiyor da ne diye yiyor onu da bilemedim.
Ben artan bir kuruşumu oğlum için biriktiriyorum. Sırf bundan dolayı kızgınım.
Abartıyor muyum? Zamanın ne getireceğini bilmediğimiz bir dünyaya yetiştirdiğimiz evladımız dururken hesabı tutulmayan bir harcamayı sorgulamak hak değil mi?