Neden Sevgilim olamıyor, neden, neden :(((

gerçekten çok sinirlendim ya. kadınlar kulübünden sıkılmıştım bu da son darbe oldu. burada insanlar gibi kendimizi övmüyoruz diye anadoluda mühendislik okudu yapmış arkadaş bizi. hesabımı kapattırıp girmicem artık tuhaf insanlar doldu burası. biraz vicdanları varsa umarım sızlar.
 
gerçekten çok sinirlendim ya. kadınlar kulübünden sıkılmıştım bu da son darbe oldu. burada insanlar gibi kendimizi övmüyoruz diye anadoluda mühendislik okudu yapmış arkadaş bizi. hesabımı kapattırıp girmicem artık tuhaf insanlar doldu burası. biraz vicdanları varsa umarım sızlar.
Off yine duygulu seanslar başlamış. :/ Ben sizin nerede ne okuduğunuzu bile bilmem. Zaten o mesajımda da sizden en ufak bir şey yok. Sadece işletme okuyanla mühendislik okuyan iki hayali kişi üzerinden örnek verdim. Burada sorsan herkesin bir sorunu vardır. Hesap da sizin keyif de. İster girin ister girmeyin. Beddua konusu beni hiç ilgilendirmiyor, böyle şeylere takılmam.
 
Off yine duygulu seanslar başlamış. :/ Ben sizin nerede ne okuduğunuzu bile bilmem. Zaten o mesajımda da sizden en ufak bir şey yok. Sadece işletme okuyanla mühendislik okuyan iki hayali kişi üzerinden örnek verdim. Burada sorsan herkesin bir sorunu vardır. Hesap da sizin keyif de. İster girin ister girmeyin. Beddua konusu beni hiç ilgilendirmiyor, böyle şeylere takılmam.

engin fikirlerinizi kendinize saklayın demişsiniz. iş bulamadığından yüksek lisansa başlamamışsın demişsiniz. bunlar mı benimle alakalı değil. boğaziçi, odtü, bilkent, sabancı ve koç haricinde işletme okumak da kazanmak da zor değil. bu üniversitede okuyan arkadaşlar da eminim benim lafıma zaten alınmazlar. ben genelleme yapıyorum. birkaç üniversite genellemeyi bozmaz. siz bana laf atıyorsunuz. ben beddua etmedim kötü dilekte bulundum sizin için. normalde karakterim değildir ama sağlık sorunlarıyla uğraşmak bunlar yüzünden iş bulmada sorun yaşamak ne kadar zordur tahmin edemezsiniz. sanal alemde atıp tutarken karşımızda gerçek insan ve hayat olduğunu unutuyoruz. ben burada insanlara fikir verirken hep iyi bölümü iyi üniversitede okuyun, yabancı dil öğrenin kendinizi geliştirin derim. kimseye kötü bir laf söylemedim. birçok bölümden insnalar tanıyorum az çok fikrim var. yardımcı olmaya çalışıyorum.

Mune hanıma da zaten özel mesaj attım üyelik iptali için. çünkü burada artık her konuda insanların açıklarının aranmasından,konu sahiplerine yüklenilmesinden sıkıldım. bu da son nokta oldu.
 
Ya bes uni bitirsen de 100 ulke gezsen de evlenince yapacagin sey yemek temizlik cocuk bakimi. Ne zannediyosun yani esinle her gece kulturel oturumlar duzenleyeceginizi falan mi? Kac yasiniza gelmissiniz iki gun sonra yaslaninca ne super kulturunuzun ne diplomanizin ne yabanci dilinizin faydasini goreceksiniz. Bu kadar kasar bu kadar kendinizi agirdan satarsaniz da zor bulurusunuz zaten. Ayrica sorun ankarada degil ya genel olarak insanimiz boyle sizin ordakiler suratsiz falan da sanki biz burda toplu tasimaya binince herkes bize gulumsuyo bi sohbet bi muhabbet sormayin
 
