- 26 Aralık 2014
- 633
- 460
- Konu Sahibi sevilaylayyy
- #21
öyle ama. tüm mutsuzluklarımı yaşadığım yer :)pefff ne ankaraymış bee
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
öyle ama. tüm mutsuzluklarımı yaşadığım yer :)pefff ne ankaraymış bee
Öncelikle tüm kadınlar kulübü üyelerinin bayramını kutlarım. Şu anda kendimi çok kötü hissediyorum ve sizinle dertleşmek eminim bana iyi gelecektir. Çok yalnız hissediyorum, bir yalnızlık girdabında boğuluyorum sanki. Arkadaş çevrem vardı ama herkes dört bir yana dağıldı, kimisi de evlendi hayat derdiyle, çocuğunun geleceğiyle uğraşıyor. Bir sevgilim olsa o da yok, çok istememe rağmen yok, olmuyor, olmuyor. Çirkin değilim ya da aşırı kilolu bir bayan da değilim, güzel giyinirim, bakımıma dikkat ederim.. Çok çekingen de olmamaya çalışırım. Ama yok, yok, yok... En son birinden hoşlandım, aslında hoşlanmanın ötesinde çok güçlü bir duygu hissettim, ümitlendim kendimi kaptırdım ama yok, 5 gündür mesajıma cevap yazmamasıyla tepetaklak çakıldım ( Ve yine depresyonun, üzüntünün kucağına düştüm.
Hiç sevgilisi olmamış bir bayan da değilim. İlk ciddi ilişkim 22 yaşındayken başladı ve 3 sene sürdü, evlenme yoluna girdiğimiz bu ilişki 25 yaşında bitti. Şiddete eğilimli biriydi, aynı zamanda benim üstümde baskı kurmaya çalışıyordu, giydiğim kıyafetlere falan karışıyordu. Gelecek için planlarım vardı, işyerim beni Avrupa'ya eğitime gönderecekti, buna şiddetle karşı çıktı.. Onun kafasında ben sadece bütün ev işlerini yapmalı, çalışsam bile daha fazla yükselme hayali kurmamalıydım, buna hakkım yoktu. Şiddet eğilimini de farkedince ilişkiye nokta koydum. Şu an 28 yaşındayım, 3 senedir güvenebileceğim, birbirimiz için karşılıklı sorumluluk hissedebileceğimiz, birlikte eğlenebileceğimiz, kafa yapımız uyan bir sevgili istedim, tek istediğim buydu, ama 3 koca sene boyunca olmadı ( Çok hüsranlar yaşadım, nasıl oluyordu biliyor musunuz, işte ilk 2 buluşma güzel geçiyordu, sonra devamı gelmiyordu, olay tavsıyordu. Ya da cinsel beklentileri olan tipler çıktı karşıma, açıkça söylemeseler de imalarından anlıyorsunuz, ben onlara o tür biri olmadığımı, seviyeli bir ilişki istediğimi belli edince anında toz oldular. Böyle böyle 3 sene geçti, umudumu kaybetmedim, elbette sağlıklı ilişki kurabileceğim biri çıkar dedim, olmadı. Bir arkadaşımdan ümitlendim, belki ilgisi var dedim, derdi sadece işini gördürmek için beni kullanmak çıktı (
Tabi sosyal çevremi kaybetmemin de etkisi var, maalesef Ankara beni boğuyor, nefret etmeye başladım bu şehirden.. Ama herkesi arkadaşı mı tanıştırıyor birileriyle ? Otobüste, avm'de, ne bileyim en olmadık şekilde tanışıp güzel ilişkiler yaşayan yok mu, var. E benim neden olmuyor ? Ben nerde hata yapıyorum ? Erkekler güzellik istiyorsa, e çirkin de olmadığım söyleniyor, tek sorun sosyal çevremin olmayışı mı ? Spora yazıldım, hem yaza doğru forma girerim, hem de çevre olur birileriyle tanışırım diye.. Gelen kişi de çok ama yine olmadı, herkes sporunu yapıp çıkıyor, sohbet olayı yok ( En son yaşadığım hüsran da beni mahvetti. Napıcam, bu yalnızlık hissinden kurtulmak için napmalıyım, illa internetten erkek bulup tek gecelik seviyesiz ilişkiler mi yaşamak lazım? Bu devirde ciddi ilişki kurmak hayal mi oldu? Ben hayatı düzgün yaşamaya çalışan bir insanken neden sevilmiyorum ? Eski sevgilim şu an evlendi ve 4 çocuğu var, karısını da sık sık dövüyormuş, haberlerini alıyorum. Böyle karaktersiz bir erkek bile kendini seveni bulmuş...
