Neden Türk kadınları eziliyor, ezilmeye mahkum ediliyor?

çok güzel bir konu ve çokta doğru.kötülükleri biz kendimize yapıyoruz.biz kadınlar bir birimize yapıyoruz.ben 5 aylık evliyken boşandom.seviyordum.boşanmamızda etkili kişiler o kişinin annesi,ablaları idi.ablası boşandıktan sonra yapazman 3 ay sonra tekrar evlenirsiniz demiş.allahım düşünceye bak 3 ay o kızın yani benim yaşadığım önemli değil.bunu söyleyen bir kadın ve iki kızı olan bir kadın.onun evliliği iyi ya.o iyi olduğu için evliliği iyi sanki.boşanırken ne olur demediler boşanın dediler.bunu yapan kadınlar işte.evet şimdi belki bencillik belki acımdan dolayı ama diyorum hiç kimse boşanan erkeklerle evlenmesin hele boşadığı eşinin suçu yokken boşandıysa ona mutluluk haram olsun.benim eski eşime öyle olsun istiyorum.beni kirletti hayallerimi yıktı.şimdi 3 kızkardeşi var 3 kız yeğeni.bana ne yaptıysa kendim ve kadınlar yaptı.

ladymelo .!.:

sahiplenmekten de bahsettigim yani ayrilik olsa bile cocuk varsa eger kontak kesilmiyor bizde ve maddi manevi destek cikiliyor. yani birinden bosandiysan eger cocugunda varsa ona sahip cikmak zorundasin sirtini donup gitmek bizde yok !! maddi manevi esinede cocugunada bakma bilinci var. naparsan yap denmiyor...

Genişletmek için tıkla...

bi de şöyle düşünsek;
o çocuğu ben tek başıma mı yaptım??

kadına verilen nafaka ve tazminat olayına hiç girmeyeceğim konu çok dağılır yoksa...
senin düşüncelerine de sonsuz saygım var.

ladymelo .!.:

sahiplenmekten de bahsettigim yani ayrilik olsa bile cocuk varsa eger kontak kesilmiyor bizde ve maddi manevi destek cikiliyor. yani birinden bosandiysan eger cocugunda varsa ona sahip cikmak zorundasin sirtini donup gitmek bizde yok !! maddi manevi esinede cocugunada bakma bilinci var. naparsan yap denmiyor...

Genişletmek için tıkla...

Bana biraz uzaktan bakıyormuşsun gibi geldi. ben hukuk okuyorum ve hukuk kliniği diye bir şey var, orada gerçek hikayelerle çalışıyoruz. Kanunen sahip çıkmak zorunda ama o sahip çıkma sadece paraya indirgenmiş. Yani para vererek mi sahip çıkacak erkek? Tamam memlekette iyi aile babaları var eşine, çocuğuna bakan; ama inan bir o kadar da baba olduğu halde eşine, çocuğuna eziyet eden, bir lokma ekmek vermeyenler var.

Miyase arkadaşım sana katılıyorum, bir başkasının bana sahip çıkması ne değiştirir, çıkmasın, ben özgür bir bireyim kendime sahip çıkamıyorsam kocam çıkmış ne olur ki, yarın öbür gün evliliğim biterse kim sahip çıkacak o zaman? Sudan çıkmış balığa döneceğim.

Ah biz kadınlar içimizdeki cevheri bir keşfedebilsek

ahgs .!.:

çok güzel bir konu ve çokta doğru.kötülükleri biz kendimize yapıyoruz.biz kadınlar bir birimize yapıyoruz.ben 5 aylık evliyken boşandom.seviyordum.boşanmamızda etkili kişiler o kişinin annesi,ablaları idi.ablası boşandıktan sonra yapazman 3 ay sonra tekrar evlenirsiniz demiş.allahım düşünceye bak 3 ay o kızın yani benim yaşadığım önemli değil.bunu söyleyen bir kadın ve iki kızı olan bir kadın.onun evliliği iyi ya.o iyi olduğu için evliliği iyi sanki.boşanırken ne olur demediler boşanın dediler.bunu yapan kadınlar işte.evet şimdi belki bencillik belki acımdan dolayı ama diyorum hiç kimse boşanan erkeklerle evlenmesin hele boşadığı eşinin suçu yokken boşandıysa ona mutluluk haram olsun.benim eski eşime öyle olsun istiyorum.beni kirletti hayallerimi yıktı.şimdi 3 kızkardeşi var 3 kız yeğeni.bana ne yaptıysa kendim ve kadınlar yaptı.