Bu cümleyi kuracağımı hiç düşünmemiştim ama sorun birazcıkta sizden kaynaklanıyor. Sebebini de kendimden örnek vererek açıklayayım.
Ben üniversite öğrencisiyim 23 yaşındayım ve üniversiteyi kazandığım sene cidden güzel bir sıralamayla pekte iyi olmayan bir üniversitede okuyorum. Okulumdan da hiç hazetmem ve bana göre değil ne ortamı ne seviyesi. Benden daha aşağı kalıyor ama buna rağmen hiç kimseyi küçümsemedim. Herkes aynı seviyede olmak zorunda değil zira. Ben kitap okumayı çok severim ve sürekli de okurum. Farklı pek çok alana ilgili duyuyorum ve o alanda kendini geliştiren ve meslek haline kadar getiren birisi kadar olmasa da elimden geldiği kadar okuyup kendimi bilgi açısından doyurmaya çalışıyordum hep. Sınıf arkadaşlarımdan ya da okulumda benimle denk birisine ya da ortak ilgi alanlarımız olmadığı için hiç arkadaşım yoktu ama kimseyle kötü değildim. Herkesle konuşur hallerini hatırlarını sorar yardım isterlerse ederdim. Bir çay içelim gel dedikleri zaman reddetmedim. Onların ortamlarına girdim onlarla konuşmaya çalıştım. Ama sonradan öğrendim ki bana kibirli ve burnu büyük diyorlarmış. Halbuki ben hangi meslekten olursa olsun tüm insanlara saygıyla yaklaşırım. Hiçbir şekilde insanları küçümsememeye çalışırım ve ne dış görünüşleriyle ne de maddi durumlarıyla yargılamamaya gayret ederim. Elbette yaptığım olmuştur insanız sonuçta ama çok nadirdir.
Kibirli ve burnu büyük görüldüğümü öğrendikten sonra gerçekten ilk başta çok üzüldüm. Acaba neden diye düşündüm ve şunu anladım. İnsanlar kendilerinden bilgili insanlardan hoşlanmayıp onları aşağı çekmeye çalışıyorlar. Çekemeseler de onlar hakkında atıp tutuyorlar.
X bir konuda onların yanlış olan bilgilerini düzelttiğim için kibirli ve burnu büyük olmuşum. Halbuki benim bir suçum yoktu o bilgi yanlıştı ve ben sadece doğru olanı bilsin istemiştim. Bir arkadaşım dedi ki onunla da aynı sınıftaydık. Sorun sende değil o kadar okuyup kendini o kadar geliştirmeye çalışıyorsun ki onlardan bilgili olmana dayanamıyorlar dedi. Haklıydı. Ben de insanlarla bilgilerimi paylaşmamaya başladım. En yakınlarım hariç diğerleri bana sormadan fikrimi belirtmemeye başladım.Rahatladım cidden. Bana laf sokmaya çalışmaları da bitti.
Sorun sizde çünkü farkında olmadan kendi bilgilerinize ve bilgili görünme şeklinize o kadar alışmışsıniz ki farkında olmadan karşıda ki kişiyi itiyorsunuz.
Elinizde olmayan birşey olabilir bilinçli bir biçimde yapmadığınızı düşünüyorum. O bilgi birikimi ve kültür insanda ister istemez bir özgüven yaratıyor ve bbu güzel birşey ama kendinizi kontrrol etmeyi bilirseniz.
3 dil biliyormuşsunuzi doktora yapıyormuşsunuz ve pek çok ülke gezmişsiniz çok güzel bir şey bu.
Ama karşınızda ki kişi 3 dil bilmek ya da akademik kariyer yapıyor olmak veya o kadar ülke gezmek zorunda değil.
Hem akademik hem de yaş olarak benden daha ileridesiniz şu an. Ben daha hiç yurt dışına çıkmadım. 3 dilde bilmiyorum. 2 dil i çok rahat anlıyorum ama konuşurken zorlanıyorum. Bu sizi benden ya da karşınızdakinden daha iyi yapmaz.
Kısacası demek istediğim kriter koymayın.
Sadece İngilizce bilen. Yurt dışına belki 3-5 kere çıkmış ya da ihç çıkmamış bir adamla da mutlu olabilirsiniz.
Evlilik hakkındaki düşüncelerinize katılıyorum. Önemli olan eşinizle tabi ki sohbet edebilmek. Ama bir insan tüm dünyayı gezmeden de karşısındaki ile çok rahat sohbet edebilir. Yeter ki dinlemesini bilin.
Çok uzun olmuş ama kısaca demek istediğim. Bildiğiniz tüm konularda size fikir sorulduğu zaman ya da ortam da konuşulduğunda düşüncelerinizi söyleyin ve sevgililik vb. durumlar için kriter durumları içerisine girmeyin. Bazen hiç beklemediğiniz insanlar size hiç beklemediğiniz mutluluklar yaşatabilir.
 
Öncelikle tüm kadınlar kulübü üyelerinin bayramını kutlarım. Şu anda kendimi çok kötü hissediyorum ve sizinle dertleşmek eminim bana iyi gelecektir. Çok yalnız hissediyorum, bir yalnızlık girdabında boğuluyorum sanki. Arkadaş çevrem vardı ama herkes dört bir yana dağıldı, kimisi de evlendi hayat derdiyle, çocuğunun geleceğiyle uğraşıyor. Bir sevgilim olsa o da yok, çok istememe rağmen yok, olmuyor, olmuyor. Çirkin değilim ya da aşırı kilolu bir bayan da değilim, güzel giyinirim, bakımıma dikkat ederim.. Çok çekingen de olmamaya çalışırım. Ama yok, yok, yok... En son birinden hoşlandım, aslında hoşlanmanın ötesinde çok güçlü bir duygu hissettim, ümitlendim kendimi kaptırdım ama yok, 5 gündür mesajıma cevap yazmamasıyla tepetaklak çakıldım :KK43:( Ve yine depresyonun, üzüntünün kucağına düştüm.