Aslında üzülmemek istiyorum ama elimde değil. Neyse ki Ekim ayında Amerika'ya öğrenim görmeye gidiyorum, belki orada da sevgilim olamayacak ama en azından farklı ortam, farklı çevre bana iyi gelir diye düşünüyorum. Yeni arkadaşlar edinmeyi hayal ediyorum. ABD'ye gidene kadar dişimi sıkmaya, bu yalnızlık durumuma sabretmeye çalışıyorum ama mantığıyla değil duygularıyla yaşayan bir insan olduğum için depresyona girmemekten kaçamıyorum ((
ben urfayı ne yapim o zaman atalım vuralım duvarlara angarayı urfayııöyle ama. tüm mutsuzluklarımı yaşadığım yer :)
Erkeklerin mutlaka sizde hoşlanmadığı ya da itici bulduğu birşey olmalı.ama ne?..
3 yıl epey uzun bir süre gerçekten.
birkaç tahmininiz de varmış,şu aşağılık kompleksi durumunda haklı olabilirsiniz .fakat karşınızdaki de sizin seviyenizde de olsa yine de hoşlanmıyorsa belki de bunu nasıl yansıttığınızı bir daha düşünmelisiniz?
buluşmalarda konuşurken biraz fazla kaptırıp anlatıyorum diyorsunuz mesela, biraz gizemli olsanız?belki de bu kaptırıp anlatmalar karşı tarafa üstünlük taslıyormuşsunuz gibi gelebilir.ya da ilk 2 buluşmada herşeyi konuşup merak edecek birşey bırakmıyorsunuz karşı tarafa??erkekler aşırı düz mantık çünkü.eğitimlisi olsun eğitimsizi olsun.
evet güzel bir eğitiminiz,yabancı diliniz vs. olabilir ama buluşmalarda bunları olabildiğince geri planda tutmayı deneyin mesela..bırakın karşınızdaki sizi çözmeyi denesin.kendi hakkınızda ne kadar az konuşursanız karşısınızdakinin merakı o kadar artar.
Bu yazdığınız yoruma katılmıyorum. bütün sevgilisi olanlar mükemmel mi? hiçbir erkeğe itici gelecek özellikleri yok mu? böyle bir şey olabilir mi? en kötülük üzerine doktora yapmış olan, gayet erkeksi giyinen davranan, insanlara tepeden bakan kızların bile sevgilisi vardır olmuştur. bunların bir kısmı bana göre itici ötesidir. eminim birçok kişi için tabi ki birçok erkek için de öyledir. ama kendilerini sevecek biri çıkmış karşılarına. konu sahibinin çıkmamış.
bu sizin görüşünüz tabi. benim alıntılayıp cevap yazma sebebim konu sahibi bu yoruma bakıp illa bir sorunum var ama ne diye düşünmesin diye yazdım. siz böyle düşünüyorsunuz ama ben kesinlikle böyle düşünmüyorum.
Öncelikle tüm kadınlar kulübü üyelerinin bayramını kutlarım. Şu anda kendimi çok kötü hissediyorum ve sizinle dertleşmek eminim bana iyi gelecektir. Çok yalnız hissediyorum, bir yalnızlık girdabında boğuluyorum sanki. Arkadaş çevrem vardı ama herkes dört bir yana dağıldı, kimisi de evlendi hayat derdiyle, çocuğunun geleceğiyle uğraşıyor. Bir sevgilim olsa o da yok, çok istememe rağmen yok, olmuyor, olmuyor. Çirkin değilim ya da aşırı kilolu bir bayan da değilim, güzel giyinirim, bakımıma dikkat ederim.. Çok çekingen de olmamaya çalışırım. Ama yok, yok, yok... En son birinden hoşlandım, aslında hoşlanmanın ötesinde çok güçlü bir duygu hissettim, ümitlendim kendimi kaptırdım ama yok, 5 gündür mesajıma cevap yazmamasıyla tepetaklak çakıldım ( Ve yine depresyonun, üzüntünün kucağına düştüm.