Genişletmek için tıkla...

Canım öyle deme, beddua etme. Elbet bir gün yaptıkları ona döner. Bu hayatta ne ekersen onu biçersin. Belki de ileride eski eşinin ablasının kızlarının başına da aynı olay gelecek, o zaman anlayacaklar. Geriye bakıp kendini iyice üzme, sinirini bozma inan değmez. Ben senin yaşadıklarını yaşamadım, anlayamam ama birazcık hayat tecrübem varsa geriye değil ileriye bakmayı öğütlerim sana. Geçmişten ders alıp geleceğini ona göre şekillendir. Günlerini eskiyi düşünerek yaşama, dediğin gibi ne yaparsak kendimize yapıyoruz bak. Bencil olduğunu düşünmüyorum ayrıca, yaşadıklarından dolayı öfkelisin ve böyle düşünmen çok normal.

larus .!.:

Bana biraz uzaktan bakıyormuşsun gibi geldi. ben hukuk okuyorum ve hukuk kliniği diye bir şey var, orada gerçek hikayelerle çalışıyoruz. Kanunen sahip çıkmak zorunda ama o sahip çıkma sadece paraya indirgenmiş. Yani para vererek mi sahip çıkacak erkek? Tamam memlekette iyi aile babaları var eşine, çocuğuna bakan; ama inan bir o kadar da baba olduğu halde eşine, çocuğuna eziyet eden, bir lokma ekmek vermeyenler var.

Miyase arkadaşım sana katılıyorum, bir başkasının bana sahip çıkması ne değiştirir, çıkmasın, ben özgür bir bireyim kendime sahip çıkamıyorsam kocam çıkmış ne olur ki, yarın öbür gün evliliğim biterse kim sahip çıkacak o zaman? Sudan çıkmış balığa döneceğim.

Genişletmek için tıkla...

aslında söylenecek çok şey var da ben kesin ban yerim, yazamıyorum fazla.

miyase__ .!.:

bi de şöyle düşünsek;
o çocuğu ben tek başıma mı yaptım??

kadına verilen nafaka ve tazminat olayına hiç girmeyeceğim konu çok dağılır yoksa...
senin düşüncelerine de sonsuz saygım var.

Genişletmek için tıkla...

sonucta madur olan herzaman kadin oldugu icin cocugu nasil yaptiginin bi onemi kalmiyor bence...

larus .!.:

Canım öyle deme, beddua etme. Elbet bir gün yaptıkları ona döner. Bu hayatta ne ekersen onu biçersin. Belki de ileride eski eşinin ablasının kızlarının başına da aynı olay gelecek, o zaman anlayacaklar. Geriye bakıp kendini iyice üzme, sinirini bozma inan değmez. Ben senin yaşadıklarını yaşamadım, anlayamam ama birazcık hayat tecrübem varsa geriye değil ileriye bakmayı öğütlerim sana. Geçmişten ders alıp geleceğini ona göre şekillendir. Günlerini eskiyi düşünerek yaşama, dediğin gibi ne yaparsak kendimize yapıyoruz bak. Bencil olduğunu düşünmüyorum ayrıca, yaşadıklarından dolayı öfkelisin ve böyle düşünmen çok normal.