Hiç sevgilisi olmamış bir bayan da değilim. İlk ciddi ilişkim 22 yaşındayken başladı ve 3 sene sürdü, evlenme yoluna girdiğimiz bu ilişki 25 yaşında bitti. Şiddete eğilimli biriydi, aynı zamanda benim üstümde baskı kurmaya çalışıyordu, giydiğim kıyafetlere falan karışıyordu. Gelecek için planlarım vardı, işyerim beni Avrupa'ya eğitime gönderecekti, buna şiddetle karşı çıktı.. Onun kafasında ben sadece bütün ev işlerini yapmalı, çalışsam bile daha fazla yükselme hayali kurmamalıydım, buna hakkım yoktu. Şiddet eğilimini de farkedince ilişkiye nokta koydum. Şu an 28 yaşındayım, 3 senedir güvenebileceğim, birbirimiz için karşılıklı sorumluluk hissedebileceğimiz, birlikte eğlenebileceğimiz, kafa yapımız uyan bir sevgili istedim, tek istediğim buydu, ama 3 koca sene boyunca olmadı :KK43:( Çok hüsranlar yaşadım, nasıl oluyordu biliyor musunuz, işte ilk 2 buluşma güzel geçiyordu, sonra devamı gelmiyordu, olay tavsıyordu. Ya da cinsel beklentileri olan tipler çıktı karşıma, açıkça söylemeseler de imalarından anlıyorsunuz, ben onlara o tür biri olmadığımı, seviyeli bir ilişki istediğimi belli edince anında toz oldular. Böyle böyle 3 sene geçti, umudumu kaybetmedim, elbette sağlıklı ilişki kurabileceğim biri çıkar dedim, olmadı. Bir arkadaşımdan ümitlendim, belki ilgisi var dedim, derdi sadece işini gördürmek için beni kullanmak çıktı :KK43:(

Tabi sosyal çevremi kaybetmemin de etkisi var, maalesef Ankara beni boğuyor, nefret etmeye başladım bu şehirden.. Ama herkesi arkadaşı mı tanıştırıyor birileriyle ? Otobüste, avm'de, ne bileyim en olmadık şekilde tanışıp güzel ilişkiler yaşayan yok mu, var. E benim neden olmuyor ? Ben nerde hata yapıyorum ? Erkekler güzellik istiyorsa, e çirkin de olmadığım söyleniyor, tek sorun sosyal çevremin olmayışı mı ? Spora yazıldım, hem yaza doğru forma girerim, hem de çevre olur birileriyle tanışırım diye.. Gelen kişi de çok ama yine olmadı, herkes sporunu yapıp çıkıyor, sohbet olayı yok :KK43:( En son yaşadığım hüsran da beni mahvetti. Napıcam, bu yalnızlık hissinden kurtulmak için napmalıyım, illa internetten erkek bulup tek gecelik seviyesiz ilişkiler mi yaşamak lazım? Bu devirde ciddi ilişki kurmak hayal mi oldu? Ben hayatı düzgün yaşamaya çalışan bir insanken neden sevilmiyorum ? Eski sevgilim şu an evlendi ve 4 çocuğu var, karısını da sık sık dövüyormuş, haberlerini alıyorum. Böyle karaktersiz bir erkek bile kendini seveni bulmuş...

Aslında üzülmemek istiyorum ama elimde değil. Neyse ki Ekim ayında Amerika'ya öğrenim görmeye gidiyorum, belki orada da sevgilim olamayacak ama en azından farklı ortam, farklı çevre bana iyi gelir diye düşünüyorum. Yeni arkadaşlar edinmeyi hayal ediyorum. ABD'ye gidene kadar dişimi sıkmaya, bu yalnızlık durumuma sabretmeye çalışıyorum ama mantığıyla değil duygularıyla yaşayan bir insan olduğum için depresyona girmemekten kaçamıyorum :KK43:((

Soruldu mu bilmiyorum ama ben eski sevglinizin 3 yılda nasıl evlenipte 4 çocuk yapabildiği kısma takıldım?
22 yaşında çıkmaya başlayıp, 25 yaşında ayrıldık ve şuan 28 yaşındayım demişsiniz. yani 3 yılda nasıl olabiliyor bu acaba? :KK57: fizik kurallarına göre kadının her doğum yaptığı GÜN tekrar hamile kalması gerekiyorda?
 
X