Hiç sevgilisi olmamış bir bayan da değilim. İlk ciddi ilişkim 22 yaşındayken başladı ve 3 sene sürdü, evlenme yoluna girdiğimiz bu ilişki 25 yaşında bitti. Şiddete eğilimli biriydi, aynı zamanda benim üstümde baskı kurmaya çalışıyordu, giydiğim kıyafetlere falan karışıyordu. Gelecek için planlarım vardı, işyerim beni Avrupa'ya eğitime gönderecekti, buna şiddetle karşı çıktı.. Onun kafasında ben sadece bütün ev işlerini yapmalı, çalışsam bile daha fazla yükselme hayali kurmamalıydım, buna hakkım yoktu. Şiddet eğilimini de farkedince ilişkiye nokta koydum. Şu an 28 yaşındayım, 3 senedir güvenebileceğim, birbirimiz için karşılıklı sorumluluk hissedebileceğimiz, birlikte eğlenebileceğimiz, kafa yapımız uyan bir sevgili istedim, tek istediğim buydu, ama 3 koca sene boyunca olmadı ( Çok hüsranlar yaşadım, nasıl oluyordu biliyor musunuz, işte ilk 2 buluşma güzel geçiyordu, sonra devamı gelmiyordu, olay tavsıyordu. Ya da cinsel beklentileri olan tipler çıktı karşıma, açıkça söylemeseler de imalarından anlıyorsunuz, ben onlara o tür biri olmadığımı, seviyeli bir ilişki istediğimi belli edince anında toz oldular. Böyle böyle 3 sene geçti, umudumu kaybetmedim, elbette sağlıklı ilişki kurabileceğim biri çıkar dedim, olmadı. Bir arkadaşımdan ümitlendim, belki ilgisi var dedim, derdi sadece işini gördürmek için beni kullanmak çıktı (
Tabi sosyal çevremi kaybetmemin de etkisi var, maalesef Ankara beni boğuyor, nefret etmeye başladım bu şehirden.. Ama herkesi arkadaşı mı tanıştırıyor birileriyle ? Otobüste, avm'de, ne bileyim en olmadık şekilde tanışıp güzel ilişkiler yaşayan yok mu, var. E benim neden olmuyor ? Ben nerde hata yapıyorum ? Erkekler güzellik istiyorsa, e çirkin de olmadığım söyleniyor, tek sorun sosyal çevremin olmayışı mı ? Spora yazıldım, hem yaza doğru forma girerim, hem de çevre olur birileriyle tanışırım diye.. Gelen kişi de çok ama yine olmadı, herkes sporunu yapıp çıkıyor, sohbet olayı yok ( En son yaşadığım hüsran da beni mahvetti. Napıcam, bu yalnızlık hissinden kurtulmak için napmalıyım, illa internetten erkek bulup tek gecelik seviyesiz ilişkiler mi yaşamak lazım? Bu devirde ciddi ilişki kurmak hayal mi oldu? Ben hayatı düzgün yaşamaya çalışan bir insanken neden sevilmiyorum ? Eski sevgilim şu an evlendi ve 4 çocuğu var, karısını da sık sık dövüyormuş, haberlerini alıyorum. Böyle karaktersiz bir erkek bile kendini seveni bulmuş...