Genişletmek için tıkla...

evet o kadar içim acıyorki anlatamam.13 ay oldu boşanalı.hiç erkek arkadaşım olmadı.ama şimdi onun yüzünden dul sıfatı aldım.bakireyim birde hala.maddi ve manevi yıktı beni.halada yıkıyor.ben bekarım ve bekar bir erkekle evlenmek istiyorum ama boşandığım için herkes bana boşanmışları layık görüyor.boşanan erkeğe güvenmiyorum.oda bir kadını ağlattı benim ağladığım gibi.ve ben birşey yaşayamadan evlilik nedir anlamadan boşandım.çok içim acıyor çok.beddua etmiyorum ama onunda üzülmesini istiyorum hemde çokkkk.mutlu olmasın istiyorum.ben tertemizdim beni mundar etti.gözyaşlarımı ailemden saklıyorum.üzülmesinler diye.vee korkuyorum 27 yaşındayım öğretmenim ama yinede bu yazıdaki gibi ne olursam olayım kadınım.başbakan cumhurbaşkanı bile olsam kadınım.ve bekar bir erkekle evlenmek istesem yine ilk karşı çıkacaklar kadınlar olacak.şuanda çevremdeki kadınlar bile bana boşanmış biriyle evlenebilirsin derken.ben ne yaşadımki

ladymelo .!.:

sonucta madur olan herzaman kadin oldugu icin cocugu nasil yaptiginin bi onemi kalmiyor bence...

Genişletmek için tıkla...

bende onu söylüyorum ya arkadaşım. kadınlar olarak sahip çıkılmayı bekledikçe daha çok mağdur oluruz.
bi kadının elinde mesleği varsa, parasını kazanıyorsa, kendine güveni varsa, kendini ezdirmiyorsa o kadın kolay kolay mağdur olmaz. sadece meslek, sadece para ya da sadece özgüven de yeterli değil. bunların hepsi olması lazım. bunların hepsinin olması içinde çocuklarımızı ona göre yetiştirmeliyiz. kız-erkek farketmez. kızlara '' ört kızım bacaklarını'' derken, erkeklere '' göster amcana pipini'' dersek, hep kızlar-kadınlar mağdur olur.

miyase__ .!.:

aslında söylenecek çok şey var da ben kesin ban yerim, yazamıyorum fazla.

Genişletmek için tıkla...

aynen.. ben zaten bazı yerlerden hafif çıtlatınca direk uyarı mesajı aldım. neyse ne yapalım artık kural buysa uyacağız :)

ahgs .!.:

evet o kadar içim acıyorki anlatamam.13 ay oldu boşanalı.hiç erkek arkadaşım olmadı.ama şimdi onun yüzünden dul sıfatı aldım.bakireyim birde hala.maddi ve manevi yıktı beni.halada yıkıyor.ben bekarım ve bekar bir erkekle evlenmek istiyorum ama boşandığım için herkes bana boşanmışları layık görüyor.boşanan erkeğe güvenmiyorum.oda bir kadını ağlattı benim ağladığım gibi.ve ben birşey yaşayamadan evlilik nedir anlamadan boşandım.çok içim acıyor çok.beddua etmiyorum ama onunda üzülmesini istiyorum hemde çokkkk.mutlu olmasın istiyorum.ben tertemizdim beni mundar etti.gözyaşlarımı ailemden saklıyorum.üzülmesinler diye.vee korkuyorum 27 yaşındayım öğretmenim ama yinede bu yazıdaki gibi ne olursam olayım kadınım.başbakan cumhurbaşkanı bile olsam kadınım.ve bekar bir erkekle evlenmek istesem yine ilk karşı çıkacaklar kadınlar olacak.şuanda çevremdeki kadınlar bile bana boşanmış biriyle evlenebilirsin derken.ben ne yaşadımki

Genişletmek için tıkla...

Evet boşanmışları layık görenler hep kadınlar. Bu söylediklerinin üzerine ne söyleyebilirim ki?.. Çok haklısın. Bence yine de bütün boşanmış erkeklere aynı gözle bakma. Belki boşandığı eşinde bir sorun olabilirdi, belki de erkek haklıydı. Bilemeyiz. Bundan sonra yapılabilecek en iyi şey çevreyi kesinlikle dikkate almadan kalbinin sesini dinlemek, sonuçta çevreye kalsa seni boşanmış bir erkekle hemen baş göz ederler. Hayat acımasız

ben tüm bu sorunların neden bizim başımızda olduğunu anladım:)
eee birileri halinden feci halde memnun! durum böyle olunca şikayet eden bir azınlık anca binbir mücadele ile kendisini kurtarır.

not:yoksa hakikatte memnun değiliz de farkındalığımız mı zayıf? tabi bu da ayrı bir tartışma konusu.

