Kendim secmedim yasamayi, dogurdu beni annem, bana kimse sormadi istiyormusun bu hayatta yasamayi diye?
Ama ne olursa olsun, yenmeyi, zorlugu basarmayi seven birisiyim, cocuklugumdan beri hep ileri adimlar atmak icin etrafimdaki büyükleri cok iyi takip ettim.Onlarin yaptigi hatalar veya dogrulari cok iyi degerlendirdim.
Büyüklerimi, ögretmenlerimi ve sonrada profesörlerimi cok ciddiye aldim, hepsine saygiyla baktim.Onlarin dedikleri her ögütü kendime malzeme yapip, hayatimi bir mimar gibi kurdum.
Egitimime deger verdim, kendime deger verdim, baskalarinin bana deger vermesini beklemedim.
Baskalari beni mutlu etsinleri beklemedim. Kendim mutlu olmanin yollarini aradim ve buldum.
Kendim icin güzel bir dünya kurdum, simdide ben bu dünyadan gidersem onlar bensiz ne yapar diye düsünüyorum.
Yani cok sorumluluklarim var, ölmeyene kadarda bu sorumluluklarim bitmeyecek.
Bu sorumluluk bahcemdeki agacimdan, havuzumdaki baliklarimdan tutunda, meslegimdeki hastalarim ve ailemin en düsügüne hayatta kalmalari icin yardim etmeye kadar gider.
Simdide ben egitiyorum, meslek sahibi yapiyorum yanimdaki ciraklari veya asistan doktorlari gercek hayata alistiriyorum.
Bunlar icin yasiyorum, su ana kadar hayat`dan aldigimi simdide hayata geri vermek icin borcumu ödüyorum. Zaten en güzelide bu ya, simdi yasadigimi anliyorum, zevkini cikariyorum.
Yasim ilerledikce daha cok mutlu oluyorum. Zor günlerim arkada kaldi...Simdi kaymagini yiyiyorum hayatin.
Egitiyorum, ögretiyorum, örnek oluyorum, destek veriyorum...
Ha bittimi yok hala ögreniyorum hala merakliyim herseye, bu hic bitmeyecek, gözlerim ebediyen kapanana kadar.