Aslında üzülmemek istiyorum ama elimde değil. Neyse ki Ekim ayında Amerika'ya öğrenim görmeye gidiyorum, belki orada da sevgilim olamayacak ama en azından farklı ortam, farklı çevre bana iyi gelir diye düşünüyorum. Yeni arkadaşlar edinmeyi hayal ediyorum. ABD'ye gidene kadar dişimi sıkmaya, bu yalnızlık durumuma sabretmeye çalışıyorum ama mantığıyla değil duygularıyla yaşayan bir insan olduğum için depresyona girmemekten kaçamıyorum ((
urfa da sorun yok bence orda ki arkadaşlarımın çoğu evli geri kalanınında sevgilisi varben urfayı ne yapim o zaman atalım vuralım duvarlara angarayı urfayıı
benimle aynı düşünmüyor olmanız beni hiç ilgilendirmiyor aslında,bana göre benden alıntı yapıp konuyu baltalamak yerine konu sahibine sadece kendi düşüncelerinizi yazmanız kafiydi.
bir de tarzınız resmen kendi fikrinizi kabul ettirme amaçlı yazılmış gibi.
herneyse,yine de cevap yazayım.ben sevgilisi olan herkes mükemmeldir demedim çok abuk bir cümle bu.
herkesin bir eksiği kusur var elbette.ama burada kilit nokta kişinin artılarının mı yoksa eksilerinin mi fazla olduğu.kusurlu sevgilisi olana mutlaka çekici gelen yanları olmalı ki ilişki devam ediyor.kız erkeksi giyiniyordur ama erkek arkadaşına yaklaşımı onu çekici kılıyordur.ya kusura bakmayın ama insanların çeşitli yönlerini örnek vererek bunun bile sevgilisi vardır demek çok saçma.zira kimse kusursuz mükemmel değildir.eksiler artılardan fazlaysa zaten ayrılık kaçınılmazdır.
ben hayatta herşey kısmettir demiyorum.evet kısmet olması da önemli ama kendi yanlış hareketleriyle kısmetlerini kaybeden insanlar da çok.karşına çok kısmetin çıkar, ama senin itici,soğuk hareketlerin vardır çıkan kısmetlerin gidiyordur.bilemeyiz.
şansını kısmetini değerlendirebilmek diye birşey var. ne ben ne siz konu sahibini yakınen tanımıyoruz o nedenle kusuru çok var ya da yok diyemeyiz.ama tahmin yürütebiliriz.ben biraz daha mantık yürütürüm genelde.
İşte ben de düşünüyorum ne var diye, gayet de objektif düşünüyorum, ama gerçekten bulamıyorum.. Aslında birkaç düşündüğüm şey var evet.
1) Suratsız olduğum yönünde bir eleştiri almıştım bir defasında annemden, bu huyumu elimden geldiğince düzelttim ama. "Smile is the best make up" bu sözü düstur edindim kendime, somurtmamaya özen gösteriyorum.
2sessiz, sakin, kendi halinde bir tipim. "Hanım hanımcık" denilen türden. Şimdi sözlüklerde şöyle popüler bir başlık var: "kızların efendi erkek yerine piç erkek tercihi." Bunun aynısı da erkeklerde var bence, onlarda da "hanım hanımcık kız yerine cilveli kız tercihi" şeklinde zuhur ediyor.
3) Ben fazla ilişki yaşamadım. Şu bir gerçek: fazla erkekle çıkan kadınlar, kadın-erkek ilişkilerinde çok tecrübeli oluyor, strateji-taktik herşeyden haberi oluyor. Para parayı çektiği gibi, sevgili de sevgiliyi çekiyor. Ama benim bu yaşıma kadar tek ciddi ilişkim oldu, dolayısıyla stratejilerden, bir erkeği elde etmek için yapılan oyunlardan bihaberim
4) Fazlaca eğitimli olmak da erkeklerde aşağılık kompleksi yaratabiliyor. Kendimi övmek için söylemiyorum ama çok iyi bir üniversite bitirdim, master yaptım, doktora yapıyorum, 3 dili çok iyi konuşuyorum, bu yaşıma kadar yurtdışında 35 ülke gezdim. Ve bu niteliklerde erkek gerçekten çok değil. Dolayısıyla benim bu niteliklerim de karşı tarafı korkutuyor, yetemeyeceğini düşünüyor büyük ihtimalle.