Catharsis .!.:

ben tüm bu sorunların neden bizim başımızda olduğunu anladım:)
eee birileri halinden feci halde memnun! durum böyle olunca şikayet eden bir azınlık anca binbir mücadele ile kendisini kurtarır.

not:yoksa hakikatte memnun değiliz de farkındalığımız mı zayıf? tabi bu da ayrı bir tartışma konusu.

Genişletmek için tıkla...

evet kadın haklarını önce kadınlara karşı savunduğumuz sürece (bilinçlendirmek apayrı bir şey, ondan bahsetmiyorum) bu durum böyle gider...

larus .!.:

evet kadın haklarını önce kadınlara karşı savunduğumuz sürece (bilinçlendirmek apayrı bir şey, ondan bahsetmiyorum) bu durum böyle gider...

Genişletmek için tıkla...

bilinçlendirmek boş bir levhaya yazı yazmak gibi birşey... levhaya ulaşabildiğimiz müddetçe sorun yok,gayet kolay..

peki ya dolu ama yanlış levhalar...işte önümüzdeki en büyük engel de bu...

Catharsis .!.:

bilinçlendirmek boş bir levhaya yazı yazmak gibi birşey... levhaya ulaşabildiğimiz müddetçe sorun yok,gayet kolay..

peki ya dolu ama yanlış levhalar...işte önümüzdeki en büyük engel de bu...

Genişletmek için tıkla...

evet o daha da kötü

Bende ezilen bi anne ve egosu yüksek , evin padişahı benim diyen bi babayla büyüdüm.
Abim el üstünde tutuldu , bizim sahibimiz adledildi , bunu hem babam hem annem yaptı.
Yıllarca sizin için boşanmadım dedi. Bu bi çocuk için çok ağır bi yük , halbu ki babası köye rezil olmasın,boşaanan 2.kzı demesinler diyeydi.
Zira biz boşanma konusunda ona destektik.
Böyle bi ailede büyüsemde , özgüveni yüksek biri oldum.
Erkek egemen iş hayatında iyi kötü bi yerim , iyi bi gelirim ve güzel bi geleceğim var.
Ezdirmedim kendimi, kadından önce insanım ve insanlığın gerektirdiği bütün haklarımı sonuna kadar kullandım :)
2.sınf muaemeleye izin vermedim.
Evlenirsem bi gün ne boyun egerim , ne de calısma hayatını bırakırım.
Atatürk'ün bize bahsettiği hakları Fransada , Amerikada almak için neleri göze aldığını , yasadını bi araştırsak.
8 martın çiçek ve hediye günü olmadığını neden 8 mart olduğunu bi araştırsak.
belki zamanla ..
her nesil biraz daha güçleniyor , tabi her zaman çürük elmalar olacak ..

ağzına sağlık arkadaşım bütün içimdekileri eksiksiz aktarmışsın erkek yaptı mı ohh ne ala kadın yaptımı namussuz var mı öyle bir dünta bu erkekleri başlarına ağa gibi yetiştiren kadınlarda suç.

çok güsel yazmışşsın arkadaşım... çok haklısın... aynen bende böle düşünüyorum...

çok şükür ezik bi durum yok ama mutsuz evliliğm bittiğinde beni azmeye çalışanın canını yakarım...

eşimin beyinsiz sülalesinde öle kadınlar varki..

hayatta önce koca diebiliorlar...hatta gecen öle bi cumle kurdu ki bi tanesi 1 yaşıma daha girdim...