Bir de şunu ekleyeyim, hep reddedilen biri de olmadım, yani benimle ilgilenenler oluyor, ama onlar da beni çekmiyor işte. Şunu söyleyeyim benim bir erkeğe ısınma eşiğim çok yüksek, kolay ısınamıyorum, ve ısınmam için bir sürü faktör var: dış görünüşü, sempatikliği, eğitimi gibi. En son bir mühendis bey benle evlenmek istedi, ama adam İngilizce bilmiyor, yurtdışını hiç görmemiş.. Mutlaka sorun olacaktı bu durum.. Belki çok gelenekçi olacak ama sevgilimin benden aşağı olmasını istemiyorum.
Mesela konumda hüsran yaşadığımı, çakıldığımı anlatmıştım. İşte o kişiden hoşlanma sebebim çok sempatik olması, çok güzel gülmesi, olgun olması (9 yaş büyük benden) yanında zekasıydı da, beş kitap yazmış, çeşitli gazetelerde röportaj vererek Türkiye analizi yapan bir adamdı, o zekası da çekmişti beni, "işte tam bana göre biri" demiştim, ama yine hüsran oldu
İşte ben de düşünüyorum ne var diye, gayet de objektif düşünüyorum, ama gerçekten bulamıyorum.. Aslında birkaç düşündüğüm şey var evet.
1) Suratsız olduğum yönünde bir eleştiri almıştım bir defasında annemden, bu huyumu elimden geldiğince düzelttim ama. "Smile is the best make up" bu sözü düstur edindim kendime, somurtmamaya özen gösteriyorum.
2) Ben sessiz, sakin, kendi halinde bir tipim. "Hanım hanımcık" denilen türden. Şimdi sözlüklerde şöyle popüler bir başlık var: "kızların efendi erkek yerine piç erkek tercihi." Bunun aynısı da erkeklerde var bence, onlarda da "hanım hanımcık kız yerine cilveli kız tercihi" şeklinde zuhur ediyor.
3) Ben fazla ilişki yaşamadım. Şu bir gerçek: fazla erkekle çıkan kadınlar, kadın-erkek ilişkilerinde çok tecrübeli oluyor, strateji-taktik herşeyden haberi oluyor. Para parayı çektiği gibi, sevgili de sevgiliyi çekiyor. Ama benim bu yaşıma kadar tek ciddi ilişkim oldu, dolayısıyla stratejilerden, bir erkeği elde etmek için yapılan oyunlardan bihaberim
4) Fazlaca eğitimli olmak da erkeklerde aşağılık kompleksi yaratabiliyor. Kendimi övmek için söylemiyorum ama çok iyi bir üniversite bitirdim, master yaptım, doktora yapıyorum, 3 dili çok iyi konuşuyorum, bu yaşıma kadar yurtdışında 35 ülke gezdim. Ve bu niteliklerde erkek gerçekten çok değil. Dolayısıyla benim bu niteliklerim de karşı tarafı korkutuyor, yetemeyeceğini düşünüyor büyük ihtimalle.
Bir de şunu ekleyeyim, hep reddedilen biri de olmadım, yani benimle ilgilenenler oluyor, ama onlar da beni çekmiyor işte. Şunu söyleyeyim benim bir erkeğe ısınma eşiğim çok yüksek, kolay ısınamıyorum, ve ısınmam için bir sürü faktör var: dış görünüşü, sempatikliği, eğitimi gibi. En son bir mühendis bey benle evlenmek istedi, ama adam İngilizce bilmiyor, yurtdışını hiç görmemiş.. Mutlaka sorun olacaktı bu durum.. Belki çok gelenekçi olacak ama sevgilimin benden aşağı olmasını istemiyorum.
Mesela konumda hüsran yaşadığımı, çakıldığımı anlatmıştım. İşte o kişiden hoşlanma sebebim çok sempatik olması, çok güzel gülmesi, olgun olması (9 yaş büyük benden) yanında zekasıydı da, beş kitap yazmış, çeşitli gazetelerde röportaj vererek Türkiye analizi yapan bir adamdı, o zekası da çekmişti beni, "işte tam bana göre biri" demiştim, ama yine hüsran oldu
Aynisi benim de basima geldi, millet patir patir yurtdisina master a doktora gidince kimisi de evlenince yurtdışında is buluncaYurtdışına hiç çıkmamış, İngilizce bilmiyor diye meslek sahibi birini eleyen birinin niye sevgilim yok diye ağlaması çok çelişkili geldi bana. Firmanıza eleman mı alıyorsunuz, yoksa kendinize arkadaş mı? Elalemin yabancı dilinden, gittiği yerlerden size ne ki? Oldu olacak cv ve özgeçmiş belgesi isteyin karşınıza çıkanlardan. Bana biraz kibirli geldiniz ne yalan söyleyeyim. Kendinizce donanımlı olabilirsiniz. Ama Sizin eğitiminiz de, gezdiğiniz ülkeler de, dilleriniz de sizi bağlar. Bunların sevgililikle ne alakası var çözemedim.
Sosyal çevrenizi niye kaybettiniz, sizin deyiminizle? Sanırım farkında bile olmadan itici oluyorsunuz etrafta. Ne arkadaş ne sevgili bu yüzden yoktur belki etrafınızda.
niye kendi düşüncemi kabul ettirmeye çalışıyım. sizin düşüncenize saygı duyduğumu belirtme amacıyla yazmıştım o sizin düşünceniz bu benim düşüncem diye ama maalesef anlaşılmamış. ben "mutlaka" itici bir özelliğin vardır yazmanızı rahatsız edici buldum konu sahibi adına. ondan alıntılama yaptım. ben de onu diyorum ya işte. her insanın kusuru var zaten. herkesin itici ve çekici yanı var. konu sahibinin de illa ki itici olduğu gibi çekici tarafları da vardır. yani itici özelliği var olması direk sevgili bulmamasına sebep olamaz. ben de bunu diyorum zaten önemli olan birini olduğu gibi sevebilmek. konu sahibini de elbette çıkar olduğu gibi seven.
hem belki karşıdaki erkekler kusurludur. bağlanma problemleri vardır, eğlence arıyorlardır. nasıl mutlaka itici özelliğin var diyebiliriz ki.
neyse benim amacım sizinle tartışmak değil konu sahibini rahatlatmaktı. yoksa siz benim düşüncemi kabul etseniz ne olucak?
niye kendi düşüncemi kabul ettirmeye çalışıyım. sizin düşüncenize saygı duyduğumu belirtme amacıyla yazmıştım o sizin düşünceniz bu benim düşüncem diye ama maalesef anlaşılmamış. ben "mutlaka" itici bir özelliğin vardır yazmanızı rahatsız edici buldum konu sahibi adına. ondan alıntılama yaptım. ben de onu diyorum ya işte. her insanın kusuru var zaten. herkesin itici ve çekici yanı var. konu sahibinin de illa ki itici olduğu gibi çekici tarafları da vardır. yani itici özelliği var olması direk sevgili bulmamasına sebep olamaz. ben de bunu diyorum zaten önemli olan birini olduğu gibi sevebilmek. konu sahibini de elbette çıkar olduğu gibi seven.
hem belki karşıdaki erkekler kusurludur. bağlanma problemleri vardır, eğlence arıyorlardır. nasıl mutlaka itici özelliğin var diyebiliriz ki.
neyse benim amacım sizinle tartışmak değil konu sahibini rahatlatmaktı. yoksa siz benim düşüncemi kabul etseniz ne olucak?
bu mesajınızı okumamıştım. sizde aşırı seçicilik var. bu da belli bir yaştan sonra aslında birçok kişide oluyor. ama 3 dil bilmenizin ilişki üzerinde ne gibi önemi var ki. dil bilse ne olur bilmese ne olur? mühendisi bile beğenmemişsiniz ya mesleğinizi merak ettim. master yapmakla doktora yapmakla olmuyor bir tek. işletme okuyup master yapmak doktora yapmak var mühendislik okuyup yapmak var. ilk size iyimser yaklaşıyım demiştim ama şu mesajınızı okumuş olsam iyimser yaklaşmazdım. neyse artık.