''çocuk aç bekleyebilir altı pişik olablir ama koca beklemes önce onun karnını doyurcaksın.ben öle yaptım '' dedi..
bu yaptığını meziyet sanio haspa...övündüğü şeye bakk!!!
hayatımda böle bi cümle duymadım.. ağzının ortasına bi tane patlatmak istedim yemin ederim...
bunu söyleyen bi anne bi kadın ... şaka gibiler...

neymişte bu zaatı muhterem kızına demiş ki ''gelinlikle çıktın kefenle girersin'' ve bunu matahmış gibi herkese söylüyor...
kızı o kadar eziliyor ki kocası yapmadığını bırakmıyor... o senin kocan normal dior...
bunu yapanda bi kadın... yada kadın müsfettesi demeliyim...
yazık insan evladının hor görülmesine temizlikçi gibi kullanılmasına nasıl göz yumar...
birde böle konuşan kadın çok dişli ve sesi yüksek çıkan bi kadın tabi bu işine geldiğinde...

ben çözüm olarak eğitim diyorum.. hemde en yükseğinde...
ve en önemlisi kadının kendine değer vermesi...
yapılan haksızlığa dur sende kim oluyorsun beni eziyorsun diyebilmeli..
az cesaret...

kadın ev işi yapar kadın bakire olmalı kadın erkeğin dediğini yapar onlar bizden çok üstün ya

minikdepresif .!.:

Atatürk'ün bize bahsettiği hakları Fransada , Amerikada almak için neleri göze aldığını , yasadını bi araştırsak.
8 martın çiçek ve hediye günü olmadığını neden 8 mart olduğunu bi araştırsak.
belki zamanla ..
her nesil biraz daha güçleniyor , tabi her zaman çürük elmalar olacak ..

Genişletmek için tıkla...

İşte Türk kadınının en büyük problemi de bu bence.Atatürk tarafından başta seçme seçilme hakkı olmak üzere pek çok hak bize verildi.Pek çok avrupa ülkesinden bile önce bu haklara sahip olduk.Türk kadınları maalesef bu haklar için savaşmadılar.Hatta çok üzücü ama bir dönem akıllarına bile gelmeyen bu haklar onlara yani bize deyim yerindeyse bedavadan geldi.Bu yüzden hala bu hakların ne demek olduğunu bilmiyoruz.

Bugün kadın hakları bakımından en geride bulunan Suudi Arabistan'da kadınlar hakları için mücadele ediyorlar.İstedikleri şey araba kullanmak.Hala bazı şeylerin değerini bilmeyen kadınlar önce buna bakmalılar.

vikipediadan bir alıntı
----------------------------------
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
1857 yılında, ABD'de dokuma işçisi kadınların daha insanca bir yaşam isteğiyle, eşitsizliğe ve ayrımcılığa, uzun ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadeleye başladıkları 8 Mart, ilerleyen süreçte, tüm dünya kadınlarının kutladığı bir gün haline geldi. 1857’den beri dünyanın birçok ülkesinde kutlanan bu gün 1977 yılındaki Birleşmiş Milletler genel toplantısında Kadın Hakları ve Uluslararası Barış günü olarak kararlaştırılmış ve kadınların haklarının verilmesinin dünya barışını güçlendireceği kabul edildi. Böylece 8 mart Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde 'Uluslararası Kadın Günü' olarak kutlanmaya başladı.
8 mart, 19'uncu yüzyılın sonlarından bu yana kadınların talep ve özlemlerini dile getirmedeki kararlılıklarını sergiledikleri ve bu güne dek hiç de küçümsenmeyecek haklar elde ettikleri bir gün oldu. Kadınların daha eşit ve daha yaşanılır dünya için başlattığı mücadele, toplumların her kesiminde yankısını bulbuldu ve destek gördü. Günümüzde uluslararası insan hakları belgelerinde her insanın eşit ve özgür doğduğu, herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine hiçbir ayrım gözetilmeksizin fırsat eşitliği çerçevesinde sahip olduğu ve cinsiyete dayalı ayrımcılığın kabul edilemezliği ilkeleri yer aldı.